folder Tahribat.com Forumları
linefolder Genel
linefolder Gecmise Dair Unutamadiginiz Seyler



Gecmise Dair Unutamadiginiz Seyler

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Antikky
    Antikky's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 01/Mayıs/2003
    Erkek

    Evet Beyler

    Ilkokuldayim kac tam hatirlamiyorum,

     

    Okulun onune bir dayi geliyor ( dayi tam ne satiyor sadece bunumu satiyor o yok )  ve kocaman boyundan uzun bir direk tutuyor direkte bir suru sey takili

    bunlardan birisi 

    leonardo dicaprio`nun titanik filmindeki o unutulmaz gaciya arkadan sarildigi sahnenin oldugu cikartma.

     

     


    Umursamaz Tavrımın Hastası Olunuz.
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Antikky
    Antikky's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 01/Mayıs/2003
    Erkek

    Sene 1900, 

    Holy, o zamanki holynin kiz arkadasi, ben ve benim kiz arkadasim.

    Dondurmami ne alicaz. Garip bir durum var param mi ne yok, hop Aytek sosyal zekasi ile nasil anladi ise anladi ise abi ben odeyim dedi 

    gotumu buyuk kurtardi.

    @holyone abi buyuksun, kralsin, abisin,cansin, seviliyorsun.


    Umursamaz Tavrımın Hastası Olunuz.
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Realseyler
    Realseyler's avatar
    Kayıt Tarihi: 18/Nisan/2020
    Erkek

    Geçenler de biz büyüdükce geçmişe takilib kaliyoruz demiştim bir arkadaşima ama çocuken geçmiş gelecek takintilarimiz yoktu ani dolu ve gerçek gibiymiş yaşamişiz. Şimdiyi geçmişin yüküyle yaşiyoruz veya geleceğin kaygisiyla. Konuya bu düşüncemi eklemek istedim.🙂


    Baktığınız benim gördüğünüz sizsiniz
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    2021 Talihlisi
    LhaNeT
    LhaNeT's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 20/Ağustos/2008
    Erkek

    İster inanın, ister inanmayın..
    3 yada 4 yaşındaydım (1995 yada 1996) evimizin bahçesinde çamaşır ipinden yapılmış bir salıncak vardı. Bir öğle vakti bu salıncakta sallanıyorum ve güneş tepeden vuruyor, gözlerim kapalı halde yüzüm güneşe dönük.. Böyle bir an işte...

    İlginç olan ise o çocuk aklımla, kendi kendime, o anı hiç unutmayacağımı düşünmüştüm ve aynen de öyle oldu.. Evimiz müstakildi ve bahçemizdeki salıncak zaten benim için yapılmıştı ve istediğim zaman, istediğim kadar biniyordum. Kısacası gayet sıradan bir şeydi ama neden kendi kendime o anı unutmayacağımı düşündüm ? Nereden esti ? Çocuk aklımla nasıl oldu da böyle bir düşünce geçti kafamdan.. Bunları hiç bilmiyorum.

    LhaNeT tarafından 04/Eki/21 03:01 tarihinde düzenlenmiştir

    Büyüklük odur ki hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda karşı koyuşları yok eden olacaksın. Önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır. Kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. Ondan sonra sana "büyüksün" derlerse, bunu diyenlere de güleceksin. Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, s. 112 - Zafer, zafer benimdir diyebilenindir. - Mustafa Kemal Atatürk 1881 - ∞
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    zalimadam
    zalimadam's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Şubat/2011
    Erkek

    almanyadan geldiğimizde türkiye,  piyanist film kapağı gibi kötü gelmişti gözüme.

    o günü hiç unutmam. 

    mutsuz sinirli yüzleri çökük sağlıksız insanlar.

    göbekli polisler. herşey kalitesiz gelmişti bana.

    almanyaya dönmek için çok ağlamıştım ama olmamıştı.

    almanyanın herşeyi kaliteliydi. çocuklara kolay kolay plastik oyuncaklar verilmezdi. çocuklar kural içinde büyürdu.

    türkiyeye geldiğimde kalitesiz plastik yığını oyuncaklar görünce çok şaşırmıştım.

     

  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    cuneyd
    cuneyd's avatar
    Kayıt Tarihi: 27/Mayıs/2007
    Erkek

    Güzel konu, bir tane de ben anlatayım.

    İskenderun'da doğdum, evimiz dağların eteğindeydi, arkamız dağlar, önümüz İskenderun ve enfes denizdi ve bizim orada evler bitişik değildi, hepsi 1-2 katlıydı, herkesin bahçesi vardı. 

    Adana'ya amcamların evine geldik bir gün. Adana dümdüz. Ne dağ vardı ne deniz ne de manzara. Evlerin hepsi de bitişikti :)

    Hiç sevememiştim. 


    Siz cebit"e gidin Tayyip sizi yakalicak :B adama o kadar laf sölediniz,küfrettiniz :P sizi tahribat.com t-shirtleri ile yakalicak,böle kıcınıza kıcınıza sopaylan vuracak :B Tayyip sizi ağaca vurduracak :B sonra da cemil cicek"e vericek :B / yeah Cemil cicekkk :B
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    yolbulucu
    yolbulucu's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Nisan/2007
    Homo

    7 sınıftayım, köyden istanbula yeni gelmişim. köy dediğim yer rize, ılıman iklim. istanbul buz gibi, götüm donuyor. pantolonun altına eşofman giyiyorum. eşofmanın ucunu çorabın içine sokuyorum. bi gün derste çıkmış bu eşofman paçamdan görünmüş. diğer öğrenciler bunu gördü, güldüler baya. ben anlamadım neden güldüklerini, başka bi sıkıntı var, pantolon yırtıldı götüm görünüyo falan sandım.

    basit bi olay belki ama bu an benim birey olarak her insanın birbirinden çok farklı olduğunu ve insanları anlamak için ciddi bir çaba sarfetmem gerektiğini anladığım andı. bu noktadan sonra insanların her yaptığı şeyi "neden yaptı" diye düşünerek anlamlandırmaya çalıştım.

    eşofmanda şunun nerdeyse aynısıydı be , alsam mı bitane 

     

    bi kere de şenay gürler bana 50 lira vermişti, o da büyük bi anım.

    peder teknik servis, su pompalarının hidroforların vs tamirini yapıyo. kanlıcadan bi iş geldi gittik. pederinde ağzı pis, sürekli sövüyo amk. bana sövüyo, ağaca sövüyo, uçan kuşa sövüyo vs vs . neyse gittik kadının evine, bizim pompada bi sıkıntı yokmuş, sıkıntı sulama sistemindeymiş. peder dedi böyle böyle bizim alette sorun yok bizi buraya boşuna getirdin, kadından hem servis ücreti aldı hem de "boşuna getirdin beni" diye trip atıyo. kadın parayı verdi pedere, peder arabaya gitti bana da azarlı azarlı "ihsan malzemeleri getir" dedi. ben takım çantasını toplamaya başladım, o ara kadın bana da 50 lira verip "al bakalım ihsan sen de bunu hakettin" dedi.

    avrupa yakasının çok revaçta olduğu bi zamandı ama ben izlemediğim için bu kadının kim olduğunu bilmiyodum o zamanlar, bana 50 lira verene kadar da yüzüne bakmamıştım doğru düzgün. sonra bakınca ünlü olduğunu anladım ama kim olduğunu çıkaramadım. üstüne çok ta düşünmedim. sonra tv de tekrar görünce anladım kim olduğunu. peder bana müşterilerin yanında bağırdığı için 3-5 kere böyle bahşiş aldım. bence saçma bişey böyle bi durumda bahşiş vermek. napim amk 50 lirayla altıpatlar alıp babamı mı vurayım? 50 liraya altıpatlar mı var amk

     

    yolbulucu tarafından 04/Eki/21 09:12 tarihinde düzenlenmiştir

    29.99cm, titanyum kaplamalı, çift damarlı, su ve yağ soğutmalı.
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Gizem
    sLeymN
    sLeymN's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Mart/2008
    Erkek

    sana sövdüğüm için ab atmıştın bana :( konuyu bulursam koyayım buraya :D 

    ahaha buldum :D

     

    https://www.tahribat.com/forum/tutma-kendini-itiraf-et-95113/38 

    tam olarak şu mesajın 

    https://www.tahribat.com/forum/tutma-kendini-itiraf-et-95113/38#msg1039796

     

    sLeymN tarafından 04/Eki/21 10:56 tarihinde düzenlenmiştir

    Cehennemin dibine kadar yolum var daha.. || Nasılsa her yalnız kendine sürgündür Asmera unutma.
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Lazmania61
    Lazmania61's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 19/Aralık/2010
    Erkek

    Haliçin o malum kokusu...


    Bize Tahribat.com'da TRABZON:)
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    pompaci
    pompaci's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Haziran/2007
    Erkek

    geçmiş gün çok ufak bi veledim. ana, baba istanbulda ben daha kendimi bilmezken kardeşim dünyaya geliyor bana da bakamayınca köye postalıyolar iadeli taahhütlü, en küçük teyzem bakıyo bana. velhasıl az buçuk kendimi biliyorum olayı çoook net hatırlıyorum. köyde bulunanlar bilir eski tip patozlar devasa kayışlarla çalıştırılırdı motorun( traktörün) arkasından 3-5 metre uzaktaki patoz arada kayış. ben yaramaz veled elimde buğday başağı yerden karınca alıyorum, üzerine koyuyorum,buğdayın sapını kayışa dokundurmamla başakda sapda kopup gidiyo elimden. böyle bi oyun buldum kendime. yalnız motorun sesi ile patozun sesi birleşiyorya gök gürlese duyulmaz o derece. teyzem uzaktan görüyo benim arkam dönük bi yandan bağırıyo bi yandan koşuyo ama ben duymadıkça(elimde iş var tabi tam konsantre ses de cabası) iyice sinirleniyo hemde korkuyo haklı olarak. o zamanlar patoza düşenler kayışa kolunu, bacağını, kafasını kaptırıp allahına kavuşanlar hiç azımsanacak kadar da az değildi hani. neyse konu şu teyzem o hınçla beni bir yakaladı sırtımdan bir çekti kendine, ben dedim beni domuz, köpek filan yakaladı galiba o çocukla bebek arası halimle onu düşündüm gözümü kapattım, suratıma inen tokatla gözlerimi ağlayarak açtıım. teyzem hem korkmuş hem sinirli sıkı sıkıya da sarılmış nefes alamıyom bi yandan bana saydırıyo bi yandan anama bi yandan motora bi yandan patoza. hem o ağlıyo hem ben. 

    baya bi  ağladıydım emme.


    hayat boş pompala çoşşş :):)...
  11. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    futurist
    futurist's avatar
    Kayıt Tarihi: 19/Ocak/2014
    Dişi

    @zalimadam desene turkiye hic değişmemiş :)

    @yolbulucu o parayı adamlar senin baban tarafından ezildiğini düşünmüş ve para vererek mutlu etmek istemişler.  dikkat edersen babanın yaninda vermemiş parayı. diğerleri de öyle yapmışsa sasirmam. halbuki baban çok iyi yapmış. çok korumacı yetiştirilen çocuklar mal gibi oluyor. yigenlerim mesela kendi çantasını bile annesi taşıyor 13 yaşına geldi. eğer okumazsa dilenir hayati zerre öğrenemedi. tek öğrendiği ailesine nasıl gereksiz birşey aldiririm oldu. 

    ben babasıyla çalışan çocuklari hep sevmisimdir. bende olsam para verirdim :) 

     

    *** güzel konu  birkaç da ben anlatayım

    5-6 yaşındayım kirklarelinde lojmandayiz. lojmanın arkasında uçsuz bucaksız bir arsa vardı yemyesil. birgün o apartmandaki 7-8 büyük küçük çocuk geziyorduk. birinin tuvaleti gelmişti. sığınağa gidelim demişlerdi. o arazinin altında megersem oda oda yerler varmış. inip hemen çıkmıştım. geçmişe dair ilk hatırladığım şey bu. hala durur mu acaba ?  silah mi koyuyorlardı insan mi saklanıyordu. ne ayakti hic anlamadım. şuan fark ettim bizimkilerde hic sormadim. bugün sorayim :)

     

    *** 

    7 yasında erdekteyiz kamp icindeyiz.  sabah  askerler topluca şarkı söylerdi

    " oy oy emine

    nedir bu güzellikler, nedir bu güzellikler

    parmağında yüzükler , elinde bilezikler

    oy sana dolanayım oy oy Eminem"

    bir askere boyle birşey niye söyletirler ki :) yüzlerce erkeğin emineyle derdi ne :)  bunu da sormadim. 

    yine ayni yerde kıyıya gidip izlerdim.  helikopterden denize asker firlatirlardi elbiseyle.  sonra helikoptere tekrar yüzüp binerlerdi. madem toplayacaksın niye atıyor adamları :) 

     

    birgün babamın sigarasını yanarken elime almıştım babam çok kızmıştı ki hic kizmaz annem korumuştu. hayatımda bir daha sigaraya elimi surmedim.

     

    ***

    her güzel şeyin bir sonu var. sivastayiz. lojman yok. artik sivil hayattayiz. izole bir hayattan halka karışmak hic iyi olmadı.

    ilk okula burada devam ediyorum. manyak psikopat canini teslim edemesin bir ilkokul öğretmenim vardı. o donem "r" harfini soyleyemezdim. 40 kişilik sınıfta beni kaldırıp 

    "arı" desene derdi  "ayı" derdim sınıfca gulerlerdi.

    yine bir gün tahtaya kaldırdı 5^2 (5 üzeri 2) yani

    ben 10 yazmistim. öyle hızlı tokat etti ki kafam tahtaya çarpmıştı. neymiş cevap 25. hic unutamadım. eğitimde son nokta. 

    benden sonraki çocuğu da tekmelemisti çocuk yere düşünce yerde devam etti. uzun siyah güzel bir çizmesi vardı o çizmeyi hic unutamadım.

    yine bir gün sırada ayağa kaldırdı. duvarın kenarindaydim duvara ayağımı koydum. hafif çamur oldu. mendilimle orayı temizletti başka öğretmenlerin içinde. temizletirkende " gorsen iyi aile çocuğu dersin" gibi laflar geveliyordu. ne alaka? 

    hayatımda hic 23 nisan da cam susletmedi. her 23 nisanda içim buruk olur. 

    bu manyağı anlatsam bitmez gelelim mahalledeki diğer psikopat kızlara. 

    kızların anneleri çalışıyordu. tek mesguliyetleri beni sağda solda sıkıştırmak ti. 

    "gel bakalım buraya niye baktın bana"

    hoop.. dün kardeşime ne dedin gel hesap ver falan.

    manyak gibide gik etmedim . 

    ayni okuldaydik maalesef.  birgun trafik haftasi karakola gittik orada şimdiki akülü arabalardan koymuşlar ki ilk orada gördüm.  çocuklar için mini bir yol şehir yapmışlar. dediler ki kiminiz arabalara binin kiminiz yaya olun.  ben gittim.bir arabaya bindim. nasıl mutluyum ama. kız geldi. hadi kalk ben arabaya binecegim  dedi. 

    ben ne yaptım?  kalktim tabi. kavga , karşı çıkma,  hayır kelimelerini ailem ogretmediginden. birde üstüne araba iyi çalışmadığı için hoca o arabayı bana ittirdi :) 

    ilk okulu bitirince okumamaya karar vermiştim. bu eziyet üniversiteye kadar sürmez diyordum. zannediyorum ki her okul her öğretmen boyle.

    üstelik okul şimdiki Galatasaray lisesi gibi sükseli bir yerdi. oraya aktarilan parayla ilin butun egitim dunyasi doyardi.

    hakim doktor çocukları gelirdi. garibin arada bir işçi çocuğu denk gelirse iste o zaman onun için bir nazi kampina dönüşüyordu. öğretmenleri rusvetciydi. 

    neyseki ortaokul ve lise süperdi. yeniden hayata gelmek gibi.

    o gün bugündür sivas i sevmiyorum.bir arkadaş tayin isteyecekti. kizdim.

    iyi ailevi güzel anılarım yok değil. simdi haksızlık yapmayım. ama bubyuzden metropol şehirlere hayranım . her milletten insan olsun ama sakin yerler ilgimi çekiyor. 

     

    bunlardan ne öğrendim? 

    1- zenginlikligin aslinda sanildigi kadar guzel olmadigi. okumuslukla  görgünun ayrı şeyler oldugu...

    2- çocukları yetiştirirken haksızlıklara karşı nasıl tavır alacağının öğretilmesi. 

    3- ve çocukları küçük yasta gözünün önünde çalıştıracaksin.  yok "oglusumu sanayi köşesinde ezilsin diye mi dogurdum"  diyen kisilerin çocukları bizim gibi ezilir. 

     

    hepte kotu anılarını anlattım. mutlu bir çocuktum yanlış anlaşılmasına ama sakin terbiyeli bolmanın cezasını çok çektim. 

    buraya kadar okutan sabırlı arkadaşlara bir hayat tecrubemle bitireyim. ne yapin edin muhakkak kendiniz gibi olan insanlarla yaşayın. yani ayni ahlak ayni  fikirde kültürde  olanlarla. yoksa olmadığımız bir insan gibi davranmaya başlıyorsunuz. toplum sizi buna zorluyor. 

     

     

     

     


    Arkadaş uğruna ölmek kolaydır, ama uğruna ölünecek arkadaş bulmak çok zordur
Toplam Hit: 1491 Toplam Mesaj: 14
atesleyin lan yavsaklar.