folder Tahribat.com Forumları
linefolder Müzik & Sinema & Tiyatro & Kitap & Televizyon & Seminerler & Edebiyat
linefolder CONNECTED Adlı Filmimiz Çıktı [Güncellendi: Ben Bi Hiçim Klip]



CONNECTED Adlı Filmimiz Çıktı [Güncellendi: Ben Bi Hiçim Klip]

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    seyhzade
    seyhzade's avatar
    Kayıt Tarihi: 25/Şubat/2016
    Erkek

    Beklediğim şarkının klibi geldi.

    https://www.youtube.com/watch?v=LC-t5mgS8-o

     


    Önce hayaller ölür sonra insanlar...
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Fotoğrafçı
    burakbet
    burakbet's avatar
    Kayıt Tarihi: 02/Mayıs/2007
    Erkek

    Film müziği "Spade - Ben Bi' Hiçim" Klip çıktı güncellendi.


    la?
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Ccaglayan
    Ccaglayan's avatar
    Kayıt Tarihi: 23/Kasım/2011
    Erkek

    güzel olmuş klipte sevdim valla devam projelerinizi bekliyorum dört gözle :) bu arada chooper motor ihtiyacı olursa çekimlerde seve seve veririm :D

  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    NaZi_
    NaZi_'s avatar
    Kayıt Tarihi: 15/Şubat/2010
    Erkek

    Hocam merhaba,

    Bu gibi bir uğraşın peşinde emek harcıyor olmanız dolayısı ile sizi ve ekibinizi tebrik ediyorum. Bahsetmek istediğim, kendi gözümden bazı eleştirilerim var. İlk deneme olması ve devamının gelmesini dilediğim için konuşacağım, maksadım yanlış anlaşılmasın lütfen.

    Öncelikle filmin giriş kısmında beliren, ara ara bize kendini gösteren karakter rahatsız ediciydi. Dış sesin genelde sadece bir ses olarak filmin akışına dahil edilmesi, konuyu idrak konusunda kolaylık sağlamakla birlikte, ön yargı oluşmasını engeller. Bu durum bence henüz girişte filmin idrakını zorlaştırmış çünkü hem işitsel, hem de görsel algı olması gereksiz olmuş. Bunun sizce bir gerekliliği varsa bile daha sade bir karakter olabilirdi. Çünkü oyuncudaki karakteristik ibareler kafa yorucu ve zihinde kalıcı oluyor. Sadece anlattıklarını önemsememiz gereken bir karakter için sakal, kıyafet, saç vs. sadelikten uzak ve yorucu.

    İkinci bir konu ise kıyafet ve mekan seçimleri. Genel bir yorumdan ziyade, sonlara doğru alacaklı ile evde karşılaşma sahnesi özellikle dikkatimi çekti. Öncelikle filmin yoğunluğunu bozan o ''bu tür şeyler filmlerde filan bir enteresan oluyor, şimdi neden olmadıysa ?'' şeklindeki giriş cümlesi çok gereksizdi. Konuda oluşan kasvetin üzerine çok daha fazla gidilmeliydi diye düşünüyorum. Yine aynı sahnedeki sehpaya kahvehanelerdeki masalara serilen yeşil renk bir bez serilmesi, kupanın kırmızı renk kullanılması ve perdenin beyaz olması da saçmaydı. Örneğin siyah bir perde kullanılsaydı ütüsüz olduğunu anlamayacaktık. Tasarruflu beyaz ampul yerine 2-3 adet sarı ışık yayan abajur kullanılmış olsa daha samimi bir hava yakalanacaktı ve aslında o sahnedeki en büyük eksiklik şu ki; alacaklı hiçbir zaman tek başına gelmez. Bu durum, sahne sonlanana kadar izleyicide şahsi bir mesele olduğunu kanısı yaratır.

    Yine kıyafetlerle ilgili bir yorum olacağı için patroniçenin o Amerikan filmerinde görülen cenaze merasimi şapkasını es geçiyorum fakat, İstiklal Marşı söyleyen bir insan coşkusu ile çıkışmasına ben bir anlam veremedim. İstediğini alacak olmanın ve konumunun verdiği ağırlıkla az, sakin ve pişkin konuşması çok daha yerinde olurdu diye düşünüyorum. Patroniçenin bu şekilde bağıra çağıra konuşması ve hiddetle, sanki hakkını savunan emekliler gibi sinirlenmesi, diğer castı gereksiz, hatta etkisi duruma sokmuş oluyor.

    Torbacı rolünü oynayan arkadaşı tebrik etmek gerek; rolün hakkını veren tek oyuncu oydu. Çünkü konu oyuncuların üzerindeki duygudan ziyade akışı devam eden olaylardan çıkarımla anlaşılabilirken, torbacının oyunculuğunda bir inandırıcılık da vardı. Mesela biz kumar sahnesi izlerken oyunculardan gerginlik duygusunu almak isteriz ama filmdeki kumar sahnesinde bunu sadece kumar sahnesi gergindir diyerek algılayabiliyoruz. Çünkü oyuncular bu duyguyu vermekten ziyade repliklerin tamamlanmasına şartlı olarak oynuyorlar.

    Filmin henüz başında tüm olayların birbiri ile birleşen bir entrikalar çemberine dönüşeceğini anlıyoruz ki, bu çok erken oluyor fakat, tüm detaylar didik didik, açık seçik anlatılırken, bu çemberin açıklaması seyircinin kollarına bırakılıyor. Bu da aslında bağlantının bir sahne ile anlatılamayacağından kaynaklanıyor. İşte bu yüzden, genel manada tüm sahnelerin bir seyirci yorumu beklentisi olmalıydı. Çok fazla ve birbirini boğan tamamlanmış sahneler, finalde yarım kalmışlıkla uyuşmadı.

    Bulunduğunuz yerden tüm bu eleştirilerin odaklarını kontrol edemeyeceğinizi ve bunun çok zor olduğunu biliyorum. Ben sadece devamının gelmesini umduğum kariyerinize mümkünse bir katkısı olması adına iyi dileklerimin yanı sıra bir eleştiri de bırakmak istedim. Umarım kırıcı olmamışımdır.

    Tekrar tebrik ediyorum.

    Çalışmalarınızın devamını bekliyoruz.

     

     

    NaZi_ tarafından 18/Nis/17 07:39 tarihinde düzenlenmiştir

    Kendimi bir akşam toplumun ete kemiğe bürünmüş hali ile yemeğe çıkarken hayal ediyorum şimdi; yemekler gelmiş ve çiğnemeye devam ediyoruz. Tam o sırada topluma doğru bakıyorum, ben aseksüel olmaya karar verdim, diyorum ve toplumun yüzü düşüyor. Başlıyor neden ve sonuçlarını sorgulamaya, felaket senaryoları anlatmaya ve yer yer yaftalamaya. Hayal ediyorum, yerimden kalkıyorum ve masanın etrafında bir yarım tur atıyorum, artık toplumun yanı başında, tabiri caizse ensesindeyim. Bir kolumu masaya dayıyorum ve kısa kollu tişörtümden uzanan kollarım yılların emeği sonucu bir kas yığını şeklinde, tam da toplumun bakacağı yerde duruyor. Kulağına doğru eğiliyorum ve şöyle diyorum; desene sen her bi sikimi çok iyi biliyorsun lan ?!
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Fotoğrafçı
    burakbet
    burakbet's avatar
    Kayıt Tarihi: 02/Mayıs/2007
    Erkek
    NaZi_ bunu yazdı

    Hocam merhaba,

    Bu gibi bir uğraşın peşinde emek harcıyor olmanız dolayısı ile sizi ve ekibinizi tebrik ediyorum. Bahsetmek istediğim, kendi gözümden bazı eleştirilerim var. İlk deneme olması ve devamının gelmesini dilediğim için konuşacağım, maksadım yanlış anlaşılmasın lütfen.

    Öncelikle filmin giriş kısmında beliren, ara ara bize kendini gösteren karakter rahatsız ediciydi. Dış sesin genelde sadece bir ses olarak filmin akışına dahil edilmesi, konuyu idrak konusunda kolaylık sağlamakla birlikte, ön yargı oluşmasını engeller. Bu durum bence henüz girişte filmin idrakını zorlaştırmış çünkü hem işitsel, hem de görsel algı olması gereksiz olmuş. Bunun sizce bir gerekliliği varsa bile daha sade bir karakter olabilirdi. Çünkü oyuncudaki karakteristik ibareler kafa yorucu ve zihinde kalıcı oluyor. Sadece anlattıklarını önemsememiz gereken bir karakter için sakal, kıyafet, saç vs. sadelikten uzak ve yorucu.

    İkinci bir konu ise kıyafet ve mekan seçimleri. Genel bir yorumdan ziyade, sonlara doğru alacaklı ile evde karşılaşma sahnesi özellikle dikkatimi çekti. Öncelikle filmin yoğunluğunu bozan o ''bu tür şeyler filmlerde filan bir enteresan oluyor, şimdi neden olmadıysa ?'' şeklindeki giriş cümlesi çok gereksizdi. Konuda oluşan kasvetin üzerine çok daha fazla gidilmeliydi diye düşünüyorum. Yine aynı sahnedeki sehpaya kahvehanelerdeki masalara serilen yeşil renk bir bez serilmesi, kupanın kırmızı renk kullanılması ve perdenin beyaz olması da saçmaydı. Örneğin siyah bir perde kullanılsaydı ütüsüz olduğunu anlamayacaktık. Tasarruflu beyaz ampul yerine 2-3 adet sarı ışık yayan abajur kullanılmış olsa daha samimi bir hava yakalanacaktı ve aslında o sahnedeki en büyük eksiklik şu ki; alacaklı hiçbir zaman tek başına gelmez. Bu durum, sahne sonlanana kadar izleyicide şahsi bir mesele olduğunu kanısı yaratır.

    Yine kıyafetlerle ilgili bir yorum olacağı için patroniçenin o Amerikan filmerinde görülen cenaze merasimi şapkasını es geçiyorum fakat, İstiklal Marşı söyleyen bir insan coşkusu ile çıkışmasına ben bir anlam veremedim. İstediğini alacak olmanın ve konumunun verdiği ağırlıkla az, sakin ve pişkin konuşması çok daha yerinde olurdu diye düşünüyorum. Patroniçenin bu şekilde bağıra çağıra konuşması ve hiddetle, sanki hakkını savunan emekliler gibi sinirlenmesi, diğer castı gereksiz, hatta etkisi duruma sokmuş oluyor.

    Torbacı rolünü oynayan arkadaşı tebrik etmek gerek; rolün hakkını veren tek oyuncu oydu. Çünkü konu oyuncuların üzerindeki duygudan ziyade akışı devam eden olaylardan çıkarımla anlaşılabilirken, torbacının oyunculuğunda bir inandırıcılık da vardı. Mesela biz kumar sahnesi izlerken oyunculardan gerginlik duygusunu almak isteriz ama filmdeki kumar sahnesinde bunu sadece kumar sahnesi gergindir diyerek algılayabiliyoruz. Çünkü oyuncular bu duyguyu vermekten ziyade repliklerin tamamlanmasına şartlı olarak oynuyorlar.

    Filmin henüz başında tüm olayların birbiri ile birleşen bir entrikalar çemberine dönüşeceğini anlıyoruz ki, bu çok erken oluyor fakat, tüm detaylar didik didik, açık seçik anlatılırken, bu çemberin açıklaması seyircinin kollarına bırakılıyor. Bu da aslında bağlantının bir sahne ile anlatılamayacağından kaynaklanıyor. İşte bu yüzden, genel manada tüm sahnelerin bir seyirci yorumu beklentisi olmalıydı. Çok fazla ve birbirini boğan tamamlanmış sahneler, finalde yarım kalmışlıkla uyuşmadı.

    Bulunduğunuz yerden tüm bu eleştirilerin odaklarını kontrol edemeyeceğinizi ve bunun çok zor olduğunu biliyorum. Ben sadece devamının gelmesini umduğum kariyerinize mümkünse bir katkısı olması adına iyi dileklerimin yanı sıra bir eleştiri de bırakmak istedim. Umarım kırıcı olmamışımdır.

    Tekrar tebrik ediyorum.

    Çalışmalarınızın devamını bekliyoruz.

     

     

    hocam güzel eleştirin için hem kendi adıma hem de ekibim adına çok teşekkür ederim. kırıcı olmak bi yana çok mutlu ettin. bizim için çok faydalı oldu. birilerinin bizi bu kadar dikkatli izleyip nokta atışı yorumlar yapmasına ihtiyacımız var. hepimizin ayrı ayrı konuyla(sinema) alakalı fikirleri olsa da film çekmek zor bir iş ve "hadi kalkın da film çekek la" diyince olmuyor. biz bu işi ne kadar kişisel tatmin amacıyla yapsak/yapmaya çalışsak da İZLEYİCİ bu işin çok büyük bi kısmını oluşturuyor. ilerleyen süreçte, yeni projelerde dikkat çektiğin sahneler/oyunculuklar ile alakalı dikkate alacağımız çok şey olacak. teşekkürler.


    la?
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Dos_Attach
    Dos_Attach's avatar
    Kayıt Tarihi: 29/Haziran/2007
    Erkek

    dji phantom 3 professional ve zoom h5 ses kayıt cihazı var ihtiyacınız olursa ücretsiz yardımcı olurum.


    Dolar Ve Euro zulada elimde çek defteri, bir imzayla işin tamam arabanı çek serseri.!
Toplam Hit: 5466 Toplam Mesaj: 37
connected kısa film