Bitirme Tezi - Çizgi İzleyen Robot
-
Yeğenim doğru olanı yapıyor ya da yapmıyor olabilir ama ben de bitirme tezimi ve stajımı da 4-4 lük bir şekilde yapmadım. Çünkü benim kafa yorup herşeyi kaynaklarıyla eğitmenime devredeceğimi bildiğim ve onun da kar amacıyla bu projeleri başka yerlere güzel fiyatlara satabilme olanağının ve daha önce gerçekleştiğinin duyumunu almam ile çok uğraşma isteğim maalesef geride kaldı. Durum böyleyken Çizgi İzleyen Robot yapar verir geçersin. Kendini çok kanıtlamak isteyen iş hayatında kendini kanıtlar geçer. ;)
Saygılarımla -
-
piskopatix bunu yazdı
odtü cizgi takip eden robot
https://www.youtube.com/watch?v=CFW4T4iZ8g0
buda cinmi japonmu artik neyse cizgi takip eden robot
https://www.youtube.com/watch?v=5XDXyJTNFu4
cok üzücü sonuc yazik
çok fark var umarım şu yıllardır üzerimiz de olan özentilik yavaş yavaş yerini orjinalliğe bırakır.
-
@futurist, o zaman söylenecek bir şey yok? küçümsemek demişsin de .. bi adam 4 yıl boyunca bir şey öğrenmemişse ne diyeceksin? Elbette eğer adam bunun boş iş olduğunu düşünüyorsa o ayrı.. 4 yıl oku ondan sonra hazır yapılmış bir şeyi yap ondan sonra da küçümsememek lazım .. sen de haklısın çok büyük işler yapıyoruz o yüzden dünya da 1. yiz ama neyde? devamsızlıkta :)
-
unbalanced bunu yazdıfuturist bunu yazdıRobinson_Crusoe bunu yazdı
Son dönemlerde kaç tane elektronikci tanıdıysam hepsinin de bitirme ödevi çizgi siyah çizgi takip eden robot, başka bi şey öğretmiyorlarmı bu a.q, okullarında sizlere,
bunu öğrensinler ki zikzak çizgiye geçecekler :)
şaka bir yana öyle kolaymı. yap desem yapamazsın
Farada ya sormuş bir öğrenci ,bu yaptığınızı öğrenince ne işimize yarayacak?
faraday cevap vermiş: küçük bir çocuk doğduğunda ne işe yarıyorsa ....
arkadaş adına ben cevap vermek istiyorum sakıncası yoksa :)
yap dersen yaparım hem de alasını .. ama kime ne faydası var?
adamlar küçücük bir mikroişlemciye (adından belli) milyonlarca transistör sığdırıyorlar biz hala "hazır olan" devreyi yapıyoruz. Hadi kendileri tasarlasa amenna, internet buluyorlar hatta satın alıyorlar..
4 yıl bu adam bunu mu öğrenmiş? Araştırma denilen bir şey var... Burada ne araştırması var? Bu kadar hazırcılık bir bizde var.. Savunulacak hiç bir yanı yok.. Böyle boş mezun olan adamlara iş verenlere ...
Ne kadar güzel açıkladın son dönemdem kastım 10 yıl geriyede gidebilriz, neredeyse aynı mantık yazık günah bu ülkenin gençlerine hep aynı temcit pilavı,
@ futurist
Farada ya selam söyle, millet hızlı trene bindi yol alıyor biz hala at ile gar a gidiyoruz de, -
PLaXToR bunu yazdı
tez : https://yadi.sk/i/RwEearZLh4oKx
pic basic programı :(tez'in içindeki program eksik :) tez den çalmasınlar diye bazı yerlerini sildim doğrusu bu ) https://yadi.sk/i/e2ZgxXeNh4oTc
-
Çok teşekkür ederim hocam :)
Saygılar
-
Ben okuduğum üniversitede geliştirmek istediğim proje için hocalarımdan resmen para dilendim. Neymiş ödenek açamazlarmış neymiş mühendislik okumak lazımmış. Tamam mühendislik güzel birşey saygımız var eyvallah da, sen keyfine gelen bölümü yüceltip gelmeyeni siklemessen önce öğrencinin inancını kırarsın sonra bir şey geliştiriliceksede önünü tıkarsın. Bu memlekette üniversiteler anca teori pompalamasyonu yapıyor. Bir şey yapacam dedinmi para yok ödenek yok ben cebimden 5 lira koyayım. Bedava elektriği keşfetsen kimse takmaz. Popüler şeyler yapıcan ağa işte ne bilim çizgi izleyen, güneş enerjili araba, dal kürek tarak. Plaxtor hocam yeğenin malzeme ihtiyaçlarında bana alo diyebilir bende malzeme çok, belki piyasada bulmakta zorlandığı birşey olur yardımcı olurum.
-
mizahi bunu yazdıunbalanced bunu yazdı
Konu Dışı: Ben üniversiteye başladığımda birileri bitirme çalışması olarak çizgi izleyen robot yapıyordu, mezun olurken yine birileri çizgi izleyen robot yapıyordu hatta türkiye çapında yarışmalar düzenliyorlardı (ben de robotik grubundaydım), aradan yine yıllar geçti yüksek lisansımı bitiriyorum hala birileri türkiyede çizgi izleyen robot yapıyor tez olarak.. 10 sene sonra yine aynı olacak muhtemelen.. Led küp yapıp tez olarak veren adam gördüm ben.
bu ülkede neden üniversitelerin öğrencilere bir şey vermediği aşikar değil mi? Zerre bir gelişme olmaz mı arkadaş.. Okuduğum üniversitede bırak tezi, derste yapılan proje bile benzersiz olması lazım ve hocanın (hocaların hepsi prof olmak zorunda), araştırma grubuna katkı sağlayacak türden olmalı, yeni algoritmalar v.s. tarzında. Kaldı ki tezini kabul ettirmek için millet ne kadar çok çalışıyor. Ondan sonra bazı kafalar soruyor, biz neden geri kaldık.. İşte böyle bir eğitim sisteminin yetiştirdiği öğrenciler ortada..
konu sahibi kizmasin ama ben de bunu soylemeye geldim.
Piyasada çizgi izleyen yapmayi bilen kaç yeni mezun mühendis var ki?
Yemin ediyorum 4. sinifa gelmis pic, atmel duymamış elektrik elektronik muhendisleri dolu.
Çizgi izleyen yapsa bile birşey.
-
@unbalanced, @ robinson
ben sizinle karşıt fikirde değim ki beni ikna etmeye çalışıyorsunuz:)
ben sizin dediklerinize katılıyorum
benim ilk mesajdan bu yana anlatmaya çalıştığım şey şu:
ben bölümde öğretilenin yeterli mi yada dünya sıralamasındaki kalitesini göz ardı ederek şunu diyorum:
benim için her bilgi değerlidir
ve çok sevdiğim bir fıkra tarzı bir yazıyla siz sevenlerimi baş başa bırakıyorum :)
( umarım bunuda yanlış anlamazsınız sadece çok sevdiğim bir yazı .herkese hep anlatırım o kadar. Altından birşey aramnıza gerek yok )
sadece hangi bilginin hayat kurtaracağını bilemeyiz
PROFESÖR İLE BALIKÇININ FARKI
www.edebiyatdefteri.com
Adam,uzun yılların sonunda "profesörlüğü hak etmişti.Çok çalıştı,çok didindi so-
nunda muradına erdi.Artık istediğini elde etmişti.Kendisinden başka mutlu bir insan düşünemiyordu.Hep kariyer peşinde koşmak, etiket sahibi olmak onun en büyük tutku-
suydu.Kitablardan başını kaldırmazdı.Hatta öyle olmuştu ki gerçek hayattan adeta kendisini soyutlamıştı.Varsa yoksa onun dünyasında kitablar birinci sırayı alıyordu.Normal
zamanlarda dahi sokakta karşılaştığı sıradan insanlarla iletişim kurmak gerektiğinde he-
men bilimsel terimlerini silah olarak kullanmaktan çekinmezdi.Böylece karşısındaki in-
sanı ezip susturmayı yeğlerdi.Egolarını mı tatmin ediyordu nedir o da meçhuldu.Karşısındaki insanların kendisine ezilerek saygı göstermelerini görmek onu
göklere çıkartıyordu adeta.
Ekmekçiden ekmek mi alacak,
"Ekmeğin tarihçesinden tut da buğdayın glutenin özelliklerine kadar sıralardı".Ekmekçi
geçim derdinde,bizim prof. ise yine akıl verme derdinde.
Otobüs kuyruğunda önünde sigara içen bir bayan mı var.Hemen konuyu yaratırdı.
Sigaranın ham maddesi tütünün tarihçesinden tut da insanda yaratmış olduğu çeşit-
li tahribatlara kadar derinlemesine anlatırdı..Arada bir karşısındakini bilimsel sorularla ezip ufalamaya çalışırdı.Kadıncağız,kreşteki çocuklarının,kumarcı içkici kocasının derdinde;bizim prof.akıl verme derdinde.
Prof.lükten ilk maaşını almıştı.Şöyle bir sahil boyu yapmayı düşündü.Günlerden pazardı.
Kitapları devirmekten de evlenmeye sıra gelmemişti ki;çoluk çocuğunu alsın da sahil bo-
yu felekten bir gün çalsınlardı. O da yoktu.Git gide yalnızlaşmıştı.Artık özel yaşamında yalnızları oynamaya başlamıştı.Sahildeki çay bahçelerinden birine oturdu.Önüne gelen
çayı yavaş yavaş yudumlarken Karadenizin maviliğine gözleri takıldı.İlerdeki kayıkçılardan birinin kayığını kiralayıp denize açılmayı düşündü.Deniz çocuğu değildi.İç anadolunun kırsal bir vilayetinden yeni tayin olmuştu,Samsun’a.Deniz, nasıl bir şey
diye merak sarmıştı birden bire.
Çayını bitirdikten sonra kayıkcıların yanına gitti.
Kayıkçı ile birlikte iki saatliğine kayığı kiraladı.Sahilden bayağı açılmışlardı.Sahildeki
insanlar küçücük gözüküyorlardı,bulundukları yerden.Bu arada bizim profesör,kayıkçı ile sohbetlerini derinleştirmişti.Sohbetin sonunda kayıkçıyı mat edip aşağılık kompleksini
yenmeye çalışıyordu.
"-Ya işte böyle balıkçı kardeş.Sorduğum soruların çoğunu bilemedin."
"-.."
Peki ,bunları bilecek misin bakalım"
"..."
"Söyle bakalım:Psikor bağıntısı nedir?
"-Bilmiyorum efendim.
"-Gitti hayatının % 20 si."
"-Peki şu soruyu cevapla bakıyım: Suyun kaldırma kuvvetini kim bulmuştur?"
"-Bilmiyorum efendim."
"-Gitti hayatının % 20si daha.Geriye ne kaldı % 60 şı."
"-Peki sana son bir soru balıkçı arkadaş: Dünyamızın çapı ne kadardır?"
"-Bilmiyorum efendim."
Prof.,balıkçının ezilmişliği karşısında kendini bulmuştu.Özgüvenin biraz daha güçlendiğini
hissetti.
Tam bu sırada Karadenizin suları kabarmaya başladı.Karadenizdi bu.Diğer denizlere benzemezdi.Bir anda öfkelenir,hırçınlaşırdı.Dalgalar yükselmeye başladı.Kayık da yükseliyordu.Neredeyse alabora olacaktı.Kayıkçı,karşısında yüzü korkudan sapsarı olmuş
adama avazı çıktığı kadar bağırıyordu: "-Sen yüzme biliyor musun ?"
Prof.,yalvaran bir ses tonuyla: "-Yüzme bilmiyorum.Ne olur kurtar beni !."
"-Yüzme bilmiyorsan gitti hayatının yüzde yüzü..."
Biraz sonra gelen büyük bir dalga kayığı alabora etmişti.Hayatla barışık olan kayıkçı,yü-
zerek kıyıya yanaşırken,profesör ise çoktan denizin sularında hakettiği yere gitmişti...