folder Tahribat.com Forumları
linefolder Derin Konular
linefolder Müslüman Mısın ? Evet Se Gir..



Müslüman Mısın ? Evet Se Gir..

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Taso Pezevengi
    iso
    iso's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 21/Eylül/2003
    Erkek
    sorsam %80 müslüman çıkar forumda diğerleri ateist falan ha tamamda bu müslümanlar neden camiye gitmez , zekat vermez ? ateistlere laf atarsınız tek farkınız allaha inanmakmı ama inanmakla oluomu sadece çok müslüman dinn kardeşlerim: ) ibadet lazım deilmi :D
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    aforizma
    aforizma's avatar
    Kayıt Tarihi: 01/Mart/2005
    Erkek
    dogru soze ne denir.......
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    PeriSaN
    PeriSaN's avatar
    Kayıt Tarihi: 24/Eylül/2005
    Erkek

    Aslında doğru


    Ancak müslüman islamı kabul eden kişidir, yani insan kabul ettikten sonra bu dediklerini yapmasa hatta zina yapsa içki içse adam öldürse yine müslümandır, çünkü adam iman etmiş ve kabul etmiş  fakat bunları yapan günahkar müslümandır ve yaptığının cezasını da çekecektir.


    Kim zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını görür, kim de zerre kadar kötülük yapsa o da karşılığını görür.


    Dağlar Gışımış Yolcu Üşümüş Nasıl Edem Ben, Dağlar Harami Deşme Yarami PERİŞANIM Ben
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Antikky
    Antikky's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 01/Mayıs/2003
    Erkek
    Şimdi Türkiyenin %99 ı müslüman.Bu sallamasyon bi veri değil.
    Hatta bir çok kesin tutucu derecede müslüman.Yani bunu internetten bile görüyoruz Time dergisi Hz.Muhammedin resmini koyuyor her kes ayağa kalkıyor.Birisi ben Müslüman değilim hocalar desin way kafir,putperest deniyor.Fakat ben namaz kılıyorum desen böle mal mal bakıyorlar.

    Git ulan snn dinini bilmemne aman asla laf ettirmez.Kavga eder kan çıkarır,ama gel namaza desen olm benim camide ne işim war der.Aynısı Oruç içinde gecerli 30 gün Peygamber orucu tutar namaz yok.Değişik algılanır.

    Adam müslümanlıkla ilgli her boku yer Allahın yapma dediği her şeyi yapar,ama müslümanım ataistim de döver.

    Saçma sapan bi müslümanlık,yarısı hayatında bir kere açıp kuran okumaz.Sağdan soldan hacı mustafa hocanın,mevlüde gelen ahmet şeyhin sölediklerine inanır hemde körü körüne.

    yalansa yalan diin?
    Kaçınız gerçek müslümansınız?hani sorgulamak bana düşmez olay vicdan meselesi.

    Umursamaz Tavrımın Hastası Olunuz.
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    PeriSaN
    PeriSaN's avatar
    Kayıt Tarihi: 24/Eylül/2005
    Erkek

    antikky bayağı haklı aslında adam müslümanım der konuşur konuşur, kabul eder sonra mesela adama namaz kıldığını söylersin sana karşı tutumu bir anda değişir, ramazanda da aynı mesele.


    Ayrıca bir söz eklemek istiyorum müslümanlar için


    Kafire kafir demek müminin vazifesi değildir


    Ancak bir insana kafir demek onun insanlığına hakarettir.


    Dağlar Gışımış Yolcu Üşümüş Nasıl Edem Ben, Dağlar Harami Deşme Yarami PERİŞANIM Ben
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    dipLoit
    dipLoit's avatar
    Kayıt Tarihi: 16/Haziran/2006
    Erkek
    Tamamen katılıyorum.
    Adam her türlü haltı yer, ondan sonra gelir basına seyhülislam kesilir. Anca kuru laf baska bisi yok. Bu millet adam olmaz.

    bir imzam bile yok
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    deli_gaffur
    deli_gaffur's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Eylül/2005
    Erkek

    ilk başta şunu bilmemiz gerekir: Allaha iman eden insanlara mümin denir.


    meseleye itikadi boyutta baktığımızda bir insanın mümin sayılabilemesi için;


    1.Allaha inanması


    2. Peygamberlere inanması


    3. Kitapalara inanması


    4. Meleklere inanması


    5. Kadere inanması


    6. Hayır ve şerrin Allahtan geldiğine inanması  gerekir Bütün bunalra inana insan mümin olarak kabul edilir.


    Konuyla ilgili olarak Müslümanın yapamsı gereken mükellefiyetleri vardır:


    (islamanın şartları gibi) bunlar:


    1. Namaz kılmak


    2. Oruç tutmak


    3. Haca gitmek


    4. Kelime-i şahadet getirmek


    5. Zekat vermek'tir


    bu şartlar arasında yer alan kelime-i şahadet analmı [Allah tektir ve HZ. Muhammet (hz. isa, hz. Musa, hz, Davut ve tüm peygamberler) onun elçisidir] itibariyle itikadın esasları içinde yer aldığı için imanın eden insanın mutlaka bunu samimi bir şekilde dile getirmeleri gerekir.


    Ama diğer farzlar -ki  bunalr toplam 32 tanedir-  tüm müslümanalr üzerine adındanda anlaşılacağı gibi farz kılınmıştır. Bunları yerine getirmeyen Mümin kafir olmaz. Sadece günahkar olur. Tabi bu farzlar daha sonra çeşitli yolarla ödenebilir (  tutulamayn oruçalrın daha sonra tutulamsı gibi yada kılınmayan vakit namazların daha sonra kaza edilmesi gibi)


    Bu doğrultuda düşündüğümüzde Allaha inanan ama dinin yükümlülüklerini yerine getirmeyen müslümanlarla; Allaha, onun emirlerine ve peygamberlere yada yukarıdaki iman esasarındna herhangi birine inanmıyan bir insanı aynı kefeye koymak son derce yanlıştır.


    Ülkücüler için "sokak ortasında adam dövüyor" diyorlar. Yalan hoca, inanma sen! Bizim adam olanı dövdüğümüz nerde görülmüş?
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    WALLACEs
    WALLACEs's avatar
    Kayıt Tarihi: 17/Eylül/2005
    Erkek
    çok doğru kardeş

    TBT'ye Mescit istiyoruz.
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    CIHANGIR
    CIHANGIR's avatar
    Kayıt Tarihi: 28/Temmuz/2005
    Erkek

    Selamunaleyküm..


     Nedense bazı arkadaşlar "islam" hakkında bir bok bilmeden yazı yazıp duruyoar. İslamda gizli şirk diye bir şey var. Bu tarz yazıları yazan arkadaslara bu konuyu arastırmalarını tavsiye ederim. Ha zaten bi çoğu inanmıyo zaten. ama bu islamı sorgulamak anlamınada gelmiyo. işinize gelirse beyler... ister inanır ve inandıklarınızla yaşarsınız yada ahirette görürüz Allah varmı yokmu. cennet varmı yokmu vs.. diyenleri..


    Son bir not daha. Tahribat yetkililei bu tarz konuların açılmasına izin vermese iyi olur. Tabi kendileri inanıyolarsa


    NE MUTLU TURKUM DİYENE..!
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Antikky
    Antikky's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 01/Mayıs/2003
    Erkek
    Peki ben cahilim açıklarmısın gizli şirk ne demektir.Ayrıca admin olduğumuz insan olmadığımız manasına gelmiyor robot değiliz,ircde kurulu botta değiliz.Bazı şeyleri sorguluyoruz beynimiz var çünki bunuda tartışıyoruz ki biz bu işi burada senelerdir yapıyoruz.Benim site üzerinde statüm kimsenin dinini engellemz kimse her halde way anti ataistmiş wardır bi bildiği diip ataist olmaz her halde*

    Umursamaz Tavrımın Hastası Olunuz.
  11. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    deli_gaffur
    deli_gaffur's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Eylül/2005
    Erkek

    Önce şu üç hükmü hatırlayalım:


    1. Allah kesinlikle şirki affetmez!. Bunun alt seviyesindekileri dilediğine bağışlar.


    2. Allah HADDİNİ AŞANLARI sevmez!.


    3. Allah NANKÖRLERİ sevmez!.  


    Şimdi bu üç gerçek ışığında konuyu anlamaya çalışalım...


    Kurân şirki hiçbir zaman ikiye ayırmaz. Şirk, şirktir!. Açık da olsa gizli de olsa!.


    Şirkin iki boyutu vardır imanın iki boyutuna karşılık.


    İmanın iki boyutu şudur:


    1.  Allah’a iman.


    2.  Allah’a “B” sırrıyla iman!


    Şirk in de iki boyutu vardır...


    1.  Allah yanı sıra bir dış objeyi veya bedenini tanrı edinmek suretiyle apaçık şirk!


    2.  Allah ismiyle işaret edilene “B” sırrını inkâr anlamına gelen şirk!.


    Şimdi   yukarıdaki üç Kurân hükmünü bir arada düşünmeye çalışalım...


    Allah nankörleri sevmez!... Biz bunu genelde nasıl anlarız? Eğer birisi bize bazı nimetler ulaştırmışsa, biz de onun ulaştırdığı bu nimetin kıymetini bilmemiş, ona şükretmemiş, onu inkâr anlamına gelecek fiil veya hâl içinde olmuşsak, bunu nankörlük olarak nitelendiririz.


    Oysa “Allah nankörleri sevmez” hükmü üstte anlattığımızın   derininde şu anlamı da ihtiva etmektedir... Allah kulunun derûnuna bahşetmiş olduğu sıfat ve esmasının kadir kıymetinin bilinmesini ve bunun değerlendirilmesini istemektedir. Kim ki bilinç boyutunun hakikati olan bu sıfat ve esma mertebesinin hakkını vererek yaşamazsa; kendini beden kabul edip bunun sonucu olarak da bedensel dürtüleri, istek ve arzuları  doğrultusunda yaşamını sürdürürse; sanki varoluşundan amaç  bedenini ve bedensel zevklerini tatmin etmek gibiymişçesine fiillerine yön verirse, o nankörlerden olmuş olur!


    Gelelim diğer hükme...


    Allah haddini aşanları sevmez”!... Bunu da genelde şöyle düşünürüz. Bir kişi kendisine konulmuş sınırları aşıp, o sınırlar ötesinde canının çektiklerini yapmaya kalkarsa o kişi haddini aşıyor demektir.


    Oysa insanın haddi, onun varoluş amacıyla sınırlandırılmıştır!


    İnsan (insansı değil), yeryüzünde “halife” olarak yaratılmıştır. Yaratılmışların en şereflisi olmak mertebesine “hilafet” sırrına lâyık yaşam sürmesi şartıyla ulaşacaktır!. “Hilafet” sırrına lâyık olması ise ancak ve ancak kendisinin bir beden değil bilinç varlık olduğuna iman etmesi; bedeninin bir süre sonra ebeden terk edilip asla bir daha dönülmeyecek bir yapı olduğuna kabul etmesi; bu idrakin kendisinde yakîne dönüşmesi;  ve bilinç boyutunda iman ettiği Rasulullah’ın yolunda,   fiilleriyle, O’nun amacına uygun şekilde yaşamasıyla mümkün olur!.


    Aksi halde bedenini tanrı edinip bedenine kulluk etmesi dolayısıyla   haddi aşanlardan olarak, Allah onu sevmez!. Allah katından tard edilmiş iblis durumuna düşer!. Maneviyât ve ruhaniyetin tüm kapıları yüzüne kapanır!. Böylece birkaç yıllık bedeni dürtü ve zevkleri uğruna ebeden Allah’tan ayrı düşmüşlüğün perişanlığını yaşar!


    Dün yaşadığı pişmanlıklardan ders almayan, bugünü değerlendiremez ve yarın yeni pişmanlıklar yaşamaya kendini mahkûm eder!.


    Evet şimdi bu iki hükmün  getirisi ışığında şirk konusunu inceleyelim...


    Şirk denmiştir Kurân’da ve bu ikiye ayrılmamıştır...


    Ancak insanların şirk kavramının ne olduğunu anlaması için genelde bu kavram iki boyutlu olarak irdelenmiştir.


    Şirki zâhir ve şirki bâtın veya açık şirk gizli şirk tabirleri hep bilinçteki şirkin iki yönü için kullanılmıştır.


    Rasûlullah aleyhisselâm da buna şöyle işaret etmiştir:


    Benden sonra açık şirk olmaz ümmetimde; ama onlar için korkum şirkin gizlisidir”... Yani, yapılan uygulamanın şirk olduğunun fark edilememesidir!


    Sonuç olarak şirkin hangi türü olursa olsun şirk şirktir ve bağışlanması yoktur!.


    Rasûlullah aleyhisselâmın “ümmetim için korkarım” ifadesi de şirkin hangi yönüyle olursa olsun sonuçta bu bağışlanmazlığı dolayısıyladır.


    Şirkin bağışlanmaması ne demektir “SÜNNETULLAH” açısından?


    Tanrı olmadığına göre, şirkin bağışlanmaması ne anlama gelmektedir? Kim şirki affetmez? Şirkin bağışlanmamasının nedeni ve sonuçları nedir?


     Şirk, kişinin Allah adıyla işaret edilen dışında tapınılacak bir obje kabul etmesi ve ona kulluk ederek yaşaması hâline verilen isimdir. Bu obje dışta (afakta) olabilir, içte (nefsi) olabilir!.


    Oysa Allah adıyla işaret edilen kişiyi yalnızca kendine kulluk etmesi amacıyla yaratmıştır!.


    Kişinin yalnızca Allah’a kulluk etmesi ne demektir?


    Kişinin, bilinç boyutunda, kendisinin Allah’ın sıfat ve esmasıyla yaratılması sonucu, “Allah ahlâkıyla ahlâklanmış” olarak, kendisindeki o esma özelliklerini tanıması ve bunları kuvveden fiile çıkarması; yani kendisinde potansiyel olarak bulunan özellikleri istediği anda beyninin elverdiği ölçüde açığa çıkarması demektir. Amaç budur!. Araç ise, bunu oluşturacak ibadet adı verilen çeşitli çalışmalar, gerekli zamanlarda yapılacak riyâzetler, bu yolda kendisini tatmin edecek ve yakîne götürecek düzeyde bilgilenmektir.


    Kişiyi bu anlayış ve bu doğrultuda çalışmalardan ala koyan şey ise, bilincindeki(nefsindeki), kendisinin bir beden varlık olup, bedensel zevklerini bilincinin zevkleri olduğu yolundaki vehmidir!. Bu vehim kişinin şeytanıdır!. İnsansı bu vehmin esiridir!. Bu kişi için sadece bedeni zevkler asıldır; bedensel beraberlikler asıldır; kendini beden kabul etmenin getirisi olan yaşam biçimi asıldır!. İşte bu fikrin sahipleri “ŞİRK” ehli olarak tanımlanmıştır!.


    Böyle bir yaşama kendini kaptıranın Kendini bu anlayıştan kurtarması çok zordur!. Bu yüzden şirknecis”(pis) olarak tanımlanmıştır! Zıddı olan “tahir” (pislikten arınmışlık) (temizlik) ise gene Kurân’da “arınmamış olanlar bu kitaba el sürmesinler” çünkü şirk düşüncesi içindeyken anlatılmak istenenleri anlamaları mümkün olmaz; gerçeğine işaret için kullanılmıştır.


    Kişi bilinç olarak, kendini beden kabulü içineyse; ve buna dayalı olarak sadece bedensel zevklerini tatmin için, hatta bu yolda başkalarının göreceği zararı hiç düşünmeden yaşıyorsa; bunun yanı sıra âdet kabilinden çeşitli ibadetler yapıyor olsa bile gerçekte  yalnızca kendini aldatarak vicdanını rahatlatmaya çalışıyordur.


    Ne var ki, hüküm kesindir:


    Allah şirk koşanın hiçbir amelini kabul etmez!. O sadece nefsine zulmetmektedir!


    Şirkin sonucu ve bağışlanmaması konusuna gelince...


    Kişi bilincinin hakikati olan Allah adıyla işaret edilenin getirisini yaşamak yerine bedensel dürtülerinin ve zevklerinin istikâmetinde yaşamaya başladığı zaman tüm enerji ve düşüncesini sonuçta tümüyle bu dünyada bırakacağı ve bir daha asla geri dönemeyeceği şeylere harcamış olur. Bunun sonucunda ölüm ötesi bedeni olan ruhuna da yalnızca dünyadayken geçerli olan kuvveleri ve diğer verileri yüklemiş olur. Oysa bu veriler ona ölüm sonrası boyutta hiçbir yarar sağlamayacaktır çünkü artık geçerliliği kalmamıştır!. O boyutta dünyadaki olay veya kişilerle veya dünyadaki türden varlıklarla karşılaşmayacaktır!.


    Oysa insan bilincinin hakikati olan sistemin ana kuvvelerini tanıması ve onları kullanmayı öğrenmesi ZORUNLUDUR geleceği olan  boyutlar dolayısıyla!.


    Halbuki dünyadaki şartlanmaları, değer yargıları ve bunların sonucu olan duyguları ile kendini beden kabul ederek bedene dönük zevkler için yaşaması, az önce söz ettiğim özelliklerden mahrum kalması sonucunu doğurmaktadır otomatik olarak!.


    İşte sana Rasûlullah tarafından verilen bu bilgilere nankörlük edip; haddini aşanlardan olmuş olarak; kendini beden kabul etme yolunda fiiller ortaya koyarak yaşarsan, “herkesin elleriyle yaptıklarının sonucunu yaşayacağı boyutta” “ŞİRK” koşma hâlinin sonucu olarak “nefsine zulmetmiş” olursun!... Şirk ise “sünnetullah”da asla bağışlanmaz!.


    Allah Haddini aşanları sevmez!


    Allah nankörleri sevmez!


    Allah’a şirk koşarak nefsine zulmedenlerin sonu üç-beş günlük zevkler ötesinde sonsuz bir hüsrandır!. Tard edilmişliktir!


    Şirk şirktir; açık da olsa gizli de olsa!


    Ahmed Hulûsi


    19.6.2003


    USA


    http://www.allahvesistemi.org/yeniyazilar/gizlisirk.htm


    sanırım  yeterince açık


    Ülkücüler için "sokak ortasında adam dövüyor" diyorlar. Yalan hoca, inanma sen! Bizim adam olanı dövdüğümüz nerde görülmüş?
Toplam Hit: 10893 Toplam Mesaj: 46