Ayrılık Sonrası ... Ben Ve Şehir.

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    crocus
    crocus's avatar
    Kayıt Tarihi: 22/Haziran/2007
    Dişi
    Şehre sormak lazım her ayrılığı.. Hangi yerlerin artık göz ucuyla bakılmasının yüreğe acı vereceğini. Yalnızlıkla arşınlanan her kaldırım taşının ne kadar daha yalnızlaşabileceğini. Şehirde bazı yerler yasaklıdır artık. 3 gün olsun, 3 ömür olsun. Yine de oraların sahibi yalnız sen değilsindir. Her geçişinde yaşantının bir parçası olmayan artık, yine de o yerlerin seninle beraber sahibi olacak birisi vardır. Ve her geçişinde acıtır. Unuttuğunu düşündükçe güçlü olmaya çalışırsın, yine de her geçiş geriye dönüş olur. Ne kadar eski olsa da, yaşadıysan gerçekten, gerçekten hatırlarsın.  Bazı köşelerde durmanın vereceği acıyı, hatırlatacağı ‘her şeyi’. Unutulması zaman alan, yine de bir yerlerde hep kalacak o anların nasıl da yeşilliklerle boyanıp ağaçlara karıştığını. O ağaçların nasıl gün gelip solacağını yine de gözünün önünden gitmeyecek o yürüyüşün nasıl da küçülüp küçülüp yok olmayacağını bilmeli insan. Acının aslında hep bir öncekinden beslendiğini; yok olduğu kadar.  Bir yol vardı dedim, orda seninleydik. En son seninle basmıştım şu kaldırıma, en son senle bakmıştım şu boşluğa. Seninle içmiştim son kadeh kırmızı şarabımı şu restoranda. Seninleydi son kahkaham, son bakışım sola doğru, son sarılışım üşümeden. Ve gittiğinde yine seninleydi gelişini beklemem – artık benden başkaları olacak yanında, başkaları bekleyecek zamanla savaşta. Güçlüyüm güçlü olmasına, kabul ettim tüm yaptıklarını. Belki de hiç olmayışını onca şeye rağmen. Yine de zor gelen şeyler var. Yine de zor gelen bir şehir var bana.    Bir şehir hatırlatır tüm bu detay denebilecek küçüklükleri. Bir şehirde gizlidir artık unutulup gidenler zamanla. Yolları bitirmeye çalışırsın, her şeyin üstünü başkalarıyla örtmeye çalışırsın. Saygısızlıkları, terbiyesizlikleri, başladığı gibi güzel bitmeyen her şeyin üstünü örtmeye çalışırsın. Yine de o yoldan geçerken, o garip buluta bakarken, o uçağın havada süzülüşünü gördüğünde her şey sıfırdan başlar; bekli bu sefer biraz daha soluk, biraz daha yaşlanmış.  Şarkılarla sorunum yok artık, baktığım arka yola da alıştım. İçimde bir buruklukla her şeye alışmaya çalışıyorum. En çok da senin var olduğunu bilerek, içimde yaşattığım seni öldürmeye alışmakta zorlandım. Her şey kendime göreydi. Bizdekileri düşlediğimde yine kendimleydim. Belki de yoktun hiç, belki de kendinceydin. Yargılamayı değil, kendimi suçlamayı seçtim her şeyden sonra. Şehri suçlamayı sensiz kaldığım için. Başka bir şehirdeydi çoğunluğumuz. Yine de kendi şehrimi suçladım. Kendi şehrime küstüm biraz, biraz da sana.  Şimdi unutkanlığımla hayata bağlandığım günler geldi. Güçlü olmamın bir sebebi de sensin. Bana gösterdiğin hayatta aslında ne kadar da farklı olduğun. Ne kadar da bizce değil, kendince olduğun her zaman. Döneceksin yine, yine göreceksin beni belki. Ama eskisi gibi değilim sana. Hala bağlıyım, olmadığım kadar belki. Yine gülüşünle mutlu olurum, eskisinden birazcık daha az. Ama büyümek lazım hayatta, olgun zannettiğim olgunluk da kendinceydi. Ve beni yok saydın hiç arkana bakmadan. Kim bilir.. Nedenlerin de kendinceydi herhalde. Anlayamadıklarımla, yaşadığım her küçük güzellikle bırakıyorum seni şimdi. Arkamda değil, arkamda diyemiyorum.. Çünkü sen hiç yoktun zaten. Aklımda, içimdeydin belki.. Ama gerçekte asla sen değildin benim gözümde sen olabileceğin kadar.  Gel kurtar demiyorum artık. Pes ettim galiba seni düşünmeye çabalamaktan. Yine de bu şehirdeyim hala. Aynı yollardan gidiyorum evime, beni bıraktığın ve hiç aynısı gibi olamadığımız yollardan. Belki de hiç olmadığımız, 3 5 günlük bir düştü bu.  Bir şehre sormak lazım yalnızlığı. Anlık yalnızlıkları ve bir ömürlük gidip dönmeyenleri. Dönenler de hiç aynı olmuyor ki zaten.. En iyi şehrin buruk bir acıyla bakılan yasak köşeleri bilir bunları, beni…  Senden önce neydim, sensiz neydim, şimdi neyim.. Bilemiyorum. Aynı şehirdeyim. Gördüklerim daha az acı veriyor artık; belki de ne hissettiğimi bilen sendin benden çok. Bunu da bildin. Şehir sensiz. Ve ben hala benim…

    P@P@TY@ F@LI
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    NovalgiN
    NovalgiN's avatar
    Kayıt Tarihi: 12/Ağustos/2002
    Erkek
    Bazen şehirler de bırakıp gidenlere benzer yavaş yavaş.. yüreğine sağlık.

    Yağmur dindi, yağmura inandık.|www.birboluiki.net
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    MeRviii
    MeRviii's avatar
    Kayıt Tarihi: 20/Ağustos/2005
    Dişi

    Beni anlatıyo sanki.. : (

  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Tabela Fatihi
    kaygusuz
    kaygusuz's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Nisan/2007
    Erkek

    intiharlar her gece öldürmese de beni alıştı bedenime...

    cana kıyılmaz,can yakılmazmış.
    en tenha intiharların kucağında uyturken ruhumu, irkilerek içeri giren AŞK a uzaktan bakarak...
    bütün sorularımı tek nefeste yutarak...
    ağlamanın avaz avaz tadında tekliklerimin soyluluğunu oynuyorum.
    zehir sunan kalplerin varlığından canıma sığınarak her günüme yeni bir soysuluğu intihar ederek giriyorum.
    şehrim konuşurken ben bir köşeden bakıyorum. o gidiyordu
    kulağıma fısıldadıkları sırrımızın ağırlığında koynuna dolarak,en tedirgin uykularıma dalıyorum.
    nereye kadar...yüreğine sağlık içindeki boşluğu şehre sunmuşsun ayrılığın tadı kaç olur ki...............Eyv.

     

     


    Aldananlar aldanmaktan zevk aldıkları için hile ortaya çıkmıyordu Tolstoy
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    caylili
    caylili's avatar
    Kayıt Tarihi: 05/Haziran/2007
    Erkek
    Hayat bisiklete binmek gibidir pedalı çevirmeye devam ettiğiniz sürece düşmezsiniz.

    {fikrin neyse zikrin odur} {kötülük yaptım diye sevinme, her yaptıgın kötülük (cahillik) elbet bulur yine seni.} !huseyin!
Toplam Hit: 1132 Toplam Mesaj: 5