Tasavvuf Ve İslam (Tartışma)
-
Tasavvuf ve islam birbiriyle çelişirmi acaba din felsefesinde hocayla papaz olduğum bir konu tasavvuf da ki dogmalar İslam dinimizle çelişirmi kafamda bir sürü paradoks var görüşlerinizi bekliyorum
-
Tasavvuf divan edeibyatında peygamber sevgisni allah aşkını konu alan şiirlerdir.Temelini islam oluşturur zaten.Bu şiirlerde allaha duyulan aşk peygambere duyuln sevgi kutsallaştırılır çelişkiden kastın nedir çözemedim açıkçası ?
sen kafandaki paradoxları paylaşırsan yarıdmcı oluruz..
-
tasavvuf inancına göre insanlar tanrının yansımasıdır
aklıma takıldı :) tbtmad çömez tanıyom sanki bi yerden seni ama
-
Tasavvuf bana göre Kuran Ahlakı ile ahlaklanıp Peygamber sünnetine yapışıp " illa edeb illa edeb " deyip Kendini bulma Allah'a varma yoludur.Kuranın emrettiklerine sımsıkı sarılıp peygamberin güzel ahlakına tertemiz itirazsız uyup ve bir mürşid-i kamilin kapısında köle olup Aşk ummanına dalma yoludur.
nefs ile mücadele vardır bu yolda.Her adımda bir tad vardır,her adımda ayrı bir anlayış.Bu yol kolay değildir.siz dümdüz ileri giderken karşıdan gelen engeller ve şeytan size arkanızda yalancı cenneti gösterir.Dikenler vardır bataklar vardır yılanlar böcekler engeller ve yol zifiri karanlıktır.İşte o anda bir Rehber elinizden tutar. O daha önce bu yolu geçmiştir.Vuslata ermiştir.size karanlıkta bir güneş olur.Siz bataklıklara basacakken engele düşecekken uyarır doğruyu gösterir.Size bir vasıta olur.Sevgi ile " Ne olursan gel " düsturu ile yaklaşır.Babanız olur.Sultanınız olur.Bir ölü yıkayıcısına kendisini nasıl teslim etmişse sizde kendinizi rehbere bırakır ve vuslatı gözlersiniz AŞK ile.
AllahûTeala'nın Kuran'da bahsettiği bu yol şöyledir ;
" 65 Orada, kullarımızdan öyle bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, lütfumuzdan bir ilim öğretmiştik.
66 Mûsa ona dedi ki: 'Sana öğretilenden bana da bir olgunluk/bir bilgi öğretmen şartıyla sana tâbi olayım mı?'
67 Dedi: 'Doğrusu sen benimle beraberliğe dayanamazsın.'
68 'Havsalanın almadığı bir şeye nasıl dayanacaksın?'
69 Mûsa dedi ki: 'Allah dilerse beni sabırlı bulacaksın; hiçbir işte sana karşı gelmeyeceğim.'
70 Dedi: 'Bak, eğer bana uyarsan, ben sana kendisinden bahis açıncaya değin hiçbir şey hakkında bana soru sorma!' " Kehf Suresi
Kurandada anlatıldığı gibi bu yolda sabır ve teslimiyet vardır.sana yol gösterene iman etmek.AllahûTeala " Rabbinize yönelin ! " buyuruyor.İbadet ile Aşk ile Salihlerle beraber olmak ile Ahlak ile.
Mevlevi Yolunun Pir'i Mevlana Celaleddini Rumi (k.s.a.) " Hamdım,Piştim,Yandım" diyor tasavvuf hakkında.Nedir Bu Hamlık ? Nasıl pişti Mevlana ? evet taptaze yeni doğmuş bir bebek gibi oldu bu yola girince.Sıfır Beyin gibi.Rehberi Şems-i Tebrizi onu pişirdi,olgunlaştırdı.Ona asıl'ı, hakikat'i ve marifet'i öğretti.Daldırdı Bahr-i Ummana içindekileri gösterdi.Sevdirerek AŞK ile.Tavada pişercesine pişti.Kimi zaman yağ kattı içine tavanın Şems.Kimi zaman acı kattı çile yaşattı.Kimi zaman su serpti ama söndürmedi pişeni.Ne yapacağını biliyordu Şems.Pişenin nasıl lezzetli olacağının sırrını çözmüştü.En sonunda Yandı Mevlana.Bu ilim derindi ve ağırdı.Bir Damla iken Derya oldu.
işte tasavvuf rehbersiz imkansız gibidir.Her hastalığın bir doktoru vardır.Kalp doktorlarıda vardır.Nefsimizi ıslah ederler.Ruhumuzu mutmain ederler.Kalbimizi onarırlar.Ameliyat masasına yatırırlar hastayı.Nefsiniz ıslah oldukça Deryanında derinliği gözükür size.Artık bütün maddeden soyunmuş sadece Bir olan Hakk'a yönelmişsinizdir.Hakk'ın rızasını öğreten rehberleriniz size adabı edebi gösterirler ve sizi kendinize bırakırlar artık.Her attığınız adım O'nun içindir artık.O'nun rızasına uygun.Kirlilikten arınmış bir kalp ve nefs.Nakşolunmuştur Kalbinize O'nun ismi.Bir damlanın okyanusa düşünce artık okyanustan oluşu gibi veya bir şekerin çaya katılınca içinde görünürde yok oluşu gibi sizde Hakk'ın varlığında yok olmuşsunuzdur.O'nda Fani olmuşsunuzdur.Benlik kalkmıştır artık.Kamil ve örnek olmuşsunuzdur.Yaşantınızda aldığınız her nefes insanlara ahlak,aşk ve inanç yönünde örnek görünmektedir.
işte Hazreti insan.
Kısacası Tasavvuf bir okuldur.Hazreti insan yetiştirme okulu.Hayvan nefsi terbiye edip insan nefs yapma okulu.Derse uyup ödevi yapıp hocaları iyi dinleyip diploma alma okulu.Deli olma Veli olma Okulu.Sufi Olma Derviş Olma okulu.
Demeyinki bu rehberler ve bu insanlar günümüzde bulunmaz
Kıyamet sabahına kadar bu insanlar Allah'ın izniyle dünyada olacak.
Ve size dünyadada ahirettede mutluluğu gösterecek.
Ne bekliyoruz hala.Bize dünyadada ahirettede avukatlık yapacak bi kişinin eteğine yapışmıyoruz.Bize insan olmayı Allahın razı olduğu kul olmayı gösterecek kişiyi rehberi mürşidi neden bulmuyoruz.
Abendrot
-
tbtmad bunu yazdı:
-----------------------------Tasavvuf divan edeibyatında peygamber sevgisni allah aşkını konu alan şiirlerdir.Temelini islam oluşturur zaten.Bu şiirlerde allaha duyulan aşk peygambere duyuln sevgi kutsallaştırılır çelişkiden kastın nedir çözemedim açıkçası ?
sen kafandaki paradoxları paylaşırsan yarıdmcı oluruz..
-----------------------------Tasavvuf sadece divan edeibyatında peygamber sevgisini Allah aşkını konu alan şiirler değil bir yoldur.Gerekli açıklamayı Abendrot adlı mürid güzel bir şekilde yazmış.
-
EfEkSiYoN bunu yazdı:
-----------------------------tasavvuf inancına göre insanlar tanrının yansımasıdır
aklıma takıldı :) tbtmad çömez tanıyom sanki bi yerden seni ama
-----------------------------tbtmad yeterli sn bana çömez deme ki bende sana başka şeyler demek durumunda kalmiyim:)
tanımam etmem:D
-
Tasavvuf; Allah aşkı ilahi aşkı allaha duyulan sevgi ona ulaşma arzusunu anlatır bizim edebiyat hocamız öle anlattı :)
-
Tasavvuf; İslamiyetin Sistematik olarak en güzel şekilde yaşamaya çalışma çabasıdır bir anlamda.
Yüce Yaratıcının En Sevgili Kulu Olan Hz. Muhammed (S.A.V.)'in övülmüş ahlaklarıyla ahlaklanma yarışıdır bunun yansıması. Yüce Allaha bu fani diyarda dost olma gayretidir.
Elbette Dosta dostun En Sevdiğiyle gidilir bu yolda, O'da katında En Sevilen,En Şerefli, En Yakın Dost ile gidilir. İşte Tasavvuf bütün zamanlarda Yüce Allaha dost yetiştiren bir yaşayış biçiminin adıdır.
Elbette bu yaşayış biçimi İslamın Özünü oluşturur. Çünkü tasavvuf demek islam demektir, her dönemde tasavvuf islamdan beslenmiş ve islamla gelişmiştir. Tasavvuf manevi bir yolculuktur. Yolculuk Seyr-u Suluk yani manevi yükseliştir.
Bu mavevi yolculuğa çıkan insan çeşitli merhalelerden geçmekte çeşitli hal ve durumlarla imtihan olmaktadır. Bu noktada murşit yani manevi yolda ona rehber olacak bir üstada ihtiyaç duyulur.
Çünkü herhangi bir yola çıkan o yolda daha önce gidip gelen Emin bir rehber bulursa seyahatinde emniyetle gider gelir ve ne murat gitmişse muradı hasıl olur.
İşte tasavvuf ile Yüce Allaha Vuslat (Ermek) Yani dost olmak, bir edebten bir terbiyeden ve çeşitli derslerden geçmektedir.
Talip olan bu derslere devam ile murşidine sadakat ile yol alır, talip olmayan sadakat göstermeyen yolda kalır...
-
Tasavufun Dindeki Yeri ve Önemi
Din, Yüce Allah'ın kullarını terbiyesinden ibarettir.Bu terbiye üç temel alanda gerçekleşmektedir.Birincisi inanç, ikincisi ibadet, üçüncüsü de ahlaktır.Din inanmakla başlar; ibadet ve taatle yaşanır. Edeb, güzel ahlak, ilahi sevgi, kalp temizliği, nefis terbiyesi ile Allah'a dostluğun tadına varılır. Şu halde kâmil bir mümin olmak, dini kâmil olarak yaşamaya bağlıdır.
Her mümine, sahih iman ve düzgün ibadet farz olduğu gibi; kalp temizliği, nefis terbiyesi ve güzel ahlak da farzdır. Bu farzları yapmaya vesile olan şeyler de onlar kadar önemlidir.
Hiçbir mümin, ben imanı ve ibadeti öğrenirim, yaparım fakat bana ihlas lazım değildir; ilahi sevgi gerekmez, benim marifetullaha ihtiyacım yok, ben kalp temizliği istemem, nefis terbiyesi ile uğraşamam diyemez. Derse hak yolda gidemez, dinini hakkıyla yaşayamaz, Yüce Allah'ın rızasını kazanamaz, hakiki huzuru bulamaz.
Bitmeyen huzur ilahi sevgiye ve zikrullaha bağlanmıştır. Hiçbir zaman değişmeyecek bu kesin hüküm Kur'an-ı Hakim'de şöyle ferman buyrulmuştur:
"Allah kendisine yönelen kulunu hidayete, rızasına giden yola erdirir. Onlar iman edenler ve kalplerini Allah'ın zikriyle huzura erdirenlerdir. Dikkat edin, kalpler ancak Allah'ın zikriyle huzur bulur."İşte tasavvuf, kalbi Allah ile tanıştırıp huzura kavuşturma yollarını öğreten ve bunu bizzat gerçekleştiren bir terbiye sistemidir. Tasavvuf, güzel ahlak okuludur. Kalp temizliği ve güzel ahlak, dinin bâtınî fıkhıdır. Buna Kur'an'da takva denir. Takvaya ulaşmak için yapılan mücahedeye tezkiye denir. Tezkiye, kalbi inkar, şirk, isyan ve gaflet kirlerinden temizlemek, ruhu arındırmak, nefsi çirkin huylarından kurtarıp güzel sıfatlarla bezemektir. Bütün bunlarla hedef, Yüce Allah'ın rızasına ve dostluğuna ulaşmaktır. Hedefi Allah rızası olan bir terbiyenin elbette bütün usul ve adabı da Allah rızasına uymalıdır.
Allahu Teala, ilahi terbiyenin ve dostluğun merkezine Resûlü Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizi koymuştur. Ona uymadan kimse Yüce Allah'a gidemez, O'na dostluk yapamaz.
Allahu Teala bu konuda bütün insanlığın önüne şu ilâhî ölçüyü koymuştur:
"Rasûlüm! De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tâbi olunuz/ uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok affedici ve esirgeyicidir."Alimlerin belirttiği gibi, bu ayette geçen 'tabi olmak', sıradan bir tabi olmak değildir. Buradaki ittiba, Hz. Peygamber'e (s.a.v) gerçek manada duyulan bir sevgiyi içine almaktadır. Bu sevgi, Fahr-i Kainat Efendimize (s.a.v) kalple, dille, özle, sözle, hâl ve ahlak ile tam bir teslimiyetle uymayı gerektirir. Mümin, içi ve dışıyla, inanış ve yaşantısı ile sünnet uyduğu ve buna ölene kadar sımsıkı sarıldığı zaman, Yüce Allah'a itaatini gerçekleştirmiş ve O'nun sevgisini kazanmış olur.
Efendimiz (s.a.v), Ashab-ı Kiram'a (r.anhüm) dini, iman, ibadet ve ihsan boyutuyla öğretmiş, göstermiş, yaşatmış ve öylece ahireti şereflendirmiştir.
Sahabe-i Kiram da (r.anhüm) kendilerinden sonra gelenlere dini, iman, ibadet ve ihsan boyutu ile bir bütün olarak aktarmıştır. Din, ilk iki nesilde bir bütün olarak ele alınıyor, zâhirî ve bâtınî yönü aynı hassasiyetle korunuyor ve yaşanmaya çalışılıyordu.Kaynak : Arifler Yolunun Edepleri
-
tasavvuf cok uzel bir seydi bir kere cidden icine girdin mi o tadı aldın mı sen artık sen deilsin artık nefsanı olayları gecmyee baslıyorsun , dunyadakı olaylar sana basıt gelıyor sana artık eskı zevkı vermıyor cunku yerını Allah sevgısı alıyor , mürsid yada peygamber sevgisi . ben adıyaman menzil koluna baglı naksibendi müridiyim , bir cemmat içerisindeyim , eskiden kufur ederken şimdi ise guzel konusuyorum insanları kırmammaya calısıyorum, ayrıca tassavvuf islamla dinle cakısmaz aksıne onu kuvvetlendırır.çünkü tasavvufta olan her sey Kur'an ve Hz. Peygamberimizin sünnetidir.Öncelikle unu bilşmek lazım hani kımılerı derler tasavvuf , seyh Kurân da geciyormu diye , cevap gecmıyor zaten Kur'an da her terimin oldugu yada her dini kelimenin oldugu ir ansıklopedi degil ama tasavvugfta oln her sey Kur anda ve sunnette gecer , mesela zikir , rabıta yapmak , ya Kur'anda acık olarak yazılıdır yada ona ıthafen ayetler vardır. Son olarak dünya gercekten basit ve sade ciddi manada iç huzur aryosan mutlaka bir kamil mürside basvur cunku senin ruhundan en ıyı o anlar. tarikatlar onemli o veya bu olur ama mutlaka birinie katıl
-
herkes menzilden =) sofilerin sitesi oldu yaw burasıda :P :D güzeldir menzil..peygamber sünnetinin İslamın en güzel yaşandığı yerlerden biridir..gidip görmeden konusmamak gerekir =)