folder Tahribat.com Forumları
linefolder Assembly - Reverse Engineering
linefolder Assembly Dili Ve Mikroişlemciler



Assembly Dili Ve Mikroişlemciler

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    r3dros
    r3dros's avatar
    Kayıt Tarihi: 17/Temmuz/2005
    Erkek

     Selam mürid Arkadaşlarım amacım sizlere Asm editörlerini bulmaktı ama böyle bir makale denk gelince siz sevgi deher mürid kardeşlerime taktim ediyorum...

    bu meredi bende öğrenmek istiyorum ama kafa istiyor işte yok hacılar basmıyor..

    Elinize ilginç bulduğunuz bir tükenmez kalem geçtiğinde, en ufak parçalarına ayırıp inceleme isteği duyuyorsanız, bilgisayarınızın içini en az 15 günde bir açıyorsanız, sinemada "Acaba bu sahneyi nasıl çekmişler?" diyorsanız; diğer programlama dillerinin sizi tatmin etmeyeceği çok açıktır. Assembly dili, bilgisayarınızın en ücra köşelerine, karanlık dehlizlerine, diğer programlama dillerinin yapamayacağı bir ustalıkla ulaşabilmenize imkan tanıyan bir programlama dilidir. Derleyiciler (yazdığınız programı çalıştırılabilir dosya haline getiren programlar), kullandığınız dili öncelikle assembly diline çevirir, daha sonra da makine diline çevirirler. Bu nedenle assembly ile yazdığınız programlar diğer dillerden daha hızlıdır ve muhtemelen de çok daha az yer kaplar.

    Assembly konusunda otoriteler genelde programlamaya yeni başlamış kişiler için, ilk durağın burası olmaması gerektiğini söylerler. Chuck SPHAR'ın Microsoft Press'ten çıkardığı "LEARN MICROSOFT VISUAL C++ 6.0" adlı kitabında; "Programlamaya yeni başlıyorsanız size C yerine BASIC öneririm" ve "Bu sular, yüzme bilmeyenler için çok derin" diyor. Bu görüşe kısmen katılıyorum, fakat eğer gerçekten istiyorsanız, assembly'ı pek tabi öğrenebilirsiniz.

    BAŞLAMAK BAŞARMANIN YARISIDIR..

    Üzülerek söylemek zorundayım ki diğer programlama dillerine başlarken ilk uygulama olarak gösterilen; ekrana "Merhaba Dünya..!" yazdırma uygulamasına hemen geçemeyeceğiz. Öncelikle Mikroişlemciler ve bilgisayar sistemleri hakkında bilgi edinmek daha yerinde bir karar olacaktır.

    BİLGİSAYARIN HİKAYESİNE BAŞLARKEN..

    PC'lerin hikayesine başlarken nereden başlayacağım konusunda ciddi tereddütlerim oldu. Hatta bir ara abaküsten mi başlasam diye düşündüm. Ama sonunda milattan sonrayı anlatmanın daha mantıklı olacağına karar verdim. Bilgisayarın aşk, nefret ve entrika dolu hayat hikayesine Charles Babbage'ın "Fark Aygıtı" adını verdiği otomatik hesap makinesinden başlayalım; Babbage, özellikle matematiksel tablolar hazırlanmasını gerektiren bir çok uzun işlemin, düzenli olarak yenilenen rutin işlemleri kapsadığını fark etmiş. Bunun üzerine mekanik bir alet yapımına girişmiş. İngiliz hükümetinden de destek alınca 1823'de buharla çalışan bir modelini yapmayı başarmış. Daha sonra da George BOOLE Mathematical Analysis of Logic (Mantığın matematiksel çözümlemesi) adlı eserinde bugünkü bilgisayarların temelini oluşturan VE, VEYA, DEĞİL gibi önermeleri matematiğe kazandırmıştır.

    BİRAZ CEBİR...

    Boolean cebiri yada matematiği sayısal elektroniğin temelini oluşturur. Bu nedenle Assembly öğreniminde bir ilk durak seçecek olursak, bu tartışmasız Boolean cebiri olmalıdır. Aristo'ya göre iyi ve kötünün dereceleri yoktur. Felsefecilerden özür dileyerek devam ediyorum. Doğadaki renkler, ya siyah ya da beyazdır yani trafikte park cezası almışsanız, bu sizi idama kadar götürebilir demektir. :) Bu siyah-beyaz dünyayı rakamlarla ifade edersek siyah 0, beyaz 1 dersek bu olayın matematiksel çözümlemesini yapmış oluruz. Bilgisayarların temel çalışma mantığı da budur. Her matematiksel ifadenin bir elektronik anlatımı olabilir. Mesela integro-diferansiyel denklemleri kondansatörlerin dolup boşalması ile açıklayabiliriz. Aynı şekilde (bu arada fazla uzattığımın farkındayım) 1 ve 0'ları: "gerilim var" veya "gerilim yok" diye ifade edebiliriz. Mesela bir kablodan akım geçiyorsa, buna 1 veya lojik 1, akım geçmiyorsa buna 0 veya lojik 0 diyebiliriz.

    Esasen bu 1 ve 0'lar, ikilik sayı sisteminden başka bir şey değildir. İnsanlar muhtemelen 10 parmağı olduğundan 10'luk sayı sistemini tercih etmişlerdir. Fakat bilgisayarın 10'luk sayılarla işlem yapması bir hayli zor ve masraflı olacağından 2'lik sayı sistemini kullanmak zorunda kalınmıştır. Bildiğim kadarıyla tarihte 10'luk sayı sistemini kullanan bilgisayarlar yapılmış ama optimal bir çözüm olmadığı anlaşılmıştır.

    İkilik sayılar, sayısal sistemlerin temelini oluşturur. Önceleri analog bilgisayarlar kullanılmış olsa bile sayısal sistemler doğruluk bakımından analog sistemlerden her zaman daha fazla güvenilirdir. Analog sistemler; mesela kullandığımız kasetler ve eski plaklar gibi medyalar analog kayıt sistemleridir. Disketler, CD'ler ve DVD'ler ise dijital kayıt ortamlarıdır. Sayısal medyalara 1 ve 0'lar işlenir. Analog medyalarda ise sinyal benzetimi yapılır. Daha basite indirgersek, "Önümüzdeki Yol-Bill GATES" kitabından bir örneği kullanmam yerinde olacaktır. Evinizdeki 80 W'lık lambayı yakmak için ayarlı bir anahtarınızın (Reosta) olduğunu varsayalım, anahtarı saat yönünde döndürdüğünüzde lambanın şiddeti artar. Saat yönünün tersine doğru çevirdiğinizde ise lambanın şiddeti düşer. Reostayı saat yönünde sonuna kadar döndürdüğünüzde, lamba 80 W'a eşdeğer ışık verir ve ters yönde döndürdüğünüzde ise lamba söner. Loş bir ortam oluşturmak istiyorsanız, lambayı reostanın ortalarında bir yere ayarlamanız gerekir. Ertesi gün tekrar aynı ortamı sağlamak istediğinizde reostayı dün ayarladığınız konuma getirmeye çalışırsınız ama aynı ayarı asla tutturamazsınız yada tutturmanız son derece zordur. Reostanın yerini dünkü yerine benzetmeye çalışmanız analog kayıt sistemlerinin çalışmasına bir örnektir.

    Peki 8 adet 10 W'lık lambanız olduğunuzu farzedelim, dün 4 tanesini yaktınız ve 40 W'lık lambaya eşdeğer bir ışık elde ettiniz. Bugün de 4 tanesini yakarsınız dünkü loşluğun aynısını elde edersiniz. İşte bu da sayısal kaydetmeye bir örnektir. Peki lamba sayınızı 16'ya çıkarırsanız ve 7 tanesini yakarsanız; 5 x 7 = 35 W'lık bir parlaklık elde edersiniz. Lamba sayısını arttırmanız, sayısal örnekleme miktarını arttıracağından daha hassas ayar yapabilir ve eski ayarınızın aynısı olduğuna emin olarak her gün aynısını kullanabilirsiniz. Belki odanızın ışık sisteminde bu kadar hassas davranmayabilirsiniz ama bir e-posta gönderiyorsanız karşı tarafa eksiksiz ulaşmasını istersiniz.

    VE (AND), VEYA (OR), DEĞİL (NOT), ÖZEL VEYA (XOR) gibi mantıksal işlemlerin matematiksel ifadesi olan Boolean cebirine geri dönerek bir örnek üzerinde açıklayalım: Siz bilgisayarı açarken öncelikle fişi prize takıp daha sonra da bilgisayarın güç düğmesine basarsınız. Bu iki şart gerçekleştiğinde bilgisayarınız açılır. Bu işlemi mantıksal "VE" işlemi olarak düşünebiliriz. Yani, bilgisayarınız fişe takılmışsa "VE" güç düğmesine basılmışsa, bilgisayarınız açılır. Fiş, prize takılı değilken 0, takılı iken 1 durumu, aynı şekilde güç düğmesine basılmamışsa 0, basılmışsa 1 durumu diyelim. Bilgisayarınız, fişe takılmışsa "VE" güç düğmesine basılmışsa bilgisayarın açılması için yeter şart sağlanmış olup, sonuç 1 olur yani bilgisayarınız açılır. Aksi durumlarda 0 olmalıdır. Bir başka deyişle bilgisayarınız diğer şartlarda açılmaz. İşte bu George Boole'un yaptığı mantıksal "VE" işlemidir.

    Mantıksal VE işleminin durum tablosu yukarıdaki gibidir. Eğer anahtarlar ile açıklarsak şekildeki gibi olur.

    Yalnız A anahtarına veya yalnız B anahtarına basılmışsa yada ikisine birden basılmamışsa devre tamamlanamaz ve lamba yanmaz. Lambanın yanması için A ve B anahtarlarına aynı anda basılması gereklidir. "VE" işlemi kolay anlaşılması için çarpma ifadesi gibi gösterilebilir; A.B = Çıkış olmak üzere doğruluk tablosunun sağlaması şu şekilde olur:

    0.0 = 0
    0.1 = 0
    1.0 = 0
    1.1 = 1 gibi.

    Diğer bir ifade ise "=1" şeklindedir. A ve B' in çarpımı 1 ise sonuç doğru (yani lojik 1) dur.

    Elektronikte VE, VEYA, DEĞİL gibi mantıksal işlemler, mantık kapıları ile yapılır. Yukarıda anahtarlarla yaptığımız sisteme benzer fakat yarı iletken elektronik devre elemanları kullanılarak yapılan bu mantık kapıları sayısal elektroniğin, bilgisayar sistemlerinin ve mikroişlemcilerin temelini oluşturur. Mantık kapıları, RDL (Resistor-Diod Logic), TTL (Transistor - Transistor Logic), RTL (Resistor Transistor Logic) gibi kullandıkları yarı iletken elemanlara göre isimler alırlar. "VE" kapısı için çok basit bir örnek vererek RDL (Direnç - Diod Mantık kapısı) kullanalım. Çok kaba olarak direncin ve diodun ne işe yaradıklarını anlatacak olursak, dirençler elektrik akımına karşı zorluk göstermeye yarar, diodlar ise elektrik akımını tek yönde iletmeye yarar. Konseptimiz dışında olduğu için yalnızca bilgisayar sistemleri ile ilgileneceğiz. Bu konu ile ilgili ayrıntılı bilgiyi elektronik kitaplarında bulabilirsiniz.

    Elektronlar daima en yakın yolu tercih ederler. Bu, elektronların enerji seviyeleri ve valans elektronlar ile ilgili bir olaydır. Yani buradan çıkaracağımız sonuç, elektronlar en kolay yolu tercih ederler. :)

    Yukarıdaki şekilde +5 Volt gerilim kaynağını, akım akışının başlangıç noktası olarak kabul edelim. Elektronlar, - uçtan + uca doğru hareket ederler. + uçtan - uca doğru hareket eden ise elektrik alandır ve olduğunu varsaydığımız akımdır. (current)

    • A ucuna 0 Volt (toprak) B ucuna da 0 V verirsek, akım A ve B çıkışlarını kullanarak toprağa geçer. Ve çıkış 0 Volt olur.
    • A: 0, B: 1 (Lojik 1 = Bu devre için 5 Volt diyebiliriz) ise akım A ucundan toprağa ulaşır. Bu durumda Diod olmasaydı, çıkış Lojik 1 olurdu. Fakat diod bulunduğu için tek yönde akım geçireceğinden çıkış 0 olur.
    • Tam tersi olduğunda (A: 1, B: 0), akım B ucundan kısa devre olur ve toprağa ulaşır. A' daki potansiyel farkın (gerilim) çıkışa yansımamasının nedeni ise yukarıda bahsettiğim gibi diodun tek yönde akım geçirmesidir.
    • A ve B Lojik 1 olduğu zaman, akım çıkışa yönelecektir. Böylece verilen +5 Volt, direk çıkışta görülür. Yani A ve B, 1 olduğu zaman çıkışta 1 olur. Bu durum yukarıda farklı şekillerde ifade ettiğimiz mantıksal "VE" işleminin elektronikteki uygulamasıdır. Günümüzde bilgisayar sistemleri bu devreyi kullanmasa da çalışma sistemleri buna benzer şekildedir.


    A.B (A AND B) işleminin standart gösterimi.

    Boolean cebirinde diğer mantıksal operatörlerin doğruluk tabloları ise şöyledir;


    A+B (VEYA) işleminin standart gösterimi

    Mantıksal "VEYA" işlemi kolay anlaşılması için "+" toplama işlemine benzetilebilir. Başka bir gösterim şekli ise " 1" olarak düşünülebilir. A ve B toplamı 1 ve 1'den büyükse sonuç 1 olur. Mantıksal "VEYA"yı anahtarlarla göstermeye çalışırsak, "VE" kapısındaki seri 2 anahtar yerine paralel 2 anahtar kullanırız. Anahtarlar paralel olunca devrenin çalışması için yalnızca 1 anahtarın kapanması bile yeterli olacaktır. Bu da yukarıdaki doğruluk tablosunu sağlar. Mantıksal "VE"nin de yarı iletken elemanlar kullanılarak yapılmış elektronik açılımı mevcuttur. Günümüzde entegre devrelerde ki buna mikroişlemcilerde dahil TTL (Transistor-Transistor Logic) mantık devreleri kullanılır. Veya MOSFET, FET, JFET gibi transistörleri içeren mantık devreleri kullanılır. Anlaşılması kolay olsun diye "VE" kapısının RDL (Resistor Diod Logic) ile yapılmış açılımını göstermiştik. Sayısal elektronik kitaplarında diğer mantık devrelerinin RDL veya TTL açılımlarını bulabilirsiniz.


    VE DEĞİL işlemi standart gösterimi

    NAND (NOT AND) operatörü veya başka bir deyişle "VE DEĞİL" operatörü: Kolay anlaşılması için "VE" işlemi gibi "." (çarpım) operatörü ile gösterilebilir. A ve B'nin çarpımı 1 ise sonuç 1 olur. Genelde elektronik devrelerde ve kapısının çıkışına bir "DEĞİL" kapısı koyarak "NAND" elde edilir. Veya De Morgan kuralı kullanılarak farklı kapılar ile ifade edilebilir.

    Mantıksal değil işlemi bir işareti terslemek için kullanılır işaret Lojik 1 ise çıkış 0, lojik 0 ise çıkış 1 olur.


    Mantıksal değil işleminin standart gösterimi

    De Morgan Kuralı


    ve

    şeklindedir. A AND B nin DEĞİL'i, A'nın DEĞİL'i AND B'nin DEĞİL'ine eşittir. Yukarıda De Morgan kuralını kullanarak kapıları birbirine eşit farklı açılımlarla yaza bileceğimizi söylemiştik :

    NAND kapısını bir AND kapısının sonuna NOT (DEĞİL) kapısı bağlıyarak oluşturmuş ve Buda De Morgan kuralına göre girişleri terslenmiş bir OR (VEYA) kapısına eşittir.


    VEYA Değil kapısının standart gösterimi

    VEYA DEĞİL kapısının kolay anlaşılması için karşılaştırma işlemini =0 olarak görebiliriz. A ve B nin toplamı 0 ise sonuç 1 olur.


    ÖZEL VEYA işleminin standart gösterimi

    A XOR B (A EXCLUSIVE OR) işlemi A ve B'nin toplamı =1 olduğu zamanlarda sonuç 1 verir. Genelde Assembly dili ve elektronik sistem tasarımında karşılaştırma operatörü olarak kullanılır. A ve B'nin birbirlerine eşit olmadığı durumlarda sonuç doğrudur.


    ÖZEL VEYA DEĞİL işlemi standart gösterimi

    A XNOR B (A EXCLUSIVE NOT OR) işlemi A ve B nin toplamı 1 olduğu zamanlarda sonucu 1 yapar. XNOR işlemi genelde XOR gibi Assembly dilinde veya sayısal elektronik sistem tasarımında karşılaştırma operatörü olarak kullanılır. Eğer A ve B birbirlerine eşit ise sonuç 1 olur.

    1 ve 0'lar la başladığımız hikaye sonunda XOR ve XNOR kapıları ile elektronik sistemlere, "eğer öyleyse şunu yap değilse bunu yap" (IF ... THEN ... ELSE) dedirtecek bir yapı kazandı. Bu tür ifade kullanılarak sensörlerden bilgi alıp bir lamba yakabilir, bir motoru çalıştırabilir, istediğimiz her şeyi yapabiliriz. Mikroişlemcilerde bu işlemleri milyonlarca mantık kapısından ve bunların içindeki transistörlerden faydalanarak yaparlar.

    Bir sonraki yazımızda flip-flop ve registerlar konusunda yazmayı düşünmekteyim. Bu süre zarfında bana her konuda soru ve önerililerinizi gönderebilirsiniz. Ancak sizlerden aldığım geri-besleme sayesinde yazının devamını şekillendirebilirim.

    Not: FIRAT KÜCÜK makalesidir..

  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Tabela Fatihi
    kaygusuz
    kaygusuz's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Nisan/2007
    Erkek

    bunları her elektronikci elektrikci görmüştür.

    Dijital elektronik dersi.bunun pek assembly ile alakası olduğunu düşünmüyorum.temeli burdan geliyor sadece.ama kullanılmıyor herşey hazırda var piyasada... iştekullandığınız pc nin içinde bunlar yaşıyor :)

    sadece 1-0 anlamının önemi var. daha çok mikroişlemcinin entegre komutlarına yönelmelisiniz.35 tanecik:)

    kafa yorsaydım belki kodcu olurdum asemblide ama olmadı sadece temel olarak var.

    not :) bu şekildekileri göremezsiniz:) entegrenin içi böyledir.TTL VE CMOS entegre çeşitleri:)

    öğrendimde noldu hiçbişey sadece biliyorum bu konuları. Bolean Matematiğinden nefret etmişimdir hep...

    Okuyup bilgilenmekte fayda var.bu  ve veya işlemlerin toplama çıkarma çarpma bölme işlemleride var:)

    1+1:0 mesela.

     

     


    Aldananlar aldanmaktan zevk aldıkları için hile ortaya çıkmıyordu Tolstoy
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    HeadBanger
    HeadBanger's avatar
    Kayıt Tarihi: 13/Eylül/2007
    Erkek

     

     Mikroişlemci nedir?

    Mikroişlemci; gerek yaptığı işlemlerin mikro saniyeler mertebesinde olması aynı zamanda içindeki elektronik devrelerin ve bölümlerin mikron boyutlarında olması nedeniyle bu adı almıştır.

    Mikroişlemci; bir bilgisayar sisteminin en önemli 3 donanımından biridir ve bu 3 donanım arasında en çok adı anılandır,diğerleri hafıza (RAM-ROM) ve giriş-çıkış (I/O) birimleridir. Mikroişlemci dünyasındaki gelişmelerin yanında diğer donanımların zaman içinde gelişmesi epey yavaş kalır. İnsanlar bilgisayarlarını birbirlerine tarif ederlerken önce mikroişlemcisini söylerler “bende Pentium III 500 var senin sistem nedir?” gibi atıflarda bulunuruz.

    Bilgisayarlarda bu kadar önemli bir yere sahip olan mikroişlemcilerin tabi ki sadece bir tek adı olması düşünülemez bile. Mikroişlemcinin CPU (sipiu diye okunur - Central Processing Unit ), MİB (CPU nun Türkçe karşılığı - Merkezi İşlem Birimi), µP (mikro processor-mikro prosesır diye okunur ) ve genelde işlemci olarak bildiğimiz isimlerini de kullanıyoruz.

    Adından da anlaşılacağı gibi mikroişlemci (veya işlemci) matematiksel işlemleri yapabilen bir elektronik yonga (chip) dır. Boyutları çok küçük olmasına rağmen içinde binlerce, yüz binlerce veya milyonlarca elektronik devre elemanı bulunduran mikroişlemci aslında matematiksel işlemleri, elektriğin var olması yada olmaması temelinden yararlanarak hesaplar.

    Matematikçilere soracak olursanız kendi bilim dallarının temelinde aslında sadece toplama işleminin olduğunu söylerler. Mikroişlemcide aslında sadece toplama işlemi yapar. Mikroişlemci için çok kaba olmakla beraber toplama işlemini çok hızlı yapan bir elektronik devredir de diyebiliriz. Sadece toplama işlemini yapması pek çekici görünmüyor asıl ününü buradan almaz zaten, mikroişlemciyi mikroişlemci yapan matematiksel işlemleri çok kısa bir zamanda hatasız olarak gerçekleştirebilmesidir. Saniyede milyonlarca işlem yapabilir.

    Sonuç olarak mikroişlemci matematiksel, aritmetik ve mantık işlemlerini çok kısa sürelerde yapabilen bir elektronik devredir, bir bilgisayar sisteminin beynidir (kalbi diyenlerde var), diyebiliriz. Şayet sizinde bir bilgisayarınız varsa kapağını açıp içindeki mikroişlemciyi görebilirsiniz.

    Bir bina yapılırken nasıl çimento,kum ve çakıl kullanılıyorsa mikroişlemciler yapılırken de bazı elektronik devre elemanları kullanılır, transistor dediğimiz cihaz ise çoğu kişinin yabancı olmadığı bir devre elemanıdır. Günümüz mikroişlemcileri milyonlarca transistoru bir arada barındırır. Transistor lerle ilgili yazımızı okuyanlar anlayacaklardır ki 1 transistor sadece bir olay gerçekleştirir, birkaç tanesi bir araya gelerek bir iş yapar, şayet güzel ve kayda değer işler yapmak istiyorsanız binlercesini veya milyonlarcasını bir araya getirmeniz lazım . Bu arada küçük bir transistor bir nohut tanesi kadardır, milyonlarca transistor çok fazla yer kaplar ama günümüz teknolojisi bu kadar devre elemanını santimetrelere sığdırmayı başarmıştır.

     

    dijitalasdsd.jpg

     

    İçerik:

    TEMEL KAVRAMLAR
    Temel elektronik kavramları
    Sayısal elektronik,Analog elektronik
    Sinyal,Sayısal elktronik dalga formları ve seviyeleri
    Pozitif Mantık,Negatif Mantık

    SAYI SİSTEMLERİ
    Decimal (Onlu),Binary (İkili),Octal (Sekizli) ve Hexadecimal (Onaltılı)Sayı sistemi
    Sayı sistemleri dönüşümü
    Sayı sistemleri aritmeteği
    Kodlar ve kodlama

    VE DEVRELERİ LOJİK KAPILAR
    DOĞRULUK TABLOLARI (TRUTH TABLE)
    MANTIK KAPILARI (LOGIC GATES)
    VE KAPISI(AND GATE)
    VEYA KAPISI (OR GATE)
    DEĞİL KAPISI (NOT GATE- INVERTER)
    VE DEĞİL KAPISI (NAND GATE)
    VEYA DEĞİL KAPISI (NOR GATE)
    ÖZEL VEYA KAPISI (XOR GATE)
    VEYA DEĞİL KAPISI (XNOR GATE)
    ENTEGRE DEVRE MANTIK AİLELERİ
    TTL (TRANSİSTOR-TRANSİSTOR LOGİC)
    BOOLEN MATEMATİĞİ
    CMOS ( TAMAMLAYICI MOS LOJİK)
    PERFORMANS KARAKTERİSTİKLERİ

    KARNOUGH HARİTALARI
    İKİ , ÜÇ VE DÖRT DEĞİŞKENLİ DİYAGRAMLAR
    KARNOUGH HARİTALARINA YERLEŞİM
    KARNOUGH HARİTALARI YARDIMI İLE LOJİK İFADELERİN SADELEŞTİRİLMESİ
    ÇARPIMLARIN TOPLAMI İLE SADELEŞTİRME
    LOJİK İFADENİN VE-DEĞİL VEYA VEYA-DEĞİL LOJİK DİYAGRAMLARINA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
    VE-DEĞİL LOJİK DİYAGRAMLAR
    VEYA-DEĞİL LOJİK DİYAGRAMLAR
    DİKKATE ALINMAYAN (DON’T CARE) DURUMLAR
    SAYISAL DEVRE TASARIMI

    BİRLEŞİK DEVRELER
    ARİTMETİK ÜNİTELER
    TOPLAYICI DEVRELER (ADDERS)
    YARIM TOPLAYICI (HALF ADDER)
    TAM TOPLAYICI (FULL ADDER)
    PARALEL TOPLAYICILAR (PARALLEL ADDERS)
    İKİ BİT PARALEL TOPLAYICI
    DÖRT- BİT PARALEL TOPLAYICI
    KARŞILAŞTIRICILAR( COMPARATORS)
    KOD ÇÖZÜCÜLER(DECODERS)
    İKİ BİTLİK KOD ÇÖZÜCÜ
    ÜÇ BİTLİK KOD ÇÖZÜCÜ
    YETKİ GİRİŞLİ KOD ÇÖZÜCÜLER
    BCD DECİMAL KOD ÇÖZÜCÜ
    BCD-DECİMAL DECODER
    BCD SEVEN SEGMENT KOD ÇÖZÜCÜ
    MULTİPLEXERS(DATA SELECTORS-ÇOĞULLAYICILAR)
    DEMULTIPLEXLER(BİLGİ DAĞITICILAR-DATA DISTRIBUTORS)
    ENCODER (KODLAYICILAR)
    DECİMAL-BCD ENCODER
    DECİMAL- BCD ÖNCELİKLİ KODLAYICI (PRIORITY ENCODER)
    PARITY GENARATORS/ CHECKERS

    (OSİLATÖRLER) MULTİVİBRATÖRLER
    Multivibratör(Osilatörler)
    Monostable (tek kararlı) Multivibratörler,
    Yeniden tetiklenmeyen (Nonretrigerrable) Monostable Multivibratörler,
    Yeniden tetiklenen (Retrigerrable) Monostable Multivibratörler,
    Astable ( serbest çalışan)Multivibratörler,
    Entegre zamanlama devreleri

    MANDAL(LATCH) VE FLİP-FLOPLAR

    Mandallar(Latches),R-S Mandalı, D Mandalı
    Kontak sıçramasının mandallar yardımı ile engellenmesi
    Flip-Floplar,R-S Flip-Flop, D Flip-Flop, J-K Flip-Flop, T Flip-Flop
    Tetikleme sinyali (Clock pulse)
    Flip-Flop’larda asenkron girişler
    Ana-Uydu Flip-Flop (Master Slave Flip-Flop)
    Flip-Flop uyarma (geçiş ) tabloları

    (COUNTERS) SAYICILAR
    Sayıcılarda Mod kavramı
    Asenkron sayıcılar
    Asenkron yukarı sayıcı (Up counter)
    Asenkron aşağı sayıcı (Down counter)
    Asenkron sayıcılarda sıfırlama
    Senkron sayıcılar

    http://rapidshare.com/files/115080213/dijital_elektronik.rar.html

    Rar şifresi: ccspic.com

    kapak1.jpg

    Programcılık ile uğraşanlar için vazgeçilmez bir kaynak.Visual Basic.NET.

    http://rapidshare.de/files/39341276/VB_.NET_at_Work.rar.html

    Rar Şifresi: www.projearsivi.net

    Gain the tools to create 10 reusable enterprise projects utilizing the new features of VB.NET

    Going beyond the standard reference books, Tony Martin takes readers step-by-step through the process of creating ten reusable enterprise applications with the next version of Microsoft’s leading programming language-Visual Basic.NET. Readers will start by building a standard application template, which will form the basis of all the projects. Martin explains how to combine VB.NET with other key technologies, such as Web Services, ASP.NET, XML, WebForms, and the Microsoft Mobile Framework, to solve the important issues corporate Visual Basic programmers face today.

     

     

    51rvzy2zeel_sl500_bo2204203200_pisitb-dp-500-arrowtopright45-64_ou01_aa240_sh20_.jpg

    Dijital elektroniğin temellerini anlatan bir kitap.Kapılar senkronize devreler ve daha falası için aşağıdaki linki tıklayınız. 

     http://rapidshare.de/files/39342134/E-Book_-_Fundamentals_of_Digital_Electronics.rar.html

    Rar şifresi: www.projearsivi.net

    Digital electronics is one of the fundamental courses found in all electrical engineering and most science programs. The great variety of LabVIEW Boolean and numeric controls/indicators, together with the wealth of programming structures and functions, make LabVIEW an excellent tool to visualize and demonstrate many of the fundamental concepts of digital electronics. The inherent modularity of LabVIEW is exploited in the same way that complex digital integrated circuits are built from circuits of less complexity, which in turn are built from fundamental gates. This manual is designed as a teaching resource to be used in the classroom as demonstrations, in tutorial sessions as collaborative studies, or in the laboratory as interactive exercises.

    alınıtdır..

    bunlarda benden..


    Boş İşler Uzmanı..
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    HeadBanger
    HeadBanger's avatar
    Kayıt Tarihi: 13/Eylül/2007
    Erkek

    Dijital Elektronik(Sayılar ve SAyı Sistemleri-1)

    Sayılar ve semboller

    Sayısal büyüklüklerin tanımlamalarını olduğu gibi kabul ederiz. Elektronik çalışırken bu hem iyi hem de kötü bir şeydir. Elektronik devrelerin analizi nedeni ile yapılan hesaplamalar için sayıların kullanımına alışık olduğumuz için iyidir. Diğer yandan ilkokuldan beri öğrendiğimiz belirli notasyon sistemi, çağdaş elektronik sayısal sistemlerinde kullanılan sistem değildir. Ve farklı notasyon sistemi öğrenmek, yerleşmiş varsayımları biraz derinlemesine gözden geçirmeyi gerektirir.

    Öncelikle sayıları temsil etmek için kullandığımız sayılar ve semboller arasındaki farkı ayırt etmek zorundayız. Bir sayı genellikle voltaj, akım yada direnç gibi fiziksel bir nicelik ile elektroniğin bağdaştığı matematiksel bir niceliktir. Birçok farklı tipte sayı vardır. Buradakiler sadece birkaç çeşittir, örneğin:

    SAYILAR:
    1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 . . .

    TAM SAYILAR:
    -4, -3, -2, -1, 0, 1, 2, 3, 4 . . .

    İRRASYONEL SAYILAR:
    π (yaklaşık 3.1415927), e (yaklaşık 2.718281828),
    herhangi bir asalın karekökü

    GERÇEL SAYILAR:
    (Negatif ve pozitif, sıfırı içeren, sayı, tam sayı ve irrasyonel sayılar gibi
    tüm tek-boyutlu sayısal değerlerdir)

    KOMPLEKS SAYILAR:
    3 - j4 , 34.5 ∠ 20o


    Fizik dünyasında farklı uygulamalarda farklı türde sayılar bulunur. Sayılar, devredeki dirençlerin sayısı gibi farklı nesnelerin sayılmasında çok işe yarar. Tam sayılara, sayıların negatif eşitlikleri gerektiğinde ihtiyaç duyulur. İrrasyonel sayılar tam olarak iki tam sayının oranı gibi tanımlanamayan sayılardır ve çemberin çevresinin, çapına oranı (n) buna güzel bir fiziksel örnektir. DC (Direct Circuit-Doğru Akım) devrelerde karşılaştığımız tamsayı olmayan voltaj, akım ve direnç gibi nicelikler kesirli yada ondalık formda gerçel sayılar gibi tanımlanabilir. Bununla birlikte AC (Alternative Circuit-Alternatif Akım) devre analizleri için gerçel sayılar büyüklük ve faz açısının çift varlığını yakalayamaz ve bu yüzden dikdörtgensel yada kutupsal formda kompleks sayıları kullanmaya yöneliriz.

    Bilimsel çıkarımlar yapmak ya da çek defterimizi bilançolamak gibi fiziksel dünyadaki işlemleri anlamak için sayıları kullanıyorsak onları sembolik olarak yeniden ifade etme yoluna sahip olmalıyız. Diğer bir deyişle çek hesabımızda ne kadar paramız olduğunu takip edebilmek için, bir sisteme ve bu sistemdeki niceliği simgelendirmek içinde bir forma ihtiyacımız bulunur. Bunu yapabileceğimiz iki temel yol var: Analog ve sayısal gösterim. Analog gösterim ile nicelik mutlak bölünebilen bir yol ile simgelendirilir. Sayısal gösterimde ise, nicelik ayrık paketlenmiş bir yol ile simgelendirilir.

    Muhtemelen paranın analog gösterimine çoktan alışmışsınızdır ve neydi acaba diye düşünmezsiniz. Bir amaç için biriktirilmiş paranın miktarı, kırmızı kolonun yüksekliği ile gösterildiği ve üzerine termometre çizilmiş bir para toplama posteri şeklinde gördünüzmü hiç? Ne kadar çok para birikirse posterdeki kırmızı boya kolonu o kadar yukarıya doğru uzun olur.

    Bu sayının analog gösterimine bir örnektir. Hesaptaki paranın miktarını simgelendirebilecek kolonun yüksekliğini inceden inceye nasıl bölüneceğinin gerçek sınırı yoktur. Bu kolonun yüksekliğini değiştirmek ne olduğuna dair başlıca özelliğinin değiştirilmeden yapılabilecek bir şeydir. Uzunluk sınırsız bir şekilde istediğiniz kadar küçük parçalara bölünebilen fiziksel bir niceliktir. Sürgülü cetvel, sayıları temsil etmek için çok benzer fiziksel nicelik “uzunluk” u kullanan ve birer, ikişer yada daha fazla sayı ile aritmetiksel işlemlere yardımcı olan mekanik yani analog bir aygıttır.

    Diğer bir yandan standart sembollerle (bazen kod olarak adlandırılır) yazılan parayla ilgili şekle benzer sayısal bir gösterim şöyle görünür:

    $35,955.38


    Kırmızı kolonu ile "termometre" posterindekinden farklı olarak yukarıdaki simgesel karakterler inceden inceye bölünemezler: Kodların her bir kombinasyonunda sadece bir nicelik bir niceliğin yerine geçer. Eğer hesaba çok para eklenmiş ise (+ $40.12), yeni bilançoyu göstermek için farklı semboller ($35,995.50), yada farklı modellerle ayarlanmış en az benzeyen semboller kullanılmalıdır. Bu sayısal gösterime bir örnek ise Abaküsdür, boncuklarının sayısal nicelikleri simgelemek için çubuklarda ileri geri hareket ettirildiği bir aygıttır. Sürgülü cetvele (analog) benzeyen ama aynı zamanda bir sayısal aygıttır.


    Sayısal gösterimin bu iki metodunun farklarına bakalım:

    ANALOG SAYISAL
    ------------------------------------------------------------------
    Sezgiyle anlaşılan --------------- Değerlendirme için eğitim gerekir
    Sınırsızca bölünebilir ------------ Aralıklı
    Doğruluk hatalarına eğilimli ------ Tam doğruluk


    Sayısal simgelerin açıklamasını olduğu gibi kabul ederiz çünkü bize uzun yıllardır öğretilmiştir. Bununla birlikte ondalık rakamların kişi bilgisizliğiyle olan niceliğini bağlamaya çalışıyorsanız bu kişi basit termometre grafiğini anlayabilir.

    Sınırsızca bölünebilirliğe karşılık, aralıklı ve doğru karşılaştırmalar aslında paranın diğer yüzüdür. Sayısal gösterim gerçeği kusursuz adımlardaki niceliklerin simgelenebileceği anlamında zorunlu olarak, kesikli sembollerle (ondalıklı rakamlar ve abaküs boncukları) kişisel oluşturulmuştur. Diğer bir yandan bir analog gösterim (sürgü cetvelinin uzunluğu gibi) kişisel adımlarla oluşturulmamıştır. Fakat tercihen hareketin sürekli bir menzilidir. Sürgü cetvelinin sınırsız çözünürlükte, sayısal bir niceliği tanımlayabilme yeteneği kesin olmayan bir iştir. Eğer sürgü cetveline vurulursa üzerine "yazılmış" sayının gösteriminde hata ortaya çıkacaktır. Bununla birlikte bir abaküse, boncukları tamamen yerlerinden çıkmadan kuvvetlice vurulması (farklı bir sayıyı göstermesi) yeterlidir.

    Sayısalın doğruluktaki bu farklı gösteriminin, analog dan ister istemez daha kesin olduğunu düşünerek lütfen yanlış yargıya varmayın. Bir saat sayısal bir terimdir, ama bu demek değildirki sayısal her zaman analogdan daha doğru bir şekilde zaman okur, bu sadece sayısalın görüntüsünün yorumu daha az belirsizdir demektir.

    Analog’ a karşılık sayısalın bölünebilirlik gösterimi, irrasyonel sayıların gösterimi hakkında konuşarak daha fazla anlaşılabilinir. n gibi sayılar irrasyonel olarak adlandırılır çünkü tamsayılar yada sayıların kesri gibi tam olarak ifade edilemeyebilirler. 22/7 oranının hesaplamalarda n kullanılabildiğini öğrenmiş olsak bile bu sadece bir yaklaşımdır. Mevcut sayı "pi" değeri gibi, ondalık basamaklı herhangi bir sonlu yada sınırlı sayı ile tam olarak ifade edilemeyebilir: n sonsuza kadar gidebilir;

    3.1415926535897932384 . . . . .


    En azından teorik olarak sürgü cetvelini(yada bir termometre kolonunu bile) ? sayısını mükemmel şekilde gösterecek gibi ayarlamak mümkündür çünkü analog simgelerin artırılıp azaltılabilecek mimimum sınır kademesi yoktur. Sürgü cetvelim 3.141592654 yerine 3.141593 şeklini gösterirse sürgüyü bir miktar daha fazla (yada daha az) iterek daha yakın değer elde edebilirim. Fakat abaküs örneğindeki sayısal bir gösterim ile π yi daha ileri düzeyde doğruluk ile göstermek için ek çubuklara(yer tutuculara yada sayılara) ihtiyacım olacaktır. Basitçe 10 çubuklu bir abaküs ? sayısının değerini 10 rakamdan daha fazla gösteremez, boncukları nasıl ayarladığım önemli değildir. ? yi mükemmel bir şekilde ifade etmek için bir abaküs sonsuz sayıda boncuğa ve çubuğa sahip olmak zorundadır. Elbette ödünleşim analog simgelerin ayarlanması ve okunması için pratik bir sınırlamadır. Pratikte konuşularak 10 rakama kadar sürgü cetvelinin skalası doğru bir şekilde okunamaz çünkü skaladaki işaretler çok kabadır ve insan görüşü çok sınırlıdır. Diğer bir yandan bir abaküs çok fazla yorum hatası olmadan ayarlanabilir ve okunabilir.

    Ayrıca analog simgeler doğru bir yorum için karşılaştırılabilecek birkaç çeşit standart gerektirir. Sürgü cetvelleri uzunluğu standart niceliklere dönüştürmek için sürgülerin uzunluğu boyunca basılmış işaretlere sahiptir. Hatta kırmızı sütunu ile termometre grafiği verilen herhangi bir yükseklik miktarı için ne kadar para olduğunu (dolar olarak) gösteren sayılara sahiptir. Değişken aralıklarda ellerimizi aralayarak basit sayıları birbirine bağlamaya çalıştığımızı hayal ediniz. 1 sayısı ellerimizi 1 inç uzaklıkta tutarak gösterilebilir, 2 sayısı 2 inç ile, vesaire. Eğer biri 17 sayısını ifade etmek için ellerini 17 inç uzaklıkta tutmuş ise onun etrafındaki herkes hemen ve kesin bir şekilde bu mesafenin 17 olduğunu yorumlayabilecekler midir? Muhtemelen hayır. Bazıları kısa tahmin edecek (15 yada 16) bazıları da uzun tahmin edeceklerdir (18 yada 19) Elbette yakaladıkları ile övünen balıkçı nicelikteki aşırı tahminleri umursamaz!

    Ellerimizdeki parmakları kullanarak tamsayıları 0 dan 10 a kadar simgelendirmeye hazırızdır. Muhtemelen bu gündelik hayatımızda çoğu uygulamada karşılaştığımız, özellikle sayılar ve tamsayıların gösterimi için insanların neden ve genellikle bu sayısal simgelere yöneldiğinin basit bir açıklamasıdır. Kağıda, oduna yada taşa çizgi çizerek aynı nicelikleri oldukça kolay ifade edebiliriz.

    Büyük sayıları düşündüğümüzde "çizgi çekme" sayılandırma sistemi oldukça verimsizdir.

    Sayılandırma sistemleri

    Romalılar, eskiden beri kullanılan çizgi çekmek yöntemi yerine yeni bir sistem buldular ve bu yeni sistem sayesinde çok büyük sayıları sembollerle (yada kodlarla) göstermeyi başardılar. 1 için notasyon büyük I harfidir. 5 için notasyon büyük V harfidir. Diğer kodlar artan değerlere sahiptir:

    X = 10
    L = 50
    C = 100
    D = 500
    M = 1000


    Bir kodun sağ tarafına en yakın eşit yada daha düşük değerde başka bir kod birleştirilmesi ile, sağına eklenen koddan büyük olan kodun üzerine kodun değeri eklenir ve toplam büyüklük elde edilir. Bu şekilde VIII, 8 sayısını simgeler ve CLVII, 157 sayısını simgeler. Diğer bir yandan bir kodun sol tarafına en yakın düşük değerde bir kod birleştirilmesi ile birinciden diğer kodun değeri çıkartılır. Bu yüzden IV, 4 sayısını simgeler (V eksi I) ve CM, 900 sayısını simgeler (M eksi C). Romalı sayılandırmasının üretim tarihi hakkında bildiriyi içeren detaylı işaret tanımlaması için yazar listesi kısmına dikkat etmelisiniz. 1987 yılı şu şekilde gösterilir: MCMLXXXVII. Soldan sağa bu sayıyı parçalara ayıralım:

    M = 1000
    +
    CM = 900
    +
    L = 50
    +
    XXX = 30
    +
    V = 5
    +
    II = 2


    Bu sayılandırma sistemini kullanmadığımız için memnunsunuz değil mi? Büyük sayıların bu yolla ifade edilmesi çok zordur ve değerlerin sol-sağ/çıkartılma-toplanması da çok karmaşık olabilir. Bu sistemin diğer temel bir problemi matematikte çok önemli olan iki kavram, sıfır ve negatif sayılarının ifadesini içermemesidir. Fakat Roma kültürü, matematiğe göre çok daha pratik olan, sadece günlük yaşamda gerektiği kadarıyla kullanılan sayılandırma sistemlerini geliştirmeyi seçtiler.

    Büyük sayıları ifade ederken kod pozisyonu yada basamak değeri kavramını ilk keşfeden (bilinen en eski) Babillilerdir ve sayılandırmadaki çok önemli fikirlerden biri için onlara borçluyuz. Romalıların yaptığı gibi büyük sayıları yeni kodlar türeterek ifade etmek yerine, aynı kodları kullanarak onları sağdan sola farklı pozisyonlara basamaklamışlardır. Ondalıklı sayılandırma sistemini, çok büyük ve çok küçük sayıları ifade etmek için "katsayılı" pozisyonlarda kullanılmışlar, sadece on kod (0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, ve 9) ile bu kavramı geliştirmişlerdir.

    Her bir kod bir tamsayı büyüklüğünü temsil eder ve notasyondaki sağdan sola her bir basamak her bir tamsayı büyüklüğü için çarpan sabiti yada katsayısını ifade eder. Örneğin, ondalıklı notasyon "1206" ya bakarsak bunun şu şekilde katsayılı-çarpım bileşenlerine ayrılabileceğini biliyoruz:

    1206 = 1000 + 200 + 6
    1206 = (1 x 1000) + (2 x 100) + (0 x 10) + (6 x 1)


    Her bir kod ondalıklı sayılandırma sisteminde rakam olarak adlandırılır ve her bir katsayı yada basamak değeri en yakın sağdaki rakamın on katıdır. Bundan dolayı sağdan sola işleyen birler basamağı, onlar basamağı, yüzler basamağı, binler basamağı vesaire ye sahibiz.

    Ondalık sayılandırmanın nasıl çalıştığının, cebir ve trigonometri gibi üst düzey matematik öğrendikten sonra anlatılmasına kim ihtiyaç duyar? Doğrusu, bu tanımları neden açıklamaya çalıştığımı merak ediyorsunuzdur. Bunun sebebi öncelikle daha önceden bildiğiniz neden ve nasılın bilinmesi diğer sayılandırma sistemlerinin iyi bir şekilde anlaşılmasıdır.

    Ondalık sayılandırma sistemi on kod kullanır ve on ile çarpılan basamak-katsayılıdır. Katsayılı basamaklarla aynı stratejiyi kullanarak daha az yada çok kodlar haricinde bir sayılandırma sistemi yaparsak ne olur?

    İkili sayılandırma sistemi böyle bir sistemdir. Her biri kendisinden öncekinin on katı kadar sabit katsayı ile on farklı kod simgesi yerine sadece iki kod simgesine sahiptir ve her bir katsayı sabiti kendisinden öncekinin iki katı kadardır. İkili sayılandırma sisteminin olası iki kodu "1" ve "0" dır ve de bu kodlar katsayının çift değerlerinde sağdan sola hizalanmıştır. En sağdaki basamak ondalıklı notasyonda olduğu gibi birler basamağıdır. Sola doğru ilerlendiğinde ikiler basamağı, dörtler basamağı, sekizler basamağı, onaltılar basamağı vesaire elde ederiz. Örneğin aşağıdaki ikili sayı 1206 gibi ondalık sayıya benzer bir şekilde her bir kodun değerinin karşılık gelen katsayı sabiti ile çarpımının toplanmasından elde edilebilir:

    11010 = 2 + 8 + 16 = 26
    11010 = (1 x 16) + (1 x 8) + (0 x 4) + (1 x 2) + (0 x 1)


    İkili sayılandırma sistemi ile yazdığım (11010) sayı ve ardından standart olarak basamak değerleri ve toplamını gösterdiğim ondalık sayılandırma biçimi (16 + 8 + 2 = 26) karışabilir. Yukarıdaki örnekte iki farklı sayısal gösterimi birleştiriyoruz. İstenmeyen karışıklığı önlemek için yazarken kullandığımız sayılandırma biçimini belirtmek zorundayız. Tipik olarak bu, ikili için "2" ve ondalık için "10" ile alt simge biçiminde yapılmıştır ve böylece ikili sayı 110102 ondalık sayı 2610 a eşittir.

    Alt simgeler, üst simgeler gibi matematiksel işlem simgeleri değildirler. Tüm yaptıkları diğer insanların okuması için bu simgeleri yazarken kullandığımız sayılandırma sistemini belirtmektir. "310" a bakarsanız, bunun anlamı üç sayısı ondalık sayılandırma kullanılarak yazılmış olduğudur. Bununla birlikte "310" a bakarsak, bunun anlamı tamamen farklıdır: üçün onuncu kuvveti (59,049). Genellikle eğer alt simge gösterilmemişse, kod(lar)un ondalık sayıyı gösterdiği varsayılır.

    Genellikle sayılandırma sisteminde kullanılan kod türlerinin sayısı (ve bundan dolayı basamak-değer çarpanı) sistemin tabanı olarak adlandırılır. "ikili taban" sayılandırması ikili sayı sistemini ve "onlu taban" onlu sayı sistemini vermektedir. Ek olarak ondalık sistemde kullanılan alışıldık rakam kelimesinden farklı olarak her bir kod pozisyonunu ikili sistemde bit terimi ile karşılarız.

    Şimdi, herhangi biri neden ikili tabanlı sayı sistemini kullanacaktır? On kodlu ondalık sistemi, iki elimizdeki on parmağımızı çok anlamlı yapar. (Bazı eski merkez Amerikan kültüründe kullanılan yirmi tabanlı sayılandırma sistemi ilginçtir. Tahminen ayak ve el parmaklarını saymak için kullanmışlardı!!..). Fakat modern elektronik, bilgisayarlarda ikili sayılandırma sisteminin birincil kullanılma nedeni, iki kod durumunun (0 ve 1 bitleri) elektronik olarak gösterilme kolaylığıdır. Nispeten basit bir devre ile devrenin açık (akım) yada kapalı (akım yok) sayılarından her bir bit ini gösteren ikili sayıları üzerinde matematiksel operasyonlar gerçekleştirebiliriz. Her bir çubuğun diğer ondalık rakamı ifade ettiği abaküs gibi, büyük sayıları simgelemek amacı ile bize daha fazla bit vermesi için basitçe daha çok devre ekleyebiliriz. İkili sayılandırma aynı zamanda depolamak ve sayısal bilgiye erişmek için yardım eder: manyetik kaset üzerinde (demir oksidin kaset üzerindeki izleri, ikili "1" için mıknatıslanmış yada ikili "0" için mıknatıslanmamış), optik diskler üzerinde (alüminyum folyodaki lazerle-yakılmış bir çukur ikili "1" i ve yakılmamış bir nokta ikili "0" ı gösterir.

    Sayısal devrede tüm bunların tamamen nasıl olduğunu öğrenmeye çalışmadan önce ikili ve diğer ilişkili sayılandırma sistemlerine daha fazla aşina olmamız gerekmektedir.

     

    Onluya karşı ikili sayılandırma

    Dört farklı sayılandırma sistemi kullanarak sıfırdan yirmiye kadar sayalım: çizgi çekmek, Romen sayıları, onlu ve ikili:


    Büyük rakamları simgelendirmek için ne çizgi çekmek ne de Romen sistemi çok pratik değildir. Açıkça, onlu ve ikili gibi basamak-katsayılı sistemler bu iş için daha verimlidir. Aynı büyüklüğe sahip bir sayının, onlu notasyon gösteriminin, ikili notasyona göre ne kadar kısa olduğuna dikkat edin. Onlu gösterimde sadece iki rakam gerekirken, ikili gösterimde beş bite gereksinim vardır.

    Kod durumları yada basamaklarının sınırlı sayısı ile ne kadar büyük bir sayı gösterilebilir? Bu farklı sayılandırma sistemlerine ilişkin ilginç bir soruyu meydana getirir. İlkel çizgi-çekme sistemi ile basamakların sayısı gösterilebilecek en büyük sayıdır, bu yüzden bir çizgi çekme (basamak), her bir tamsayı basamağı için gereklidir. Bu soruna, sayılandırma sistemleri için sayılandırma sisteminin tabanına basamak-katsayısı alınarak cevap bulunmuştur (onlu için 10, ikili için 2) ve bu basamakların sayısının kuvvetine yükseltilmiştir. Örneğin, onlu sayılandırma sisteminde 5 rakam 0 dan 99.999 a kadar (10 un 5. kuvveti = 100.000) 100.000 farklı tamsayı sayı değeri ile ifade edilebilir. İkili sayılandırma sisteminde 8 bit 0 dan 11111111 e kadar (ikili) yada 0 dan 255 e kadar (onlu) 256 farklı tamsayı sayı değeri ile ifade edilebilir. Çünkü 2 üzeri 8, 256 ya eşittir. Sayı alanındaki her bir ek basamak durumu ile sayıların gösterilme kapasitesi, tabanın bir faktörü cinsinden artar (onlu için 10, ikili için 2)

    Bu konu için ilginç bir dipnot ilk elektronik sayısal bilgisayar, Eniac dır. Eniac ı dizayn edenler ikili sayılandırma sistemi ile ilerlemek yerine "halka sayıcılar" olarak adlandırılan devre serilerini kullanarak, çok büyük sayıları göstermek ve hesaplamak için gerekli devrelerin sayısını azaltmaya çabalayarak, sayıları onlu biçimde, sayısal olarak göstermeyi seçmişler. Bu yaklaşım ters etki meydana getirdi ve hemen hemen tüm sayısal bilgisayarlar o zamandan beri tamamen ikili tasarlanmıştır.

    İkili sayılandırma sistemindeki bir sayıyı onlu düzendeki eşitine dönüştürmek için tüm yapmanız gereken bit lerin karşılık gelen basamak-katsayı sabitleri ile çarpımlarının toplamını hesaplamak. Tarif edersek:


    Boş İşler Uzmanı..
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    r3dros
    r3dros's avatar
    Kayıt Tarihi: 17/Temmuz/2005
    Erkek

    mayrip hacım elektronikcidede calıştım televizyoncuda bizim cakal usta bunları göstermedi :) korktu işi öğrenip kacarım diye demek :)

  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    cyberfalcon
    cyberfalcon's avatar
    Kayıt Tarihi: 17/Mayıs/2008
    Erkek
    r3dros bunu yazdı:
    -----------------------------

    mayrip hacım elektronikcidede calıştım televizyoncuda bizim cakal usta bunları göstermedi :) korktu işi öğrenip kacarım diye demek :)


    -----------------------------
    senin çakal ustan o konulardan anlamaz, bu bilgiler tamircilerde pek kullanılmaz
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Robinson_Crusoe
    Robinson_Crusoe's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Nisan/2007
    Erkek
    Çok faydalı bir kaynak olmuş sağol

    Gençliğimden bu yana et yenilmesine karşıyım. Bir gün insanların hayvanları öldürmeyi tıpkı insan öldürmek gibi cinayet kabul edeceğine inanıyorum,
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Mx0TBT
    Mx0TBT's avatar
    Kayıt Tarihi: 13/Haziran/2007
    Erkek

    not


    Aslında hepimiz eksiğiz biraz Leylası olmayan mecnunlarız Ne sıcacık bir ismail abimiz var. Nede kötü zamanda Yanımızda olan İskender babamız Ne mahellemizi mahalle yapan Erdal bakkalımız ne her kapıyı açan yavuz abimiz nede bize doğru yolu gösteren dedemiz.
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    MuRaT55
    MuRaT55's avatar
    Kayıt Tarihi: 18/Ekim/2003
    Erkek

    Mx0TBT bunu yazdı:
    -----------------------------

    not


    -----------------------------

     

    oha!

     

    tantummudur, tantunimidir nedir, onun etkisi herhalde, 3 senelik konuyu upladin :D

     

    ögrenme istahinmi kabardi ne? :D

     

    git yat :D

Toplam Hit: 20272 Toplam Mesaj: 9