Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
80'Li Yıllar Türkiyesi İle İlgili Bilgi 80'Li Yıllar Türkiyesi İle İlgili Bilgi
-
Merhaba arkadaşlar,
80'li yıllardaki Türkiye'nin (özellikle İstanbul'un) toplumsal, ekonomik ve psikolojik durumuyla ilgili bilgiye ihtiyacım var. Özellikle darbe zamanıyla ilgili detaylı bilgi ve İstanbul'daki dönem yaşantısıyla ilgili ne olursa çok işime yarayacak. Konuyla ilgili film, belgesel, kitap, roman, döküman, internette bulunabilirliği varsa dizi bile işimi görecektir. Kendi çapımda bir araştırma yaptım ama daha detaylı olmasını bekliyorum.
Forumda 30'lu yaşlarını çoktan doldurmuş birçok mürit var. :)
80'li yılları kendi gözünden hatırlayan müritler de mahalle yaşantısı nasıldı, aile içi yaşantı nasıldı, okul yaşantısı nasıldı, televizyonda ne vardı, hangi müzikleri dinleyip gezmeye nereye giderlerdi, çocuklar/yetişkinler/yaşlılar/anneler/babalar/akrabalar nasıl davranırdı, neler yapardı? Bu gibi konulara biraz da kendilerinden söz ederek cevap verirlerse beni çok sevindirirler. Eğer forumda yazmak istemiyorlarsa özel mesaj da atabilirler. Belki aklınızda kalmış bir anı bile bana yardımcı olacaktır.
Not: Konuya mesaj düşen arkadaşlardan yazılarında detaydan kaçınmamanızı ve özen göstermenizi rica ediyorum. :)
-
Walla 80 li yılların çizgifilmleri güzeldi. Müzikleri çok güzeldi, Atari oyunları fln iğrençti ama seslerdeki dijitallik falan bağımlılık yapıyordu, şimdiki en kral oyunların yapamadığı birşey bence.
Bunlar dışında pek bir hayatım yoktu 80lerde.
HolyOne tarafından 20/May/13 09:01 tarihinde düzenlenmiştir -
dizi: ziyaretciler , uzayyolu kartaldan alfaya , hayat agaci , ceyyar teksas , altin kizlar , alf , evliya celebi seyahattamesi, bizimkiler, susam sokagi, hugo (sonradan)
cizgifilm: voltran , he-man , walt disney looney toons , redkit , tsubasu , transformers , ninja kaplumbagalar (sonradan)
muzik: deep purple, beatles , pinkfloyd , metallica , iron maiden , kesmeseker, muserref , muzeyyen , muazzez , sezen aksu , cem karaca , ferdi , orhan , muslum etc gibi klas isimler karisik turk muzikleri, 80'lerin efsane disko muzikleri, turk sanat muzigi , turkuler , halaylar , mehter marslari , trubun tezahuratlari genelde
ramazan bayramlarinda: akraba ziyaret ve tatilleri , kaynasmaca , namaz , lokma, hurma, baklava , harika yemekler , harclik , saygi , sevgi , hormet, muhtaca yardim.
kurban bayramlarinda: onceden koyun alip otlatmaca , bahcende vakti gelene kadar besleyip kesip afiyetle yiyecegin gunu beklemece, namaz akrabalar gelir , akrabalara gidersin , sac tepsilerde kavurma , cevirme , sis , sote , sokakta insanlara hayir niyetine dagitmaca, kurbanin kellesini utuletmece , derisini bagislama.
siradan gunlerde: okuldan eve , evden sokaga , sabahtan aksama kadar top oynamaca, bahcelerden meyve yemis araklama, sapanla kus avi, bisiklet , deniz , gazoz kapagi , misket , atari salonu , parklar , sokak arasi oyunlari (yakartop , uzunessek, aydinates aldi, celik comak, saklambac, kavga , gures)
mahallede samimi komsu iliskileri , yan mustakil evin bahcesinden ayse kadin huuuuuuuuu diye ninene seslenirler , o kosar pencereye yada balkona cikar cevap yetistirmeye, bahcesinden meyve caldigin karsi komsu dedene sitem eder efendi senin torun bize yemis birakmati yine diye sakayla karisik , biri lokma doker gonderir , oteki tahin karar , helva yapar , kina yakar falan.
bizim cocuklugumuzda insanlik ve iyiligin olcusu baskaydi, hali vakti yerinde doktor , ozel muayehanesinde calisan hizmetliye bos evini verir kira bedeli almazdi , kimisi ozel soforunun altina araba, kimisi pazardan evine meyve sebzesini tasiyan hammala motorsiklet, kiosk alir verirdi. kirmizi isikta durup yaya yol vermek heh iste simdi ben iyilik yaptim degil , ulan ne o.cocuguyum ben be pismanligi idi. sakalar silah, mermi , bicakla degil hava komprosor pompasi, kemer, odun, halatla yapilirdi.
-
@Hojucuk: teşekkür ederim hocam. :)
@HolyOne: atari oyunları dediğin atari salonları mı yoksa bildiğimiz eve alınan atari mi?
Atari salonlarıysa örneğin jetonla mı çalışıyodu? Para mı atıyodunuz? Hangi oyunlar vardı, nasıl muhabbetler geçerdi?
Bi de o zamanın parasının durumu neydi. Ekmek kaç paraya alınıyordu? 50 kuruş mu, 10bin mi 1.000.000 mu? Bunlara da çok ihtiyacım var. :)
Diğer müritlerden de yorumlarını bekliyorum.
-
80'li yıllar dünyanında Türkiyenin de en boktan yıllarıdır. Gençliğin bittiğin, 2013 teki dijital aptallığın başladığı, iktidarda tiranlığın başladığı, özentiliğin başlayıp yozlaştırmada tepe noktasını gördüğü geçen 100 sene içerisinde en nefret ettiğim yıllardır. Atarisiyle yok mahalle maçlarıyla vesaire pek çoğunun çocukluk yılları olduğu için hep iyi anlatılır hep özlem duyulur ama özlem duyulacak en son seneler. Gerek kıtlık bakımından, gerek katliam bakımından. Gençliğin söndüğü seneler işte daha ne diyebilirim lan gençlik bitmiş geri kalanı yaşasa ne olur.
-
VBDream bunu yazdı
80'li yıllar dünyanında Türkiyenin de en boktan yıllarıdır. Gençliğin bittiğin, 2013 teki dijital aptallığın başladığı, iktidarda tiranlığın başladığı, özentiliğin başlayıp yozlaştırmada tepe noktasını gördüğü geçen 100 sene içerisinde en nefret ettiğim yıllardır. Atarisiyle yok mahalle maçlarıyla vesaire pek çoğunun çocukluk yılları olduğu için hep iyi anlatılır hep özlem duyulur ama özlem duyulacak en son seneler. Gerek kıtlık bakımından, gerek katliam bakımından. Gençliğin söndüğü seneler işte daha ne diyebilirim lan gençlik bitmiş geri kalanı yaşasa ne olur.
Allah, kralsın hocam. Çok teşekkür ederim, varsa bekliyorum aklına gelen şeyleri.
-
Up.
Mesela ilçeler nasıldı?
Eminönü nasıldı? Beyoğlu nasıldı? Sevgililer buluşup nereye giderdi?
-
Hocu 80'lerde bim yoktu mesela.
-
Güzel tarafları ; insanlar fiziksel olarak konuşarak ve yazarak anlaşırlardı. Kitap vb şeyler değerliydi. ortalıkta dolaşan fazla araba yoktu. hacı murat ,anadol , reno dan başka yabancı olarak ford granada ,taunus gibi araçlar trafikteydi. Araba almak herbabayiğdin harcı değildi. ev telefonu anca seçkin insanların evinde oluyordu. komşular konuşmaya geldiğinde kumbarası vardı para atıyordun konturlü gibi konuşturuyordu ve pahalıydı konuşmak. İstanbulda üsküdar şeridini hatırlıyorum baya bir tenhaydı. denizler daha temizdi. plajlar daha tenhaydı. Dost tam dost ,düşmanda tam düşmandı .arasında yalaka tipler yok değildi ama azdı. Karakterler daha bir belliydi. siyah ve beyaz biraz daha netti. beyaz eşya vb ateş pahasıydı.( vehbi koçun bu milleti evire çevire s....ği yıllar ) . küçük esnaf vardı. dev marketi bırakında normal ufak bir market dahi sayılıydı. lise mezunları değerliydi. iş bulması ufak bir torpille memur olabiliyordu. çocuklar ise okuldan geldimi doğru sokağa koşar oyuna dalardı. çelik çomak ,top ,yakar top ,saklambaç vb . mahallenin bakkalı ,fırını ,kasabı ,manavı en itibarlı adamlardı. veresiye defteri eline verir o defterle alışveriş yapar fiyatını oraya kendisi yazardı. ortam daha doğaldı. mobilette ve peuget motorlar orta hallilerin ulaşım aracı idi. pahalıydı. her semtin birde tefecileri vardı. devlet amirleri,müdürleri, memurları daha dokunulmaz bir halleri vardı. yalnız herkes gereği şekilde haddini iyi kötü bilirdi. mahalleye ilk biz tv aldığımızda sıralı anten vardı kocaman birşey. tek TRT vardı. akşam saat 6 gibi çizgi filmler olur mahallellei grundıg marka yakından kumandalı renksiz ve karıncalı TV nin başına abanır sessizce izlenirdi. fiziksel hareketlilik çoktu. insanlar çok yürür ,çok çalışırdı. alet makina bu kadar bol nerdeeee.. merdaneli çamaşır makinası teknoloji harikası görünüyordu anneme . çalışan ve iş yapan fiziksel gücü olan bir devlet vardı. DSİ baraj ve yol yapımları devlet kendisi yapıyordu nerdeyse. iletişim ağlarının sınırlı olması nedeniyle organize terör faaliyetleri diye birşey yoktu.tabiat henüz yamyamlar tarafından işgale uğramamıştı veya mevcut yamyamların heryeri işgale gücü yetmiyordu.
kötü tarafları ; iletişim ağı olmadığından ve basın sınırlı olduğundan demirel gibi bir adamı adam sanıp yıllarca deli divane ardından koştu bu millet. karaterler her ne kadar belirgin olsada körü körüne inanmak vardı. sağ sol olaylarında sanki millet yunanla harbe gider gibi birbiirine diş biliyordu. şu ana göre yaşam kalitesi iğrençti. sobalı evlerin oldukça yaygın olması ısı yaltımlarının olmaması gibi herşey eklenince ilkel yaşam tarzı hüküm sürüyordu. arabalar sık arıza yapardı. olur olmaz sıfır anadolla bile çok yolda kaldığımızı bilirim. iletişimin az olması ve bilgi kaynaklarının sınırlı olması cahil ve önyargılı toplum oluşturuyordu. doktor kıttı. tedavi olmak ölümden beterdi. ev ve tarla araba satıp tedavi olmak için varını yoğunu yiyen insanlara tanık olmuşumdur. futbolda değişen birşey yok.
-
eve telefon alındığını hatırlıyorum, eve renkli televizyon alındığını hatırlıyorum, kara kutu atariyi hatırlıyorum, soktuğumun voltranı vardı. divan kitaplık karışımı boktan şeyler satılırdı millet onu alır hem uyur hem hem otururdu ve o soktuğumun kapakları hep uyurken üstümüze açılırdı. evler sobalıydı odun kırardık amk. kaloriferli evlerin hepsi merkezi sistemdi kurulu kazanları vardı, etekli kızlara pek bakılmaz kotlu kızların götüne bakılırdı lee cooper vardı, parizyen reklamları modaydı sapık olduğum için net hatırlıyorum, yıldo kafadan koparıyordu. istanbul yeni yeni yerleşiyordu nurettin sözenden önce çelik su borusu yoktu sürekli su kesintisi olur tankerlerden su taşınırdı iğrençti amk neyse ki depomuz vardı. bizim peder altılı oynardı veliefendiye gider piknik yapardık, sonra o şeytan icadı amk. bilgisayarını getirdiler eve ve hiç bir şey eskisi gibi olmadı... çok küçük olduğum yıllara dönersek 87 gibi telefon etmek için postaneye gidilirdi, siyah çevirmeli telefonlar vardı, kadınların vatkalı ceket giyindikleri kabarık saç yaptıkları yıllardı, tina turner ve madonna modaydı, la is la bonita çıkmıştı sonra kemal sunalın fatma girikle olan bir filmi vardı ilk onu hatırlıyorum japonlu robotlu bişeydi. daha evveline dönelim; amkdumun 302 leri nefret ederdim onlardan tam manasıyla ayran olurdum içinde hele ki yazsa... trtnin programlarını hatırlıyorum anadoludan görünüm diye boktan bir program vardı traktör sevdam o yıllarda başlamıştır hep bir ineğim olsun istemişimdir neyse 32.gün trtdeydi mali birand henüz genç... uğur dündar da trtdeydi, aklına gelen herkes trtdeydi, tsm dinlenir sigara ve içki bolca tüketilirdi o yıllarda... tavernalar vardı org müthiş bir buluştu. telle boğmaca oynardık 2 kez boğulma tehlikesi geçirdim. sapanla fare avlar kedileri beslerdik, köpekleri de kedilerle besliyorduk çocukluk işte. 80 ler çok iyi değildi 90 lar daha iyiydi, doğallık dersen yiyebilecek paran varsa tabi doğal olanı yerdin :) üretim bu denli makineleşmemişti. yani gerçek biber gerçek yumurta gerçek et yiyordun ve feci lezzetliydi fakat azdı.
-
amca dayı hala daha belirgindi. sülale de bir hiyerarşi vardı. babanın uzağında yakınında sigara içilmezdi. hastanelerde ağzında sigara ile giren doktor hasta vardı:) şehirler arası otobüs olarak magıruslardan sonra mercedes 302 ler çıkınca yolculuğun ne denli keyifli olduğunu anladılar :D
filtresiz sigara çeşidi çoktu. popüler olan maltepe sigarasıydı. köylerde herkeste traktör yoktu. massey ve fiyat traktörler ortalıkta yeni yeni dolaşıyor ama her baba yiğit köylü alamıyordu. hala o traktörler çalışmaktadır. ve şimdikilerden daha az yakmakta ve daha sağlamdır. çünkü vehbi koçun eli yoktur bunlarda :) ford ve bmc kamyonlardan başka kamyon görünmüyordu. ava çıktığımızda asla elimiz boş dönmezdik. tek kırma ve kendimizin yaptığı barut saçma ile ava giderdik .her yerde bolca av hayvanı vardı. şimdilerde ise avcı sayısı ve av tüfeği teknolojisi ile allak bullak olmuş, doğa yok olmaya doğru hızla gitmektedir. meyva üreten çiftci en zengin çiftciydi. 4 dönüm üzümü olan çiftci iki senede evini yapıyor traktörünü borçsuz alabiliyordu. bankalar ciddi birer kurumdu. kredi kartı denen lanet şey olmadığından piyasa doğal bir piyasaydı. piyasa nakitle dönüyordu. o nedenle demirel devet borçlarını ödemek için habire para basıyor enflasyon uçup gidiyordu. millet o yıllarda parası olan bankaya faize para yatırıyordu. faiz geliri yüksekti çünkü piyasada kıtlık vardı. bürokrasi adamına göre çalışıyordu. ben yaptım oldu olayı vardı. elektirk pahalıydı. su pahalıydı. her yer asfalt değildi ama yollarda arabada yoktu. iki il arasına gittiğinizde bir kaç kamyon motorsiklet yada araba sayabilirdiniz. herkesi aradığınız yerde bulma imkanınız vardı. şimdi ise gezenci millet olduk. internette çıkalı insanlar daha bir kendini beğenmiş ve haddini aşan tipler olmuşlar. kadınlar kocalarına daha bağlıydı. kadın ev işlerinde boğuşmaktan ve ot süpürgesiyle evi süpürmekten helak oluyordu. kahvehaneler daha canlı okey denen oyunun yenice çıkması ile daha kalabalıktı. ayrı bir zevkti okuldan kaçıp okey oynamaya gitmek. tren yolculukları meşhurdu .demiryolalrı daha etkindi. buharlı lokomatifler canavar gibi çalışıyordu. tren garları dolup taşıyordu. zira otobüs yolculuğu daha zahmetli tozlu topraklıydı.
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Cevapla