TBT Yazarlarının Sürekli Bunalım Takılması
-
Acı veren duyguların edebi değeri daha yüksek olduğundan mıdır bilmem ama tbt de yazılarını paylaşan arkadaşlar çok depresif takılıyorlar.
Edebi yazılarınızı takdir ediyorum ama biraz da güzel duygulara yer verseniz (tabi yaşadıklarınızdan)
Kuşlar, çiçekler kelebekler çayır çimen falan ... :)
-
insanlar hayal ettiklerini değil, yaşadıklarını yazar. P:
-
en azından polonya gören masum köylü yada erasmus görmemişi gibi yine yeniden ya da yurtdışına çkıp kız nasıl ayarlanır die mal mal konular yada bu partide nolur die salak salak konular açmıoruz hoca ;)
-
bak tekrar soluyorum, geleceğinde anlaşalım wyborova GETIR!!!
-
Tez "Z-Chan"'ın istediği gibi yazılar yazıla..
-
Börtü böcekten bahsedecek olsaydım kendi yaşadıklarıma ihanet etmiş olur ve kendimle çelişmiş olurdum. Ya yaşadıklarını yazacaksın yada ütopyalarını ama kusura bakmayın ben Pollyannacılık oynamayı unutalı çeyrek yüzyıl oldu.
Saygılar
-
Hannibalgan nickli mürit var çok sağlam şeyler yazıyor.. Çok depresif..
Bende ufak tefek şiirler yazılar yazıyorum , Ama çiçek böcekten ilham alamıyorsun. Deniz manzarasına oturup içiyorsun , dağ bayır manzarasında mangal yak keyfine bak.. Ama ayrılık manzarası gördüğün zaman ve kendinle başbaşa kaldığın saniye aydınlanma geliyor :D Başka açıklaması yoktur heralde :D
-
onlar inandıkları gibi yaşıyorlar ve yasadıklarını anlatıyolar sen ise yaşadıgın gibi inanıyorsun sende inandıgın gıbı yasamaya baslarsan bizi anlayabılırsın
-
zıçan bende yazıyorum hoca ama ne bilim kuştan böcekten yazsam ne bilim başka bir şeyden konu alarak yazsam yazamam çünkü bilmem bilmediğim şeyler üzerien ne yazabilirm ki insan bilmediğinin üstünde ne kadar cümle kurabilir ki ben ki genelde depresif veya bunalımı biliyorum ve ona göre yazıyroum genelde bunu ben böyle yapabiliyorum ancakk.. :) dışarıya pembe gözlüklerden bakmıyoruz ki.. dışarıdaki tozun farkında olalım...
-
Acı,hüzün,keder daha kolay içselleştirilir daha fazla beğenilir.Bu da egoyu tatmin eder.Birileri sevmese yazılmaz,yazılsada devam ettirilmez.Sevildikçe yazanlar,artık sevilmesi için yazmaya devam ederler.Kısır döngüdür.Okumam,bana bir halt ifade etmez.Başkalarının acıları zerre sikimde değil.Madem bu kadar depresifsin götün yiyosa intihar et derler.
-
Yaşanılan kötü duygular yadsımadan hayattan alınan keyfi yansıtan şu tarz hep hoşuma gitmiştir.
Sokaklarda bulurum kendimi, yalnızlığımdan her kaçışımda. Cebimde ne sigara, ne de para... "Kum tanesi" olduğumu bilirim ama, gösteremem kendimi bir türlü dev haritalarda... Atlarım bir arabaya; "sür!" derim "Kızılay'a"... Eski bir sevgili gelir nedense aklıma; "Dön" derim "Ulus'a"... Barda çalışır, adı "Ayça". Tahmin ettiğim gibi, işte burada... Heyy gülüm heyi şu anda kokteyl yapmakta; Biz duygularımızdan yapardık kokteyli, sonra da sarhoş olurduk, sevişirdik aldırmadani güneş ışıklarının vücudumuzu olduğu gibi gösteren aydınlığına... "Geri" döneceğimi biliyormuş gibi "baktı suratımai dudaklarında kendince haklı bir tebessüm, haklı çıktı ya davasında... Dedim "ilan ı aşk yapmaya gelmedim; Param yok, sigaram yok, dışarıda taksi bekliyor, üstelik evin anahtarını kaybettim, üstelik kalacak yerim yok..." Ayça sever ya bizi, halletti bütün işleri... Üstelik eski günlerdeki gibi sevişti...
Neyse kafiyeyi bozmayalım... Sonraki gece, aynı derti aynı tasa... Rakı, radyoda çalan bir nihavend şarkı ve geçmişte yaşanmış ya da yaşanmamış bir kaç ağlatan anı, birleşirler odamda... Eski bir sevgili gelir nedense aklıma... Atlarım arabaya; "Sür!" derim "Mithatpaşa'ya"... Lojmanlarda oturur, edebiyat hocası, adı "Selda"... Tahmit ettiğim gibi işte burada. Vayy gülüm vay, geceliğine çıktı kapıya: En sevdiğim elbisesiydi bu, aklımı alırdı her devasında... Bu kızlar hep böylemi hoca: Bu da "geleceğimi biliyormuş gibi" baktı suratıma. Üstelik aynı tebessüm... BEnim derdimse aynı; "Geçiyordum, uğradım". Güzel "afyan" u varmış, "fayfe" yaptık, içtik içtik, içtik... Sonra da bulduk kendimizi yorgun bir sevişme sonrasında... Sanki yıllardır birlikteymişiz gibi rahattık...
Kafiye gene bozuldu galiba, neyse; Sonra atarım kendimi evime, odama. Yanlızlığım, "tahmin ettiğim gibi" burada... Ah gülüm ahh, en çok o bakar zaten suratıma "geri döneceğimi biliyormuşcasına". Tebessüm etmez, soğuktur, zaten bir tek o koyar bana. Yanlızlığın "çöl" olduğunu anlarım, ben zaten "kum tanesi"... Sonra atlarım bir arabaya, "Sür!" derim "Gaziosmanpaşa'ya"; Fahişelik yapar, adı "Asuman"...
-- Yazarı kim bilmiyorum. --