Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
Http://Www.Metafizik.Dosyasi.Com/ Http://Www.Metafizik.Dosyasi.Com/
-
Okumadan yorum yapma gibi bir yeteneğe sahip değilim arkadaşım...
-
Ben yazıya değil de metafizik bilimine karşı bir deyiş yaptın sandım...Ama yorumun yazıya yönelik ise daha vahim...Ve yazıdaki açıklamaları bi avuç kanıt olarak görüyor isen modern bilim ile ne kadar ilgilendiğin hakkında bir özeleştiri yapmanı tavsiye ederim...Yazıda ismi geçen kişilerin ve tezlerinin,teorilerinin hepsi bugünkü bilimin temel taşlarını oluşturmakta...(Einstein olsun , Hawking olsun)Onların açıklamaları sana "bir avuç kanıt" gibi geliyor ise senin için ne gibi bir kanıt gereklidir o da ayrı bir merak konusu?
-
skolastik düşünce yeterlidir sanırım.
ortaçağ avrupasında savunulan düşünce ile şimdiki düşünce arasında pek değil, hiç bir fark göremiyorum.
Kitapalardan kitaplara aktarılarak günümüze kadar ite kakıla getirilen bir bilim.... -
Ben bilim adamlarından bahsediyodum ama...Nedense konu ortaçağ Avrupa sına geldi
Skolastik düşünce pozitif bilim var olduğu sürece mezarından çıkamayacak bir cesettir elbette ki...
de şu anki bilimi eğer ki skolastik düşünceyle bir tutuyor isen (ki metafizik bir yana orada yazılanları saçma bulan bir kişi bilim adamlarının kanıtlarla gözlem ve deneyler ile ispat ettiklerini saçma buluyor demek oluyor bu - dikkatle yazıyı okumuş olanlar demek istediğimi anlayacaklardır) sana sormak isterim sana göre günümüz bilimini bile ötede bırakan sistem nedir ? en önemlisi senin için metafiziği saçma yapan bilimsel kuramlar nedir ?(felsefi değil bilimsel)
Açıklar isen sevinirim...
Saygılar.
-
hay hay;
1.Özdeşlik İlkesi:
Hareketsizliğin harekete, özdeşliğin değişime tercih edilmesidr.
Yani evren sanki donmuş, kalıplaşmış nir şey gibi inceleniyor. Doğa, insan ve toplum için de durum budur.
2.Şeylerin Birbirinden Kesinkes Yalıtılması:
örneğin Hayavnların kesin sınıflara ayrılması ve aralarında hiç bir ilişki bağı görülmemesi. "At attır inek inektir" gibisinden. Bu eski metafiziksel zoolojinin görüş açısıdır.
3.Ebedi ve Aşılmaz Bölmeler:
Mesela ölüm ve yaşam arasına aşılmaz bölmeler koyar. Ölüm ve yaşamı 2. maddede olduğu gibi birbirinden yalıtır. Oysa bu böyle değildir; Canlı varlıkların yaşaması sürekli mücadeleyle mümkündür. Ve Hücreler sürekli olarak ölür, yerlerini yeni hücreler alır. Demekki hayatın içinde ölüm de vardır. Çünkü ölen bir canlının varlığının cesedindeki hücreler ölümden sonra bir süre daha yaşadığına ve bu cesetten başka hayatlar meydana geleceğine göre, ölümü mutlak bir şey sayamayız.
4.Karşıtların Çatışması:
Yaşam ve ölüm örneğindeki gibi. Metafizik bu iki uçtan birini seçmek zorundadır. Yoksa ortaya bir çelişki çıkar. Yani Yaşam ve Ölümü birbirinden ayırarar onlardan birini seçmesi gerek. 3. bir olasılık aranmaz çünkü çelişkiye neden olur. metafizik de dolayısıile çelişkinden hoşlanmıyor (:
phiber yazdıklarım metafiziğin karakterini yansıtır. Umarım dikkatlice okumuşsundur... Selamlar -
Öncelikle:
Metafiziğin içeriğini belirleyen konular:
cevher,
nedensellik,
var olmanın mahiyeti,
tanrının varlığı olmuştur...
16. yüzyıldan itibaren günümüze kadarki zaman çerçevesi içerisinde de bilimsel araştırmaların yükselişiyle birlikte bilim ve imanın uzlaştırılması açısından metafizik gittikçe önem kazanmıştır.(Günümüz bilimi metafizik bilimisayesinde Allahın varlığını kabul etmiş ve kanıtlamıştır...Hiçkimse burada çıkıp bilim Tanrıtanımazdır diyemez eğer ki bilim ile ilgili ise tabi)
Metafiziğin gerçek anlamdaki en belirgin özellikleri ise:
-Özdeşlik ilkesi(Metafizik özdeşlik ilkesini doğadaki aynı cins her bi atomun,elektronun,fotonun vs vs. aynı şekilde davranmasını açıklayan ilke olarak kabul eder)
-"Şey"lerin gercek doğasını ve varlıklarını araştırmaktır esas amacı..
-Yaşam ile ölüm arasına aşılmaz bölmeler koymaz,yanlızca bilimsel anlamdaki "biyolojik ölüm" ile yaşam arasındaki yine bilimsel ve ilahi farklılıkları açığa çıkarır...
Bir de Yaşam ile ölüm arasında bir seçim yapma zorunluluğu vermez .Keza yaşam ile ölüm arasındaki fark gayet açıkken başka çelişki açığa çıkarabilecek bir olasılık nmı vardır ki bu iki kavrama denk?
-
öncelikle Tanrının kanıtlanması bilimsel bir kanıt değildir. Sadece Kuran-ı Kerim e ve imana dayalı bir kanıttır bu. Tanrı meselesini geçelim.
Ölümle yaşam arasında 3. bir durum aranır. yukarıda belirttim zaten.
Hücrelerin, beden öldükten sonra bir müddet daha yaşadıkları...
Ölü bedenden yeni yaşamlar doğduğu...(reenkarnasyon değil)
Ölen hücrelerin yerine yenilerinin oluştuğu...
özdeşlik ilkesine gelince;
Örneğin "Güneşin altında yeni bir şey yoktur" denir sık sık. Bu söz " ezelden beri hiç bir değişime uğramamış,evren hep hareketsiz ve kendi kendinin aynı olarak kalmıştır" anlamına gelir.
Ayrıca insan hiç değişmemiş, sanki hep aynı kalmış gibi " Her zaman aynıdır insaoğlu" denilir.
Kısacası;
Metafizik = Anti Diyalektik...
Bu bütün yazılanların özetidir
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Toplam Hit: 3869 Toplam Mesaj: 18
Cevapla