Fıkra Yazmak İsteyen
-
Herkes bir fıkra yazarsa sevinirim.
-
Bir kız babasına sormuş "baba sapık ne demek?" babası da cevap vermiş. "Sus ve yalamaya devam et!"
-
Bir tane Juniour diye bir cocuk varmis. Bu cocuk gelmis forum da geyik bölümü varken gelmis genele fikra yazmis, sonra kötü kalpli avci da bunu ... fikra da burda bitmis. Istersen yatmadan önce de masal anlatalim
-
Temel lise öğrencisiyken birgün fizik dersinde hoca bir öğrenciyi kaldırmış..soruyu sormuş...Arabayla gidiyorsun hava çok sıcak ne yaparsın?...cocuk camı açarım diyor..hoca camdan giren rüzgarın ivmesi nedir diye soruyor..cocuk bilemiyor ve 0 alıyor...sonra başka bir çocuk u kaldırıyor...aynı soruyu soruyor çocuk klimayı açarım diyor...hoca daha daha sıcak diyor..soyunurum diyor...hoca duramıyorsun aşırı sıcak diyor cocuk camı açarım deyince hoca patlatıyor camdan giren rüzgarın ivmesi ne ?...bilemiyor tabi 0 o alıp oturuyor...ee sıra bzim temele geliyor ..Temel arabayla gidiyorsun hava çok sıcak ne yaparsın.....temel: klimayı açarım...hoca: daha sıcak ama duramıyorsun ...teml soyunurum....aşırı sıcak temel diyor...temel atlet kilot iyice soyunurum diyor...hoca israr ediyor aşırı sıcak duramıyorsun ter boşanıyor diyor....ve TEMEL patlatıyor...HOCAM ANAMI *İKSENİZ O CAMI AÇMAM....
-
Ogretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini
anlatiyormus.
Dersin bitiminde cocuklara
sormus:
"Cocuklar! Kim hangi madene sahip olmak ister?"
Once David cevap vermis:
"Platin, ogretmenim. Onunla kendime bir porsche alirdim. " Ardindan
Mike
cevaplamis:
"Altin, ogretmenim. Altinlarimla kendime sonmodel bir cadillac
alirdim. "
En
son kucuk Joe yanitlamis:
"Silikon, ogretmenim. Ablamda iki tane var, kapinin onundeki arabalari
hayal
bile edemezsiniz!. . -
Cüzdan
Sünnetçinin biri yıllardır kestiği deri
parçalarını saklarmış ve bir gün artık
emekli olmaya karar vermiş. Elindeki derileri
alıp terzinin birine gitmiş ve "bana bunlardan
birşey yap, manevi değerleri çok fazla" demiş.
Terzi de "abi sen bir tatile çık gel o zamana
kadar ben de siparişini bitiririm" demiş.
Sünnetçi tatile gidip gelmiş ve ilk iş olarak
terzinin yanına uğramış.
Ne oldu benim sipariş demiş. Terzi de sünnetçiye
bir cüzdan uzatmış.
Sünnetçi hisimla "Ulan bunca yilin emegi bu kucuk
cuzdan mi? demis.
Terzi hemen cevaplamis "oyle deme abi, biraz
oksayynca valiz oluyor!
-
Temel ile fadimenin çocukları olmuyormuş.temel ile fadime bunun için doktora gitmişler .
doktor sormuş:neyiniz var
temel:pizun uşaugumuz olmiy ve doktor temele .temel bugun fadimelen arı yataklarda yatın demiş.Gidip yatmışlar sonra yeniden doktora gelmişler ve temel doktora gene çocuklarının olmadıgını solemiş.
doktor bunu üstüne temel sen akşam en sivri yerini fadimenin götüne sok demiş.temel akşam en sivri yeri olan burnu nu fadimenin götüne sokmuş ve fadime temelin burnuna osurmuş
temel uuuuyyyyyyy hacen pizum uşak motorsikletlen keliiiy demiş :):):)
-
Sizin Kızdan Ne Haber?
İki aile varmış ve her iki ailenin de birer
kız çocuğu varmış. Birgün misafirlikte
sohbete başlamışlar;
-Eee sizin kızdan ne haber?..
-Valla işte ne olsun biliyorsunuz işe girdi
geçen sene. Başını kaşıyacak vakti yok. İlk
başlarda geceleri fazla mesai yapıyordu. Sonra
hafta sonları da çalışmaya başladı. Patronu çok
sevmis her işi ona veriyormus. Derken Ankara
seyahatleri başladı. Bizimki çanta sekreter gibi
patron nereye o oraya.Sonra Paris seyahatleri filan
en sonunda bu iş böyle olmayacak dediler,
patronu ev tuttu. Deli gibi çalışıyor evladım.
Ee , peki sizinki ne alemde?
-Valla bizimki orospu oldu, ben sizin kadar
güzel anlatamıyorum...
-
Kumar
Amerika'da büyük şehirlerden birinde bir
kilise, havra ve cami tesadüf birbirine
komşu durumuna gelirler.Zamanla papaz,
haham ve hoca arkadaş olurlar.Üçü de kendi
dinince ibadetini yaptırır, sonra birarada
vakit geçirirler.Gel zaman git zaman, yaz
aylarında avluda kağıt oynamaya başlarlar.
İnsan azmaya görsün, bir süre sonra bu oyunları
kumara dönüşür.Sonunda ihbar edilirler ve
polis aniden baskın yapar.Papaz, İmam ve Haham
toparlanıp oyun kağıtlarını saklarlar, ama polis
durumdan emin.Komiser önce papazı sorgular :
-"Sen din adamısın, yalan söylemek sana yakışmaz,
söyle, kumar oynuyordunuz, değil mi?".
Papaz işin nereye varacağını kestirir ve inkar
eder. Komiser kararlıdır,kiliseden İncil'i
getirtir,
-"Öyleyse Mukaddes kitap üzerine yemin et"der.
Papaz bir kere hayır demiştir, şimdi itiraf
ederse büsbütün kötü olacağını bilir.
"Ne yapayım," diye düşünür, "şimdi yalan
yere yemin eder, sonra katedrale gidip günah
çıkartırım, Allah affeder..." Elini kitaba basıp
yemin edince, komiserin yapacak birşeyi kalmamıştır.
Komiser bu defa hocaya doner,
-"Bak hoca efendi," der, "bilirim sizin dinde
yalan söylemek çok günahtır.
İtiraf et; kumar oynuyordunuz, değil mi?":
Hoca düşünür, "Evet" dese hem papazı ele vermiş
olacak, hem de kendisi için durum iyi olmayacak.
"Papaz bizden daha kıdemli, inkar ettiyse bir
bildigi vardır. Arkadaş uğruna işleyeceğim bu suçu
Allah elbet affeder" diye düşünüp kendini avutup,
basar yemini...
Şimdi sira Haham Salamon'a gelmiştir.
Komiser bu son kozu da kaybetmek istemez.
Bütün hışmı ile ona döner
-"Söyle Haham efendi, sakın inkar etme, kumar
oynuyordunuz, değil mi?"
Haham ellerini kaldırır, papaz ve hocayı işaret
eder,-"iyi da komiser bey, kiminla?"