folder Tahribat.com Forumları
linefolder Genel
linefolder Bir Astsubaydan...(Lütfen Sonuna Kadar Okuyun.)



Bir Astsubaydan...(Lütfen Sonuna Kadar Okuyun.)

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    RaBBiT
    RaBBiT's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Eylül/2005
    Dişi

    Bir astsubaydan....

    ......ili kırsalında teröristlerin dur ihtarına ateşle karşılık
    vermesi sonucu çıkan çatışmada ... güvenlik görevlisi şehit oldu.

          Ya da

    ......ilinde devriye görevini yerine getiren askeri araca açılan ateş sonucu..
    güvenlik görevlisi şehit oldu.

          Ya da ......ili kırsalında teröristlerce döşenen mayının patlaması
    sonucu asker yaralandi..

          Bu nasıl başlar biliyor musunuz?

          Hava o kadar sıcaktır ki beyninizdeki sıvının buharlaşıp uçtuğunu
    düşünürsünüz. Oluştuğu anda kuruyup giden ter damlacıklarından geriye
    kalan tuzlar yüzünüzün ve hatta elbisenizin her yanını kaplamıştır.

          Avucunuzun içindeki ter, yüzünüzdeki gibi kolay kurumadığı için
    elinizdeki tüfeğinizin metal kısmı avucunuzun içinde vicik, vicik oynar.

          Ter ile ıslanan çeliğin kokusu avucunuzun içine ve elinizi
    sürdüğünüz her yere siner.

          Önünüzde yürüyen adamın, ayağının kuru toprakla her temas edişinde
    çıkan toz, ağzınızın kupkuru olmasına ve zor nefes almanıza sebep olur.

          Sırt çantanızın askı kayışları yüzünden omuzlarınızı
    hissetmezsiniz.


          Kült ağrıları ancak çantayı sırtınızdan çıkardığınızda fark
    edersiniz.

          Bastığınız her taş parçası, her çalı ve bir ayağınızın
    kaplayabildiği her yeryüzü parçasından çıkan sesi duyarsınız.

          Yürüdüğünüz yerdeki her Ağustos böceğinin sesini, dallardaki
    kusları, yüzünüzün etrafında ürkütücü devriye uçusları yapan arıların kanat
    seslerini, ağzınıza ve yüzünüze ya da herhangi bir yerinizdeki küçük
    yaraların üzerine konmaya çalısan sineklerin vızıltılarını, ayağınızı
    bastığınız yerden havalanan yeşil çekirgenin küçücük cüssesine rağmen
    çıkardığı tok kanat sesini en ince ayrıntısına kadar duyarsiniz..

          Sonra, kendi teçhizatınızın ve önünüzdeki ve arkanızdaki arkadaşınızın teçhizatlarının çıkardığı düzensiz seslerin her birini ayrı ayrı duyarsınız.

          Ve aynı anda önünüzdeki arkadaşınızın nefes alışlarını duyarsınız, öksürmesini ve hapşırmasını da duyarsınız.

          Telsizinizden çıkan seslerin ve cızırtıların her biri ayrı ayrı katilir bu senfoniye.

          Ter ve tozun birleşmesinden oluşan kaygan çamur, postalın içindeki tüm ayağınızı kaplamıştır, çoraplar önce su toplayıp sonra patlayan yerlere adeta bir deri gibi yapışmıştır. 

          En çok yapmak istediğiniz sey ayaklarınızı yııkayıp, çoraplarınızı değiştirmektir. Ama bu çok büyük bir lükstür o anda.

          Çünkü...

          Çünkü hangi çalının dibinde, hangi kayanın arkasında sizi beklediğini bilmediğiniz ihaneti arayıp bulmanız ve yok etmeniz gerekmektedir.

          Bütün masumların hayati ve huzuru size emanet diye, öğretmenler bayrak direğine asılmasın diye, kundaktaki bebekler kurşunlanmasin diye, binlerce yillik emanete halel gelmesin diye kahpeliği ve ihaneti yok
    etmeniz gerekmektedir.

          Çünkü bunun için bayrağin, silahın, namusun ve şerefin üzerine yemin etmişşinizdir.

          Çünkü önemli olan ayağınız değil, ülkeniz, bayrağınız ve onurunuzdur. 

          Iste bu yüzden lükstür ayak yıkamak, çorap değiştirmek. Iste bu yüzden senfoniye dönüşmüştür bütün o düzensiz sesler güruhu.

          Sonra!..

          Sonra birden tüm sesler kesilir, bıçağın dalı kestiği gibi, makasın kağıdı, pensenin bir hoparlör kablosunu kestigi gibi...
          Bir anda...

          Kusların sesleri, arıların ve sineklerin vızıltıları, çekirgenin kanat sesleri hepsi bir anda biter.

          Gözlerinizi açtığınızda önünüzdeki arkadaşınızı değil, gökyüzünü görürsünüz, yere düşmüş olduğunuzu anlamaniz birkaç saniye sürer.

          Tek hissettiğiniz kesif bir barut ve yanık et kokusudur, yüzünüzün toprak parçalarıyla kaplandığını fark edersiniz, temizlemek için çalışmazsınız.

          Arkadaşlarınızın bağırarak koşuşturduğunu görür ama kulağınızdaki çınlama ve uğultudan seslerini duyamazsınız. Sesleri yavaş yavaş duymaya başladığınızda ayağa kalkmaya çalışırsınız ama başaramazsınız.

          Yine birkaç saniye sonra arkadaşlarınızın sesleri arasında "mayın" kelimesini ayırt eder ve kalkmaya çalıştığınızda ayağınızdaki yoğun ağrıyı fark edersiniz.

          Ayağınız yoktur ama yine de ağrıdığını hissedersiniz.

          Ne olduğunu anlamak için baktığınızda ise parçalanmiş pantolonunuzun ve kopmuş ayağınızın farkına varırsınız. Iste her sey o anda başlar.

          Avazınız çıktığı kadar bağırırsınız. Sonra, nefesiniz biter. Sonra, yeniden nefes alırsınız ve yeniden bağırmaya başlarsınız. Sonra yine nefesiniz biter ve yeniden, yeniden ve yine...

          Yanınıza ilk gelen arkadaşınız size, "fazla bir sey yok, sadece küçük bir yara" gibi telkinlerde bulunur. Ama siz arkadaşınız konuşurken de, helikopterle hastaneye götürülürken de artık bir ayağınızın olmadığını biliyorsunuzdur. Hep bir soru çınlar kafanızın içinde  "neden ben, neden ben, neden ben ?"

          Hastanede geçen aylar, tedavi ve terapilerde geçen yıllar sonunda, diz kapağınızın on iki santim altından takılı olan ve her akşam yatarken veya banyoya girerken çıkarıp kenara koyduğunuz takma bacak artık bir
    uzvunuz olmustur.

          Ama bunun önemi yoktur çünkü bu fedakarlığınız sayesinde vatan var olacaktır. Sizin bir bacağınızın ne önemi vardır ki!

          Artik koşamayacak olmanızın, yazın herkes gibi havuza, denize giremeyecek olmanızın da hiç önemi yoktur.

          Vatan sağ olsun yeter.

          Sonra birilerinin, sizin ödediğiniz vergilerle Fransız televizyonlarında, uğruna yarım kaldığınız vatan hudutlarını hiçe sayan programlara finans sağladığını okursunuz. Ayni dillerin bundan pişmanlık duymadıklarını söylediklerini de okursunuz.

           Bizlere şirin gözükmek için  PKK’  terör örgütüdür diyerek temsilci atayarak aylarca oyalayan ve kışın Kuzey Irak’a operasyon yaptırmayarak dağlarda eğitimlerine devam eden canilerin Türkiye’ye geçişlerinde verdikleri silahlarla yüzlerce askerimizin şehit edilmesine ortak olan Amerika’nın gerçek yüzünü görürsünüz.

          Ali Kemallere tanık olursunuz, "koçlar gibi satanları "görürsünüz...

          Türk Bayraklarının yakıldığını, görürsünüz.

    Başlarına çuvallar geçirilip aşağılanarak elleri arkalarından bağlanan Türk askerlerini görürsünüz.

          Bu aşağılanmaya cevap verecek tankların motor seslerini, helikopterlerin kanat seslerini, piyadelerin intikam yeminlerini duymayı beklersiniz ama duyamazsınız.
          Onun yerine hainlerin cesetlerinin üstüne örtülen çaputlara "bayrak" diyenleri görürsünüz,
    Bebek katillerine (PKK’ya) Terörist diyemeyen ve  9-10 gencin üzerine onbinlerce asker göderiliyor diyen cibiliyetsizleri  ve onların karşılarında kekeleyen siyaseti görürsünüz.
         

           Bu da yetmez Türk askerlerinin kendi mahkemeleriniz tarafından,"çete" diye suçlandığını, yargılandığını görürsünüz.
          

            Yok, yok bu da yetmez. Askere, polise, ögretmene ates eden, yol kesip soygun yapan, köy yakan, okul yıkan, mayın döşeyen teröristlerin sadece "ben bir sey yapmadim" demelerinin esas kabul edilip, "suçsuz" sıfatıyla serbest
    bırakıldığını görürsünüz.
          

             Susanları, konusması gerektiği halde susanları görürsünüz, konuşanlar her konuştuğunda, kekeleyenler her kekelediğinde ve susanlar her sustuğunda siz yeniden vurulursunuz, yeniden ölürsünüz her defasında.
            

             Gövdenizden o toprağa akan kan, bu defa içinize akar, inandıklarınıza,uğrunda savaşarak kendi kanınızı akıtmak pahasına tertemiz tuttuğunuz değerlerinize akar.
          

             Sizin kaya arkalarında, çalı diplerinde aradığınız ihanet gelir aklınıza, o mayınlari yerleştiren eller gelir. Sorgulamaya başlarsınız:
    "Biz bu ihaneti doğru yerde mi aradık, kuyruğunda dolaştığımız yılanın başı, hep gözümüzün önünde miydi yoksa?"diye sorarsınız kendinize.

          Onlara verilen maaş'in sizin vergilerinizden ödendiğini, içinize sindiremezsiniz, uykularınız kaçar, neden bu vatanı sizin kadar sevmediklerini düşünürsünüz.

          Bu vatan onların da vatanı değil mi?

          Onlar da, tipki benim gibi namusun ve şerefin üstüne yemin etmedi mi?
    diye sorarsınız kendi kendinize.

          Sinirlenirsiniz, üzülürsünüz, on beş yaşında bir askeri okul öğrencisi iken her adımda söylediğiniz, beyninize ve yüreğinize naksettiğiniz sözler gelir aklınıza": VATAN, SANA CANIM FEDA"

          Geri kalan tüm hayatınızın ilk beş dakikası, böyle başlayacak işte ve hayatınız böyle devam edecektir. Son nefesinize kadar savaşacaksınız ihanetle, her şeye ve herkese rağmen, bu yolda ölene ya da bu ihaneti
    bitirene kadar.

          Siz diyorum, çünkü bu vatan için bedel ödeyen insanların neler yaşadığını, neler hissettiğini, size rağmen ve sizin için neler yaptıklarını, neler yapabileceklerini bilin istiyorum. Okuduğunuz ya da televizyonda duyduğunuzdan daha fazladır yaşananlar.

          Yani aslında gazetelerin iç sayfalarındaki, minicik karelerde okudugunuz;

          "...ili kırsalında teröristlerce döşenen mayının patlaması sonucu, bir güvenlik görevlisi yaralandı!" haberi aslında o kadar da kısa değildir.

          Sizin, daha okuduğunuz gazetenin arka sayfasına geçerken unuttuğunuz, falanca mankenin otel odası maceralarına, ya da uyuşturucu komasından ölen oğluna "şehit" deyip Türk bayrağı "örten kadının haberine ayırdığınızdan daha uzun zaman ayırmadığınız bu küçük haber, birileri için bir ömür boyu sürecek ve asla unutulmayacaktır.

          Ve siz unuttuktan sonra da başka birileri, "ne için?" dendiğinde "vatan için" diyecekleri fedakarlıklarını size rağmen yapmaya devam edeceklerdir.

          Sizin uyuşmuşluğunuza, duyarsızlığınıza rağmen, sizin rahatlığınıza, sizin vicdanlarınıza rağmen bu kahramanca fedakarlıklar ve bu ilk beş dakikalar yaşanmaya devam edecektir.

          Asla unutmayınız başınızın üstündeki egemenlik örtüsünün payandası kopan bacaklar, bedeli ise size rağmen bu vatan için akan kanlar, feda edilen canlar, sıcak yuvalarını, babalarının yüzlerini unutan küçücük
    çocuklarını düşünmeden vakfedilen hayatlardır.

          Ne kadarını anlayabilirsiniz veya anlamak sizin umurunuzda mi bilmiyorum, ama birileri bunları yaşadı, birileri hala yaşıyor ve emin olun yaslı dünya döndükçe, Türk vatani ve Türk Bayrağı için birileri daha tüm bunları yasayacak.

          Gördüğünüz gibi size bir hayli uzak bir yaşam biçimi bu. Masalarda oturup "aydınca" sohbetler etmeye hiç benzemiyor değil mi?

          Bir an için bile olsa kendinizi onların yerine koyasınız diye "siz" diyerek yazdım, sizin onlardan biri olamayacağınızı biliyorum.

          "Siz" kim misiniz?

          Siz kendinizi çok iyi biliyorsunuz!

          Biz de, biz de sizi çok iyi biliyoruz.

          "Siz" de bilin ki biz asla unutmayacağız.

          "VARLIGIM TÜRK VARLIGINA ARMAĞAN OLSUN"

          Oktay Yıldırım / Emekli Astsubay


    It was a lie when they smile and said you won"t feel a thing!!...
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    FaTHeR
    FaTHeR's avatar
    Kayıt Tarihi: 30/Haziran/2007
    Erkek
    Aplam Daha Önce Verildi Bu Ama Yinede SAğol Kasımda Gidiyorum(Biliyorum Çok Söylüyorum Bunu Ama Olsun..) Bakalım Bizi Ne Bekliyor Orada...Mevlam Hayırlısını Vere...

    Yasaklar her zaman ilgi çeker ve kısıtlanmış alanlara serbestçe girip özgürce davranmak daima zevklidir...
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    gkhn
    gkhn's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Haziran/2007
    Erkek

    Ya rabbit konuyla alakası yokda

    imzan All I wanna do is find a way back into love...  

    ya All I wanna do is finding a way back into love,

    yada All I wanna do is to find a way back into love olmalı

    kesin budur die ahkam kesmiecem ama genelde dogrudur


    I am free of all prejudice. I hate everyone equally
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    RaBBiT
    RaBBiT's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Eylül/2005
    Dişi
    gkhn759 bunu yazdı:
    -----------------------------

    Ya rabbit konuyla alakası yokda

    imzan All I wanna do is find a way back into love...  

    ya All I wanna do is finding a way back into love,

    yada All I wanna do is to find a way back into love olmalı

    kesin budur die ahkam kesmiecem ama genelde dogrudur


    -----------------------------
    bu bi şarkı sözüdür... "fairytale gone bad" gibi ;);)

    It was a lie when they smile and said you won"t feel a thing!!...
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    gkhn
    gkhn's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Haziran/2007
    Erkek
    Eleman(lar) hızlı soyluyordur muhtemelen anlasılması zor olur :))

    I am free of all prejudice. I hate everyone equally
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    hojucuk
    hojucuk's avatar
    Kayıt Tarihi: 05/Mayıs/2003
    Erkek

    hayir gokhan rabbitin yazdigi sekil dogru, kafana gore duzeltme yapmissinda , duzgun olani bozmussun, cumleye anlami tense ile yukleyemezsin sadece zamani degistirirsin aklinda bulunsun,  

    ''yada All I wanna do is to find a way back into love olmalı ''  <----- boyle biseyde yok neden dersen;

    cunku o ''All I want to do is find a way back into love'' wanna zaten to yu kaldirip yuvarlamak icin, tabiki do dan onceki! .. bu cumle dizilisinde sonraki to tarzancaya girer.

    can't make it through without a way back into love... vesselam.


    C* ya hepsin ya hic..ya TÜRK"sün ya pic!
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Tabela Fatihi
    kaygusuz
    kaygusuz's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Nisan/2007
    Erkek

    oktay yıldırım kimmiş google bi aratın isterseniz 3. haberi

    tsk silah kaçakçılığından yakalanmıştır ümraniyedeki bomba yüklü bir evde .....


    Aldananlar aldanmaktan zevk aldıkları için hile ortaya çıkmıyordu Tolstoy
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    gkhn
    gkhn's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Haziran/2007
    Erkek
    hojucuk bunu yazdı:
    -----------------------------

    hayir gokhan rabbitin yazdigi sekil dogru, kafana gore duzeltme yapmissinda , duzgun olani bozmussun, cumleye anlami tense ile yukleyemezsin sadece zamani degistirirsin aklinda bulunsun,  

    ''yada All I wanna do is to find a way back into love olmalı ''  <----- boyle biseyde yok neden dersen;

    cunku o ''All I want to do is find a way back into love'' wanna zaten to yu kaldirip yuvarlamak icin, tabiki do dan onceki! .. bu cumle dizilisinde sonraki to tarzancaya girer.

    can't make it through without a way back into love... vesselam.


    -----------------------------
    Hocam wanna daki to zaten senin de belirttiin gibi ayrı bi olay o do dan once gelio yani baglamaz

    Benim bunu yazma nedenim yazıları okuduktan sonra imzalarını da okurum vede imzada bu kulagımı tırmaladı herhangi bi durumda onume surulse verdigim  yoldan birini secer yazarım. Sonucta native biri deilim kulagıma dogru gelmesi bnm icin en belirleyivi faktor. Ama okulda bi native bulursam kesin soracam. Her halukarda tesekkurler


    I am free of all prejudice. I hate everyone equally
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    maydonoz07
    maydonoz07's avatar
    Kayıt Tarihi: 13/Eylül/2007
    Erkek
    vay be birisi askerin görev başında neler yaşadığını anlatıyor diğeri ingilizce dersi veriyor öbürü ondan daha bi hoca diğeri adam hücre evinde yakalanmış diyor. ayıptır be bi Allahın kuluda yazının nedemek istediğini idrak etsin çok mu zor 

    Türk"üz, Türkçüyüz, Atatürkçüyüz, Atsızcıyız, Turancıyız. Basbuğumuz: Atatürk, Yol Göstericimiz: Nihal Atsız, Silahımız: Damarlarımızdaki asil kan, Hedefimiz: Turan! Soyumuz; Saf Türk Soyudur, Dilimiz; arınmıs Türkçe"dir, Töremiz; ne Arap"ın, ne kürdün ne de Batı"nın töresidir, özbeöz Türk"ün töresidir. Türk"ün töre ve kültürünü, yasam tarzı olarak benimseyip yaşar ve yaşatiriz. GökTanrı Türk"ü Korusun..... TÜRK IRKI SAĞ OLSUN....
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    fenerist07
    fenerist07's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Ağustos/2005
    Erkek

    maydonoz07 bunu yazdı:
    -----------------------------
    vay be birisi askerin görev başında neler yaşadığını anlatıyor diğeri ingilizce dersi veriyor öbürü ondan daha bi hoca diğeri adam hücre evinde yakalanmış diyor. ayıptır be bi Allahın kuluda yazının nedemek istediğini idrak etsin çok mu zor
    -----------------------------

    bravo hemşerim harika bi yorum 


    Amphetamine Logic.
  11. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    gkhn
    gkhn's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Haziran/2007
    Erkek
    maydonoz07 bunu yazdı:
    -----------------------------
    vay be birisi askerin görev başında neler yaşadığını anlatıyor diğeri ingilizce dersi veriyor öbürü ondan daha bi hoca diğeri adam hücre evinde yakalanmış diyor. ayıptır be bi Allahın kuluda yazının nedemek istediğini idrak etsin çok mu zor 
    -----------------------------
    İlk önce yazıyı okudum ve kendimde ekleyecek bisi bulamadım yada yorumlayacak, sonra gozume imza takıldı muhabbet acıldı. Ben bu sitede hocalık degil müridlik vede cogunlukla kardeslik yapıorum. Gerisi senin anlayısına kalmıs yada al sana hocalık; it's up to you denir :DDD

    I am free of all prejudice. I hate everyone equally
Toplam Hit: 2787 Toplam Mesaj: 23