Zekamı Yoksa Çalışmakmı Sizce Hangisi Daha Önemli?
-
uyanık olmak en doğrusu. akıllı olmak. bir zaman zeka yönü bir zamanda akıl yönü.
-
mizahi bunu yazdı:
-----------------------------
nothing bunu yazdı:
-----------------------------kendisinin kim olduğunu bilmiyorum ama, reynolds diye birisi
“ EĞER SİZDE DEHA VARSA ÇALIŞKANLIK BUNU İNKİŞAF ETTİRİR, EĞER YOKSA ONUN YERİNİ DOLDURUR ”
demiş.
not:yazıyı ben kalın yapmadım,kopyaladığım yerde öyleydi.
-----------------------------yazı zaten kalın çıkmamış desem çok mu gereksiz olur ki :P
-----------------------------her ne kadar olmasa da kalın o :=)
insaf yani, o yazının normal bir hali var mı :)
-
çalismak
-
nothing bunu yazdı:
-----------------------------
mizahi bunu yazdı:
-----------------------------
nothing bunu yazdı:
-----------------------------kendisinin kim olduğunu bilmiyorum ama, reynolds diye birisi
“ EĞER SİZDE DEHA VARSA ÇALIŞKANLIK BUNU İNKİŞAF ETTİRİR, EĞER YOKSA ONUN YERİNİ DOLDURUR ”
demiş.
not:yazıyı ben kalın yapmadım,kopyaladığım yerde öyleydi.
-----------------------------yazı zaten kalın çıkmamış desem çok mu gereksiz olur ki :P
-----------------------------her ne kadar olmasa da kalın o :=)
insaf yani, o yazının normal bir hali var mı :)
-----------------------------:) alıntı yapınca gözüküyo ama
-
Valla çalışmak daha iyi bence tabi çünkü çok zekalı arkadaşlarım var derslerden haberleri yok ve sınıfta kaldırlar ama çalışıpta gerizekalı olmayan arkadaşlarım hep sınıfı geçmiştir :)
-
Tabiki çağımızda "o mu,bu mu" sorularına "hem o ,hem bu" diye cevap veriyoruz.Mühim olan ne kadar etkisi oldukları.Zeka öncelikle tamamen biyolojik temelli bir şey değildir. Her insan genetik olarak potansiyel bir kapasiteyle gelir.Çevredeki maruz kaldığı uyaranlarla (insan çevresi,yerleşim birimi,cansız nesneler,canlılar,iklim) o kapasiteden en çok yararlanma imkanlarını bulacaktır. Diyelim 100 br kapasiteyle dünyaya gelen bir bebek yetişkin olduğunda ders çalışma,iş yerinde çalışma,gezme-görme,kitap okuma,arkadaş sohbetleri vs gibi uyaranlar sonucu kapasitenin %75 olan 75 br kadarını kullandı. Başka bir bebek 150 br kapasiteyle geldi.Bu bebek yetşkinliğine kadar maruz kaldığı yaşantılarla potansiyelinin %50 olan 75 br kadarını kullandı. Bunlar doğuştan farklı gelse de yaşantılar aynı zeka zeviyesine getiriyor.Aslında hiç bu kadar basit değil zekaı tanımlamak.Zaten zekanın tanımında bilim adamları ve filozoflar hayli ayrılığa düşümüşler. Çağımızda zeka ve çevrenin hangi açıdan katkı sağlandığı ortaya konulsa da ne ölçüde katkı yaptığını kestirmek zor.Yetkinlik beklentisi denen bir şey var. Yetkinlik beklentisi kişinin yaşantılarıyla herhangi bir şey hakkında başarabileceğine dair olan inancı. Eğer kişi yapabileceğinden çok yetkinlik beklentisine sahipse veya yapabileceğinden çok az beklentiye sahipse zekası her ne durumda ise verimli kullanamaz.Bu da doğumla gelen,tüm yaşantılarıyla beraber yetkinlik beklentisinin de zekayı önemli derecede etkilediğini gösteriyor.
Zeka ve çalışmak karşılaştırılacak kavramlar değil elbette,ama zekanın nasıl bir şey olduğunun basitçe çerçevesini çizmeye çalıştım. Bence başarmanın yolu nerede olduğuna ve nereye doğru gittiğinin farkında olunması,bununla beraber nerede olmak istediğniize dair neler yapabildiğinizin farkında olmanızdır. Bunu bilecek zeka,sosyal veya sayısal beceriye sahip kişiler başarmak için gerektiğince çalışacaktır. -
zeka + kurnazlık yeter ne çalışması :D
-
Başarıya götüren yol zekayı çalışmayla entegre etmektir...Zeki adam çalışmıyosa bi halta yaramaz,çalışan adamda zeki değilse bi halta yaramaz sadece günü kurtarır.
-
bi masanın üstünde kapağu kapalı bi kitap oldğnu var say.. içinde öğrenmen gereken bilgiler var ama kapağnı kaldırıp
okumazsan çalışıp çabalamazsan dünyanın en zeki insani olsanda bi işe yaramaz kıssadan hisse; " çalışmak"
-
zeka hoca zeka daha onemlı akıl adama sermayedir..