Gezici Kütüphaneci Mustafa Amca

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    noname
    noname's avatar
    Kayıt Tarihi: 23/Ağustos/2005
    Erkek

    Fotoğraf:%20HEYKELİ%20DİKİLEN%20DEVLET%20MEMURU%20%20%20%20Yıl%201943.%20Genç%20Mustafa’nın%20tayini%20kütüphaneci%20olarak%20Ürgüp%20Tahsin%20Ağa%20Kütüphanesi’ne%20çıkar.%20Devlet%20memurluğu%20o%20dönemde%20süper%20bir%20şey,%20çünkü%20özel%20sektör%20falan%20yok.%20Bizimki%20kütüphanede%20heyecanla%20okurları%20bekler;%20bir%20gün%20olur,%20beş%20gün%20olur,%20gelen%20giden%20yok.%20%20%20%20Etraftakilerle%20konuşur,%20herkese%20anlatır:%20%20%20%20%20“Bakın%20kütüphane%20bomboş%20duruyor,%20gelin%20kitap%20okuyun.”%20Gelen%20giden%20olmaz.%20Amirlerine%20durumu%20bildirir.%20%20%20%20–%20Kardeşim%20otur%20oturduğun%20yerde,%20maaşını%20düzenli%20alıyon%20mu,%20almıyon%20mu?%20%20%20%20–%20Alıyorum.%20%20%20%20–%20Eee,%20o%20zaman%20ne%20karıştırıyon%20ortalığı,%20gelen%20giden%20olsa%20maaşın%20mı%20artacak?%20Başına%20daha%20fazla%20bela%20alacan,%20o%20kütüphaneye%20yıllardır%20kimse%20gelmez%20zaten…%20%20%20%2023%20yaşındaki%20genç%20memur%20“Ne%20yapayım,%20ne%20yapayım?”%20diye%20düşünür%20durur.%20Sonunda%20aklına%20bir%20fikir%20gelir,%20eşine%20söyler.%20Eşi%20önce%20“Deli%20misin%20bey?”%20der,%20ama%20kocasının%20bir%20şeyler%20üretme,%20işe%20yarama%20çabasını%20yakından%20görünce%20fikri%20kabullenir.%20%20%20%20%20O%20dönem%20devletteki%20amirlerinin%20çıkardığı%20tüm%20engellerin%20tek%20tek,%20binbir%20güçlükle%20üstesinden%20gelir.%20%20%20%20%20Çünkü%20o%20zaman%20da%20şimdiki%20gibi,%20“Aman%20bir%20şey%20yapmayalım%20da%20başımıza%20bir%20iş%20gelmesin.%20Çalışsan%20da%20aynı%20maaş,%20çalışmasan%20da“%20zihniyeti%20aynen%20var.%20%20%20%20O%20bıyıklı,%20kravatlı,%20asık%20yüzlü,%20sigara%20kokan,%20arkalarındaki%20Atatürk%20resminden%20utanmayan,%20ama%20ülkesine%20gram%20faydası%20da%20olmayan%20bürokratları%20zorlukla%20ikna%20eder%20ve%20bir%20eşek%20alır.%20%20%20%20%20İki%20tane%20de%20sandık%20yaptırır.%20İki%20sandığa,%20kalınlığına%20göre%20180-200%20kitap%20sığar.%20Sandıkların%20üstüne%20“Kitap%20İare%20Sandığı”%20yazar.%20Kitapları%20eşeğe%20yükler%20ve%20köy%20köy%20gezmeye%20başlar.%20%20%20%20%20Kütüphaneye%20de%20bir%20yazı%20asar:%20%20%20%20%20“Sadece%20Pazartesi%20ve%20Cuma%20günleri%20açıyoruz.”%20%20%20%20%20Köydeki%20çocuklar%20şaşırır.%20%20%20%20%20Eşeğe%20bir%20sürü%20kitap%20yüklemiş%20bir%20amca,%20o%20gariban%20çocukların%20küçücük%20ellerine%20kitapları%20verir.%20Düşünün,%20Noel%20Baba%20gibi.%20Noel%20Baba%20yalan,%20Mustafa%20Amca%20ise%20gerçek.%20Geyikler%20yerine%20eşeği%20var.%20%20%20%20%20Eşek%20de%20daha%20gerçek,%20Mustafa%20Amca%20da.%20%20%20%20“Çocuklar%20bunları%20okuyun,%20aranızda%20da%20değişin.%20On%20beş%20gün%20sonra%20aynı%20gün%20gelip%20alacağım.%20Aman%20yıpratmayın,%20diğer%20köylerdeki%20arkadaşlarınız%20da%20okuyacak”%20der.%20%20%20%20Mustafa%20artık%20Ürgüp’teki%20kütüphanede%20bir%20iki%20gün%20durmakta,%20diğer%20günler%20eşeği%20Yüksel’le%20köy%20köy%20gezmektedir.%20%20%20%20%20Köylerdeki%20çocuklar%20Eşekli%20Kütüphaneciyi%20her%20seferinde%20alkışlarla%20karşılarlar.%20Kalpleri%20küt%20küt%20atar%20heyecandan,%20sevinç%20içinde%20yeni%20kitapları%20beklerler.%20Mustafa%20Amca‘nın%20ünü%20etrafa%20yayılır.%20Diğer%20devlet%20memurları%20makam%20odalarında%20sıcak%20sıcak%20oturup%20iş%20yapmazken,%20Mustafa’nın%20eşeği%20Yüksel%20yediği%20otu%20hepsinden%20fazla%20hak%20etmektedir.%20%20%20%20Zamanla%20insanlar%20kütüphaneye%20de%20gelmeye%20başlar.%20%20%20%20%20Mustafa%20bakar%20ki%20kütüphaneye%20kadınlar%20hiç%20gelmiyor.%20%20%20%20%20Zenith%20ve%20Singer’e%20mektup%20yazar:%20%20%20%20“Bana%20dikiş%20makinesi%20yollayın,%20firmanızın%20adını%20kütüphanenin%20girişine%20kocaman%20yazayım“%20der.%20Zenith%20dokuz%20tane,%20Singer%20bir%20tane%20dikiş%20makinesi%20yollar%20%28ilk%20sponsorluk%20faaliyeti%29.%20Salı%20günlerini%20kadınlar%20günü%20yapar.%20Kumaşı%20alan%20kadın%20kütüphaneye%20koşar.%20On%20makine%20yetmediği%20için%20sıra%20oluşur.%20Sırada%20bekleyen%20kadınların%20eline%20birer%20kitap%20verir,%20beklerken%20okusunlar%20diye.%20Okuma-yazma%20oranının%20düşüklüğünü%20görünce%20halkevlerine%20okuma%20yazma%20kursları%20vermeye%20gider.%20%20%20%20%20Halıcılık%20kursları%20başlatır,%20bölgede%20halıcılığı%20canlandırır.%20Bu%20arada%20valilik%20Mustafa%20hakkında%20dava%20açar,%20“kendi%20görev%20tanımı%20dışında%20davranıyor”%20diye.%2050%20yaşına%20gelen%20Mustafa%20Amca%20baskıyla%20emekli%20edilir.%20%20%20%20Mustafa%20Amca%20köylüler%20arasında%20efsane%20olur,%20yıllar%20geçtikçe%20köylerdeki%20çocuklarda%20okuma%20aşkı%20yerleşir.%202005%20yılında%20Mustafa%20Amca%20vefat%20eder.%20Tüm%20Kapadokya%20çok%20üzülür,%20aralarında%20toplanırlar.%20Ürgüp’e%20Eşekli%20Kütüphaneci%20Mustafa%20Güzelgöz%20ve%20eşeğinin%20heykelini%20dikerler.%20%20%20%20Bakın%20Nevşehir’den%20ve%20bu%20ülkeden%20nice%20müdür,%20amir,%20vali,%20bürokrat,%20milletvekili,%20politikacı%20geçti;%20binlercesinin%20adını%20kimse%20hatırlamaz%20ama%20Mustafa%20Güzelgöz%20ve%20eşeğinin%20heykeli%20var.

    HEYKELİ DİKİLEN DEVLET MEMURU

    Yıl 1943. Genç Mustafa’nın tayini kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’ne çıkar. Devlet memurluğu o dönemde süper bir şey, çünkü özel sektör falan yok. Bizimki kütüphanede heyecanla okurları bekler; bir gün olur, beş gün olur, gelen giden yok.

    Etraftakilerle konuşur, herkese anlatır: 

    “Bakın kütüphane bomboş duruyor, gelin kitap okuyun.” Gelen giden olmaz. Amirlerine durumu bildirir.

    – Kardeşim otur oturduğun yerde, maaşını düzenli alıyon mu, almıyon mu?

    – Alıyorum.

    – Eee, o zaman ne karıştırıyon ortalığı, gelen giden olsa maaşın mı artacak? Başına daha fazla bela alacan, o kütüphaneye yıllardır kimse gelmez zaten…

    23 yaşındaki genç memur “Ne yapayım, ne yapayım?” diye düşünür durur. Sonunda aklına bir fikir gelir, eşine söyler. Eşi önce “Deli misin bey?” der, ama kocasının bir şeyler üretme, işe yarama çabasını yakından görünce fikri kabullenir. 

    O dönem devletteki amirlerinin çıkardığı tüm engellerin tek tek, binbir güçlükle üstesinden gelir. 

    Çünkü o zaman da şimdiki gibi, “Aman bir şey yapmayalım da başımıza bir iş gelmesin. Çalışsan da aynı maaş, çalışmasan da“ zihniyeti aynen var.

    O bıyıklı, kravatlı, asık yüzlü, sigara kokan, arkalarındaki Atatürk resminden utanmayan, ama ülkesine gram faydası da olmayan bürokratları zorlukla ikna eder ve bir eşek alır. 

    İki tane de sandık yaptırır. İki sandığa, kalınlığına göre 180-200 kitap sığar. Sandıkların üstüne “Kitap İare Sandığı” yazar. Kitapları eşeğe yükler ve köy köy gezmeye başlar. 

    Kütüphaneye de bir yazı asar: 

    “Sadece Pazartesi ve Cuma günleri açıyoruz.” 

    Köydeki çocuklar şaşırır. 

    Eşeğe bir sürü kitap yüklemiş bir amca, o gariban çocukların küçücük ellerine kitapları verir. Düşünün, Noel Baba gibi. Noel Baba yalan, Mustafa Amca ise gerçek. Geyikler yerine eşeği var. 

    Eşek de daha gerçek, Mustafa Amca da.

    “Çocuklar bunları okuyun, aranızda da değişin. On beş gün sonra aynı gün gelip alacağım. Aman yıpratmayın, diğer köylerdeki arkadaşlarınız da okuyacak” der.

    Mustafa artık Ürgüp’teki kütüphanede bir iki gün durmakta, diğer günler eşeği Yüksel’le köy köy gezmektedir. 

    Köylerdeki çocuklar Eşekli Kütüphaneciyi her seferinde alkışlarla karşılarlar. Kalpleri küt küt atar heyecandan, sevinç içinde yeni kitapları beklerler. Mustafa Amca‘nın ünü etrafa yayılır. Diğer devlet memurları makam odalarında sıcak sıcak oturup iş yapmazken, Mustafa’nın eşeği Yüksel yediği otu hepsinden fazla hak etmektedir.

    Zamanla insanlar kütüphaneye de gelmeye başlar. 

    Mustafa bakar ki kütüphaneye kadınlar hiç gelmiyor. 

    Zenith ve Singer’e mektup yazar:

    “Bana dikiş makinesi yollayın, firmanızın adını kütüphanenin girişine kocaman yazayım“ der. Zenith dokuz tane, Singer bir tane dikiş makinesi yollar (ilk sponsorluk faaliyeti). Salı günlerini kadınlar günü yapar. Kumaşı alan kadın kütüphaneye koşar. On makine yetmediği için sıra oluşur. Sırada bekleyen kadınların eline birer kitap verir, beklerken okusunlar diye. Okuma-yazma oranının düşüklüğünü görünce halkevlerine okuma yazma kursları vermeye gider. 

    Halıcılık kursları başlatır, bölgede halıcılığı canlandırır. Bu arada valilik Mustafa hakkında dava açar, “kendi görev tanımı dışında davranıyor” diye. 50 yaşına gelen Mustafa Amca baskıyla emekli edilir.

    Mustafa Amca köylüler arasında efsane olur, yıllar geçtikçe köylerdeki çocuklarda okuma aşkı yerleşir. 2005 yılında Mustafa Amca vefat eder. Tüm Kapadokya çok üzülür, aralarında toplanırlar. Ürgüp’e Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykelini dikerler.

    Bakın Nevşehir’den ve bu ülkeden nice müdür, amir, vali, bürokrat, milletvekili, politikacı geçti; binlercesinin adını kimse hatırlamaz ama Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykeli var.


    ...said addicted.
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ArmadA
    ArmadA's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Ekim/2005
    Erkek

    olm şu ülkede şöyle adamlar olaydı çok sayıda acaba nolurdu diye çok merak ediyorum lan :|


    Living Death
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Austen
    Austen's avatar
    Kayıt Tarihi: 13/Ağustos/2012
    Erkek
    noname bunu yazdı

    Halıcılık kursları başlatır, bölgede halıcılığı canlandırır. Bu arada valilik Mustafa hakkında dava açar, “kendi görev tanımı dışında davranıyor” diye. 50 yaşına gelen Mustafa Amca baskıyla emekli edilir.

    Devlet o zamanda çalışıyormuş.

  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Lotus
    Lotus's avatar
    Kayıt Tarihi: 22/Eylül/2012
    Homo

    konu düştü düşecek bir up çekeyim dedim devlet dairelerindeki memurları gördükçe mustafa amcanın anısını gözlerine gözlerine sokmak gerek

  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Unforgiven_
    Unforgiven_'s avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 11/Haziran/2011
    Erkek

    Söylücek laf yok. Zihniyet ve ahlak meselesi tamamen.

  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    noname
    noname's avatar
    Kayıt Tarihi: 23/Ağustos/2005
    Erkek
    Slothere bunu yazdı
    noname bunu yazdı

    Halıcılık kursları başlatır, bölgede halıcılığı canlandırır. Bu arada valilik Mustafa hakkında dava açar, “kendi görev tanımı dışında davranıyor” diye. 50 yaşına gelen Mustafa Amca baskıyla emekli edilir.

    Devlet o zamanda çalışıyormuş.

    Çalışmaz olur mu....

    noname tarafından 27/Mar/13 13:03 tarihinde düzenlenmiştir

    ...said addicted.
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    msb
    msb's avatar
    Kayıt Tarihi: 19/Nisan/2012
    Erkek

    bu resmi ve yazıyı alıp çoğaltacaksın devlet kurumlarına asıp memurlara dağıtacaksın

  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    MaTRiXe
    MaTRiXe's avatar
    Kayıt Tarihi: 04/Ocak/2006
    Erkek

    Nur içinde yatsın zor gelir böylesi. Ne kadar sindirilse de

  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    erebos
    erebos's avatar
    Kayıt Tarihi: 13/Ocak/2010
    Erkek

    Çok güzel, daha önce hiç duymamıştım.Çokteşekkür ederim  yeni ve çok güzel birşey daha öğrendim.

     

    Ancak okuyarak çözülür herşey,çünki cahilliğin en büyük düşmanıdır okumak.


    Zira Kalemler kaldırılmış,sayfalar kurumuştur.
Toplam Hit: 1036 Toplam Mesaj: 9