Bir İnsanı Tanımanın Tek Yolu İş Yapmak
-
Benim fikrim şu ki; Bir insanı tanımak iş yapmaktan geçer. Arkadaş, dost kıymetini iyi günün, kötü günün ortaya çıkartması hikaye. Neye göre kime göre kötü gün? Birlikte yaptığınız işlerde o insan sorumluluğunu ne kadar yerine getiriyorsa o kadar size değer veriyordur. Üzerine düşeni yapmadıkça kendinde o kadar suçluluk duygusu hissedecek, o kadar kendi içinde birşeyler onu görevini yapmaya itecektir.
İnsanlar birbirine muhtaçtır. Yanınızda bulunan kişilerin kötü gün ziyaretleri, yaptıkları ufak tefek yardımlar konumunuza göre geleceğe yatırım olabilir. O güne kadar problem yaşamadığınız, gerçekten iyi bildiğiniz kişiler olabilir. Çünkü o insanı hiç sınamamışsınızdır. Siz eğlenirsiniz, o eğlenir. Kötü günlerde aramak, konuşmak veya ufak yardımlar etmek zor birşey değildir. En uç konularda felaketler kaçımızın başına gelirki? Sokaklara düşmek, parasız kalmak Allah'ın izniyle hiçbir zaman başımıza gelmeyecek. Ekstrem şeyler yaşamayabiliriz.
Zamanla karşılıklı güven artar ve bir işe girersiniz. Hayaller kurulur. İş paylaşımları yapılır. Fakat gün gelir artık o iyi günde, kötü günde çevrenizde olan kişi ortalarda yoktur. Adım adım sizden kaçar. Hakkınız ve harcadığınız emekleri takan yoktur. Yıllardır tanıdığınız ve güvendiğiniz kişilerin maskesi bu vesileyle düşer. Fakat ağır bir bedel ödeterek.
İş hayatında fikir ayrılığı da olabilir. Bu da ayrı birşeydir. Gün gelir birşeyleri bitirmeniz gerekebilir. Burda da sizin ve onun yaptıklarını teraziye koyduğunuzda bazı gerçekler ortaya çıkar. Vefa duygusu. Sizin yaptıklarınıza rağmen satıp çekip gitmişse yine aynı duruma düşersiniz. Fakat sizin verdikleriniz onunkilerin yanında incir çekirdeğini doldurmuyorsa o zaman hatayı kendinizde arayabilirsiniz. Herşeyden önce vefa da çok önemli bir konu.
İnsanlar kapalı bir kutu. Yıllarca tanıdığınız arkadaş, dost bildiğiniz kişiler de olsa asla dışardan görülen karakterine göre iş yapmamak gerek. İnsanları yaptıkları işlere göre değerlendirip birşeylere başlamak gerek, bildiğiniz karakterine veya ne kadar tanıdığınıza göre değil.
Aksi halde gün gelir arkadaş, dost bildiğiniz kişiler sorumluluklarını yerine getirmez, hak hukuk bilmez ve yıllarca tanıdığınız, iyi bildiğiniz insanlarla yolları ayırmanız gerekir. O kişinin maskesi düşmüş ve sizi ne kadar önemsediği ortaya çıkmıştır. Ya da sizin yaptıklarınıza rağmen satar giderler ve herşey ortada kalır.
Bunları yazma sebebim. Bu hataya geçmişte 2 defa düşmem ve gerçekten çok iyi bildiğim bir insanın da bana aynı kazığı atarak 3. sünü yapması. Vefakar olduğumuz kadar, bizi bu duruma düşüren insanları da teraziye göre acımasızca yollamasını bilmek gerek. Artık maskesi düşen bu kişilerin varlığı hayal kırıklığından öteye gitmez ve gün gelir çeker giderler. Hak, hukuk, sorumluluk, vefa bilmeyen kişiden hayır gelmez. Bu fırsatı kimseye vermemek gerek.
İnsanları ancak ve ancak bu şekilde tanımanın mümkün olduğunu düşünüyorum. Sorumluluk, vefa ve iş ileriye gitmişse paraya kadar uzanır bu işin sonu. Eğer arkadaş, dost bildiğiniz kişileri hala öyle bilmek istiyorsanız iş yapmamanızı tavsiye ediyorum. Aksi takdirde elinizdeki çürükleri gördükçe gerçekte ne kadar yalnız olduğunuzu anlayacaksınız. -
Başlık ve içerik onaylandı.
-
Doğru.Onun için yeteri kadar iyi olup tek başına olacaksın ve herkezle büyük yardımlasmalar projeler içine girmeyeceksin.
-
zaten insanlar gerçek yüzlerini köşeye en çok sıkıştıkları anda gösterirler. yani çıkar durumlarında
-
iş yapmak demek çok dar bi kawram olur.
insan canı yandığı zaman ve kendi canının yanacağını anladığı anda satış yapamayacağı insan yoktur...
burda istisnaları dewreden çıkarıyorum tabi ... istisnalar kaideyi bozmaz sonuçta :F
-
Çok göreceli bir konu...
Bu durumlardan ben de geçtim...
Öncelikler önemli arkadaşınızla sizin öncelliğiniz nedir?
İşin kendisi mi, sağlık mı, para mı?
Bir iş yapıyorsunuz
Bu iş yapılırken doğru mu yapılıyor?
Sen yanlışını yaparken o doğrusunu mu ?
-
İş konusunda görecelik olmaz. Sorumluluk ister ve verilen sözlerin tutulması gerekir. Bunu da herkes yerine getiremiyor. Getiremeyecekse de kabul etmesin. Yaptıran ben değilim. Yardıma ihtiyaç duyan da ben değilim.
Ben yıllardır her işimi kendim yapmaya odaklanmış kimseden yardım almayan birisiyim. Asla gidipte kimseye iş teklifinde bulunmam. Profesyonel bir kurum, kuruluş olmadıkça ekip çalışmasına girmem. Bana gelen teklifler doğrultusunda bazı şeyleri yapmaya kalktım.Yaşadıklarım fazla büyük şeyler değildi. Zaten bunları düşünerek çevremdeki kimseyle büyük işlere girmem. Ufak olmasına rağmen yaptıkları sorumsuzluk mide bulandırdı. Kiminden parasını alamadım. Kimi aylarca peşinden koşturdu. Bunun gibi şeyler.
Ama sen bir söz veriyorsan bunu yerine getirmek zorundasın. Burada göreceli olan hiçbirşey yok. Arkadaşlık bir yana benim kim olduğum önemli değil. Önemli olan iş disiplinidir.
İş disiplini de insanın gerçek yüzünü ortaya vurur. -
aynen öyle
-
Gel gelelim "iş başka, arkadaşlık başka" görüşünü de göz önüne almak lazım. Yani kardeşten öteyiz be her şeyimiz ortak olsun tavrıyla profesyonellikten bahsedilebilinir mi? Bu anlayışla elbet bir gün bokunun çıkacağı düşünülmemekte midir? İşten anladığımız birlikte yapılan herhangi bir hayat mücadelesi olursa katılırım.
-
kuytul bunu yazdı:
-----------------------------
Gel gelelim "iş başka, arkadaşlık başka" görüşünü de göz önüne almak lazım. Yani kardeşten öteyiz be her şeyimiz ortak olsun tavrıyla profesyonellikten bahsedilebilinir mi? Bu anlayışla elbet bir gün bokunun çıkacağı düşünülmemekte midir? İşten anladığımız birlikte yapılan herhangi bir hayat mücadelesi olursa katılırım.
-----------------------------İş başka arkadaşlık başka görüşünün anlattığımla alakası yok. İş başka arkadaş başka nedir? Sen bu işe uygun değilsin. Arkadaşımsın ama malesef mümkün değil gibi durumlarda kullanılır. Ya da arkadaşındır işten çıkartman gerekir bir profesyonellik gerektirir. Arkadaş olmasının bir artısı olmadığını ve vasfının bu iş için yetersiz olduğunu belirtir.
Buradaki kişiler iş için uygun mu? Evet
İşi teklifini sunan kendileri mi? Evet
İşi yapacaklarına dair sorumluluk almış mı? Evet
İşi yapacaklarına dair söz vermişler mi? Evet
Burada yapılan iş büyük, küçük, profesyonelce veya amatörce olsun bazı temel doğrular vardır ve bunlar değişmez.
Sorumluluktan kaçmış olması, sözünü yerine getirememiş olması.
Gerçekten işini layıkıyla yapacak birisiyse insan kendini mahçup durumda bırakmamak ve bu konuda yan çizmemek için elinden geleni yapar
veya bunlara hiç başlamaz.
Diğer konu bokunun çıkması için bir sebep yok. Boku çıkacak bir işse ben zaten kabul etmem. Ayrıca birşeylerin ille kötüye gitmesi gerekmez. Eğer kişiler sorumluluk ve şahsiyet sahibi ise. -
sen kime kızdın anlat bakalım bi firex