Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
Gelişimsel Psikoloji Hakkında Gelişimsel Psikoloji Hakkında
-
Merhaba arkadaşlar, genler ve davranışlar hakkında bir makale okuyordum. Makalede zeka/yetenek gibi olguların kesin belirleyici değil, izin verici olduğundan bahsediyordu. Mesela verdiği örnekte bazı çocukların piyanist olabilecek kadar yetenekli doğabileceğini fakat bu yeteneğin ortaya çıkabilmesi için çevresinde en az bir adet de piyano olması gerektiğini söylüyordu. Bunu okurken aklıma bir şey geldi. Elbette birçok insanın aklına gelmiş ve büyük ihtimalle bu konuda çalışmalar yapmış olduğunu düşünüyorum. Bu olası yeteneklerin çok daha erkenden ortaya çıkarılabilmesi için ne tür testler yapılabilir? İlkokullarda çoklu zeka testleri yapıldığını biliyorum. Ama bunun daha erken uygulanabilir ve daha etkileşimli yöntemleri var mıdır? Örneğin bir bebeğin matematiğe yeteneği olduğunu nasıl anlayabiliriz? Gelişimsel psikoloji ile ilgili ve bilgili arkadaşları konuya davet ediyorum. Herkese iyi forumlar :)
-
Bilimsel değil yazacaklarım. Yaptığım yorum da konuda yazdığın verilerden hareketle yazılmıştır.
Eğer kabiliyet ve yatkınlıklar ilgili alanla karşılaşmayı gerekli kılıyorsa kişinin yeteneklerini daha çabuk ortaya çıkarmanın tek yolu çoklu ortamlarda bulunmasını kolaylaştırmak. Bundan önce ise bireylerin kabiliyetlerini keşfedebilecek, ilgilerini anlayabilecek evreye en erken ne zaman vardıklarını tespit etmek lazım.
Çevresel koşullar için ihtimaller:
1) Aile zengindir. Heves ve görgüsüzlükten dahi olsa çocuğunu sosyal, fenni, sportif ya da sanatsal birçok etkinliğe teşvik eder. Birey de burada kendine uygun olanı bulur. Seçenek çok olduğu için isabet süreci, oranı ve sayısı yani alanı yüksektir.
2) Devlet eğitim sistemini iyi organize eder ve bireyleri çeşitli dönemlerde farklı ortam ve alanlarla muhatap kılar. Bu anlamda imkân, gözetleme ve teşvik sunar. İlk seçeneğe göre daha yavaş ve gecikmeli bir keşif söz konusudur.
3) Kader. Kimsenin hususi gayret ve teşviki olmadan kişi hayatının herhangi bir döneminde yatkın olduğu hususla karşılaşır. İmkânları el verirse yetkinleşir, yoksa gıpta ve yakınma ile geçer.
4) Memurluk. Kişi memur olur. Gündüzleri sosyal medya ve evrak işlerinde akşam da pubg oynayarak ömrünü telef eder.
-
kofcu bunu yazdı
Merhaba arkadaşlar, genler ve davranışlar hakkında bir makale okuyordum. Makalede zeka/yetenek gibi olguların kesin belirleyici değil, izin verici olduğundan bahsediyordu.
Mesela verdiği örnekte bazı çocukların piyanist olabilecek kadar yetenekli doğabileceğini fakat bu yeteneğin ortaya çıkabilmesi için çevresinde en az bir adet de piyano olması gerektiğini söylüyordu. Bunu okurken aklıma bir şey geldi.
Elbette birçok insanın aklına gelmiş ve büyük ihtimalle bu konuda çalışmalar yapmış olduğunu düşünüyorum. Bu olası yeteneklerin çok daha erkenden ortaya çıkarılabilmesi için ne tür testler yapılabilir?
İlkokullarda çoklu zeka testleri yapıldığını biliyorum. Ama bunun daha erken uygulanabilir ve daha etkileşimli yöntemleri var mıdır? Örneğin bir bebeğin matematiğe yeteneği olduğunu nasıl anlayabiliriz?
Gelişimsel psikoloji ile ilgili ve bilgili arkadaşları konuya davet ediyorum. Herkese iyi forumlar :)
Ya dostum, iyi yazıyorsun, güzel yazıyorsun, ve hattâ açtığın konularda ,şahane oluyor ama niye bilmiyorum; paragrafın son kelimesine geldiğimde Sanki benim kafada bi'şey kalmıyor gibi. @@,)
kafama takıldı; bebeklerde Soyut bir konunun tepkisini nasıl ölçebilirsin ki?
Aklıma şey geldi, bu at'lara basit matematik (tek rakamlarla) toplama yaptırıyorlar, ve doğru sonuç alabiliyorlar. Yalnız atlar burada soruyu soran kişinin tepkilerini ,doğru sayıya gelince vücut dilinden(mimik'ten, jest'ten ) anladıklarını söylüyorlar.
Bebeklerde de bir benzeri olabilir gibi geliyor. En büyük özellikleri Taklit. Dil gelişimi yok gibi.
İstisnalar konusunda bir bilgim yok.
-
Bence cevresinde piyononu falan olması alakasız bir durum tabii istisnalar hariç.Ben kendimi bildim bileli cevremde matematik kitapları var hiç de ilgi duymadım veya o kadar araba var hiçde ilgi duymuyorum ki yani bi yeteneğim varsa ortaya cıksın.
Bence aileden gelen genler ve ailenin davranışına bağlı çocığun yeteneğinin ortaya cıkması biri piyona öğrensin diye baskı yapar çocuk nefret eder birinde piyano yoktur komşusunda görür heves eder.
-
samast bunu yazdı
Bence cevresinde piyononu falan olması alakasız bir durum tabii istisnalar hariç.Ben kendimi bildim bileli cevremde matematik kitapları var hiç de ilgi duymadım veya o kadar araba var hiçde ilgi duymuyorum ki yani bi yeteneğim varsa ortaya cıksın.
Bence aileden gelen genler ve ailenin davranışına bağlı çocığun yeteneğinin ortaya cıkması biri piyona öğrensin diye baskı yapar çocuk nefret eder birinde piyano yoktur komşusunda görür heves eder.
Çevresinde matematik kitabı ya da piyano olunca matematikçi ya da piyanist olur demiyor. Matematikçi ya da piyanist olacaksa konu ile ilgili en az bir aracın çevresinde olması gerektiğini savunuyor.
-
Arkadaşın ev arkadaşı bir kaç enstrüman çalıyor, çılgınlar gibi piyano, amatör grupta gitar, saz bağlama vs imiş ( daha tanışmadım arkadaşım anlattı bir muhabbette )
Elemanın başlangıcı piyano ile ve 7 yaş civarında olmuş.
Hikaye şöyle, ailesi anne&baba öğretmen. Çevrelerindeki diğer öğretmen arkadaşları (sanırım biraz daha bilinçli olabiliyor öğretmenler?) çocuklarını erken yaşta kurslara gönderiyorlarmış. Kimisi karate, kimisi fujitsu, kimileri siemens. Neyse bizimkiler de bişeylere yönlendirelim çocuğu demişler ama diğer ailelerden farklı olarak bi gün çocuğu karşılarına alıp sormuşlar, ne yapmak, ne öğrenmek istersin diye. Bizimki piyano demiş. ( Ulan 7 yaşındaki çocuk nereden biliyor piyanoyu? )
O gün izlediği bir çizgi filmde, sanırım tom&jerry heralde, karakterlerden biri piyano çalıyormuş. Oradan esinlenmiş :)
Sonra maya tutuyor, piyanoyu öğrenip geliştiriyor, sonra gitarıdır bağlamasıdır ekleye ekleye yirmili yaşlara geliyor. Şahane.
Benzer senaryo bende oldu;
Bizimkiler çok isterdi bişeyler yapayım. Gitmediğim ( göndermedikleri? ) org, gitar, halk oyunları-folklör, karate, tiyatro, windsurfing, kuran vs kursu kalmadı. Ama hep 2-3. haftadan sonra bıraktım, pes ettim, sarmadı, evde pratik yapmadım falan.
Maya tutmadı. Sanırım hep derslerin sabahın köründe olması, ve benim çocukluk dönemimde fazlaca uykuya ihtiyacım olmasıydı sebep. Gerçi hâlâ 20. alarmı duymadan uyanamam :D
Anneme sözüm var, 2008de gitar öğrenicem dedim, halâ öğrenicem... inşallah..
Olunca oluyor, olmayınca olmuyor işte.
P.s karateye 1 aydan fazla devam ettim, sarı kuşağa geçtim, sonra sipariş ettiler gelmedi gecikti falan, sıkıldım, bıraktım :D
P.s 2 rüzgar sörfü olayını 1 yaz yaptım efsaneydi. İkinci sene de devam edecektim ama kulakları çınlasın Gökhan hoca vardı, kolunu mu bacağını mı kırmış ne, açamadı o sene kursu. O iş de yattı böylece.
Şimdi resmi fotoğrafçılık eğitimi alıyorum. Severek devam ediyorum. Bakalım sertifikayı alıp ben de eğitimci olabilecek miyim :)
noname tarafından 08/Nis/19 04:08 tarihinde düzenlenmiştir -
Oytum Erbaş'ın konuşmalarını dinle. Çocukların nörolojik gelişmelerini anlattığı videolar var. Kendi çocukluğunda dedesinin bakkalında öğrendiklerini tıpta nasıl kullandığını falan anlatıyor. Eve geçince bulabilirsem editlerim mesajı.
Genel mesajı çocuklarınızı bilim adamlarına çırak verin :)
-
livane bunu yazdıGenel mesajı çocuklarınızı bilim adamlarına çırak verin :)
Ebeveyn'lere tavsiyem, sadece konuşun, alaya almayın, geçiştirmeyin.
Bilmiyorsanız da bilmediğinizi söyleyin alüminyum. Sonra bilmediğiniz ortaya çıkınca, tukaka olursunuz, demedi demeyin.
İllâ Bilimİnsanı olacak diye bir kanun yok. Alanında uzman, aranılan insan olsun, kâfi.
Farklı uyaran'ların olduğu ortamlarda bulundurmak gayet güzel olur herhalde.
Resim-Müzik-Heykel muhatabını(yada çevresini) bulduğunda kötü mu olacak. Hayır,bence gayet de güzel olur, maddi-manevi.
RitmFarbRacourci tarafından 08/Nis/19 14:42 tarihinde düzenlenmiştir -
RitmFarbRacourci bunu yazdılivane bunu yazdıGenel mesajı çocuklarınızı bilim adamlarına çırak verin :)
Ebeveyn'lere tavsiyem, sadece konuşun, alaya almayın, geçiştirmeyin.
Bilmiyorsanız da bilmediğinizi söyleyin alüminyum. Sonra bilmediğiniz ortaya çıkınca, tukaka olursunuz, demedi demeyin.
İllâ Bilimİnsanı olacak diye bir kanun yok. Alanında uzman, aranılan insan olsun, kâfi.
Farklı uyaran'ların olduğu ortamlarda bulundurmak gayet güzel olur herhalde.
Resim-Müzik-Heykel muhatabını(yada çevresini) bulduğunda kötü mu olacak. Hayır,bence gayet de güzel olur, maddi-manevi.
Katılıyorum.
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Cevapla