Nükleer Enerji İle Uzaya Çıkmak
-
Jüpiterle ilgili belgesel izliyordum birden aklıma geldi.
http://www.resimbul.com/sonuc/uzay/discovery-uzay-mekigi/discovery-uzay-mekigi-fa69df.jpg
Gördüğünüz gibi uzay mekiği devasa boyutlarda yakıt tankları ile ancak gidebiliyor.
Mekik hariç diğer 3 şey yakıt tankı.
Bunun yerine kontrolü bir radyoaktif tepkimelerle -keza denizaltılarında ABD kullanıyor bunu-
Uzaya çok büyük bir enerjiyle çıkılamaz mı ?
Deniz altında varsa bunlarda neden kullanılamasın.
-
Aklıma gelen ilk şey oksijen gibi tüm yanma reaksiyonlarının temel elementinin de uzayda olmaması
Balıkların o² aldığı gibi denizaltılar da denizden oksijen alabilir ama uzay için göndermemiz gerekecek mA'sı 8 o²nin 16
Yani 1 molü 16gram e bu gaz diyelim yine de nekadar sıkıştırırsak sıkıştıralım büyük miktarda bir nükleer enerji için bi okadar büyüklükte bir madde götürülmedi gerekiyor
Not: tepkimenin oksijen ile yapıldığı varsayılmıştır. Yine de reaksiyon için doğada bulunan belli başlı maddelere ihtiyaç var
-
peki radyoaktif tepkimelerle nasıl itme gücü oluşuruluyor?
bilmediğimden soruyorum yaklaşık 3.5 tonluk mekiği atmosfer dışına çıkaracak itme gücünü oluşturabilir mi?
-
bide o kapsülü dünyaya attığını düşünsene patlarsın :)
güzel cümle oldu
-
belki de herşeyden önce güvenlikten dolayıdır. riskin daha fazla olacağını düşünürsek, atmosferden çıkmadan veya dünyaya yakın bir yerde bir aksilik ile patlarsa olabilecek tehlikeden dolayı.
ayrıca ekipmanın kapladığı alan da alakalı olabilir.
-
Ilginc konu,azicik bakindim.
http://en.wikipedia.org/wiki/Project_Orion_%28nuclear_propulsion%29
http://www.bbc.com/future/story/20140423-return-of-the-nuclear-spaceship
BBCnin sitesinden satirbaslari: Proje Orion:
-Projeye gore,dunya-mars,mars-dunya arasi 3 ayda gidip gelinebilirmis.Normalde bu 18 ay diyor normal mekanizmalarla.(Izmir-istanbul hizli tren gibi oldu..)
- Riskler? Geminin firlatildigi bolgenin,gemi icindeki insanlarin,ya da herhangi bir kazada Amerikanin bir bolgesinin etkilenmesi
-Voyager Space insansiz uzay roketleri,gunes sisteminin ilerisine giden,ve Cassini uzay araclari,saturn cevresinde dolasan,nukleer guc ile enerjileniyormus.Radioisotope Thermoelectric Generators (RTGs),herhangi bir oynayan parcasi olmayan,jeneratorler,Plutonyumun curumesi ile ortaya cikarilan isiyi,elektrik enerjisine cevirmekle enerji uretiyormus.Bu RTGler nukleer reaktor degil sadece birkac (yuz) watt enerji uretebilir diyor.
-
KAAMOS bunu yazdı
peki radyoaktif tepkimelerle nasıl itme gücü oluşuruluyor?
bilmediğimden soruyorum yaklaşık 3.5 tonluk mekiği atmosfer dışına çıkaracak itme gücünü oluşturabilir mi?
http://en.wikipedia.org/wiki/Voyager_program
Simdi hocam,wikiye gore,cok saglikli bir kaynak olarak bulmasamda.
Elektrik enerjisine ihtiyac var.Bu enerji yukarida yazdigim RTG denilen jeneratorlerin plutonium-238`un curumesi ile uretilen isi enerjisini elektrik enerjisine ceviriyor.Bu curume nasil olur bilemem o kadar derinine inmedim.Bu RTGler 470W 30VDC uretiyormus ateslenme sirasinda.Bu platonyumun yari-omur suresi 87.74 yil diyor.Seni de beni de öldurur yani.Bu element yillik %0.79luk bir kayip yasiyormus urettigi enerjiden kendisi.
http://en.wikipedia.org/wiki/Radioisotope_thermoelectric_generator
Daha detayina inelim dersen inelim beraber.(cok uzun muhabbet)
Ozet olarak Tum uzay gemisini firlatan birsey degil var olan bu olay. Uydularda ve insansiz mekiklerde oluyor
cordelian tarafından 23/May/15 02:57 tarihinde düzenlenmiştir -
Geçmişte bu yönde denemeler yapıldı ama nükleer enerjiyi zapt etmesi zor olduğundan ertelendi. Ama hala bu konuda çalışmalar devam ediyor tabii. Ancak şöyle bir ayrıma gitmek gerek. Denizaltı, nükleer santral şeklinde nükleer enerjinin kullanıldığı yerlerde radyoaktif madde kapalı bir şekilde muhafaza edilip kontrollü bir şekilde reaksiyona sokuluyor ortaya çıkan enerji suyu buhar haline getiriyor ve türbin dönüyor. Nükleer patlamalardan faydalanarak ilerleyen roket ise dışarıya saçarak ilerliyor. Yani nükleer patlamalar oluyor ve bu onu itiyor. Arada büyük bir fark var. Bu fark sebebiyle öncelikle personelin radyasyona maruz kalması söz konusu. Bu sebeple insan taşınması şu an için mümkün değil. Diğer yandan nükleer enerji istenilenden çok daha fazlasını verdiğinden uzay aracını da zapt etmesi zor. Aynı zamanda çevre kirliliğine yol açıyor. Ama gelecekte, süreyi çok kısaltması söz konusu olduğundan elbette nükleer enerji de yerinde saymadığından kullanılacak. Bunun yanında, uzay araçlarında nükleer enerji yine kapalı bir şekilde muhafaza edilerek zaten kullanılıyor. Misal Mars'a giden Curiosity'de plütonyum var ve bu sayede ömrü 2 yıl. Yoksa güneş enerjisiyle bu iş zor.
Ek olarak, nükleer enerji kullanan uzay araçlarının oksijene ihtiyacı yok. Nükleer yanma ile kimyasal yanma apayrı şeyler. Örneğin, yıldızlar oksijen olmadan yanıyorlar.
anonim6918524 tarafından 23/May/15 02:52 tarihinde düzenlenmiştir -
bana çokta uygulanabilir gelmedi,
yani çok farklı mekanizmalar roket, motor gibi itme gücü gereken yerlerde ani patlamalar istenir bu patlamalar belirli haznelerden belirli miktarlarda yakıtların salınıp bir veya bir çok noktadan kıvılcım çakılmaasıyla elde edilir yani öyledir ki kıvılcım çakıldığında hazne aynı anda alev alır buradan da güç elde edilir şimdi nükleer enerji fisyon ile bölye bir şeyi yapmak mümkün değil tamam fisyondan yeterli ısıl değeri alabilirsin ama bunu gene bir yakıtla aktarabilirsin kaldı ki aktaracağın yakıtta yandığında istediğin ısıl değeri vermeli ki itiş gücünü elde edebilesin
nükleer den fisyon harici bir şekilde ısı alamayacağına göre açık bir sistem kuramayacağına göre (kuramazsın çünkü fisyonda ortam basıncı var) -
Uzayda zaten itki gücünün bir önemi yokki, atmosferde ne kadar hıza çıkarsa öle devam eder. Nükleeri uçak gemilerinde çok uzun seneler yakıt almadan devam etsin diye kullanıyorlar çünkü eskiden sürekli yakıt koymak sıkıntı oluyordu.
Dedipim gibi uzay mekiklerinde o itkiler kısa süreliğine çalıştığı için gerek olmaz düşüncesindeyim.
-
maserati bunu yazdı
Uzayda zaten itki gücünün bir önemi yokki, atmosferde ne kadar hıza çıkarsa öle devam eder. Nükleeri uçak gemilerinde çok uzun seneler yakıt almadan devam etsin diye kullanıyorlar çünkü eskiden sürekli yakıt koymak sıkıntı oluyordu.
Dedipim gibi uzay mekiklerinde o itkiler kısa süreliğine çalıştığı için gerek olmaz düşüncesindeyim.
Hoca adamlar süreyi kısaltmak için bunu yapıyorlar. Nükleer enerji bu hızı arttırmış oluyor. Aynı zamanda uzayda her zaman itkiye ihtiyaç vardır ve kullanılır. En basitinden uydular Dünya'nın kütle çekimine kapılıp düşmesin ve konumu bozulmasın diye zaman zaman pozisyonlarını itkiyle düzeltiyorlar. Yakıtı bittiğinde uydunun ömrü tamamlanmış oluyor ve düşüyor.
Uzay bir boşluk olsa da ve sürtünme olmasa da (gerçi güneş sistemi o kadar da boş değil seyrek de olsa serbest dolaşan gazlar mevcut) uzay aracı kendi püskürttüğünden destek alarak ilerlemeye devam eder. Belli bir hızla çıkıp da ilerleyebilir, diğer yandan daha fazla itkiden de yararlanabilir. Bunu her zaman yapmaya ihtiyacı yoktur, püskürtmeden de gidebilir ama ihtiyaç halinde yapabilir. Uzay aracı itki sayesinde kendisine yön verir ve nükleer patlamalardan yararlanılacaksa, daha hızlı bir şekilde yol alınacaksa bu hedefe ulaşmak üzereyken yavaşlamaya yönelik de kullanılabilir. Ayrıca, hiç hesapta olmayan "insanlık için ufak ama uzay aracı için büyük" bir cisim çıkarsa uzay aracı yönlendirilip kurtarılmış olur. Ancak nükleer enerji gibi güçlü bir imkan var iken şimdiki gibi uzaya çıkınca çok idareli davranıp itkiden olabildiğince az faydalanacaklarını sanmıyorum. Fakat buradaki asıl problem nükleer kuvvetin istenilenden çok daha fazlasını vermesi sebebiyle kontrol etmeyi zorlaştırması.
anonim6918524 tarafından 23/May/15 03:41 tarihinde düzenlenmiştir