İran İslam Devrimi
-
GİRİŞ
İran'da devrim, yönetimde demokrasi çağrılarıyla başladı ve dünyanın
ilk İslam devletinin kurulmasıyla sonuçlandı.
İran toplumunu baştan sona değiştiren İran İslam Devrimi 20. yüzyılın
en önemli dönüm noktalarından birisi oldu.
Şah Rıza Pehlevi
Devrim öncesinde İran'da Şah Rıza Pehlevi iktidardaydı. Ülke yönetimi,
Şah'ın yakın akrabaları ve dostları arasında paylaşılmıştı.(akp
kadrolaşması gibi bir örnek fakat bu daha koyusu)
1970'lerde İran'da zengin ve yoksul arasındaki uçurum büyüdü.
Şah'ın ekonomi yönetimine olan güvensizlik ve otokratik yönetim
biçimine duyulan öfke rejime karşı çıkışı ateşledi.
Muhalefetin sesi
Şah Rıza Pehlevi'ye karşı muhalefet, Paris'te yaşayan Şiî dinadamı
Ayetullah Ruhullah Humeyni çevresinde toplandı.
Sosyal ve ekonomik reform sözü veren Humeyni, pekçok İranlı'nın
duygularına hitap eder şekilde geleneksel dinî değerlere dönüş
kampanyası yürüttü.
Fırtına şiddetleniyor
1970'lerin sonuna yaklaşıldığında, Şah Rıza Pehlevi'nin rejimine karşı
tüm İran'da geniş kapsamlı şiddet eylemleri düzenlendi.
İstikrarsızlık, pekçok genel grevi beraberinde getirdi. Ülkenin zaten
sorunlu olan ekonomisi büyük darbe aldı.
Devrik lider
Ocak 1979'da Şah Rıza Pehlevi "uzun bir istirahat" için Tahran'dan
ayrıldı.
Bir daha geri dönemedi...
Ayetullah Humeyni taraftarları tüm ülkede Şah'ın heykellerini yıktı.
Son çabalar
Şah'ın kaçmadan önce yaptığı son iş ise, kendi yokluğunda ülkeyi
yönetmesi için Başbakan Şahpur Bahtiyar'ı hükümdarlığın başına
getirmek oldu.
Başbakan Bahtiyar, Şah rejimine karşı her geçen gün artan muhalefeti
ortadan kaldırmaya çalıştı; Ayetullah Humeyni'nin yeni hükümet
kurmasına izin vermedi.
Son çabalar
1 Şubat 1979'da Ayetullah Humeyni büyük sevgi gösterileri eşliğinde
sürgünden döndü.
Siyasî ve sosyal istikrarsızlık artmaya devam etti. Kent ve
kasabalarda Humeyni taraftarlarıyla güvenlik güçleri ve Şah rejiminin
destekçileri arasında sokak çatışmaları şiddetlendi.
Devrim
Ülkede askerî darbe yapılacağı söylentileri aldı yürüdü ve 11 Şubat'ta
tanklar Tahran sokaklarında boy gösterdi.
Ancak gün ilerledikçe, ordunun yönetime el koyma niyetinde olmadığı
görüldü.
Devrimciler Tahran'daki ana radyo istasyonunu ele geçirdi ve bir
açıklama yaptılar:
"Bu, devrimci İranlılar'ın sesidir!" (dinci kesim devrimi ve
devrimcileri sevmiyordu ne oldu?Ner zaman dediğim gibi aşırı
tarafların yaptığı iş aynıdır sadece farklı yollardan farklı yerlere
gider)
Yeni bir dönem başlıyor
Başbakan Bahtiyar istifa etti.
İki ay sonra Ayetullah Humeyni, yapılan ulusal referandumda büyük bir
zafer elde etti.
Ve Humeyni İran İslâm Cumhuriyeti'ni kurdu ve ömür boyu ülkenin siyasî
ve dinî lideri ilan edildi.-----------------------------
Son olarak şu videoyuda veriyorum: http://www.youtube.com/watch?v=Gj1rSmQ5kvg
Burdan çıkardığım sonuç şudur.Devrim yapacaklarsa önce demokrasi diye bağırırlar.Sonra insanların elinden bütün demokratik haklarını alırlar.Bunun başka açıklaması kesinlikle yoktur.Bu gün islam devrimini veriyorum başka zaman sosyalist devrimi veririm.Sonra bugünkü türkiye olmak için yapılan Cumhuriyet devrimini.
Baktığınızda hepsi aynı yolu izler.Farklı yere çıkar (aynı yere temelde) biri şeriat, diğeri komünizm, diğeri faşizm, diğeri Cumhuriyet.Desteklediğimiz rejim cumhuriyettir.
-
kurtar bizi zumsuk
-
Bu parti yeterince kurtarıyor zaten...
-
beyinsiz bunu yazdı:
-----------------------------
kurtar bizi zumsuk
-----------------------------Seni aqp li belediyen kurtarsın:D
-
Bunlar zaten bu ülkeyi yıkmaya geldi başa, birileri abd den komutu veriyor tayyeapp de uyguluyor
-
İran devrimine merak sardıysanız Persepolis i izleyin.
-
akp hükümeti pehlevi dönemine benziyo madem biz de akpyi yıkıp İslam ülkesi kuralım o zaman.
-
zumsuk bunu yazdı:
-----------------------------Bu parti yeterince kurtarıyor zaten...
-----------------------------1.5 ytl ye ekmek alan var mı ben göremiyorum. duble battal boyun bi boy büyüğü heralde. nerden buluyosunuz böyle şeyleri hiç gülesim yoktu sabah sabah.
-
biri "bizi kurtar" demişte zaten onun "n.k"ine veriyorum...
diğeri 1.5 ytl ekmek demiş ama onun da herşeyi günlük değerlendirdiğini anlayıp yine "..."sine veriyorum...
Gençliğe hitabe geldi birden aklıma...
en kötüsü de "kaçınılmazsa zevk almaya bak" demişler ama bazılarımız uğraşmadan "zevk almaya" başlamışlar...
-
muhteşem zekali arkadaşlarim gene iş basında
-
bu ve buna benzer konuların tartışması hiç kapanmadı nedense başka ülkelerin yönetim şekli bizi ilgilendirirmi ?
neden biz kendi ülkemizin sorunları ile ilgilenmiyoruz ? bence başka ülkeleri tatışmaya vakit kalmayacak kadar kendi ülkemizin sorunları var... ilk önce kendi meselelerimizi halledelim lütfen.