folder Tahribat.com Forumları
linefolder Gündem - Güncel Konular
linefolder Gelecek 40 Yıl İçinde Neler Olacak?



Gelecek 40 Yıl İçinde Neler Olacak?

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ArduouS
    ArduouS's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Nisan/2007
    Erkek

    Müridler yakın gelecek olan bir süreçte dünyada büyük bir değişim olacağı kanısındayım. Büyükler çok büyüdü küçük firmalar suyunu çekmeye devam ediyor. İnsanlar şuan olan Ukrayna, Türkiye,Yunanistan ve daha bi çok ülke gibi ayaklanmaya başlıyacaklar yeni bir devrim olabilir. Peki size sorum eğer dünya çapında böyle bir devrim olursa nasıl bir yapıya sahip olur? Yani sistem nasıl kurulur? Şöyle bir durum mantıklı gibi geliyor, tek bir kişi milyarlarca doları (Harcayamayacağı bi ton para) binlerce insan eşit bir gelir dağılımı olsa böyle bir kaos yaşanmazmış gibi geliyor.

  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    u235
    u235's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Mart/2008
    Erkek

    Şunu bilir şunu söylerim bu kadar insanı bu dünya şuan bile kaldırmıyor.40 sene sonra çok daha fazla olacak işte o zaman dünya çok daha bokdan olacak.

    Çinden,Hindistandan,Pakistandan falan akın akın avrupaya amerikaya göçler devam ediyor.Özellikle şu son 10 senedir.Birkaç seneye ülkelerini korumak adına çok göç alan iyi ülkeler göçmen kabulunu durdururlar belki.

    İşsizlik,barınma,gıda sıkıntıları çoğalacak.

  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    kvasir
    kvasir's avatar
    Kayıt Tarihi: 24/Ağustos/2005
    Erkek

    Su, herşeyi bir kenara bırak su problemi.

  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Bulusma Fatihi
    metalati
    metalati's avatar
    Kayıt Tarihi: 16/Eylül/2005
    Erkek

    yakın bir gelecekte hafif uyuşturucular yasal olucak tüm dünyada

  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ArduouS
    ArduouS's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Nisan/2007
    Erkek
    metalati bunu yazdı

    yakın bir gelecekte hafif uyuşturucular yasal olucak tüm dünyada

    benim bahsettiğim insanlar artık bu köle sistemine karşı çok tepki göstermeye başladı, kapitalist sistemin yıkılacağı düşüncesindeyim, yalnız ondan sonra neler olur neler değişir onu merak etmekteyim

  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    PanxeR
    PanxeR's avatar
    Kayıt Tarihi: 02/Ekim/2007
    Erkek

    Bir ukrayna kadar olup gerçek diktatörü ve hükümetini indiremedik aşağı. Yapacak birşey yok şuan da olduğu gibi koyunlar 5 li 6 lı ürerken biz kemalistlerin soyu tükenip gidecek.

     2020 gibi Türk bayrağının kırmızısı yeşil ile değiştirilmesi teklifi verilip geçirilebilir. 

    2021 de ülkenin ismi içerisinde Türk kelimesi barındırmayan örnek Anadolu Cumhuriyeti gibi bir isimle değiştirilebilir. 

    iraned.jpg%20%28524×644%29

    PanxeR tarafından 19/Şub/14 11:16 tarihinde düzenlenmiştir
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Tarikat Şeyhi
    HolyOne
    HolyOne's avatar
    Kayıt Tarihi: 01/Haziran/2002
    Erkek

    Hocam onu anlaman için önce paranın ne olduğunu anlaman lazım.

    Bu düzen son 100 senenin düzeni değil milattan önce de zenginler, fakirler ve tabiki para da vardı.

    Örneğin eski Roma da yada 1700lerin avrupasında amerikasında eğer durumun yeterince iyiyse köleler satın alabilirdin. bir köle ortalama olarak bugünün ekonomik bir araba ücretiydi.

    Köleler bedava çalışıyordu fakat yine barınma, yemek, giyecek gibi ihtiyaçlarıyla ilgilienilmesi, işin öğretilmesi vs lazımdı. Ayrıca bunlar da salak değiller, seni kesmemeleri için başına birini koyman lazımdı. Bunların performansını ölçüp gereğinde kırbaçlamak da başlı başına bir işti.

    bu işi yaptırabilmek için de özgür fakir insanlar gerekiyordu bunlara da para vererek bu düzen yürüyordu. Fakat bir yerden sonra farkettiler ki köleler eşek gibi çalışıyor ama cahiller, yaptıkları işe yaratıcılık katamıyorlar, biraz eğitirsen, zaten başına bela oluyor. Zaten zenginler yeterince zengin olmuş, biraz da teknoloji ilerleyince farkettiler ki bunlarla uğraşacağına direk özgür ve fakir insanları çalıştırmak daha mantıklı.

    Baktılar böyle daha problemsiz yürüyor ve adil görünüyor, Bu sebepten yakın geçmişte kölelere özgürlük verildi. Fakat düzen fazla değişmedi. Artık köleler istekle çalışıyor ve çalışmak için sebepleri var, eğitim almalarında da bir sorun yok çünkü eğitim de devlet tekelinde.

    Şimdi askari ücretle çalışan biri tam olarak geçmişteki köle tanımına uymuyor ama güney korede, çinde fabrikada çalışan işçiler özgür de olsalar kölelerden kötü şartlarda çalışıyorlar.

    Gelecekte çindeki gibi topluluklar artacak fakat bu yine 100 yıllar alır 40 senede birşey değişmez. Çindeki fabrikalar burdaki gibi değil, Çindeki işçiler fabrikanın arazisindeki konutlarda kalıyor sabah hazırol rahat fln gibi komutlarla mars dinledikten sonra calismaya baslior gece 12 ye kadar calisip yatıyorlar. aldıkları parayı da fabrikanın arazisi içindeki hizmetlerde bitiriyorlar ztn 100 dolar bişey.

    Güney korede iş daha bok, haftanın 6 günü iş günü 1 günü de gönüllü iş günü (zorunlu). ztn orası bi cehennem. bence dünyadaki ülkeler yavaş yavaş bunlara benzer düzenler haline gelecekler

    HolyOne tarafından 19/Şub/14 11:31 tarihinde düzenlenmiştir

    Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir!
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    blood_rhyme
    blood_rhyme's avatar
    Kayıt Tarihi: 13/Eylül/2005
    Erkek

    Dünya geneline bakarsak doğa verdiği herşeyi yutacak ve geri alacak, türkiye açısından bakarsak 2023 e yakın büyük bir savaşta mağlup edilecek ve dağıtılacaktır.


    EY YARALI KÜKREYEN ASLAN, SENİN GEZDİĞİN GÜZEL SAHRALAR ZULMÜN KÖPEKLERİNE KALDI, ARTIK GAFLET UYKUSUNDAN UYAN ! ...
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    jetlag
    jetlag's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Haziran/2009
    Erkek
    HolyOne bunu yazdı

    Hocam onu anlaman için önce paranın ne olduğunu anlaman lazım.

    Bu düzen son 100 senenin düzeni değil milattan önce de zenginler, fakirler ve tabiki para da vardı.

    Örneğin eski Roma da yada 1700lerin avrupasında amerikasında eğer durumun yeterince iyiyse köleler satın alabilirdin. bir köle ortalama olarak bugünün ekonomik bir araba ücretiydi.

    Köleler bedava çalışıyordu fakat yine barınma, yemek, giyecek gibi ihtiyaçlarıyla ilgilienilmesi, işin öğretilmesi vs lazımdı. Ayrıca bunlar da salak değiller, seni kesmemeleri için başına birini koyman lazımdı. Bunların performansını ölçüp gereğinde kırbaçlamak da başlı başına bir işti.

    bu işi yaptırabilmek için de özgür fakir insanlar gerekiyordu bunlara da para vererek bu düzen yürüyordu. Fakat bir yerden sonra farkettiler ki köleler eşek gibi çalışıyor ama cahiller, yaptıkları işe yaratıcılık katamıyorlar, biraz eğitirsen, zaten başına bela oluyor. Zaten zenginler yeterince zengin olmuş, biraz da teknoloji ilerleyince farkettiler ki bunlarla uğraşacağına direk özgür ve fakir insanları çalıştırmak daha mantıklı.

    Baktılar böyle daha problemsiz yürüyor ve adil görünüyor, Bu sebepten yakın geçmişte kölelere özgürlük verildi. Fakat düzen fazla değişmedi. Artık köleler istekle çalışıyor ve çalışmak için sebepleri var, eğitim almalarında da bir sorun yok çünkü eğitim de devlet tekelinde.

    Şimdi askari ücretle çalışan biri tam olarak geçmişteki köle tanımına uymuyor ama güney korede, çinde fabrikada çalışan işçiler özgür de olsalar kölelerden kötü şartlarda çalışıyorlar.

    Gelecekte çindeki gibi topluluklar artacak fakat bu yine 100 yıllar alır 40 senede birşey değişmez. Çindeki fabrikalar burdaki gibi değil, Çindeki işçiler fabrikanın arazisindeki konutlarda kalıyor sabah hazırol rahat fln gibi komutlarla mars dinledikten sonra calismaya baslior gece 12 ye kadar calisip yatıyorlar. aldıkları parayı da fabrikanın arazisi içindeki hizmetlerde bitiriyorlar ztn 100 dolar bişey.

    Güney korede iş daha bok, haftanın 6 günü iş günü 1 günü de gönüllü iş günü (zorunlu). ztn orası bi cehennem. bence dünyadaki ülkeler yavaş yavaş bunlara benzer düzenler haline gelecekler

    Bahsettiğiniz ülke kuzey kore olmasın güney kore de koşulların böyle olacagini zannetmiyorum

  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ArduouS
    ArduouS's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Nisan/2007
    Erkek
    HolyOne bunu yazdı

    Hocam onu anlaman için önce paranın ne olduğunu anlaman lazım.

    Bu düzen son 100 senenin düzeni değil milattan önce de zenginler, fakirler ve tabiki para da vardı.

    Örneğin eski Roma da yada 1700lerin avrupasında amerikasında eğer durumun yeterince iyiyse köleler satın alabilirdin. bir köle ortalama olarak bugünün ekonomik bir araba ücretiydi.

    Köleler bedava çalışıyordu fakat yine barınma, yemek, giyecek gibi ihtiyaçlarıyla ilgilienilmesi, işin öğretilmesi vs lazımdı. Ayrıca bunlar da salak değiller, seni kesmemeleri için başına birini koyman lazımdı. Bunların performansını ölçüp gereğinde kırbaçlamak da başlı başına bir işti.

    bu işi yaptırabilmek için de özgür fakir insanlar gerekiyordu bunlara da para vererek bu düzen yürüyordu. Fakat bir yerden sonra farkettiler ki köleler eşek gibi çalışıyor ama cahiller, yaptıkları işe yaratıcılık katamıyorlar, biraz eğitirsen, zaten başına bela oluyor. Zaten zenginler yeterince zengin olmuş, biraz da teknoloji ilerleyince farkettiler ki bunlarla uğraşacağına direk özgür ve fakir insanları çalıştırmak daha mantıklı.

    Baktılar böyle daha problemsiz yürüyor ve adil görünüyor, Bu sebepten yakın geçmişte kölelere özgürlük verildi. Fakat düzen fazla değişmedi. Artık köleler istekle çalışıyor ve çalışmak için sebepleri var, eğitim almalarında da bir sorun yok çünkü eğitim de devlet tekelinde.

    Şimdi askari ücretle çalışan biri tam olarak geçmişteki köle tanımına uymuyor ama güney korede, çinde fabrikada çalışan işçiler özgür de olsalar kölelerden kötü şartlarda çalışıyorlar.

    Gelecekte çindeki gibi topluluklar artacak fakat bu yine 100 yıllar alır 40 senede birşey değişmez. Çindeki fabrikalar burdaki gibi değil, Çindeki işçiler fabrikanın arazisindeki konutlarda kalıyor sabah hazırol rahat fln gibi komutlarla mars dinledikten sonra calismaya baslior gece 12 ye kadar calisip yatıyorlar. aldıkları parayı da fabrikanın arazisi içindeki hizmetlerde bitiriyorlar ztn 100 dolar bişey.

    Güney korede iş daha bok, haftanın 6 günü iş günü 1 günü de gönüllü iş günü (zorunlu). ztn orası bi cehennem. bence dünyadaki ülkeler yavaş yavaş bunlara benzer düzenler haline gelecekler

    Hocam başlarda iyi güzel okudumda sonlarda mantıksız konuşmuşsun eğer öyle olacaksa bu üretilen ürünleri kimler alacak? Zenginler deme bana dünyanın 1000 de 1 i zengin levelinin üstündedir en fazla, düşün sene adamlar şuan yılda 1milyon tv üretiyor diyelim millet o şekilde çalışırsa alım gücü olamayacak kime satacaklar :) ? artık zerrin özeri çağırıp uzaylılarla iletişime geçerler...

     

    son ağaç kesildiğinde, son nehir kirlendiğinde,son balık avlandığında; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak...

    ArduouS tarafından 19/Şub/14 13:42 tarihinde düzenlenmiştir
  11. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Austen
    Austen's avatar
    Kayıt Tarihi: 13/Ağustos/2012
    Erkek

    Bir yıl sonrasında ne olacağını hiç kimse öngöremezken 40 yıl gibi bir sürenin ön görülmesini beklemek fazla ütopik öyle değil mi? En gelişmiş ülkelerde, alanında en yetkin kişiler dahi farklı dallarda, farklı sistemlerde ön görüde bulunamıyorlar. Çok fazla değişken var. Sistemler eskisi gibi birkaç kolon üzerine oturtulmuş yapılardan, birkaç arter ile beslenen organlardan oluşmuyorlar. Örümcek ağı misali herşey birbirine karmaşık ve yapışkan bir halde bağlı durumda. Bir yerdeki problemi başka yerden tolere edebiliyorsunuz. 

    Söylediğin gibi herkesin eşit gelir dağılımına sahip olduğu, herkesin kendi kendine yetip yönettiği sistemin peşinden nice insanlar, nice fikirler koştu da yıllardır sonuç alınamadı. Yerel bazda ele aldığında bireysel başarılarla başkalarına emsal olan nice devrim yaşandı. Fakat bunların global çapta değişikliğe sebep olduğu söylemek güç. Belki bazı konularda farkındalık yaratması açısından faydalı olduğunu söyleyebiliriz. Ama bu devrimleri bulundukları çağ ve imkanlarda ele almak, masalsı olay örgüsünü, renkli paletle üzerinden geçilmiş yerleri çıkarıp o şekilde yorumlamak lazım. Uygulanabilirliğini tartmak lazım. Daha da önemlisi karşıt olunanı iyi bilmek, kıyas yapacak kadar birikimde bulunmak lazım.

    Mantıkla yaklaştığında herkesin eşit olması gibi bir fikir başlı başına saçmalık. İllaki kademe düzeni olacak ve olmalı. Herkes eşit değil. Bir kişinin kapasitesiyle diğeri bir değil. Herkes aynı eğitime, aynı birikime sahip değil ve hiçbir zaman olamaz. İkizleri 20 yaşına kadar aynı evde, aynı yiyeceklerle besleyip aynı hocalarla aynı dersleri verseniz dahi o iki insan sonunda aynı kapasiteye ve birikime sahip olamaz. Oldu da ezber vs. derken ortak paydada yer almaları sağlandı. Bir şekilde birisinin bakışı diğerinden illaki farklı olacaktır. Birisinin gözü bir nesneye odaklandığında farklı bir yeri, diğerinin farklı bir yeri dikkate değer bulacaktır. Birisi bir fikri sıcak bulurken diğeri aynı fikre soğuk yaklaşacaktır. 

    Bu örnekle bazı şeylerin dış çerçevesini çizdiğimize göre şu anki durumu ele aldığımızda herkese eşit eğitim verildiğini ve herkesin eşit kapasiteye sahip olduğunu düşünüyor musunuz? Geniş kapasiteli ve kendini eğitmiş bir insanla hayatını pamuk ipliğinde asılı halde, başkalarının eline bırakan bir insanın aynı düzeyde imkanlara sahip olmasını nasıl beklersiniz? Adaletsizlik vb. sıkıntılar ile hakkını alamayanlar da var o ayrı bir durum. Ama bir başkası o hakkı ele geçirebiliyorsa, o yoldan bir defa geçildiyse, iyi veya kötü olsun o yol mevcutsa bir başkası da o yoldan bir şekilde geçmeyi başarabilir. Yolun başında pes edip herşeyi akışına bırakıp bir idealin peşinden koşmayan, azmetmeyen bir insan ile diğerini nasıl aynı kefeye koyabiliriz? Eğer günün birinde herkesin eşit olmasını sağlayacak bir sistem geliştirilirse (bunun fizyolojik olarakta sağlanması gerekiyor) bu söylenenin olmaması için hiçbir engel kalmaz. Ama o zamanda her insanın aynı tip olduğu bir dünyada "insanlar robotlaştırılmaya çalışılıyor, hayal gücü, özgürlükler kısıtlanıyor" deniliyor. Büyük bir ikilem.

    Bu yapılan doğru değil fakat ben kendimce birkaç öngörüde bulunayım.

    Dünya genelinde nüfus ve dengesiz yerleşim sebebiyle doğa tahribatının yıllar geçtikçe kendi etkisini iyiyden iyiye göstereceğini düşünüyorum. Örneğin İstanbul gibi bir şehirde milyonlar yaşarken daha kırsal bölgelerde 10 binlerce kişi yaşıyorsa daha da kötüsü o bölgede üretilenlerle o şehirler beslenmeye çalışılıyorsa bu bir noktada sıkıntıya sebebiyet verecektir. Mesela yakın zamanda su sıkıntısı yaşanacağına dair gözlemler ve araştırmalar var. Bu susuzluk neden daha doğu, güney bölgelerde olmuyor da İstanbul gibi bir yerde oluyor (oralarda da oluyor ama daha göze batması açısından İstanbul örneğini veriyorum)? Çünkü kapasitesinin, aldığı yağış miktarı ve biriken su miktarının çok üstünde nüfusa ve yerleşime sahip olması sebebiyle istediğiniz önlemi alın o bölgede mutlaka bir sıkıntı yaşanacaktır. Kaldı ki bu yılda bile her geçen zamanda nüfus kademeli ve ivmeli bir şekilde artmaya devam ediyor. "Şehirli" olmak günümüzde sıkıntılı bir hal almaya başladı. Yakın zamanda belki de hükümet eliyle yerleşim konusunda bazı düzenlemeler yapılabileceğini düşünüyorum. Sadece İstanbul ve Türkiye değil dünyada bunun benzer şekilde olacağı görüşündeyim.

    Ben Türkiye'nin 2023'te resmedildiği gibi bir şeriat ülkesi olacağını düşünmüyorum. İstenen şey şeriat değil. İstenen, dünyanın bir çok ülkesinde örnekleri bulunan federasyon sistemi. Türkiye Cumhuriyeti yerine daha ılıman bir Anadolu birliği kapsamındaki bir sistem. Çok dilli ve farklı etnik kökene sahip insanların bulunduğu bir yerleşim ve bölgesel yönetimler. Kanlı, sıkıntılı olacak. Ama her geçişte illaki böylesine çatışmalar, fikir ayrılıkları olacaktır. Göründüğü kadarıyla bunu önleyebilecek "dur kardeşim, sen ne yapıyorsun" diyebilecek bir potansiyel de yok. Belki 2023 olmaz ama uzak gelecekte bir yerde bu raddeye varılacağını düşünüyorum.

Toplam Hit: 4145 Toplam Mesaj: 36