3 Haziran 1910 Sivriada Köpek Katliamı
-
DadasAdam bunu yazdı
içim parçalandı. fransız gazetecinin yazdıklarını okurken o feryat sesleri kulağımda çınladı bu nasıl bir vahşettir...
yalnız yazıda çelişkiler var.
1- yaşayabilmek için birbirlerini yiyen köpeklerden artık bir teki bile hayatta değildi.
2- yıllar sonra adada kalan az sayida köpek istanbul'a getiriliyor.
Evet. O cümle çelişkili olmuş, şahsen dikkatimi çekti ancak paylaşırken kendi düşünceme göre düzenleme yapmadan orjinalini koymak istedim. Hakkında çok fazla bilgi bulunan bir olay değil ama gerçek olduğu kesin.
Birbirlerini yiyerek yaşam mücadelesi veren köpeklerin birkaç gün sonrasında (susuzluk sebebiyle) ölmesi şeklinde düzeltilebilir. Zira açlık dışında deniz suyu içemeyeceklerinden susuzluk da ayrı bir problem.
Adada kalan köpek mevzusu ise bunun birden gerçekleşmiş, bitmiş bir olay olmaması. Bir kısmı ölüyor yenileri getiriliyor. Böyle bir uygulama devam ediyor. Ancak o dönem yaşanan felaketler sebebiyle halk uğursuzluğun oradan kaynaklandığını düşünüp yeni götürülen, hayatta kalanları geri getiriyor. Zaten koskoca İstanbul'da 80 bin köpeğin birden toplanıp cümbür cemaat götürülmesi beklenemez. 100-200 tane yakaladıkları kadarıyla bırakıp dönüyorlardır. Önemli olan sokak köpeklerinin bu şekilde yok edilmesinin emredilmiş olması.
anonim6918524 tarafından 10/May/15 19:25 tarihinde düzenlenmiştir -
-
Bir köpek ısırmasını diplomatik kriz haline getiten diplomatın diplomasisine sokiyim.. Ama bizim köpekler de kimi ısıracağını iyi biliyor. O kadar adam varken gitmiş ingiliz diplomatı kırtlamış...
-
@Compu sağol hocam. Olayın gerçekleşmesi hakkında biraz daha bilgi sahibi olmuş olduk.