folder Tahribat.com Forumları
linefolder Genel
linefolder Karayılan "10 Askerin Şehit Olmasından Biz De Üzgünüz"



Karayılan "10 Askerin Şehit Olmasından Biz De Üzgünüz"

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    fivestar
    fivestar's avatar
    Kayıt Tarihi: 30/Haziran/2007
    Erkek
    Hay böyle konuyuda haberleride kardeşim eklemeyin ya zaten tüm gün görüyorum + kaynak yok bişey yok tepem atıyo gece gece

    Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    stillalive
    stillalive's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Mart/2007
    Erkek

    haber sitesindenn bi yorumcunun yorumu:

    Yahu bu PKKlıları gazeteciler buluyor. Bilmem kimler buluyor. Röportaj yapıyor. Bizim İstihbaratımız bulamıyor. Gidip beynine sıkamıyor. Bunu bana Biri izah edebilir mi? Bu gazeteci sınırdan geçerken nereye gidiyorum dedi. Ben ıraka çay içmeye mi gidiyorum dedi. Bu adam onunla görüştü adı gazetecilicik mi oldu? Buna neden hesap sorulmuyor?


    Geçenlerde kumpircide otururken, salataları, kaşarlı kumpirleri ve kısırları gördüm, o sırada şöyle düşündüm: Kısırlaştırılmış Siyaseti, Kaşar Siyasetçilerden Alırsak, Önümüze Amerikan Salatası Olarak Gelir Ve Biz de Onu Yeriz, Ama Orada Unutulan Birşey Var, O da Çoban Salatası.
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    stillalive
    stillalive's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Mart/2007
    Erkek

    fivestar bunu yazdı:
    -----------------------------
    Hay böyle konuyuda haberleride kardeşim eklemeyin ya zaten tüm gün görüyorum + kaynak yok bişey yok tepem atıyo gece gece
    -----------------------------

    PKK'nın 1 Numarasıyla Röportaj

    PKK'nın 1 Numarası Murat Karayılan'la Milliyet Gazetesi'nden Hasan Cemal röportaj yaptı. Terör örgütünün lideri ilginç açıklamalar yaptı.

    PKK’nın bir numarası Murat Karayılan, ‘Öncelik silahların susmasıdır, kimse kimseye saldırmasın. Bu işi kendi aramızda konuşmaya başlayalım önce... Silahla değil, diyalogla işe başlayalım’ diye konuşuyor
    Diyalog için gerekirse akil adamlardan oluşan bir mekanizma öneren Karayılan, ‘Önemli bir eşikteyiz! 1993’te de barış fırsatı vardı, kaçtı. Bu defa da kaçmasın. Artık kan dökülsün istemiyoruz” dedi

    KANDİL DAĞI, Kuzey Irak

    PKK uzun yıllardır Kandil Dağı’ndan yönetiliyor. “Önderlik makamı İmralı’dır” diyorlar, ama bugün PKK’nın bir numarası Kandil’de, dağda yaşayan Murat Karayılan.
    Geçen cumartesi günü Kandil Dağı’nın eteklerindeki iki odalı ve basık tavanlı kerpiçten bir köy evinde Murat Karayılan’la dört saat konuştum.
    Bulunduğumuz yer bir PKK üssü değildi ama onların deyişiyle ‘PKK bölgesi’ydi. Zaten böyle olduğu, dağların ve harikulade manzaraların arasından buluşma noktamıza doğru gelirken, etrafta gördüğümüz kadınlı erkekli, omuzları silahlı PKK’lılardan anlaşılıyordu.
    Murat Karayılan, PKK’nın beş kişilik Başkanlık Konseyi’nden iki başkan yardımcısıyla birlikte gelmişti.
    Bozan Tekin Şanlıurfa Bozovalıydı.
    1980 ile 2000 arasında 20 yıl hapis yattıktan sonra dağa çıkmıştı.
    Öteki Başkan Yardımcısı, gerçek adı Nuriye Kesbir olan Sozdar Avesta’ydı. Hollanda’da yaşarken yargılanmış, Türkiye’ye iadesi gündemdeyken kaçmış, Kandil’e, dağa çıkmıştı.
    Murat Karayılan’ın yanındaki üçüncü kişi Ahmet Deniz, PKK’nın medya ve sivil kuruluşlarla ilişkilerinden sorumluydu. 

    6 saatlik yolculuk

    Kandil yolculuğumuz cumartesi sabahı saat 6’da Erbil’den başladı. Üç araba değiştirdik. Kandil’deki köy evine vardığımızda saat 12’ydi.
    Önce Azad’ın kullandığı kendi taksimizle, İran sınırına yakın Renya’ya geldik. Yanımda, bu coğrafyada, Güneydoğu’da yıllardır kim bilir kaç kez birlikte dolaştığım gazetemizin Ankara bürosundan Namık Durukan vardı.
    Renya’da araç değiştirdik.

    Dağlara vurduk.
    Heyecan başladı.
    Olayın kendi gerilimi...
    Aynı zamanda nefes kesen doğa güzellikleriyle, kaya diplerinden fışkıran turuncu renkli ters laleler, kıpkırmızı gelincikler, ceviz ağaçları, nar ağaçlarıyla... Ve dipsiz kuyu gibi uçurumlarıyla bir yolculuk..
    Japon yapımı kaçakçı cipiyle bir tarafı uçuruma açılan daracık, taşlı toprak yollardan dağa tırmanırken, dağdan inerken öyle anlar oldu ki yüreğim ağzıma geldi.
    Tıpkı 1994’te, yine Kandil’de, İran sınırına bitişik Zeli kampına sığınmış PKK’lılarla görüşmek için fırtınalı, berbat bir sonbahar günü yaptığım seyahatta, veyahut 1993 yılı nisan ayında Lübnan’ın Bekaa Vadisi’nde, Suriye kontrolündeki Bar İliyas kasabasında Abdullah Öcalan’la geçirdiğim 24 saatte olduğu gibi...
    Öyledir, bazen adrenalin yüklemesine ihtiyaç duyar gazeteci milleti...
    Fotoğraf çekmek yasak!
    Kayalıkların arasından gürül gürül akan suları aracımızla iki kez geçtik.
    Silahlı PKK’lılar durduruyor.
    Araç değiştirdikten sonra yine yola koyuluyoruz. Bu kez bir köy evinin önünde ihtiyaç molası. Cep telefonlarımızı kapatıp evde bıraktık, sonra yeniden yola devam...
    Altı saat geçiyor.
    Cumartesi günü saat 12’de Murat Karayılan bizi köy evinin önünde karşılıyor.
    Karayılan, “PKK kırsalına galiba bu ilk gelişiniz” dedi. Zeli’yi, Bekaa’da Öcalan’la görüşmemi saymazsak öyleydi.
    Hakkâri tarafını, Yüksekova’yı ilk gördüğümde de, barış gelse bu coğrafya tek başına turizm geliriyle kalkınır diye düşünmüştüm.
    Şöyle dedim Murat Karayılan’a:
    “Gazeteci kimliğimle buradayım. Türkiye’den herhangi bir yerden, herhangi bir mesaj vesaire getirmiyorum. Aklınıza böyle bir şey gelmesin. Bir gazeteci olarak PKK yönetiminin ne düşündüğünü öğrenmeye geldim.”
    Şunu da ekledim:
    “Bu görüşme lütfen kamerayla da kaydedilmesin. Biz gazeteci milleti haber konusu olmak yerine, haber yaparız.”
    Karayılan:
    “Sadece arşivimiz için beş on dakikalık görüntülü kayıt yapacağız.”
    Onlar kendi teyplerini, Namık bizim teybimizi muşamba kaplı masanın üstüne koyup sohbeti başlattık. 
    Murat Karayılan’ın ilk sözü:
    “Propaganda amacımız yoktur. Bir barış umudumuz vardır. Bu nedenle görüşmeye karar verdik sizinle...”

    Olumlu mesajlar

    Karayılan olumlu mesajlar verdi.
    Negatif değil pozitif konuştu.
    “Öncelik, silahların susmasıdır, kimse kimseye saldırmasın” dedi. Diyalog için somut bir mekanizma önerirken şöyle dedi:
    “Önemli bir eşikteyiz!”
    1993’te de, o tarihte ilan edilen ateşkesle de ‘büyük bir barış fırsatı’ ele geçirildiğini belirtti. Ancak ‘siyasal irade boşluğu‘ olduğu için ve sorun zamanın hükümeti tarafından tümüyle askere havale edildiği için, bu fırsatın heba edildiğini söyledikten sonra şöyle dedi:
    “Barış fırsatı bu defa kaçmasın.”
    Ekledi:
    “Artık kan dökülsün istemiyoruz. Çünkü yıllar geçer yine aynı noktaya geliriz. Kan kaybeder Türkiye. Askeri yöntemlerle PKK bitirilemez; 25 yıl denendi bu ama olmadı.”
    Ateşkesin 1 Haziran sonrasında, yine tek taraflı olarak uzayıp uzamayacağı konusunda herhangi bir şey söylemeyen Karayılan şöyle dedi:
    “Öncelik, silahların susmasıdır.”
    “Yani silah bırakma değil mi?”
    Karayılan:
    “Silah bırakma sonraki aşama... Önce silahların susması gerekiyor. Kimse kimseye saldırmasın. Bu işi kendi aramızda konuşmaya başlayalım önce... Silahla değil, diyalogla işe başlayalım, biz bize konuşalım.”
    Araya giriyorum:
    “Nasıl olacak bu? Bir yanda devlet, bir yanda PKK mı? Bu olacak iş mi?”

    Akil adamlar mekanizması

    Karayılan’ın mekanizması şöyle:
    “İlk adımda silahlar susacak... Sonra diyalog başlayacak... Diyalog yeri İmralı’dır... Kabul edilmiyorsa, diyalog yeri biziz... Bizi de kabul etmiyorsa, siyasal olarak seçilmiş iradedir, (burada DTP’nin adını zikretmiyor, ama ben belirtince başıyla onaylıyor, HC)... Bu da olmuyorsa, o zaman ortak bir komisyon kurulur bir yerde, akil adamlar bir araya gelir. Örneğin İlter Türkmen, (eski Dışişleri Bakanı ve Büyükelçi) gibi, sizin gibi insanlar toplanır, böyle bir mekanizma harekete geçer, çalışmaya başlar... Böyle bir mekanizma muhatap alınır diyalog için devlet tarafından...”
    Ekliyor Murat Karayılan:
    “Neden olmasın, niçin böyle bir mekanizma oluşturulmasın ki?..”
    Neden oluşturulmasın diye sorunca, Karayılan da soruyor:
    “Siyasi irade mi yok?.. Boşluk siyasal alanda mı? Akla takılıyor, 2005’teki Başbakan nerede diye...”
    PKK’nın bir numarası Murat Karayılan’la dört saatlik Kandil Dağı görüşmesinin ikinci bölümü ve Kuzey Irak notlarının beşincisi yarına...

    ‘10 askerin şehit olmasından biz de üzgünüz’Şunu sordum Karayılan’a:
    “Tek taraflı ateşkes, eylemsizlik dediniz, bunu 1 Haziran’a kadar uzattığınızı açıkladınız. Peki bu arada Diyarbakır ve Hakkâri’de 10 askerin şehit olmasına yol açan son PKK saldırıları neydi?”
    İlk tepkisi şu oldu:
    “Bundan biz de üzgünüz.”
    Şöyle devam etti Karayılan:
    “Merkezden planlı bir şey değildi bu. Yerel düzeyde, sahada kendi inisiyatifleriyle alınmış bir karardı. Askerin araziye çıktığını görüyor, bir operasyonla üzerine gelindiği hissiyatına kapılıyor ve kendini korumak için tedbir alıyor, mayın döşüyor. Biz de üzgünüz.”

     


    Geçenlerde kumpircide otururken, salataları, kaşarlı kumpirleri ve kısırları gördüm, o sırada şöyle düşündüm: Kısırlaştırılmış Siyaseti, Kaşar Siyasetçilerden Alırsak, Önümüze Amerikan Salatası Olarak Gelir Ve Biz de Onu Yeriz, Ama Orada Unutulan Birşey Var, O da Çoban Salatası.
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Hybris
    Hybris's avatar
    Kayıt Tarihi: 12/Haziran/2007
    Erkek

    yau bu adam kimki ağzından çıkan burda konu oluyor.

    ''ben konu açaym müridler falan toplanırız küfrederiz ahuhahua'' mantığıyla açıldıysa gerek yok zaten görümcesine kadar yol çalışması var.


    agile isn’t how fast you can go, it’s how fast you can turn.
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Demodor
    Demodor's avatar
    Kayıt Tarihi: 30/Ağustos/2005
    Erkek
    şerefsiz o.ç dalga geçiyo resmen piç.

    VUR VUR İNLESİN FİLİSTİN DİNLESİN.
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    YaSevYaTerkEt
    YaSevYaTerkEt's avatar
    Kayıt Tarihi: 12/Kasım/2007
    Erkek

    Murat Karayılan ne kadar orrrrrrrrrrrrrrrrospuuuuuuuuuuuuuuu çooooooooooocuğuyssaaaaaaaaaaaa

    Hasan Cemal ve onun gibilerde en az murat karayılan kadar oooooooooooooooooorrrrrrrrrrrrrrrrpoossspppppu ççoocuğuuuuuuuuuu....

  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    PaBLo_eSCoBaR
    PaBLo_eSCoBaR's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Ocak/2004
    Erkek

    Şehit Çok, Size Toprak Yok, Yılan Çok, Bıkmak Yok...

  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    PaBLo_eSCoBaR
    PaBLo_eSCoBaR's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Ocak/2004
    Erkek
    + ***æykut*** sen bu konuyu hangi amaçla açtın bizide bilgilendirir misin lütfenn
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    NovalgiN
    NovalgiN's avatar
    Kayıt Tarihi: 12/Ağustos/2002
    Erkek
    sınır ötesi operasyon olursa  marmara'da ve batı'da bombalar patlayacak diyen de karayılan idi...  yine hangi rant peşindeler acaba?

    Yağmur dindi, yağmura inandık.|www.birboluiki.net
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    PaBLo_eSCoBaR
    PaBLo_eSCoBaR's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Ocak/2004
    Erkek
    Trabzon Maçka ' da toplam 11700 kişi yaşıyor son haftayı da dahil edersek 13. şehitimizi verdik BUNLARı kimsenin unutucağını sanmayın intikatm soğuk yenir, elbet çıkıcak acısı...Kücücük ilçemizde şehit parkımız varya acısı fena çıkacak...
Toplam Hit: 7058 Toplam Mesaj: 57