Bu Nasıl Zihniyet !
-
ONEMINUTE bunu yazdı:
-----------------------------
chaigg bunu yazdı:
-----------------------------
bileğin namahrem olduğunu ilkkez gördüm :)
-----------------------------hocam daha bu neki (: fotocu bi arkadaş vardı o anlatıyodu:
çarşaflı bi karı ve oğlu gelmiş:D kadının oğlu illa fotoyu ben çekicem olmaz felan demiş, neyse çektirmiş arkadaşta,günahmıymış neymiş, bu yaratıklarda erkek sesi duymak bile günahmış a.q o zaman dışarıda çıkma mahsende git yaşa, ne günlere kaldık yarabbiiiiiii:(
-----------------------------o değilde daha demin face de girdim bakındım öle cemaate neyse birisi yorum yazmıs fotonun altına.. rastgele tıkladım yorum yazan adama
ne gördüm dersiniz :D
adamın arkadas listesinde sibel kekilli varyaa:D:D hatta inanmayan olursa :
http://www.facebook.com/search/?q=%C4%B0SMA%C4%B0LA%C4%9EA+CEMAAT%C4%B0&init=quick#/album.php?aid=72401&id=73666689258
yorumlardaki mehmet sönmeze tıkladım. arkadas listesinde sibel kekilli var :) olurda sibel cıkmazsa baska resimlerden de ayıkıosun yani bişiler :)
-
ogrenmek icin soruyorum yanlis anlasilmasin ´Osman r.a efendimiz` deniyo bu sifati alabilmek icin ne olmak lazim !!yani mucizemi gostermek lazim ciltlerce dini esermi yazmak yada ne biliyim...
-
İSMAİLAĞA CEMAATİ VE KARANLIK İLİŞKİLER
3 Eylül günü, Türkiye’de bir olay gerçekleşti. İstanbul’un bir mahallesinin camisinde emekli bir imamın bıçaklanarak öldürüldüğü, öldüren kişinin de cami cemaati tarafından linç edilerek öldürüldüğü duyuruldu. Bu olay üzerine tüm gözler buraya çevrildi. Cami cemaatine göre, bu kişi linç edilmemiş kafasını mihraba çarparak ölmüştü. Adli Tıp raporu bu kişinin linç edilerek öldürüldüğünü ortaya koydu, Emniyet’in düzenlediği ilk rapor havaya gitti. Sonra tartışmalar başladı, “cemaat korunuyor mu” sorusu sorulmaya başlandı. Olayın devamında sakallı-şalvarlı-kara çarşaflı kişilerin boy gösterdiği haremlik-selamlık cenaze görüntüleri, Türkiye’nin unuttuğu, belki de ısrarla unutturulmaya, gözden kaçırılmaya çalışılan bir gerçeği fark etmesine neden oldu. Kimdi bunlar, ne yapıyorlardı, öldürülen kimdi, öldüren kimdi? Sorular ve cevapları karşımıza ‘İsmailağa cemaati ve karanlık ilişkilerini’ çıkardı. Bu olaylardan sonra insanların nasıl din adı altında sömürüldüğünü gösteren ilginç bir tablo ortaya çıktı... Atatürk Türkiyesi'ne yakışmayacak bir tablo..
Olayın yaşandığı yer daha önce de gündeme gelmiş olan İstanbul’un Fatih-Çarşamba mahallesi.. İslami getto havası taşıyan bu mahalle için ‘kurtarılmış bölge’, 'Çarşamba İslam Cumhuriyeti' gibi tanımlamalar yapılıyor. Mahallede etkili olan cemaat de ‘İsmailağa cemaati’ olarak bilinen Türkiye’nin daha önce de gündeminde yer almış bir Nakşibendiliğe bağlı bir cemaat. İsmailağa Cemaati'nden değilseniz semtte ev bulmayı bırakın, sokaklarında dolaşmanız bile çok güç…
Olayın gerçekleştiği İsmailağa camisinde bıçaklanarak öldürülen Bayram Ali Öztürk, İsmailağa cemaatinin önde gelen isimlerinden biriydi. Bu kişinin cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'nun sağ kolu olduğu söyleniyordu. Öldürüldüğü gün müritlerle konuşan da Bayram Ali Öztürk'tü. Onu Fatih Çarşamba’da ve İsmailağa Camisi içinde, yani tarikatin kalbinde öldürdüler.
Mahmut Ustaoğlu... Trabzon Çaykara doğumlu... 1960 yılında ölen Ahıskalı Ali Haydar Efendi’den devraldığı Nakşibendi şeyhliğini esas olarak İsmailağa camisinden yürüttü. Mahmut Efendi adıyla bilinen ve şu an 75 yaşında olan İsmail Ağa Camisi'nin emekli imamı Nakşibendi şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu, Çarşamba'daki cemaatin manevi lideri. Genellikle alt ve alt-orta gruplara hitap eden Mahmut Ustaoğlu’nun çok sayıda müridinin olduğu söyleniyor. Cemaatin Çarşamba dışında, Türkiye genelindeki sempatizanlarının sayısı yüz binlerle ifade ediliyor. 'Hoca Efendi' ya da 'Efendi' Çarşamba'nın her sokağında sıklıkla duyduğunuz iki sözcük. Zaten buradaki hayat 'Efendi' üzerinden şekilleniyor. Yaklaşık 30 binlik nüfusun neredeyse yarısını Mahmut Efendi ya da diğer adıyla İsmail Ağa cemaati oluşturuyor. İsmail Ağa Camisi cemaatin merkezi. Adını da oradan alıyor.
Her türden yeniliğe “biat” diye karşı çıkmaya çalışan İsmail Ağa Nakşileri daha ilk bakışta kılık kıyafetleriyle fark edilirler. Erkekler sarık, cübbe ve şalvar, kadınlarsa çarşaf tercih ederler. Birbirlerine "ihvan" diye hitap ederler. Bu cematte yer alanların görüşü şu; 'şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır'. İlginç bir yaklaşım. Kendisini şeyh ilan eden birisine kayıtsız-şartsız teslimiyeti, itaati sağlamak için bundan farklı bir cümle kurulamazdı sanırım..
Üstüne üstlük medyada yer alan bu olay bu cemaatle ilgili ilk olay da değildir. 17 Mayıs 1998 tarihinde cemaatin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun damadı olan Hızır Ali Muratoğlu, İsmailağa Camisinde kurşunlanarak öldürülmüştü. Cinayeti Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Ünlü'nün işlettiğine dair duyumlar vardı. İkinci olayda ise Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Ünlü'nün babası Yusuf Ünlü de 19 Haziran 2001'de uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralanmıştı.
2000 yılında Emniyet İstihbarat Dairesi’nin hazırladığı rapor, cemaatin İBDA-C ile yakınlaştığını belirtiyor. İddiaya göre, İBDA-C’yle yakınlaşan cemaatin liderliğini Mahmut Ustaosmanoğlu'ndan sonra Cübbeli Ahmet Hoca almak istiyordu. Liderlik çekişmelerinin olaylarda etkili olduğu söyleniyor. Emniyet İstihbarat Dairesi’nin hazırladığı bazı raporların görmezden gelindiği, sümen altı edildiği söyleniyor.
Cemaatin bir diğer önemli ismi Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Ünlü… Beykoz'da 20 dekar hazine arazisine inşa ettirdiği külliye ile gündeme gelmişti. Ahmet Ünlü, trilyonlarca liralık büyük bir servete sahip. Ahmet Ünlü'nün bu servetini, başkanlığını babası Yusuf Ünlü'nün yaptığı 'Fatih Hak ve Hizmet Vakfı' kanalıyla elde ettiği öne sürülüyor. Ünlü ailesinin sahip olduğu şirketler şunlar: Ok Çivi Sanayi ve Ticaret A.Ş., Ünlü Pazarlama ve Ticaret A.Ş., Som Haddecilik Ltd. Şti., Bereket Su Soda Gıda Turz. A.Ş., Emtaş Emlak İnşaat ve Ticaret A.Ş., Yıldız Su Sanayi ve Ticaret A.Ş. Listedeki son şirket Yıldız Su daha önceleri ünlü dolandırıcı Kemal Horzum'a aitti. Ünlü eskiden beri iş ilişkisi içinde olduğu Horzum'un ipliğinin pazara çıkması sürecinde Yıldız Su'yu satın alarak şirketleri arasına kattı. Cübbeli Ahmet Hoca, vaazlarında müritlerine, "Faizle çalışanın elleri cehennemde mahşere kadar yanacaktır" diye seslenirken, aile şirketleri 'faizci düzen'in tam göbeğinde yer almaktan geri kalmadı. Görülen köy kılavuz istemiyordu. Lakin Ünlüler’in bazı mali sorunlar yaşadıkları söyleniyor. Bu durumda iş çevrelerini şaşırtmış. Çünkü Cübbeli'nin günlük geliri ortalama iki bin YTL civarında. Cübbeli, bu geliri vaazlar sırasında topladığı bağışlardan elde ediyor. Gelirler resmi evraklara işlenmiyor. Sadece resmen bağışta bulunan ve bunu da defterde görmek isteyen 'hassas' müritlerin verdikleri kayda geçiriliyor. Bu arada hayali giderler gösterilerek resmi bağışlar başka kanallara pompalanıyor.
1993'te kurduğu vakfa, cennetten mekân vaat ederek para toplayan Cübbeli Ahmet, bunun için müritlerine şöyle sesleniyor: "Büyük Allah size para veriyor, siz de vakfa veriyorsunuz. Böylece Allah sizi kendi parasıyla cennete götürüyor."
İstanbul'un en ünlü yerinde Acar Kent'te de iki villa alan Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Ünlü'nün müritleri bunun gerekçesini şöyle açıklıyor: "Şeyhimiz hasta olduğu için her gün havuza girmesi gerekiyor"
Bu olayla birlikte aynı zamanda tarikat ve siyaset ilişkisi de gündeme geldi. İsmailağa cemaati siyasetle iç içe olan bir oluşum aynı zamanda… Meclis’te özellikle dini söylemi ön plana çıkaran parti ve vekiller üzerinde etkililer.. Mutlaka bu partilerin her birinden tanıdıkları var. Bu cemaatle ilgili organizasyonlara vekiller, başkanlar bile katılıyor. Bu da bir eli Yüce Meclise uzanmış, bu cemaatin korunduğu iddialarını güçlendiriyor.
Bu olaydan sonra bazı kesimler büyük bir sessizliğe büründüler. Neden belli konularda gürültü koparan kesimler bu konuda suskunlar? Mevzu bahis “devlet güçleri” oldu mu, 'çete, çete' diye öten baykuşlar nerede? Alın size çetenin en alası... Sanırım bu durum da belirttiğim 'dokunulmazlık' ile ilgili.. Bazıları bu oluşumun üzerine gitmek konusunda isteksiz.. Ama yaşanlardan sonra aralanan perdenin gerisindeler Atatürk Türkiyesi’nin nasıl bir ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor.. Bir yazarımızın dediği gibi ‘perşembenin gelişi, “Çarşamba”dan belli” diyorum.
Salur Beğ
-
çok güvendiğim bir kaynak bana cübbelinin gladio/ergenekoncularla ilişkisi olduğunu söylemişti önceden.ama sadece iddia.kesin birşey diyemem.
-
ONEMINUTE bunu yazdı:
-----------------------------
chaigg bunu yazdı:
-----------------------------
bileğin namahrem olduğunu ilkkez gördüm :)
-----------------------------hocam daha bu neki (: fotocu bi arkadaş vardı o anlatıyodu:
çarşaflı bi karı ve oğlu gelmiş:D kadının oğlu illa fotoyu ben çekicem olmaz felan demiş, neyse çektirmiş arkadaşta,günahmıymış neymiş, bu yaratıklarda erkek sesi duymak bile günahmış a.q o zaman dışarıda çıkma mahsende git yaşa, ne günlere kaldık yarabbiiiiiii:(
-----------------------------odediğin şey islamda laduni ilminde gerçekten var.Ladun-i ilmi ne dersen peygamberlerin evliyaların dini temel olan gerçek ilim.Onlar allah a bu ilimle gitmişler bu ilimle muhabbet etmişler.
Kadın erkek sesinede gelince .Sen bir gün şçle bişey yap eğer yapabilirsen.Yarından itibaren sana 3 ay karı kız ve mastrubasyon yasak 3 ay boyunca bunu yapma,bak bakalım bu 3 ay sonunda yada 3 aya varmadan bir kadın sesinden nasıl etkilenip mastrubasyona vurursun.Tıplı arkadaşın elini görüp 31 cekmeye gittiği gibi.İnsan bağzı kötü ve hayvani isteklerine karşı sabredip azim gösterdikçe o duygular üzerinde inanılmaz dercede hassaslaşır,ve sürekş, o duygular içerisinde savaşıp durur taki üstesinden gelinceye kadar.
-
şakaysa hiç komik değil, gerçekse çok komik.
bir gün çok param olursa bende "hoca efendi" sıfatını satın alıcam. yanında müridler ve mürideler hediye nasıl olsa, tepe tepe kullan.
-
-
Prometheus bunu yazdı:
-----------------------------
http://www.youtube.com/watch?v=B9X2ZSXvJXQ
mutlaka izleyin =)
-----------------------------
hahahahueheu nerden buldun bunu yarıldım gülmekten..ıhhh dio bana rapor wer dio:D -
impala
buldum bulmasına da buna da ergenekoncu diyolar
artık bilemiyorum bu örgüt dine bu kadar el atmış mı yoksa her şarlatana şaklabana ergenekoncu mu diyolar?
-
Bizim şu an ki zamanımızdan peygamlerler boşuna korkmamışlar.Kendi öz değerlerimizle alay edecek konuma geldiğimizin farkında değiliz artık.
Tarikatlerin şu dönemdeki yapılanması benim fikrimce tamamiyle ters.Hatta abartıp tarikat olaylarına karışan herkesi dinden çıkmış bile kabul edebilirim.Çünkü Kur-an'da bir insandan yardım dilemek için
Yardım istenilenin yaşıyor olması
Karşımızda bulunması
Istegimize gücü yetiyor olması
şartları var.
Bu türbelerde bana çocuk ver onun hatrına para ver demek şirktir.
Başı sıkıştığında "Ya Muhammed..." diyen kişi de Allaha şirk koşmuş oluyor!!!
Farkında değildir v.s o ayrı mesele.Biz nasıl ki şu an Kur-an'ın temel gereklerini Atatürkçü Aydınlık parlak insan nasıl yapar diye geyiğe sarıyorsak.Sanki o insanlarin bizim gibi olmasının veya olmamasının,hangisinin doğru veya yanlış olmasının umurumzda olmadığını düşünmediğimiz gibi.
Elhamdülillah Müslüman'ım demekle cennete gidilecek olsaydı diğer dindekiler de işi sağlama almak için bizim gibi bayramları bi iki kere söylerdi,nolacak ki(!) ...