10 Kasım - Atam, Ne Senden Geçeriz, Ne Senin Eserinden..
-
1881 - 193∞
Kavaklar düşen yapraklarıyla ağlıyorlar,
Güller çiçekleriyle bağırlarını kanatıyorlar,
Sensin ışık diye önümüzdeki!
Sensin ateş diye kanımızdaki
Ey yanımızdaki
Beş on mermere, bir avuç toprağa sığan
Hudutsuz mavi umman hey!
Yeni kıyılar bulur, yeni yarlar kazardın
Sen her köpürüp taşmanda;
Her konuşmanda
Milletin alın yazısını yeniden yazardın.Bakışları vardı yurt tarlasında
Fikrin ve hissin hasadı.
Cümlelerin ya örsten kalkardı
Ya çıkardı kından.
Başak saçların sarkardı harman alnından:
Halk, biçilmiş ekin gibi, düşerdi dizlerine.
Milyonlar katılırdı sözlerine
Mıknatısı gören zerreler gibi.
Köhne kanaatler, köhne kürreler gibi
Sözünde çarpışıp düşerdi.
Tam sustuğun an kıyamet oldu
Tam konuştuğun ansa mahşerdi:
Rab, gökte "dinleyin" derdi meleklerine;
Yıldızlar girerdi yeni mahreklerine;
Nehirler kavuşurdu yeni denizlerine:
Halk biçilmiş ekin gibi düşerdi dizlerine.
Şimdi tamamlayabilmek için tavafını
Nöbetçi olmak için Anıtkabrine
Sarmış yalın kılıçlar gibi etrafını
Tutuyor nöbet.Bu millet:
Bu, vaktiyle ayaklarını ummanlar yalayan,
Bu, üç kıtayı atının nalıyla damgalayan,
Bu, heryere evi gibi giren,
Bu, Atilla'yı, Timur'u, Oğuz'u
Bu, Yıldırım'ı, Fatih'i, Yavuz'u
Bu, seni yetiştiren ulu millet.
Vakar ve haysiyetle dimdik
Uyanık, tetik
Anıtkabrinde tutuyor nöbet.
Dünya dönüp dolaşıp
Boğazlaşıp dalaşıp
Ergeç ve ancak
Milli misaklarda karar kılacak.Ey en büyük usta!
Düşünen oldumu bu hususta
Senden evvel ve senden ileri.
İlk müjdeyi, ilk haberi
Senden almıştı cihan
O zamandan anlayamadığına yansın.
Sen, dünyanın dönüp dolaşıp geleceği
Uğrunda milyonların seve seve öleceğiİsterse hayat zehrolsun,
İsterse refah kahrolsun,
İsterse kurşun düşsün yanımıza, belimize,
İsterse geçinmek için, bir dilim
Kuru ekmek geçmesin elimize.
Yer sarsılsa yerinden,
Dünya düşse peşimize
Ne Senden geçeriz, ne Senin eserinden!
vidyo: http://www.youtube.com/watch?v=rRscg0B8v8U ( izleyin )
ATAM İZİNDEYİM!..
Atamızın Emanetine Ne Kadar Sadığız Düşündünüz mü hiç? -
Atamız şu an burda olsaydı kim bilir ne derdi bizlere...
-
... Ölüm olsa bile .
-
Atam izindeyiz.. -
ATATÜRKÜN YAVERİNDEN BİR ANI !....
Gazi, çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladı.
Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
- Merhaba nine.
Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
- Merhaba dedi.
- Nereden gelip nereye gidiyorsun?
Kadın şöyle bir duralayıp;
- Neden sordun ki, dedi. Buraların saabisi misin? Yoksa bekçisi mi?
Paşa gülümsedi.
- Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin
malıdır. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi nereden
gelip nereye gittiğini söyleyecek misin?
Kadın başını salladı.
- Tabii söyleyeceğim, ben Sincan'ın köylerindenim bey, otun güç bittiği, atın geç yetişdiği, kavruk köylerinden birindeyim. Bizim muhtar bana bilet aldı trene bindirdi, kodum Angara'ya geldim.
- Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?
- Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da...Benim iki oğlum gâvur harbinde şehit düştü. Memleketi gâvurdan gurtaran kişiyi bir kez görmeden ölmeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa. Bende gün demeyip mihtara anlatinca, o da bana bilet aliverip saldi Angaraya. Giceleyin geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte agsamdan belli böyle kendimi ordan oraya vurup duruyom bey.
- Senin Gazi Paşa'dan başka bir isteğin var mı? Kadının birden yüzü
sertleşti.
- Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki.. O biz im vatanımızı gurtardı. Bizi düşmanın elinden gurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşiyoz. Sunun bunun gâvur dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağol paşam! Demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek. Sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşayı bulacağım yeri deyiver.
Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı her halinden
belliydi. Bana dönerek;
- Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanimizdir... Benim köylüm, benim vefalı Türk anamdır bu.
Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum anacığım dedim, sen gökte
aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara kadar koşturan Gazi Pasa yani Atatürk işte karsında duruyor.
Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere
fırlatıp Atatürk'ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu.İkisi de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü atanın ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük bir paket çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri. Bunu Atatürk'e uzattı;
- Tek ineğimim sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa, bunu sana
hediye getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.
Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi. Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi;
-'Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin.
( 'Ananı da al git' deyip, bir anlamda vatandaşa küfredenler var artık
zamanımızda )
Sonra köyüne götürün. Giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun.'
Bu yazıyı okurken duygulanan veya ağlayanlar varsa, hala umut var
demektir. -
koskoca bi Qf çekebilirim anca :(
-
kendimden ve O'ndan utanıyorum.
Ne canını verdiği milleti onun emanetlerine sahip çıkabiliyor, ne ben onun hitabesine sadık kalabiliyorum!Allah kahretsin.. -
1881 - 193∞Böyle tarihmi yazılır la?? 1881 - ~ diye yazacaksınız aga
Atatürk Büyük bir Tarihçi Büyük bir ekonomist Büyük bir ilim adamıydı bana göre Kimse onun yerini dolduramaz bazr kesimlerin özlemlerini yerine doldurmaya çalışarak gidermeye çalışması herzaman etkisiz kalacaktır.
Türkiyedeki Kimse onun kurduğu Cumhuriyeti yıkma gibi girişimde bulunma hatasını yapamaz. Şuan Cumhuriyetin Tehditte olduğunu düşünenler şunu unutmasınlarki % oran bazında o dönemden daha alt seviyeyedir.
Onun gibi yer yüzüne gelmez belkide ama onun gibi olmaya çalışan Türk Gençliği olduğunu unutmayalım.
Şuynu söylemeden geçemeyeğim eğer bu imkanlarla eğer Atatürk başımızda olsaydı Ne kadar güçlü olacağımızı hayal bile edemiyorum
Her Türk gibi Atatürk Kendi üzerine Düşen görevi fazlasıyla yere getirdi. Peki biz gençlik olarak Türk gençliği olarak üzerimize düşen görevi yerine getirebiliyormuyuz?
-
-
Atam bıraktığın eseri ne hale getirdiler.. Sana karşı boynumuz bükük.. Seni unutmadık.. Unutmayızda...
-
DJ_Alper bunu yazdı:
-----------------------------
1881 - ~
-----------------------------1923 - ~
O ve cumhuriyetimiz ilelebet payidar kalacaktır.