folder Tahribat.com Forumları
linefolder Genel
linefolder ÖLÜ TOPRAKLAR(Hikaye Meraklıları Okusun)



ÖLÜ TOPRAKLAR(Hikaye Meraklıları Okusun)

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Zreul
    Zreul's avatar
    Kayıt Tarihi: 01/Aralık/2003
    Erkek
    Savaş... Savaş asla değişmez.
    Son, öngördüğümüze çok yakın bir şekilde gerçekleşti.
    Çok fazla insan, yetmeyen yer ve kaynaklar... Savaş kaçınılmazdı. Çıkarları uğruna ahlaki değerleri çökertmeye hazır olan insanoğlu, elini düşmanların yokoluşunu vadeden ancak parmağına göstermeden, istediklerini de yok edecek silahları ateşleyen düğmeye götürmekte gecikmedi. İlerleyen teknolojiyi, bozuğu düzeltmek yerine daha da mahvetmek üzerine kullanmayı seçenler sayısız bomba ve füzeyi, birbirlerine sonu gelmeyen kısır bir döngü içerisinde ve daha fazlasını elde etmeyi planlayıp aslen her şeyi kaybederek, birbirine ateşledi. Sonu gelmeyen savaşa, bir zamanlar son getiren ve yine getirmesi beklenen nükleer silahlar el atınca; zamanında "cennet gibi" diye anılan "mavi gezegen" artık cehennemin "cennet gibi" anılmasına neden olan "kızıl gezegen"e dönüştü. Bilimadamları, sanatkarlar, savaş karşıtı ve doğa yanlısı insanlar, bazı askerler; karşı koyma çabası içinde bulunmalarına rağmen, olay, her savaşta olduğu gibi, mantık sınırlarını aşmıştı. Sonuç, artık dünya gezegeninin, o cennet gibi yerin isminin değişmesi ile son buldu: Ölü topraklar.
    Hayvanların yaşadığı topraklar, insanların hayran olduğu doğal güzellikler, şairlerin aşk şiirleri yazdığı şehirler.. Artık hiçbiri yok. Hepsi nükleer savaşı başlatan düğmenin tetiğinin ateşlenmesi ile bitti.

    Uzun süren sessizliğin ardından insanları koruduğu varsayılan sığınaklar açıldı. Dışarı çıkan insanların durumunu açıklayan bir söz zamanında bir sanat eserinde geçiyordu: "Umudunu bıraksın, buraya girenler.". Yıllarca azap çekildi. Belki sığınaklardaki stoklar bir asıra yakın bir süre insanları idare edecekti.. Peki ya sonrası? Bunlar yetmezmiş gibi, bilimkurgu filmlerinden fırlamışçasına, mutasyon geçiren hayvanlar ve yüzeyde kalmış insanlar da saldırıyordu.

    İnsanlar kıyametin gelmesini dilerken bir şey oldu. Belki Tanrı"nın lütfu, belki ortak isteğin, iradenin bir dışavurumu.. İsmi lazım değil, ilk güç sahibi ortaya çıktı. Bir lider olarak çıktı ortaya, arkadaşlarını toplamış ve bir kurtuluş ümidi olduğunu sayıklayarak. Önce çok az insan inandı. Ancak sözlerin ötesinde bazı doğaüstü güçlere sahip olduğunu gösterdi: Yaraları dokunarak kapayabiliyordu, zehirlenmiş insanları tedavi edebiliyordu.. Her şey iyiydi.. "Yıkım" ortaya çıkana kadar..

    Tarihin başından beri, tarihten ders alınması gerektiğini söyleyen insanların, bunu asla yapmadıkları yine kendini belli etmişti. Tamamen iyi niyetlerle insanlara yaklaşan ve karşılıksız yardım eden bu kişinin gücünü kıskanan bir çok kişi çıktı. Birden fazla suikast denemesi başarısızlıkla sonuçlandı. Zamanla bu kişilerin sayısı arttı ve "Yıkım" kuruldu. Yıkım, bu güç sahibi ve onun yandaşlarına karşı kurulmuş bir örgüttü. Bir yıla yakın bir zaman saldırılar düzenlediler. Ardından ortaya çıkan gerçekler, bir zaman Dünya olarak anılan, Ölü Dünya"nın asla sakin kalmayacağının işaretçisi idi.

    Bir güç sahibi daha ortaya çıktı. Gücü zaman ve mekan ilişkisi üzerineydi. İlk güç sahibinin yanına geçti. Sonra başkaları geldi. İnsanların hayatta kalmasına yardımcı oluyorlardı. Bir gün artık güçlerini başkalarına da öğretebileceklerini fark ettiklerini açıkladılar. İlk yıllar her şey iyiydi. İnsanlar yeni güçleri ile dünyayı eski haline getiriyorlardı. Yıkım da sessizleşmişti. Güç hakkında birçok şey fark edildi. Güç, eskiden beri insanların içinde vardı. Belki insanların düştüğü zor durum karşısında iradelerinin gücü belki de bir şekilde nükleer facia bunların kullanılmasına izin vermişti. Her insan tek bir güce yatkın oluyordu ve öğretiler ile kullanmayı öğrendikten sonra kendi kendine ya da yine yardım ile gelişebiliyordu.

    Eğitimin kolaylaşması için klanlar kuruldu: Yaşam, Kaos, Çözülme, Zaman... Söylentilere göre bir Ölüm klanı da vardı ama efsaneden öteye gidememişti bu söylenenler. Güç sahibi olmayanlar da vardı. Ancak olması gerekirdi. Daha ortada olmayan güçler, diye yapıldı yorumlar. İlk dört gücün bilinen ilk güç sahipleri bu güçlere "yasak ağacın elmaları" benzetmesi yaptılar. Belli ki bir şeylerden haberleri vardı ve olduğu gibi kalmasını istiyorlardı. Tarihten ders almayı beceremediğini tekrar kanıtlayan insanlar, bu güçleri araştırmaya koyuldular.


    Written by Maelstorm

    Başkalarının bilgisiyle bilgin olabiliriz, ama ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz.
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    rushOut
    rushOut's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Ekim/2009
    Erkek

    yaklaşık 10 sene önce açılmış bir konu hakkını vermek lazım yazının :)


    Biz bizimle bizdeydik Biz bizimle bize geldik Biz bizimle bizdeyken Bizi bizden mi sorarlar
Toplam Hit: 1632 Toplam Mesaj: 2