Kişisel Sorun Mu - Kişisel Zaaf Mı ?
-
karakutu bunu yazdı:
-----------------------------
hacktorx : Hoca tamam doğru demişsin ama ben olaya geniş kavram olarak baktım bir şeyin kişisel olabilmesi için o kişisel şeyin senden başkasında olmaması lazım. Benimde kişisel kavramımda bu :)))
-----------------------------
hocam işte ben bunu diyordum. senin söylediğin gibi söylemek gerekirse, kişisel yaklaşmıssın :) daha genişi burda gel vatandaş :Dolayları sadece kişisel ve sosyal olarak sınıflandırmamız olanaksız. en az 1 sınıf daha gerekir. yoksa ikisine de sığdıramıycağımız birsürü durum karşımıza çıkıcaktır. bi olay ya kişisel ya da sosyal olabilir mi ? "sosyal sorun" kavramını toplumsal sorun olarak algılamak gerekiyorsa, neden 3. kişiden gizliyoruz. yok eğer sosyal sorun değilse neden 2 kişi arasında yaşanıyor? ben ikisine de koyamıyorum bu durumu. ama bunun için, toplumumuz için profosyonel ilişki (evlilik ile devam eden) sırasında bu gibi durumlarda bir isim düşünülmüş. ve "ailevi mesele" diye bir kavram ortaya çıkmıştır mesela.. burdan; durumun ne kişisel ne de toplumsal olduğu ortaya çıkmıyor mu :/
-
Z-Chan hocam Bruce Lee abimizin vermiş olduğu sosyal mesajları tam olarak çeviremedim ama bunlarının herkes tarafından kabul gören ama uygulamada sekteye uğrayan şeyler olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden orada yazılanlar sadece Bruce Lee abimizde ve kendini meditasyona vermis budist rahiplerde geçerli olduğunu düşünüyorum. Yani yine toplumsallaştıramadık (:
opensource2009 bence insan iyi bir işi olsun istemez. para kazanabileceği bir iş ister. dolayısı ile para kazandıran her iş insanın gözünde "iyi"dir. İşsizlik toplumsal bir sorundur. Her bünyede aynı etkiyi yaratır. Bu yüzden saydığım temel sorunların alt kategorisini oluşturuyor.
karakutu bak sen de dediklerimi demişsin bir bakıma. aşk olayını ben de toplumsal bir sorun olarak görmüyorum.çünkü herkes farklı yaşar, farklı yerlerinden yaralanır. derinlik meselesi. bu yüzden kişiseldir. herkesin kişiliğine göredir. olmasa da olur demiyorum ama "varolma" savaşı veriyorsa insan; aşksız da verir.
hacktorx un karakutuya yaptığı eleştirileri doğru buluryorum (:
alacakaranlik hocam kategoriyi neye dayanarak yaptın çözemedim ?
n2n2 hocam varlık yokluk çelişkisine girersek dediğin gibi bunun başı sonu yoktur. ve dediğin gibi dallanıp budaklanır. biraz daha basite indirgeyelim diye insanın varolma çabası içerisindeki temel sorunlardan başlatalım biz. dediğinde haklısın zira (:erbogan hocam Ali Şeriati doğru demiş. ama tasavvufa giriyor sanki bu. toplumda yeri yoktur ancak kişilere indirgenebilir. dürtü dediği şey zaaf sanırsam. en temel ihtiyacın başında sevgi gelir demişsin katılmıyorum. insan bulunduğu kabın şeklini alan su gibidir. nereye koysan orada yaşar. öğrenilmiş çaresizlik de diyebilirsin buna. Platon un mağara deneyini araştırmanı öneririm.
Kreston hocam "insan" tabiri eski zamanlarda "mutlak doğruluk, saflık" anlamına gelir. yani saydıklarından arınmış karakterler. ki günümüzde insan olma kriterleri düşüşe uğrasa da yine de insan egosuz, zaafsız, yanlışsız hiçbir şeydir bence (: -
İyi bir iş konusu bile tartışmaya açılabilir.Eğer toplum olmasaydı ya da toplumun ne düşündüğü kaygısı o zaman iyi para getiren bir iş istenirdi.Fakat işin içine toplum girince günlük x kadar para kazanmanın yanında insanların yaptığın işe nasıl baktığı konusuda değerlendirmeye girer.İnşaatta çalışmak iyi para getirebilir yerine göre fakat bunun yerine ondan daha az para getirisi olabilecek bir işi toplum nezdinde daha saygın olduğu için tercih edersin,atıyorum konfeksiyon açmak gibi.
Zaten iyi işi iyi para getiren ve saygınlık sahibi bir iş olarak değerlendirmiştim,bu konuda hemfikiriz.
Asıl sorun toplumun insanı şekillendirmesi.İç huzuru yakalayamamanın nedeni nedir,neden insanların çoğu mutsuz gibi.
Sevgi konusu ayrı bir olay gibi geliyor ki sevgi duymak zaten hiç sorun olmamıştır bu yüzden hazdır.Sorun olması için sevgisizlik faktörü olmalı bu konuyu da biraz dolandırırsak yine ilk yazdığın 3 maddeye bağlarız.
-
toplumun insanı şekillendirmesi bunların sebebi değildir bence. tamam, toplum insanı şekillendirir fakat toplumu da insan etkiler. insan düşünmezse toplum bir hiçtir. sosyal statüsü olmayan, elinde maddi hiçbir varlığı olmayan bir insan "elalem ne der" diye düşünmez. "ne iş olsa yaparım abi" der. çünkü özünde barınma ve beslenme sorunu vardır. öncelikli olan bunların giderilmesidir. statü sonra gelir. bu yüzden bahsettiğim "temel sorunlar" ı çözen bir insan için hayat artık fanteziden ibarettir. bunun içinde ego gerekir.
-
Toplumun insanı şekillendirmesini bunun sebebi oalrak değil ama ayrı bir sorun olarak gördüğüm için söyledim.Statüsü olmayan elinde maddi varlığı olmayan insan dediğin gibi ne iş olsa yaparım abi diyecektir fakat maddiyat veya statü elde ettiğinde davranışı değişecektir.Fakat toplum olmasaydı herkes ne iş olsa yaparım diyebilecek kadar rahat olacaktı ve bundan bir rahatsızlık duymayacaktı.Toplumu yok saydığımızda ne gibi değişiklikler oalcağını hayal etmek bile güç ama şu örnek yerini tutabilir sanıyorum.Dünya da ki tek insan olsaydın ve işin kanalizasyonlarda kaybolmuş yüzük,kolye cep telefonu vs aramak olsaydı bugün olacağı kadar gocunmazdın.Kişilik yapına göre belki biraz gocunabilirdin ve kişiliğinin gelişimde toplumun ne kadar etkisi olduğunu bilmediğimiz için buna bile cevap veremezdin.
Bir şeylere sahip olmamanın avantajı herşeye sahip olmuş gibi davranma hakkını vermesidir insana.Yunus Emre zamanında bir padişah oğlu olsaydı gönüller hoş olsun gibi bir söylemde bulunacak mıydı yoksa seferden sefere mi koşacaktı.Bunu da tartışabiliriz.
-
insanların o yada bu işi yapması toplumun sorunu değildir. toplumda kabul gören örf ve adetlerin sorunudur ki bizde bundan çokça var. mesela toplumda kabul görmediği halde uyuşturucu satan, pezevenklik yapan, silah kaçıran vs. işlerle uğraşan sürüyle insan ve bu insanların kendi ufak toplumları var.
toplumun olmadığı bir yerde kural da yoktur bu yüzden dediğin şey kuralsız bir toplumda daha yatkındır. işin işine anarşi giriyor bu noktada. (:
verdiğin yunus emre örneğinde demek istediğin şey şu bir bakıma ; "insanlar kazanılmış statüleri neyse hayatlarını öyle devam ettirir"
ama bunu reddetme özgürlüğüne ve bilincine de sahiptir insan (:
-
bir kutup ayısının postu eğer ayı vurularak öldürülürse bozulur ve 5 para etmez
bu yüzden kutup ayıları postları için avlanırken içi jilet dolu dondurma kapları kullanılır
ayı dondurmayı yerken ağzına batan jiletler onu yavaşça öldürür ama önce acıdan tabii ki bayıltır
bu sırada zaten postu avcıların eline geçer
burda ayının dondurmayı sevme ve yeme isteği vardır
jilet de donurmayı yiyenin yani ayının kişisel sorunu olmuştur
ayı dondurmayı o kadar çok sevmiştir ki onu yavaş yavaş öldürmesine karşı gelememektedir
ayının dondurmaya olan zaafından ayının kişisel sorunu olan jilet doğmuştur
demek istediğim şu ki kişisel zaaflardan kişisel sorunlar doğar
birinin kişisel sorunu başka birinin kişisel zevki olabilir o da ayrı bi konu :)
-
"Kişisel Sorun"lardan bahsediyorsak eğer, insanların sorunları hakkında genellemeler yapmamamız gerekir. Adı üzerinde kişisel sorun. Ortak sorunlarımız olabilir ama neticede herkesin sorunu başka. Ortak sorunlara ortak çözümler getirilebilir belki ama geri kalanları için kişiye özel çözümler üretmek lazım.