Mavi Bisiklet

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    İnce Memed
    ComputerWolf
    ComputerWolf's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 26/Mart/2003
    Erkek
    Bunuda 2yil once ,bi isim vardi ama evden cikmama 1-2saat kadar vardi,bos durmayim birseyler yazayim diye yazmistim :)
    -----


    -Neredeydin eşşeksıpası bu saate kadar,ezan okunalı kaç saat geçti ?
    -Anne söyleyecem ama dövmeyecen bide babama anlatmayacan,tamam mı ?
    -Hele bi anlat bakalım...
    -Evimize bakmaya gittim...

    Bir kenar çocuğuydu Çetin , kara gözlü , kara saçlı ,esmer ve sıcaktı yüreği ,doğup büyüdüğü çukurova gibi.İlkokul 5. sınıfa geçmişti ,karneside iyiydi hani ve kapmıştı babasından karne hediyesini ,mavi bisikletini.Taksitle almıştı işçi babası bisikleti,bir iplik fabrikasında çalışıyor ,tek çocuğu Çetin’in geleceği için mesai üstüne mesaiye kalıyordu.Zordu ,yoruluyordu ama şu karne hediyesini almıştıya oğluna isteseler fabrikayı omuzlarında taşırdı artık.Kirada oturdukları için göçebe yaşantısında onlarca arkadaşı oluyordu Çetin’in ama kısa sürüyordu,belki bir belki iki ,en fazla üç-dört yıl sürüyordu arkadaşlarıyla paylaştığı sokak.Sonrasında farklı bir semtte farklı bir evde farklı bir sokakta yeni arkadaşlarının arasına katılıyordu.Mavi bisikletiyle eski mahallelerindeki arkadaşlarını ziyarete giderdi, annesinden gizli. Sonraları gelen bir telefonla eski mahalleden komşular annesini kısır yemeye davet ederler ,hoşbeş sohbet arasında komşulardan birisi “Çetin geçen gün bizim buradaydı” deyiverir ve anne sesli sesli bir tatlı küfrederdi oğluna, o caddelerden nasıl geçiyordu , ya sokakta birileri önünü kesip bisikletini almak için yavrucağına kötü birşey yapsa...düşünür ana yüreği bunları ve kızar , yeri gelir döver.Ama fark etmez ne dayak ne de kötü söz , birbaşka gün bir başka mahalledeki arkadaşlarının yanına gidecektir Çetin ,mavi bisikletiyle ,ne annesinden işiteceği azar , ne de babasından yiyeceği dayak umrundadır.Çok durmadan oturdukları evden yine taşınırlar bir başka semte...
    Artık zor gelir Çetin’e ,her yeni mahallede önce dışlanmak,sonra mahalle çocuklarına kendini kabul ettirmek için çaba sarf etmek ...futbol maçlarında on dakikalığına alındığı maçta kesin gol atması gerekir veya koşma yarışlarında en hızlı olması gerekir,diğer mahalle çocuklarıyla kavgada kahraman çıkması gerekir...Okullar açılır ve Çetin yeni okuluna gider ,yine yeni bir sınıf , yeni bir öğretmen ve öğretmen soracaktır “Annen ne iş yapıyor , baban ne iş yapıyor , kaç kardeşsiniz ,eviniz kıramı yoksa sizinmi , büyüyünce ne olmak istersin ...” ve yine cevap verecektir Çetin , “annem çalışmıyor , babam işçi ,annemin adı ... ,babamın adı ... , tek çocuğum... , kirada oturuyoruz... ,büyüyünce doktor olacağım.”
    O gün kimse konuşmaz Çetin ile ,herkes daha önceden birbirini tanıdığı için Çetin bir başına sırada oturur gün boyu,aslında yabancı değildir bu manzaraya daha önce aynı manzarayı görmüştü ,defalarca.Küçücük yüreğine sorar Çetin :
    -Neden bizim bir evimiz yok ,neden her farklı farklı evlerde oturmak zorundayız..neden. ?

    Son zil sesiyle ,fırlar öğrenciler sınıftan,Çetin’de hızlı hızlı toparlanır ,daha okulun çıkış kapısına gelmeden önlüğün yakası açılır ve üst düğmeler yavaş yavaş çözülmeye başlar,okuldan biraz ilerde önlük tamamen çıkar ve çantadaki yerini alır.Önlüksüz yürümek bir başkadır ,insanların yanında geçerken gögsün kabarır ,önlük yok nede olsa,anlamsız bir çocuk gururudur önlüksüz yürümek.Kapı önlerine sandalye atıp çay içerek dedikodu yapan kadınların arasından geçerek ilerler evine doğru,bağıran sebzeciler,terlikçiler,yumurtacılar...sokağın şarkısını dinleyerek varır evine.Yalnız kimse yoktu evde,acaba annesi nerede,komşuya falanmı gitti ? derken üst kattan ayak sesleri geldi , evsahibinin kızı Tuğba anahtarı uzatıp Çetin’e “Annen babanla birlikte biryere gittiler,merak etmeyecekmişsin...haa bide annen peynir-ekmek yapmış mutfakta ekmek poşetinin içindeymiş onu yiyecekmişsin.” dedi.Çetin içeri girip karnını doyurduktan sonra televizyon izlemeye başladı,saat epey ilerlemişti ne annesi ne de babası vardı,hava kararmıştı hafiften ,korkmayada başlamıştı.Pencereden dışarı bakmak için perdeyi çektiğinde annesiyle babasını gördü ve içindeki korku yok oldu.Babasınında annesininde yüzü gülüyordu,birşeyler vardı ama anlayamıyordu.Baba ,her baba gibi daha soğuk sanki hiçbirşey olmamış gibi davranıyordu,annenin içi içine sığmıyordu.Fazla dayanamadı anne söyleyi verdi :

    -Oğlum şükürler olsun ,arsa aldık ev yaptıracaz ilerde, Allah izin verirse.

    Baba yıllardır mesayilerden,maaştan artırdığı parayla almıştı uygun bir arsa.Ve baba belli etmesede en az Çetin ve karısı kadar sevinçliydi,Çetin şaşırmıştı ,evleri olacaktı yani.O gece sanki hiç sabah olmadı,annesi Çetin’in yer yatağını sermiş,kendi yataklarınıda hazırlamıştı,uyku vaktiydi ama kimse uyumadı o gece,herkes yatağın içerisinde evin hayalini kuruyordu.

    Anne , evin duvarları ne renk olmalıydı,kaç oda,odaların yerleri nerede olmalı,genişçe bir balkonu olmalıydı...,evine taksitlede olsa bir koltuk takımı ,yeni halılar,çamaşır makinesi ...alabilecekti,artık eşyaları taşınma sırasında zarar görmeyecekti.Baba her zamanki gibi daha koyuydu,evi nasıl yaptıracaktı,acaba masraflar ne kadar tutardı,eşten dosttan borç bulabilirmiydi ? ...Anne ve baba hayalin neresindeydiler Çetin neresinde ? Çetin evin çatısına çıkıp uçurtma uçuruyordu ve uçurtmanın ipini anten direğine bağlayıp ,bahçeye inip çiçekleri,biberleri ve soğanları suluyordu.Ertesi gün birbaşka mutlulukla gitti okula,içindeki eziklik gitmişti artık, bir evleri olacaktı.Aylar sonra baba kıtkanaatta olsa inşaatı başlatmıştı.Birgün Çetin’ide alıp inşaata gittiler,inşaat çok uzak olmasada uzaktı.Çetin ilk defa görüyordu arsalarını,henüz evin temeli yeni atılmıştı ama Çetin’in gözlerinde ev büsbütün canlanıyordu.İçindeki çocuk heyecanı suskunluğa dönüşüyordu.
    Artık yaz kendisini hissetirmeye başlamıştı çukurovada.Kenar çocuklar şehrin merkezinden geçen sulama kanallarında yüzüyor,barajlar göller insanlarla dolup taşıyordu.Karneler alınacak ,okullar tatil olacak ve mavi bisikletin kilidi açılacaktı.Okulun son günüydü öğrenciler sivil giyinmiş,okulun bahçesinde grup oluşturarak beklemeye başlamışlar,alt sınıflar tiz seslerin “Akdeniz – Karedeniz biz karnemizi isteriz” tekerlemeleriyle okulu inletirken,müdür ve öğretmenler kürsüde belirmiş ve bütün öğrenciler toplanmıştı.Müdür son konuşmasını yapmış ve öğretmenlerle öğrenciler artık vedalaşmış,ağlayanlar,gülenler ve umursamayanlar evlerinin yolunu tutmuştu.Çetin de evine gülerek gidenlerden di.Aile iyi karne sonucunda mutluluğa bürünmüş,baba çerçeve hazırlatmak için karnenin ve takdir belgesinin ölçülerini almış ,annede duvarın şurasına asarsak daha güzel olur hesapları yapmıştı.Çetin çekinerek sordu babasına :
    -Baba bisikletin kilidini açacanmı?

    Baba birşey söylemeden ayağa kalkıp yatak odasına gitti,elbise dolabının bilmem neresindeki kumaşların arasından çıkardığı anahtarı getirip Çetin’ e verdi.Ertesi sabah ekmek almaya mavi bisikletiyle gitti Çetin.Birkac gun sonra icindeki heyecani bastiramadi,evlerine bakmaya gitmeye karar verdi.İçindeki çocuk heyecanı bastırıyordu korkuyu.Babasının gündüz vardiyasında olduğu birgün bastı pedala.Kalbi hızla çarpıyordu,kulakları hiçbirşey duymuyordu,yaptığı doğru mu? yanlış mı ? ,sorgulamıyordu ,sadece pedal çeviriyordu.Evlerini görecekti,caddelerden geçerken korkmadı hiç,çukurova sıcağında devam etti yoluna ve yol birden büyüdü gözünde bitmeyecekti sanki ,göremeyecekti sanki evlerini,ama gidebildiği kadar gidecekti...iyice susasmıştı,ilerdeki camide durdu,bisikleti caminin dışına bırakırkende çalınma korkusu yaşamadı hiç,çocuk yüreğiydi işte ;Allah’ın evinde güvendeydi,kötülük gelmezdi.Suyunu içtikten sonra yoluna devam etti,birde o büyüyen yol kısalmıştı sanki ,inşaatı görmüştü ve heyecanı ikiye katlanmış bir şekilde evlerinin yanına geldi.Evin inşaatı bitmiş gibiydi sadece sıvası yapılmamıştı.Tuğlalara basarak pencrenin birisinden içeri girdi,hızlı hızlı odalara bakıp evin çatısına çıktı çevreyi hızlıca süzdükten sonra heycanla ve yüzündeki gülümsemeyle tozlu merdivenlerden inerek bisikletinin yanına geldi.Saat kaçtı acaba,geç kalmışmıydı ? ,hava kararmaya başlıyordu hemen eve dönmek zorundaydı.Tekrar bastı pedala,mutluydu...köşeden çıkacak minibusten haberi yoktu ve acı bir fren,yüzdeki gülümse birden kaybolmuştu,şaşkınlık...,çaresizlik ve hafızanın hatırlamadığı birkaç saniye.Çetin kendine geldiğinde minibus arka tarafında kalmıştı,yoluna devam ediyordu bir anlık refleks kurtarmıştı Çetin’i kaçınılmaz kazadan.İlerde beş-on dakika dinlenip kendine geldi.Hava iyice kararmıştı,babası işten dönmeden önce eve gitmek zorundaydı,tekrar asıldı pedallara,mahalleye geldiğinde içindeki korku kaybolmuştu,yüzünde yine gülümseme ve umut vardı,aklında sadece evleri vardı,taşınacakları günü sabırsızlıkla beklediği evleri...Ezanda çoktan okunmuştu.Bisikleti içeri alırken demirkapının sesini duyup dışarı çıkan anne bağırarak sordu Çetin’e :

    - -Neredeydin eşşeksıpası bu saate kadar,ezan okunalı kaç saat geçti?

    Hep denedin. Hep yenildin. Olsun yine dene , yine yenil ama daha iyi yenil !
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Criminal
    Criminal's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 25/Temmuz/2002
    Erkek
    ulan compü, Çetin ölseydi ben de gelir seni öldürürdüm!

    Şaka bir yana eline, yüreğine sağlık, çok güzel olmuş...

    (Daimi imza : Yokluğun cehennemin öbür adıdır, üşüyorum kapama gözlerini.)
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Criminal
    Criminal's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 25/Temmuz/2002
    Erkek
    not: Edebiyat bölümü açmıştık ama rene kapattı diye hatırlıyorum :) Kimle açtığımı hatırlamıyorum ama sword mod olmuştu bölüme :)

    (Daimi imza : Yokluğun cehennemin öbür adıdır, üşüyorum kapama gözlerini.)
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    İnce Memed
    ComputerWolf
    ComputerWolf's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 26/Mart/2003
    Erkek
    Sagolasin hocam...
    Abi artik ,umutsuzluga yer yok :) Cetinler olmeyecek :O ...

    Hep denedin. Hep yenildin. Olsun yine dene , yine yenil ama daha iyi yenil !
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    scuderia
    scuderia's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Aralık/2005
    Erkek
    ya annesi ölecek ya babası ölecek dedim herkez sağ salim bitirdi yazıyı amma çok güzel olmuş terbikler...

    l enfer c est les autres Sartre ...
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    miRkuT
    miRkuT's avatar
    Kayıt Tarihi: 14/Haziran/2006
    Erkek
    hakikaten sonlara yaklaşınca mutlu sonun bozulacağı düşüncesi üspertti beni :) hain dolmuşçu, frenleri tutmayasıca diyecektim neredeyse:)) ellerine sağlık çok güzel olmuş....

    Bildiği kadarıyla adalet eden, bilmediği kadarıyla zulmeder...!
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Rmk
    Rmk's avatar
    Kayıt Tarihi: 27/Ağustos/2005
    Erkek
    Eline saglik Compü devamini bekleriz ..

    Koyun gibisin kardesim, gocuklu celep kaldirinca sopasini sürüye katiliverirsin hemen ve adeta magrur, kosarsin salhaneye. Dünyanin en tuhaf mahlukusun yani, hani su derya icre olup deryayi bilmiyen baliktan da tuhaf. Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende. Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eger ve hala sarabimizi vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin, -demege de dilim varmiyor ama- kabahatin
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    graywolf
    tulu
    tulu's avatar
    Kayıt Tarihi: 19/Eylül/2005
    Dişi
    bende okumustum güzel
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ArmadA
    ArmadA's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Ekim/2005
    Erkek

    huleyn ne refleksmiş bee hikayeyeye bak :D güzel olmuş valla


    Living Death
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ulascan90
    ulascan90's avatar
    Kayıt Tarihi: 07/Eylül/2005
    Erkek
    ödüm patladı lan çetine bişi olcak die yazık ztn fakirce bi ailesi var oturup ağlardım burada valla

    bakır (II) sülfat çözeltisi mavisi gökyüzü
  11. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ulascan90
    ulascan90's avatar
    Kayıt Tarihi: 07/Eylül/2005
    Erkek
    yannız (şimdi aklıma başka bi yer gelmese de) bunun aşk bölümüyle alakası ne?

    bakır (II) sülfat çözeltisi mavisi gökyüzü
Toplam Hit: 2693 Toplam Mesaj: 16