Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
İcim Acıdı Walla!Sanki Kestiği Tavuk İcim Acıdı Walla!Sanki Kestiği Tavuk
-
http://www.ogrish.com/view_attachment.php?id=13460 adresine bir bakın! Hoja yok boyle bisi! resmen... walla etkilenmeyen bu olaydan yazsın yani ici kötu olmayan merak etttim ıykss
-
bu sitenin benzeri shownomercy.com vardı bi ara.
her ne olursa olsun abi ama insana, ölüye saygı ya...
-
abi bence ii kesiyo herif haketti onlar türkiyeyi işgal etseler bende zevkle keserim topunu.....: P
-
mossad in son amerikan askerlerinin iskence Resimlerine karsilik olarak cikan kiskirtma politikalarindan biri oldugu ortaya cikti
tamamen montaj ,seslendirmeler dahil
-
ne montaJ Allahını seversen ya adam reSmen diri diri alıyo basını gercek montaj fiLan deiL
-
Bence hic montajla alakası yok..tamamen gercek...
bide çeçenler Rus askerinin kafasını kesiyodu bende oda var.. bunlar yasanmıs seyler bence.
-
O zaman biraz arastirin ve gelen bi haberin dogruluguna yanlisligina bakmadan atlamayin derim
---
Günümüzün görüntü bombardımanı altında geçen yaşamlarında insanların düşünce oluşturma süreci pek çok dış etkiye maruz kalıyor. Irak’ta yaşanan kanlı savaş ve her gün evimizin odalarına misafir olan pek çoğu korkunç ve hazin görüntüler biz fark etmesek de gizliden gizliye düşünce yapımız ve dünyaya bakışımızı etkilemekte.
Bu tür savaş ve şiddet görüntülerini izlerken aklımızda tutmamız gereken ilk düstur, savaşın ilk maktulünün her zaman gerçekler olduğunu bilmemiz gereğidir. Günümüzün savaşları artık muharebe alanlarında değil insanların zihinsel alanlarında veriliyor. Son günlerde Irak’tan gelen ve kamuoyunu sarsan bir dizi görüntü de bu bağlamda değerlendirilmelidir. Bildiğiniz gibi Amerikan askerlerinin bir kısmının esir Iraklılara karşı işledikleri insanlık dışı suçların kanlı canlı görüntüleri yazılı ve görsel medya aracılığıyla tüm dünyaya yayıldı. Bu görüntüler en büyük darbeyi Amerika’nın ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttükleri “Barbar İslam” propagandasına vurmuştur. Bu görüntüler yıllar boyunca İslam’ın “barbar” ve “ilkel” bir din olduğuna inandırılan yüz binlerce sade Amerikalı ve Avrupalıya esas barbarlığın kimler tarafından işlendiğini reddi mümkün olamayacak derecede ispatlamış ve Batı insanının kafasına “Acaba?” sorusunu sokmuştur.
Psikolojik harekât
Müslümanlara yapılan işkence görüntülerinin kendi propagandalarına verdiği hasardan sonra CIA ve MOSSAD tarafından önleyici bir eylemin yapılacağını öngörmüştüm; ama işin bu kadar acemice yapılacağını tahmin edememiştim. Bahsettiğim bu acemice operasyon hepimizin hatırlayacağı ve geçenlerde ekranlarımıza düşen bir grup militanın Yahudi asıllı Nick Berg adındaki şahsı kameraların önünde tekbir sesleriyle başını kesmeleri görüntülerinin medyaya sızdırılmasıydı. Bu görüntülerle yapılmak istenen hem bütün dinlerin önyargıları bir yana bırakıp kucaklaştığı bu yeni yüzyılda İslam’ın güç kazanmasını önlemek hem de “Mazlum Müslümanlar” imajının yayılmasının önünü kesip dünya insanlarının zihinlerine yeniden “Barbar İslam” imajını oturtmaktır. Pek çok insan ve ne yazık ki bazı Müslümanlar da bu görüntüleri yeterince sorgulamadan operasyonu yapanların istedikleri yöne doğru büyük tepkiler gösterdiler. İslam’la ve genel olarak dinlerle sorunu olan bazı kalem sahipleri ise bu görüntüleri kendi fikirlerinin doğruluğunu ispatlayan deliller olarak acımasızca kullandı. Öncelikle şunun altını iyice çizmek isterim ki inancımızın temel bir düsturu olarak bize sunulan hiçbir haber ve bilgiyi eleştirel ve şüpheci bir süzgeçten geçirmeden kalplerimize girmesine izin vermememiz lazımdır. Eğer bunu yapmaz ve önümüze uzatılan her tür bilgi kırıntısını doğrudan doğruya zihnimize ve kalbimize sokarsak Psikolojik Operasyon tarafından yönlendirilen bireylerden biri haline geliriz.
Görüntülerin içyüzü
Kafa kesme görüntüleri ile ilgili olarak başta Amerikan medyası olmak üzere pek çok kişi tarafından çeşitli şüpheler gündeme getirilirken ne yazık ki Türk medyasının büyük çoğunluğu bu meseleyi kendisine servis edildiği gibi sunmayı tercih etti. Son söyleyeceğimi ilk baştan söylemem gerekirse Nick Berg’in kafası kesilerek katledilişini gösteren görüntüler sahtedir ve bunun sahte olduğunu anlamak için çok da uzman olmak gerekmez. Kendisine kabul ettirilmek istenenleri sorgulamak alışkanlığına sahip pek çok insan basit bir video oynatıcısı veya bilgisayar ortamındaki bir görüntü işlemci programı sayesinde bu görüntülerin sahte olduğunu fark edebilir.
Zaten görüntüler ilk çıktığı saatlerde bile dünya üzerindeki pek çok istihbarat teşkilatı bu operasyonun bir Psikolojik Harekat olduğunu anlamıştır. Görüntülerin kaynağı olduğunu düşündüğüm İsrail istihbaratı MOSSAD aslında sahte görüntüler yaratmakta uzman bir teşkilat ve kendilerinin geçmişte yarattığı pek çok sahte görüntü bugün bile çoğu insan tarafından kesin doğrular olarak kabul edilmekte. Bu son prodüksiyonlarının oldukça amatörce olması bana MOSSAD’ın siyasi liderleri tarafından acele davranmaya zorlandığını düşündürmekte.
Evet sevgili dostlar sözü fazla uzatmadan söz konusu filmin sahte olduğunu ispatlayacağını düşündüğüm delilleri siz özgür düşünceli okurlara sunmak istiyorum. Sunacağım deliller kısa süreli ve düşük teknik imkanlarla yapılmış bir çalışmanın sonucudur, daha iyi imkanları olanlar daha kesin sonuçlara ulaşabilirler.
Her istihbarat teşkilatının bir prodüksiyon tekniği ve bilenler tarafından hemen anlaşılabilecek stilde bir imzası vardır. MOSSAD uzun bir süredir Filistinli direnişçilerin imajlarını bozmak için çeşitli filmleri ve prodüksiyonları üretip dünya medyasına sızdırmakta. Bu filmlerin genel çekim tekniğini bilenler bu kafa kesme görüntülerinin MOSSAD prodüksiyonu imajı verdiğini hemen fark ederler.
Medyaya sızdırılan bilgi notlarında görüntülerin sorumluluğu El Kaide’ye yıkılmış ve kafa kesme işlemini bizzat gerçekleştiren kişinin El Kaide Irak sorumlusu Zerkavi olduğu söylenmişti. Zerkavi Ürdünlüdür; fakat garip(!) bir biçimde filmde konuşan Zerkavi Ürdün aksanıyla Arapça konuşmuyor. Görüntüleri seyreden bütün Iraklılar ağız birliği etmişçesine bu kişilerin Iraklı olmadığını söylemekte; çünkü aksan Irak’ta konuşulan bir Arapça değil. Keza görüntülerin eşliğinde basına verilen yazılı açıklama da bu belgenin anadili Arapça olmayan biri tarafından yazıldığını düşündürecek saçma gramer hatalarıyla dolu. MOSSAD’ın Filistin yerleşim birimlerine sızmak için yetiştirdiği iyi Arapça bilen timleri olduğunu biliyoruz. Şunu da biliyoruz ki bir dili ne kadar iyi öğrenirseniz öğrenin aksanı taklit edemezsiniz.
Zerkavi’nin bir bacağı daha önceki bir çatışma sırasında kopmuştur. Bu sebeple Zerkavi takma bir bacak kullanmaktadır. Bu takma bacak çok düşük kaliteli olduğu için sürekli topallar ve uzun süre rahatça ayakta duramaz. Filmdeki Zerkavi ise nedense bir anda iyileşmiş ve sapasağlam bir adam gibi rahatça hareket edebiliyordu.
Kafa kesme işleminin bizzat Zerkavi tarafından yapıldığını sızdıran CIA bu sıralar çok yoğun olmalı ki aylar önce Amerikan ordusunun Zerkavi’nin içinde bulunduğu sanılan Süleymaniye’deki bir evi helikopterden atılan roketlerle havaya uçurduğunu ve Zerkavi’nin öldüğünü açıkladığını unutuvermiş. İkisinden birinin yalancı olduğu kesin ama acaba hangisi?
Biraz da bu kafa kesme meselesinin kendisi üzerinde durmamız lazım. Cerrah bir arkadaşınıza sorun veya kurban bayramlarını hatırlayın canlı bir varlığın başı kesildiği zaman kalp hâlâ attığı ve kurban aşırı derecede heyecanlandığı için kan havaya fışkırır ve her tarafa yayılır. Görüntülerde ortada pek kan gözükmüyor. Bıçakla kafa kesmek de o kadar kolay bir mesele değildir, hele hele görüntülerdeki gibi ufacık bir dokunuşla hiç olmaz. Görüntülerdeki gibi bir kafanın o kadar temiz şekilde kesilebilmesi için bu iş için özel olarak dizayn edilmiş bir alet veya çok keskin bir bıçakla uzun bir uğraş gereklidir. Ne olursa olsun görüntülerdeki kesim sahnesi inandırıcı değildir.
Maktulün üzerindeki kıyafet sizin de tahmin edebileceğiniz gibi kendi normal giysileri değil, Amerika’nın Irak’taki hapishanelerdeki tutuklulara giydirdiği tek tip hapishane üniformasıydı.
Bu büyük gafın açıklaması olarak Amerikalılar Nick Berg’in militanlar tarafından kaçırılmadan hemen önce bazı şüpheli(???!!!) faaliyetleri yüzünden bir süre hapse atıldığını söyledi. Hikayeye göre Berg salıverildikten hemen sonra kaçırılmış. Şimdi siz değerli dostlara sorarım; dünyanın hangi ülkesinde bir tutuklu üzerindeki tek tip mahkum elbiseleri ile sokağa salınır. Bence işin gerçeği Berg bildiği bazı bilgiler yüzünden önce Amerikalılar tarafından alınıp sorgulandı daha sonra bu operasyon için uygun bir kurban olabileceği düşünülerek CIA tarafından kendisini öldüren MOSSAD timine teslim edildi. Görüntüler o kadar aceleye getirilmiş ki üzerindeki elbiseyi bile çıkarmayı unutmuşlar. Ya da bilmediğimiz bir mesaj verilmek isteniyor.
Altın yüzüklü militan!
Görüntülerdeki militanlar son derece iri yarı ve besiliydi. Bu direnişçiler eğer gerçekse aylardır yeraltında yaşamaktan ve devamlı kaçak hayatı sürmekten oldukça zayıf olmaları gerekiyordu. Irak’tan gelen bütün görüntülerde Iraklıların geneli düşük yaşam şartları yüzünden bir deri bir kemik kalmışken bu “militanlar” nedense “özel tim” askerleri gibi iri yarıydı.
Militanlar nedense eldiven giymemişti ve ten renkleri bu açık ellerden rahatlıkla görülebiliyordu. Militanların bazılarının elleri “nedense” Iraklı veya Ortadoğulu olamayacak kadar beyazdı. Bu beyaz elli maskeli şahısların bir olasılık CIA gözlem ekibine ait saf kan beyaz Amerikalılar olma ihtimali vardır.
Yakın çekimlerden birinde gözüken militan elini dikkatle incelerseniz parmağında bir yüzük olduğunu göreceksiniz. Militanların aşırı fanatik hatta bu yüzden insan kesecek kadar gözü dönmüş “Fanatik İslamcılar” olduğu söylenmekte. Peki o zaman bu şahsın yüzüğü neden ALTIN!!! Koca Irak’ta takacak gümüş yüzük kalmadı herhalde.
Maktulden çıkan kanın son derece az olduğunu söylemiştik. Bu tek bir şeye işaret eder maktul, kafası kesilmeden çok önce öldürülmüştü ve bütün işlemler aslında başından beri bir ceset üzerinde gerçekleştirildi.
Peki ya çığlık sesleri derseniz. Çığlık sesleri görüntülerden bağımsız olarak dinlenirse bu sesi çoğu insan kadın sesine benzetecektir. Montaj tekniklerinden biraz haberi olan herhangi biri size bu seslerin görüntülerin üzerine son derece amatör bir şekilde eklendiğini de söyleyebilir.
Görüntülerdeki militanlar tipik “terörist” imajındaydı ve omuzlarında sallanan AK-47 Kalaşnikof tüfekleri de bu imajı tamamlıyordu. Görüntüleri yakından izler ve silahlar üzerinde uzmansanız bu tüfeklerden birinin AK-47 olmadığını rahatlıkla anlayabilirsiniz. Bu silah İsrail’in Kalaşnikof taklidi olarak ürettiği ve ufak tefek farklılıkları sayesinde ayırt edilebilen “GİLAL” marka saldırı tüfeğiydi. Şimdi sorarım acaba bu Iraklı direnişçiler İsrail üretimi bu özel tüfeği nerden ele geçirmiş olabilirler?
Maktulün üzerinde oturduğu sandalye Ebu Garip Hapishanesi gibi tesislerde Amerikan ordusunun standart olarak kullandığı ordu yapımı bir sandalyeydi. Herhalde artık militanlar Amerikan sandalyelerini de çalmaya başladı ne dersiniz?
Son olarak militanların genel duruşuna baktığımız zaman bu militanların askeri kökenli olduklarını anlayabiliyoruz. Askere gidenler hatırlayacaklardır bir askeri üniforması olmadan bile yürüyüş ve duruşundan fark edebilirsiniz. Nedense militanlardan bir tanesi herhalde farkına varmadan bilinçaltı olarak “tören rahat” duruşunda bekliyordu. Sivillerin normalde bu şekilde durduklarını çok nadir şekilde görürüz. Yıllarca askeri davranış şekillerine kendini alıştırmış bir askerin artık siviller gibi normal vücut hareketlerinde bulunması çok zordur. Askerin duruşu her ortamda kendini belli eder. Bunu da ufak bir not olarak kaydedin.
Evet. Görüntüler hakkındaki ilk saptamalarım şimdilik bu kadar ve benim görüşümce bu kasetten son derece pis kokular gelmektedir. Psikolojik harekatlar ve günlük beyin yıkamalarından korunmanın tek yolunun “akıl etmek” olduğunu anladığımız bir yaşam sürmek dileğiyle.
’TOP SECRET YAZILAR VE DERİN DEVLET’ KİTABI YAZARI
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Cevapla