Peki En Çok Etkilendiğiniz Şiir Nedir?

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    polly
    polly's avatar
    Kayıt Tarihi: 12/Kasım/2003
    Dişi
    ÇuKuR
    Bilerek mi yanına almadın giderken,
    başının yastıkta bıraktığı çukuru?
    Güveniyordum oysa ben sevgimize,
    vapur iskelesi ya da tren istasyonundaki
    saatin doğruluğu kadar..
    Beni senin gibi bir de annem terketmişti,
    ki göbeğimde durur
    onun yokluğundan bana kalan çukur..

    "BüTüN ı$ıKLaRı KaLDıRıP aTTıM BiR KeNaRa,aNLıYoR MuSuN? GöKYüZü GüNe$ oLSa,BeN SeNSiZ KaRaNLıKTaYıM.."
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    8mm
    8mm's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 01/Mart/2003
    Erkek
    Bence insanlar daha çok şiir değil de şiiri okuyanın okuma tarzından etkilenirlir.

    Ayakkabıyı sefaletten çok sonraları tanıdım
    Öyle ufuklardamı olurmuş Allahım
    Giyer giyer koşardım.
    Toprağın dostlğundan, oyuncaklar yaptım çamurdan!
    Tenimin rengini aldım topraktan
    Sen bakma esmerliğim sonradan.

    Anadolu Benim!

    Kimse sana özgürlük veremez. Kimse sana eşitlik veya adalet veya başka birşey veremez. Eğer adamsan, sen alırsın. 8mm@tahribat.com
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Spec
    Spec's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Kasım/2003
    Erkek
    M.Akif Ersoy
    Çanakkale

    Şu boğaz harbi nedir varmıki...
    ...

    Bknz:M.A.E Safahat

    Tanrı TÜRK'ü Korusun
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    BartheZ
    BartheZ's avatar
    Bilgi/Destek Madalyası Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 03/Haziran/2002
    Erkek

    İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
    Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

    Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
    Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

    Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
    Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.

    Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
    Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat?

    Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
    Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

    Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
    Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

    Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
    Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.

    Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
    Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!..

    Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
    Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

    İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
    Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

    Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
    Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.

    Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
    Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

    Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
    Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

    Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
    Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

    Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
    Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

    Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
    Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

    Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
    Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

    İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
    Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

    Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
    Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

    Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
    Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

    Sakarya; sâf çocuğu, mâsum Anadolu"nun,
    Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

    Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;
    Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

    Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
    Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

    Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
    Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

    Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
    Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..

    Necip Fazıl KISAKÜREK

    on error go to hell
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    madmax
    madmax's avatar
    Kayıt Tarihi: 10/Eylül/2003
    Erkek
    Aman Efendim Aman...!


    Aman efendim aman
    Galiba ahir zaman
    Manzarası yurdumun
    Tufan gününden yaman
    Göz görmez aydınlıkta
    Asumana denk duman
    Yer dumanmış ne çıkar
    Duman dolu asuman
    Türk evi delik deşik
    Yıkık dökük hanüman
    Duraksız itiş kakış
    Süresiz karman- çorman
    Anne çocuk doğurur
    Köpek soyundan azman
    Beyinler zıpzıp kadar
    Mideler koskocaman
    Aziz fikir buğdayı
    Katıra mahsus saman
    Boş laf, hep dalga dalga
    Uçsuz bucaksız umman
    Hayvanlık orkestrası
    Eşek birinci keman
    Orman keleş, nebat kel
    Nebat adamlar orman
    Midelerde ihracat
    Günde beş milyon batman
    Milli servet matbaa
    Bilmem kaç milyar harman
    Yangın evinde satranç
    Plan, reform ve uzman
    Tam birbuçuk asırdır
    Maymunlardan eleman
    Bizdeki hale nispet
    Maymun taklitten pişman
    Hangi yol türke uygun,
    Hangi parti tercüman?
    Çıkamaz meydanlara
    "Camide mahpus iman"
    Silah küfrün belinde
    Küfrün elinde ferman
    Cehle sorarsan, ilim
    Zehre sorarsan, derman
    Rahmet meçhul kelime
    Bilinmez isim Rahman
    Kutsal kitaptır fuhuş
    Ahlak, okunmaz roman
    Tarih kontra gerçeğe
    Hürriyet hakka düşman
    Millete kastedenin
    İsmi milli kahraman
    Yere batsın bu dünya
    Bu dünyadan hayr uman!
    Genç adam at yorganı
    Sana haram uyuman
    Aman, efendim aman!
    Efendim, aman.. aman..!
    N.F.KISAKÜREK

    ----

    ayrıca BaRtHeZ"in şiiri de en favori şiirlerimdendir.

    Biliyorsan konus ibret alsinlar, Bilmiyorsan sus,bari adam sansinlar!... Büyük adam olmaya gerek yok,sadece "Adam" olalım yeter!
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    burculi
    burculi's avatar
    Kayıt Tarihi: 04/Mayıs/2003
    Dişi
    Uğur Arslan - Seni yağmurdan sonra seveceyimŞimdi git..
    Say ki, seninle içinden sevda geçen bir türkü söylemedik.. Say ki, gece mektuplarını, en güzel aşk şiirlerini beraber ezberlemedik..
    Say ki, sevda trenini kaçırdığım durakta bir süre beraber beklemedik..
    Sen git..
    Ben gelemem bu yürekle..
    Ya da kal..
    Eylül yağmurlarını bekle..


    Seni yağmurdan sonra seveceğim..
    Saçlarıma ak düşmemiş halimle..
    Sen yaşlardayken..
    Onsekizimde, yirmimde..
    Seni yağmurdan sonra seveceğim..
    Kaldırımların ıslak ve temiz haliyle..
    Yaşlı yüzüm delikanlı yüreğimle..
    Seni yağmurdan sonra seveceğim..
    Aşksız geçen onca yılı yakacağım..
    Sevda alevinde kendi ellerimle...

    Şimdi git..
    Say ki, seninle sahildeki çardakta hiç dondurma yemedik..
    Say ki, oturup konuştuğun yaşlı ve yabancı bir adamdı..
    Ve sevdadan hiç söz etmedik..
    Say ki, hiç gülmedik..
    Aynı şeyleri sevmedik..
    Ve yağmurdan sonra beraber yürümedik..
    Seni yağmurdan sonra seveceğim..
    Kimse bilmeyecek, herkesten gizleyeceğim..
    Yağmurdan sonraki toprak kokusu olacak havada..
    Seninle gökkuşağının altından geçeceğim..
    Seni yağmurdan sonra seveceğim..
    Ve seni sevdiğimi kimseye söylemeyeceğim..
    Belki bu dünya gözüyle gördüğüm son yağmur olacak..
    Islak kaldırımlarda sırılsıklam yürüyeceğim..
    Ben seni yağmurdan sonra seveceğim..
    Ve bir gün ölürsem yeşil gözlerinde öleceğim.....





    ''-Hayatım boyunca senin gibi bir kız aradım.. -Hayatım boyunca senin gibi erkeklerden kaçtım...''
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Spec
    Spec's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Kasım/2003
    Erkek
    Sen Bu Şiiri Okurken



    Sen bu şiiri okurken
    Ben çoktan bu şehirden gitmiş olacağım
    Artık ne özlemlerimi duyacaksın bıçak yarası
    Ne de telefonların çalacak gece yarısı
    Ve bu zavallı yüreğim olmayacak artık
    Kaprislerinin hedef tahtası...
    Seni sana
    Beni bir akıl hastanesine
    Bırakıp gideceğim bu şehirden

    Nasılsa kavuşamadım sana
    Nasılsa dudaklarının kıyısına varamadım
    Nedense bütün çıkmaz sokaklar adresim oldu
    Ve nedense bütün kırmızı ışıkları üzerime yaktın
    Ne yaptımsa
    Bir türlü sana yaranamadım
    Artık adressiz
    Işıksız
    Ve öylesine ıssızım
    Dünlerin kadar eskiyim
    Verdiğin acılar kadar paslıyım
    İşte çıkıp gidiyorum hayatından
    Nasılsa fark etmez senin için
    Belki çok şanslı
    Belki de en yaşlıyım...
    Artık
    Pusulam hasreti
    Saatim yalnızlığı
    Ve takvimler sensizliği gösteriyor bana
    Neylersin
    Yolcu yolunda gerek
    Belki bundan sonra
    Belki senden sonra
    Adam olur bu “asi yürek”
    Ve dersini alır da bu sevdadan
    Bir daha
    Boyundan büyük denizlere
    Asılmaz kürek

    Yarın bu saatlerde
    Ben yollarda olacağım
    Sen kimbilir kaçıncı uykunda
    Masal mavisi bir rüyada
    Ve elbette o korsan yüreğin
    Yine pusuda
    Oysa
    İlk defa sesimi duymayacaksın
    Sitemlerin sahipsiz
    Soruların cevapsız kalacak
    Belki ilk defa içini kemirecek yokluğum
    Tanımadığın bir koku içini saracak
    Ve ilk defa kendinle hesaplaşacaksın
    Ne oldu?
    Ne oluyor?
    Ne olacak?
    Sonra
    Bir gözün kör
    Bir kulağın sağır
    Bir ayağın kırık
    Bir kolun kesik
    Düşeceksin yollara
    Yani baştan başa yarım
    Yani baştan başa eksik
    Bütün duvarlar üstüne yıkılacak
    Belki ilk defa
    “Unutuldum” diyerek için sızlayacak
    Ve sen bu şiiri okurken
    Ayrılığımız çoktan başlamış olacak
    Belki de son tesellin
    Sana yazdığım “bu son şiir” olacak
    Ve kimbilir
    Unutulmuş bir gecenin tam ortasında
    Başucundaki bir radyoda
    Uykusuz bir şair yüreğini çınlatacak
    Ve bir daha fısıldayacak kulaklarına
    Sana adanmış bu satırları

    “Bütün şehirler uyur
    İstanbul uyumaz
    Ve birgün
    Bütün sevenler unutur seni
    Ama bu “şair yürek”
    ASLA UNUTMAZ...”



    Ahmet Selçuk İlkan
    ,

    Tanrı TÜRK'ü Korusun
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    BartheZ
    BartheZ's avatar
    Bilgi/Destek Madalyası Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 03/Haziran/2002
    Erkek
    Her Şey Sende Gizli


    Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
    Kanatların çırpındığı kadar hafif..
    Kalbinin attığı kadar canlısın,
    Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
    Sevdiklerin kadar iyisin,
    Nefret ettiklerin kadar kötü..
    Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
    Karşındakinin gördüğüdür rengin..
    Yaşadıklarını kar sayma:
    Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
    Sevdiğin kadardır ömrün..
    Gülebildiğin kadar mutlusun.
    Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
    Sakın bitti sanma her şeyi,
    Sevdiğin kadar sevileceksin.
    Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
    Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
    Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
    Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
    Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
    Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
    Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın,
    Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
    Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
    Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
    Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
    İşte budur hayat!
    İşte budur yaşamak,
    Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
    Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
    Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
    Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
    Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
    Bebek ağladığı kadar bebektir.
    Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin,
    bunu da öğren,
    Sevdiğin kadar sevilirsin..

    Can Yücel

    on error go to hell
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    burculi
    burculi's avatar
    Kayıt Tarihi: 04/Mayıs/2003
    Dişi
    yusuf hayaloğlu - hangi ayrılık





    Hangi gün karar verdin,
    Küt diye çekip gitmeye?
    Hangi lafım dokundu sana,
    Böyle inceden inceye?

    Hangi otobüs söyle,
    Hangi uçak, hangi tren;
    Seni benden götüren,
    Bbeni bir kuş gibi öttüren?

    Hangi kırılası eller dolanır şimdi,
    Kırılası belinde?
    Hangi rüzgar şarkı söyler,
    O ay tanrıçası teninde?

    Hangi çirkin gerçek uğruna,
    Tükettin güzel ütopyamızı?
    Hangi boşboğazlara deşifre ettin,
    En mahrem sırlarımızı?

    Hangi cama kafa atsam;
    Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
    Hangi meyhanede dellenip,
    Hangi masaları dağıtsam?

    Ben de bu sersem başımı,
    Karakolun duvarına vursam!
    Kendimi caddeye atıp,
    Arabaların altına savursam!.

    Hangi tercih beni,
    En hızlı şekilde öldürür?
    Hangi şekil öldürmez de
    Ömür boyu süründürür?

    Kayıp ilanı mı versem,
    Şehir şehir dolanmak yerine?
    Ödül mü koysam, ölü veya diri,
    Seni bulup getirene?

    Hangi ayrılık var ki,
    Böyle diş ağrısı gibi, durmadan zonklasın?
    Hangi cam kesiği var ki
    Böyle musluk gibi, içime damlasın?

    Hiç sanmam, hasta kalbim,
    Bunu bir süre daha kaldıramaz..
    Feriştah olsa, böyle
    Eli-kolu bağlı, bekleyip duramaz!..

    Hangi mübarek dua,
    Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
    Hangi aptal mazeret ikna eder,
    Ateşimi söndürmeye?

    Olur mu be, olur mu?
    Bu da benim gibi adama yapılır mı?
    Aşk dediğin mendil mi;
    Buruşturup bir kenara atılır mı?

    Vefa bu kadar basit mi?
    Alınır mı, satılır mı?

    Hangi hırsız çaldı
    Seni yırtık cebimden?
    Hangi pense kopardı,
    Bizi birbirimizden?

    Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
    Hangi çöpçü süpürdü,
    Yerden bütün izini?

    Hangi yaldızlı otel,
    Çarşaf serip barındırdı?
    Hangi süslü manzara,
    Seni kolayca kandırdı?

    Hangi şarlatan imaj,
    Böyle çabuk ilgini çekti?
    Hangi pembe vaatler,
    O saf kalbini cezbetti?

    Dağ gibi adamı eze-eze,
    Hangi anası tipli parlak çömeze
    Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?

    Hangi yamyamlara yedirdin,
    O masum rüyamızı?
    Hangi mahluklar çiğnedi,
    El değmemiş sevdamızı?

    Hangi bıçak keser şimdi,
    Benim biriken hıncımı?
    Hangi mermi dağıtır,
    İnsanlara olan inancımı?

    Hangi bekçi,
    Hangi polis artık zapteder beni?
    Ve hangi su bağışlatır,
    Hangi musalla temizler seni?

    Hangi sevgili var ki
    Senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
    Ve hangi sevgili var ki
    Benim kadar çaresiz?

    Hangi ayrılık var ki
    Böyle kanasın ve böyle acısın?
    Ve hangi taşyürek var ki
    Benim kadar ağlasın?






    ''-Hayatım boyunca senin gibi bir kız aradım.. -Hayatım boyunca senin gibi erkeklerden kaçtım...''
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    İnce Memed
    ComputerWolf
    ComputerWolf's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 26/Mart/2003
    Erkek
    HEPİNİZİN OLSUN BU ŞİİR
    rüzgâr etekli geçin çocuklar gözlerimden
    geçin kısa pantolon boy boy oyun oyun
    şakacıktan oyuncuktan olsun razıyım dünden
    ba-ba deyin çığlık çığlığa önümde durun
    pamuk ellerinizle boynuma tırmanın dizlerimden
    karıştırın ceplerimi yüzünüzü sakalıma sürün
    ağlamıyorum kokunuz kaçtı da gözlerime o yüzden
    öpeyim gıdığınızı hadi katıla katıla gülün
    ulaş barış evrim özlem gökçe devrim
    güzelim adlarınız şimdiden tutmuş umutları
    yapraklarca balıklarca kuşlara geçin tuzakları
    aferin çocuklar size aferin bin aferin
    kat kat katlanıyorsam acılara gıkım çıkmıyorsa
    gövdemi serin bir dal gibi şafaklara salmışsam
    ipten alıp zehir-zıkkım müebbetlere yatırmışsam
    şair olmuşsam ekmekten ve aşktan yana
    bir adım daha erkene almışsam yani ömrümü
    bulutsuz yürüyün diyedir altında göğün
    hadi öpün birbirinizi öpün bir daha öpün
    ve alın artık ellerimden sizde büyüsün gülüm
    Ocak - Nisan 1985 (Nevzat Çelik)




    GÜNEŞ GİBİ
    iki elinle kapatıp
    yırtığını yaranın
    koynunda yıldız taşırsın
    ama düşer yine yıldız
    düşeceksen sen de
    bir akşam alacası
    güneş gibi düşmelisin
    ardında binlerce yıldız
    Ekim 1982 (nevzat Çelik)



    BAHAR AĞRISI
    bir bahar daha dönüp gidecek kapıdan
    bir bahar daha sensiz yaşanacak
    demek
    bir bahar daha
    insanlar asılacak şafakta ben en çok şafakları ağlarım
    Şubat 1982 (nevzatçelik)


    Düşmezse Düşmesin yakamızddan ölüm
    Bizimde ülkemizde güneş doğacaktır birgün

    Nevzat çelik



    Hep denedin. Hep yenildin. Olsun yine dene , yine yenil ama daha iyi yenil !
  11. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    8mm
    8mm's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 01/Mart/2003
    Erkek
    Sana uzaktan bakıyor artık gözlerim
    Gönlüm senden geçmez
    Bana döndü hep sözlerim

    Unutmak o kadar kolaymı sandın?
    Ayrılık bana aşktır artık

    Dağılmış saçların gönlünün yatağına
    Uyandırma

    Sabah olsun ben giderim
    Sen kal rüyamda

    Aramak o kadar kolay mı sandın?
    Yollarım bana aşktır artık
    Ah gitmek o kadar kolay mı sandın?
    Yoların bana aşktır artık

    Sesim bende bir yabancı gibi... şaşarım
    Gönlümün takvimine şiir oldu yüzün... ararım

    Ah bulmak o kadar kolay mı sandın?
    Aramak bana aşktır artık


    Kimse sana özgürlük veremez. Kimse sana eşitlik veya adalet veya başka birşey veremez. Eğer adamsan, sen alırsın. 8mm@tahribat.com
Toplam Hit: 4405 Toplam Mesaj: 14