Sen Çocukluk Aşkını Hatırlıyormusun? Ya Peki Sen?
-
Bir kızla bir erkek arkadaş olabilir mi ya da arkadaş kalabilir mi? Arkadaşlık aslında nedir; flört etmek için kullanılan masum bir maske mi yoksa henüz cinsel çekimlerinden haberi olmayan çocukların aşk oyunlarında ki rollerinin adı mı? Aslında çok soru var zihnimde başka zihinleri hatta dünya üzerinde ki tüm düşünen organizmaları zehirleyecek kadar. Biçilen roller belli. Evcilik oyunları da bundan, çocukça çekilen yanak yanağa pozlar da. Benim sevdiğim ama sevdiğimi söyleyecek cesaretim olmadığı için arkadaşım dediğim ilk sevgilim o evcilik oyunlarımdaki kızımdı. Ensest ilişkilerin yanlış görüldüğünü bilmeyişimden oyunlarda hep baba ben olurdum. O da hep evin kızı. Oysa sadece ikimiz olurduk. Ben küfeye koyduğum oyuncaklarımı odaya dağıtır ve işten geliyormuş gibi yapardım. O da küçük cam bardaklarda çay demlerdi. O zamanlarda alıştırmıştım kendimi yalnızlığa. Yorgunmuş gibi yapıp ‘annen nerede’ diye sorardım. Önceden ezberlettiğim cümleyi tekrar ederdi; ‘çok uzaklarda baba’…
Ona hiç sevdiğimi söylemedim. Bazen iyi ki de söylememişim diyorum. Net şeyleri sevmiyorduk. Her şey tek olmalıydı. Ben bile. Eğer az cesaretim olsaydı ve karşısına geçip ‘bu oyunda sen anne ol’ diyebilseydim; annesinin elini tutarak geldiği ve oyun oynadığımız ilk güne lanet edecekti. Belki ilk ifâl ettiğim beden ve hayat olacaktı, belki de cinsel performansını beğenmediğim için domuz bağı ile bağlayıp asker kemerimle dövdüğüm ilk fahişem kalacaktı. Belki de yıllar sonra ruhunda bıraktığım izden kurtulmak için sansasyonel intiharlardan birine imza atıp gazete köşelerinden birinde çıkan resmini görüp anımsayacaktım. Ben Tanrı’nın cehennemde çektireceği ızdırâbın neye benzediğini göstermek için dünyaya indirdiği yoldan çıkmış bir zebaniydim. Beni gösterip ‘eğer kurallarıma uymazsanız onun gibi olursunuz ve sizi onunla cezalandırırım’ diyordu. İçimde kaynağını bilmediğim bir öfke seli akıyordu. Baraj yaparsam ve bir gün setler yıkıldığında benliğim sular altına kalabilirdi. Belki de bu yüzden yaklaşamadım ona. Kaçıp kurtulana kadar evcilik oynayacaktık. Ben yine baba olacaktım, o yine kızım ve annesi gittiği yerlerden asla gelmeyecekti…
http://www.depresifkalem.com/karalamalar/cocukluk-aski/
-
hoca yas kaçtı tam olarak, benim bildiğim evcilik 4-7 yaş arasında oynanıyo, ne aşkı o yaşta :D
-
AMpul bunu yazdı:
-----------------------------
hoca yas kaçtı tam olarak, benim bildiğim evcilik 4-7 yaş arasında oynanıyo, ne aşkı o yaşta :D
-----------------------------en son evcilik oynadığım günün akşamına ayrılmaca ve sabahına da boşanmaca diye oyunlar icat etmiştim. Sanırım 4-5 yaşlarındaydım. Aslında yazının altına ufak da olsa bir açıklama yazmalıydım ama unuttum. Bu ve son dönemde ki bazı paylaşımlarım Zıvana isimli uzun soluklu hikayeden pasajlar aslında ;)
-
benim harbi çocukluk aşkım olmadı lan :|
-
DaSpOnGe bunu yazdı:
-----------------------------
benim harbi çocukluk aşkım olmadı lan :|
-----------------------------Olmazmı ya İlk Okulda vardı bir kız üste olma hevesim o zamandan varmıs amk kızın montunun üstüne asıyordum montumu hep :D çıkısta montunu istiyodu acayip mutlu oluyodum amk :D
-
HeyQirs bunu yazdı:
-----------------------------
DaSpOnGe bunu yazdı:
-----------------------------
benim harbi çocukluk aşkım olmadı lan :|
-----------------------------Olmazmı ya İlk Okulda vardı bir kız üste olma hevesim o zamandan varmıs amk kızın montunun üstüne asıyordum montumu hep :D çıkısta montunu istiyodu acayip mutlu oluyodum amk :D
-----------------------------Ben ortaokuldayken icat ettiler o aleti lisedeyken kantinde telefonu şarj ettirmek isterken bi hatun gelip kendi telefonunu şarja taktırmak istedi. Tek bir şarj aleti var. kantincide sırayla şarj edeyim, ilk kim olsun diye sorduğunda ben hatunu işaret ettim. Teşekkür ettiği an kantinciye ''hüseyin abi sen arkadaşın telefonunu şarja tak, benim telefonuda onun telefonun üstüne koy. Sessizde ola ki titreşirse elleme'' dedim. Aradan 11 yl geçti kantinci hala anlamamış :D:D:D:D
-
benim çocukluk aşkım yoktu ama hep ediyle büdü'nün ki gibi mutlu bir hayat istemiştim.. büyüdüm minik kuş oldum büyüdüm kurabiye canavarı oldum. o oldum bu oldum şu oldum.. ama hiçbir zaman susam sokağım olmadı hep fredi'nin kabusları süsledi şu ömrümü.. off
-
reserved