Türklerin Mason Locası Olarak Kabul Edilen ‘‘40‘Lar Meclisi‘‘
-
Her ülkenin 40'ları 3'leri 5'leri var. Olmak zorunda. 40 sayısı Şamanizm'den geliyor. O dönemde "40" kutsal bir sayıymış. 40 Haramiler, Anadolu Alevilerinde 40'lar,40 gün 40 gece deyişi...
Ek olarak, Türkiye'de masonlar öcü, israilli, din düşmanı diye gösteriliyor. Hatta masonla misyoner çokça karıştırılıyor. Masonların ne olup olmadığını ben söyleyip tartışma kapısı açmayayım. Tarafsız Tarih akademisyenleri en güzel cevabı verirler. ÜNilerde bolca var.
Burada araştırmacının "Onlara mason dememeliyiz" demesi şunu ifade ediyor bence: Örneğin bir çiftçi de mason olabilir, bir iş adamı da... Ancak 40'larda lider sıfatlı, tarihin seyrini değiştirmiş insanlar yer almış. Bu nedenle karşı çıkıyor olmalı.
-
Nitrous bunu yazdı:
-----------------------------
. mesela Atatürk'ü Atatürk yapan birilerinin olduğunu gibi.
-------
Atatürk ü Atatürk yapan birileri kim sence?
-
çıktığında tekrar yaz bakalım
-
warlife bunu yazdı:
-----------------------------Nitrous bunu yazdı:
-----------------------------
. mesela Atatürk'ü Atatürk yapan birilerinin olduğunu gibi.
-------
Atatürk ü Atatürk yapan birileri kim sence?
-----------------------------
cevab ...
-
40 lar meclisi yada ona karşılık gelen herhangi somut bi oluşum masal gelir bana
40 lar meclisi yada ona karşılık gelen şey(bence) milletin vicdanıdır ve duygular bütününden ibarettir,tarihten alıp yarına taşımak istediği zürriyeti ve ananeleri bütünüdür.
-
aliyk bunu yazdı:
-----------------------------
warlife bunu yazdı:
-----------------------------
Nitrous bunu yazdı:
-----------------------------
. mesela Atatürk'ü Atatürk yapan birilerinin olduğunu gibi.
-------
Atatürk ü Atatürk yapan birileri kim sence?
-----------------------------
cevab ...
-----------------------------Kuşcubaşı Eşref diyecem yarınız hönk! diğer yarınız o kim la diyecek muhtemelen. Ama ben ciddi olarak buna inanıyorum.
Yukarıda Atatürk'ü Atatürk yapan derken Mustafa Kemal'i Atatürk yapan desem daha iyi olurmuş.
Bunları Atamızı küçümsemek için yazmıyorum kimsenin haddinede düşmez bunu yapmak.Yalnız biraz gerçekçi olursak İstanbul İşgal altında Padişah düşmanın baskısı altında gemilerin topları saraya çevrilmiş her taraf düşman askeri limanlardan sokaklara kadar her yer damat ferit gibi iç mihraklar ali kemal gibi satılmışlar ortalıkta cirit atıyor Mustafa Kemal gibi bir Namık Kemal gibi bir Vatan Şairinden feyz almış trablusgarpta italyanlara karşı mücize bir direniş sergilemiş Zehir gibi Çakı gibi bir Türk Subayı'nı ve yanında aynı düşünceye sahip arkadaşlarını Anadoluya işgali protesto eden ayaklanmaları bastırmak için İstanbuldan Samsun'a gönder.Bunlar kolay ve mantıklı şeyler değil tek başına.
-
devlet bahçeli 40 yapar dediinde bişeylerden kıllanmıştım zaten
-
sağolasın gerçekten okunması gereken bir kitap
-
Hocalar, sanırım konunun arkasından biraz da olsa tartışma çıkmış. Bazı konularda cevap vererek hem o merakı gidermek hemde bilgilendirmek gerek sanırım. Öncelikle bahsedilen 40'lar Meclisi denilen oluşumun varlığı, ll. Abdülhamit zamanında teşekkül edilen Teşkilat-ı Mahsusa (MİT'in oluşmasına sağlayan Türkler tarafından kurulmuş olan istihbarat servisi) rapor etmiş, ll. Abdülhamit tarafından ise bir nevi ört bas edilmiştir. Şimdi herkes sorabilir; Madem böyle bir yapı var nerdeler ne yapıyorlaar gibilerinden... Cevabı gayet basit hocam. Ben bu yapının new world order'cıların aksine bölgemiz ve Türk coğrafyası ile ilgili fikirler geliştirip uygulamaya koyduklarını düşünüyorum. Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan sınırlarını kaldırıp Pul adını verdikleri yeni bir para birimi oluşturup ''Küçük Turan'ın'' temellerini atmışlardır. Bu dahiyane fikri ortaya atan kimler dersiniz? Bir kaç ipucu vereyim. Öncelikle Nursultan Nazarbayev, Saparmurat Türkmenbaşı (Ruhu şad olsun) ve Karimov'un danışmanları aynı kişilerdir .) Peki o dönem bizim başbakanımız ne yaptı? Biz Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz sebebi ile böylesi bir oluşuma destek verebilir ama iştirak edemeyiz diye beyanat verdi. Velhasıl böylesi bir yapı var ve amaçları Türk'ün Türk ülkelerinin huzurudur, bekasıdır.
Gelelim Masonluk davasına. Paran olduğu sürece Sefarad'tan zarar gelmez diye bir söz vardır İzmir'de. Yani şu demek. Eğer para sizdeyse Yahudi ile iyi anlaşabilirsiniz. Benim Kıbrıs'ın hangi denizde olduğunu bilmeyen halkım, Masonlar ile Yahudileri hep karıştırır. Oysa pek alakası olmayan iki kavramdır. Benzerlikleri ise iki grubunda lobicilik faliyetlerinin çok etkili olmasıdır. Peki lobileri hep onlar mı kullanacak?
Konular hep iç içe girmiş durumda. 1992-93 yılında İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet'in raporu ile Türkiyeden giden Musevi İsrail vatandaşı ailenin izlendiği ve Türkiyede kayıtlı olmayan servislere (bu ne demekse artık) istihbarat sağladığını tespit edip vatandaşlıktan çıkarıldığını okudum. Bahsi geçen aile İsrail vatandaşlığından çıkarıldıktan sonra Azerbaycan'dan sığınma talep edip Oğuz şehrine yerleşiyorlar. Daha sonra ise başta Kazakistan olmak üzere diğer Türk Cumhuriyetlerinde bir çok araştırmalar yapıyorlar. İşte size olayın süprizi. 2001 yılında kalp krizinden ölen ailenin babası Y. A.'nın Musevi olmadığı ortaya çıkıyor. İsrail'de istihbarat sağlama yetkisini ve görevini kimden aldığı, bu bilgileri kime ulaştırdıkları, bu bilgiler sonucunda neler olduğu ise hala muamma...
Neyse olay uzayıp gidiyor. Ben hocam Mehmet Kömen'in kitabını okuyun zararlı çıkmazsınız diyorum ;)
Saygılar
-
Eline sağlık hocam ilgiyle okudum... ilginç.