Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
Özledim Beee Arkadaş Eskiyi Özledim Özledim Beee Arkadaş Eskiyi Özledim
-
yine oldu gece saat bilmem kaçın kaçı 24 yaşındayım ve galiba depresyona giriyorum......
arkadaş çok özledim bee rahmetli dedemden gizlice tütün çalıp içmeyi köye her gittiğimizde köpeğin yanıma gelmesini köydeyken cemaatin gelmesi sıcacık çaylar dedemin eşsiz muhabbeti çayın kokusu tütünün kokusu karışır yaa hele birde mevsim güz yağmur damlası düşerdi ya yere onun kokusuuu ahhhh ulannn ahhh....özledim gece köy damında uyumayı hafif bir esinti eser yorganını sararsın bakarsın gökyüzüne yıldızları görürsün biraz daha üşüdnmü örter üstünü yıldızlar gecenin o hoş sadasında birde köyün köpekleri havlar ya hafiften kurbağalarda eşlik eder ruhumun gıdası olur hoş bir ses seda olur sabah güneş hafiften vurur uyandırır seni şefkatli bir anne gibi kalkarsın tertemiz sondaj suyu yıkarsın yüzünü taze sütün tereyağın közde biberin patlıcanın çayın krallar bile görse bu halde orayı imana gelir şükreder allahına özledim be eskiiden bir kız gördünmü bakar yüzün kızarırdı küçük bir velet bulur kandırırıdın 10 kuruşa verirdin eline mektubu gönderirdin kıza kızda beğendimi seni gönderirdi yazmasını çocukla özledimm bee adım adım tüm lokantaları dolaşsam da nenemin yapyığı kavurmayı bulamam hiç bir yerde özledim be öss ye hazırlanırken bülent sertaçın ağlama yar ağlama anam şarkısnı dinleyip derse konsantre olmayı özldeim o saf katıksız insanlar özledim eski delileri özledim babamın yüzüme tokat atmasını sonra gelip sarılmasını özldeim tekrardan çocuk olmayı miskey oynamayı kola kapaklarında taso yapmayı topaç oynamayı eskiden huzur veren ezan seslerinin birbirine karışmasını dedemin sabah namazına kalkarken tüm kuşların böceklerin senfonisini özledim be çıkarsız ilişkilerin olduğu temiz duyguların olduğu timsah gözyaşlarının olmadığı eskiyi özledim
şimdi kendi kendime dkonuşuyorum ne param olsaydı ne okulum ne de şimdiki zevküsefa hayatım hepsine geride bırakmaya razıyım yeterki herşey eskisi gibi olsun
bilmem ama gece gece çok şeymi istiyorum
keşke ama keşke hiç çıkmasaydım memleketimden :(
-
ah şu keşkeler ...
-
http://www.youtube.com/watch?v=r2d_by-RBlo
ulan gece gece nerde esti eşşek kadarız gözümüzden yaşlar gelecekk :(
-
özlemek guzeldir, özluyorsa özlenen.
beklemek guzeldir, gelecekse beklenen.
sevmek guzeldir, seviyorsa sevilen.
-
Amerikada kalabaliklarin arasinda vacir vucur konusan binbir milletin arasinda yasiyorum. Onca yilimi, gecenin bir koru, koyumdeki avlu kapisinin disindaki tasa oturup, yildizlari circir bocekleri esliginde sessizce 10dakika izlemeye degismem.
Kucuktum, mutluydum arkadas.
-
http://www.rootwarezfm.com/dinle.php tam üstüne gitti be parça..
zone tarafından 26/Şub/13 03:19 tarihinde düzenlenmiştir
Gönül Penceresinden - Zeki Müren -
Çok dugusal bulduğum,beni çocukluğuma götüren güzel bir yazı. umarım beğenirsiniz dostlar...
Sobalı evde büyüdüğüm için daha bir hoşuma gitti.
Sobanın borusunda bulunan çamaşır kurutma tellerine asılı olan okul önlüğünün kurumasını beklemiş çocuktur,Sobalı Evde Büyüyen Çocuk...
Kış sabahları bazen üşümekten yataktan çıkmayı istemeyen,soba kokusunu seven,üstünde kaynayan çaydanlığın sesini seven,üstündeki kestanenin mandalina ve elma kabuklarının kokusunu tanıyan-seven,bahçede karda oynadıktan sonra üstüne ellerini tutup ısıtmayı seven,sobalı odadan öteki odaların soğukluğu nedeniyle çıkmak istemeyen,kömür kokusu odun kokusu çalı çırpı çıtırtısı ateş gürlemesi nedir bilen çocuktur...
Yıllar sonra büyüdükten sonra kaloriferli veya kombili bir evde bilehalen "oturma odası"nın kapısını kapayan rahatsız bir insandır...
İlerleyen yıllarda kestaneye bayılan ama çocukluğundan hatırladığı tadı bulamayan bir büyük insan olacaktır...
Sobanın üzerine kolonya dökerek alev denemesi yapmış çocuktur...
Elbiselerinin bir köşesi kurutulurken yanmıştır...
Büyüdüğünde yazın bile yorgan kullanmadan uyuyamama alışkanlığına ve her mevsim açık kapıları kapama hastalığına sahip olacak çocuk...
Gizli gizli sobanın arkasına pastel boya değdirip boyanın eriyerek soyut sanat eserlerine dönüşmesini izleyen,koku farkedilip kendisine müdahale edilene kadar bunu değişik renklerle yapmaya devam eden çocuktur...
Nohutun leblebiye dönüşünü soba üstünde görmüş cocuktur...
Yün coraplarini sobaya dayayarak ayaklarini isitmistir bu cocuk....
Geceleyin atesin kırmızı ve sarı renklerinin dansını evin tavanında seyreden çocuktur...
Elinin kolunun bir kenarında muhtemelen nasıl olduğunu hatırlayamadığı yanık izleri olan çocuktur...
Sobanın kenarına pısıp dakikalarca ısınan,sonra kosarak aynaya bakan ve kıpkırmızı yanaklarını görünce kendini begenen bundan zevk alan cocuktur...
Annesi evde yokken soba sönmesin diye sobaya tahta kömür taşımayı görev bilmiş çocuktur...
Gece lambasinin isigi yerine sobanin alevlerine bakarak uyuyan cocuktur...
Soba tütünce tırsmış çocuktur...
Sobanın üstüne mantar koyup tuzlayıp sonra afiyetle yiyen çocuktur...
Sobanin onunde mavi legen icinde banyo yapmis cocuktur...
Muhakkak bir kere evi havaya ucurma macerasini yasamis cocuktur...
Sobanın sıcaklığını ne kaloriferle ne de doğalgazla ısınan evde bulabilmiş çocuktur...
Önlük yakalığını kumaş mendilini bilumum ufak tefek malzemeyi soba borusuna yapıştırmak suretiyle ütülemiş olan çocuktur...
Sıcacık odada radyo dinlemeyi...
Sevdikleriyle zaman geçirmeyi...
Annesinin ördüğü kazağı o sıcaklıkta yinede giymeyi...
Özelliklede hasta olmayı çok iyi bilen çocuktur...
-
-
gel sen ne cektigimi birde bana sor haci
6 sene once ayrildim tr'den. ne izin ne baska bisi 1 kere bile gitmedim daha.
gidis o gidis ...
-
Daglsri ozledim gandalf daglari
-
daha anlatılacak çok şey varki dostlar klimanın aşırı lüx sayıldığı kaloriferlein henüz kırsal bölgelerde yaygınlaşmadığı dönemlerde odun sobası üstünde pişirdiğimiz kestaneleri......
elektirkler her giitiğinde içimdeki hafif karanlığı cenneten çıkma bir hurinin ışığıyla aydınlatan gaz lambası mum tüplü feneri.....
bursasporun intertoto kupasındaki maçlarını....
amcamla beraber minyatür kale yaptığımız maçları....
tvlerde yengelerini bacılarını belleyen behlülün yerine her seferinde delikanlılığın kitabını baştan yazan miroğullarını mihralileri aynalı tahirleri....
ilk bilgisayarım olan yatay kasalı 95 işletim sisteminde watkins oynamayı.....
power rangersı izlemeyi....
kazık kadarken lisede son derste kaçıp 16,30 daki pokemon izlediğim günleri....
henüz 9 yaşındayken cami hocasının elif be-yi öğretmesini.....
liseye giderken harçlığımı iddaaya değilde taş fırının yanındaki nohutçuya vermeyi.....
şimdinin parasıyla 2 lira olan lastik kramponlarla ölene kadar mahallede toz toprak içinde çift kale yapmayı....
anlatsan bitmiyor işte ne ortam değişti ne zaman değişen sadece insan
yineee kocaaa bir keşkeee büyümeyeydim aaqq
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Cevapla