ŞUNU BİR OKUYUN
-
Muthis yazi dizisi tum ogrenmek istediklerini bulacaginiza inaniyorum.
SADOMAZOHİZM
2 1. Y Ü Z Y I L I N C I N S E L C I L G I N L IGI:
Sadomazohism ve sadomazohist fanteziler gittikçe artan bir hizla insanlarin cinsel dünyasina giriyor artik. Modadan tutun da sinemaya kadar pek çok yerde sadomazohist motiflere rastliyoruz. Cinsel zevki saplantili bir yasam biçimi haline getirenler, sinirlari iyice zorlayip bu tabuyu da cinsel hazlarinin her noktasinda kullaniyorlar, 21. yüzyila girerken bu son tabu da yok olup gitmekte.....
".......Iki kuvvetli pençe omuzlarindan yakaladi, ayaga kaldirdi ve bir çekiste pelerinini aliverdi üzerinden . Sonra bu eller arkasina bagli bileklerinin dügümünü yokladi ve asagiya , kalçalarina dogru kaymaya basladi , hedefine vardigi zaman "O" nun cani yandi, bagirdi. Eldivensiz bir baska el gögüslerinden birini kavrarken bosta kalan diger bir gögüsüne de sicak bir nefesin kapandigini duydu . "O" dengesini kaybeder gibi oldu , yakaladilar. Bacaklarini araladi arkasinda dolanan iki kuvvetli pençe, küçücük ayaklarinin bileklerinden kavrayip yere bastirdi iyice. Gögüslerini emen o ates gibi nefesin simdi daha asagilara kaydigini duyuyordu "O". Diz çökmesini emretti bir ses ona. Söyleneni yapti "O". Fakat elleri arkasindan bagli oldugu ve bacaklarini birlestirmesine izin vermedikleri için çok rahatsizdi "O" . Geriye yaslanmasina izin verdiler; topuklarina koydu çiplak kalçalarini.
- Bizim usullerimizi uygulamadiniz mi ona ?
- Yo hayir ?
- Baglayip kirbaçlamadiniz ?
- Hayir, hiç . Ama "O" .....
- Bak dostum , diye devam etti meçhul adam , onu gerçek anlamiyla kirbaçlamalisiniz. Öyle oksar gibi degil, bazi kadinlar hoslanirlar böyle yavas kirbaçlanmaktan. Burada önemli olan zevk verme sinirini asabilmektir ; asil amaç göz yasi elde edebilmektir !
Bu arada "O"yu kaldirdilar ellerini çözdüler. Belki direge yada duvara baglayacaklardi kirbaçlamak için. Fakat içlerinden biri "O" yu arzuluyordu, onu hemen orada sevip oksamaliydi. Yeniden diz çöktürdüler "O"ya. Ensesinden bastirip öne dogru egdiler , yüzünün altina pufu dayadilar. Kalçalari açikta kalmisti. Ilk yaklasan "O" yu arzuladigini söyleyen adam oldu. Sonra ikincisi derken üçüncüsü, dördüncüsü baska bir biçimde içine girdi "O"nun , bu sapik adamdan kurtulunca kendini yere atmak istedi , bitmisti. Fakat yüzüne iki bacagin degdigini gördü. Bir el çenesini kavradi, yukari kaldirdi ve kirbaciyla dislerini araladi , bas parmagini agzindan içeri sokup çikardi. Ona ne yapmasi gerektigini biliyordu "O"...............".
Okudugunuz bölüm sadomazohist literatürün ünlü klasigi " O"nun Hikayesi" nden alindi (Pauline Reage, O"nun Hikayesi, 1970). Bazilarinin J. Paul Sartre ile Simon de Beauvoir"in takma isimle yazdigini iddia ettikleri kitap Pauline Reage imzasini tasiyor. Reage "O" yu Roissy isimli bir satoda kendi "alt kültürlerine" göre egittirip, garip ve sapmis bazi iliskilerin içine atiyor. Erkeklerin her türlü degisik isteklerini yerine getirmesini ögrenen "O" fantezisel anlamda bir mazohism efsanesi çiziyor; onun için erkeklere veya kadinlara satilmak, kirbaçlanmak, asagilanmak, gizli kalmasi gereken herseyinin ulu orta teshir edilmesi, vücudunun erkekler veya kadinlar tarafindan istenilen biçimde kullanilmasi günlük hayatinin dogal parçasi. Kendisi olmadigini ve vücudunun baskalarina ait oldugunu ögrenmesi egitiminin (?) temel kurali." "O"nun Hikayesi " agdali bir felsefeyle isliyor sadomazohismi (SM); erkeklerin saldirisina ugradiktan ve kirbaçlandiktan sonra "O" nun psikolojik durumunu ve varolus sorunu hakkindaki düsüncelerini isleyen dil yer yer Sartre"in üslubunu hatirlatmiyor degil. Simon de Beauvoir"in " Sade"i yakmali mi ? " isimli makalesinde Sade için yaptigi savunular, bu feminist yazarin sadomazohismi (SM) pek dislamadigini vurguluyor. " "O"nun Hikayesi "nin bu iki yazar arasindaki iliskiyi anlattigi dedikodusu bir zamanlar Paris"i kasip kavurmustu, fakat genel yasam biçimleri ve felsefeleri ele alindiginda bu pek dogru olmasa gerek, olsa olsa en fazla onlar için öylesine kurulmus eglendirici bir fanteziydi " "O" nun Hikayesi "....
SADISM VE MAZOHISM
Sadism ve mazohism Kraft Ebbing tarafindan bu yüzyilin basinda isimlendirilmis ( Psychopatia Sexualis, 1899 ) , fakat var olusu insanlik tarihi kadar eski ; belki de kökenleri insanlik tarihinden de öncelere dayaniyor. Sadism kelimesi Donatien Alphonse - Franchoise de Sade ( Marquis de Sade, 1740-1814 ) dan gelmekte, bu sahis soylu bir Fransiz ailesinin mirasyedi bir çocugu, hayatinin önemli bir kismini yazdigi romanlar yüzünden hapiste geçirmis. Romanlarinda sodomi, kadinlarin rahiplerce acimasizca esir edilisi ve kirbaçlanisi, pedofili ve çocuklara tecavüz, cinsel cinayetler ve daha bir sürü sapis yer almakta; Justine ve Juliette, Erdemle Kirbaçlanan Kadin, Yatakodasinda Felsefe , Sodomun 120 Günü ünlü kitaplari. "Sodom"un 120 Günü" Passolini tarafindan filme çekilip, 70"li yillarda olaylar yaratmis ve pek çok ülkede yasaklanmisti. Bir keresinde De Sade genç bir fahiseye Kantaridin içeren bir sarap ikram ederek onun zehirlenmesine yol açmis ve bu nedenle ölüme mahkum edilmis , fakat kaçmayi basarmis. Aslinda romanlarda yazdiklarini kadinlarin üstünde pek uygulamamis. Bugün Amerika"da kayitlara göre her üç dakikada, bir kadina tecavüz edildigine (yilda 160 000 kadin) ve bu kadinlarin çoguna dayak atildigina göre aslinda sadismin küçümsenmeyecek düzeyde oldugu ve De Sade ile kiyaslanamayacak kadar patolojik ruh yapisina sahip insanlarin aramizda dolastigi unutulmamali. Sadism"in psikiyatrideki tanimi bir baska canliya (veya nesneye) zihinsel veya fiziksel aci ve mutsuzluk vererek cinsel zevk alinmasi ve cinsel tatminin ancak bu yoldan saglanabilmesi.
Mazohism terimi ise Avusturyali yazar Leopold von Sacher Masoch (1835-1895) dan ismini aliyor. Masoch avukat diplomasini almadan daha çok önce pek çok kadinin "köle"si olma görevini üstlenmis "Sahiplerinden" ikisi ile de evlenmis. Ünlü romani "Kürklü Venüs" kendi askini anlatir. Masoch gerçek hayatinda ve fantezilerinde kadinlarin usagi, kölesi olmus onlara kendini kirbaçlatmis, asagilatmis ; kadinlar da onu en ufak hatalardan dolayi cezalandirmislar, iskence yapmislar ve tüm kaprislerini üzerlerinde tatmin etmisler.
Mazohismin psikiyatrideki tanimi karsisinda kendisinden güçlü hissettigi bir kisinin tamamen hakimiyetine girip, onun tarafindan asagilanip, zihinsel veya fiziksel aci çekerek cinsel haz duymak ve bunun haricindeki hiçbir uyariya yanit verememek. Pek çok olguda sadism ve mazohism birbirine dönüsebilecegi için daha çok kullanilan terim sadomazohism (SM).
SM dogada var mi veya digerlerinin üstünde hakimiyet kurarak cinsel zevk alma insanlarin özünde mevcut mu ? Bu sorulari yanitlamak çok zor. Dogada tüm canlilar bir yasam savasi vererek ve diger türler üzerine hakimiyet kurarak devamlarini sagliyorlar, fakat bunu yaparken cinsel yönden uyarildiklarina dair bir veri yok, gerçi cinsel birlesme sirasinda vahsilesip birbirine zarar veren hayvanlar yok degil. Insanlar da kurduklari toplumlarda korkunç bir yasam yarisi içinde birbirlerini kemiriyorlar; hiç bir hayvan türü insanlarin yaptigi kadar kendi türüne zarar vermiyor. Romalilarda ve Nazi Almanyasinda oldugu gibi Sadism insanlik tarihinde bir yasam biçimi ve ideolojinin bir parçasi haline gelmekte. Fakat neden SM insanlara cinsel haz veriyor ? Bunu tartismadan önce SM in mahiyeti ve nasil uygulandigi hakkinda bilgi vermeli !
Öncelikle sadismi cinsellige yönlendirilmis SM ve adi SM olarak ikiye ayirmak gerekli. Cinsellige yönlendirilmis SM de hakimiyet kurma ve karsidakine zarar verme bir cinsel haz nesnesi haline getirilmis durumda; adi SM de ise cinsel haz söz konusu olmadan veya bunun bilincinde olmadan karsidaki nesneye zarar vermek söz konusu. Örnegin bir çocugun hayvanlara zarar vermesi; toplum içinde insanlarin birbiri üzerinde vahsice hakimiyet kurmaya kalkmasi; ögretmenlerin ögrencileri, subaylarin askerleri, müdürlerin memurlari ezmesi adi SM için birer örnek, tabii olay çok patolojik boyutlara gelmiyor. Bunlarda hakimiyet kurma genellikle bir cinsel tatminden çok soyut bir kisilik tatminine yönelik. Adi SM"in doruga çiktigi ve bir meslek haline getirildigi kurumlar ise ordu ve bazen de polis teskilati olabilmis tarih boyunca. Adi sadismde psikopatik kisilik bozuklugu ön planda ve kisi baska kriminal davranislari da beraberinde yapiyor; herzaman adi SM cinsel SM"e dönüsme potansiyeline sahip. Cinsel SM"de temel özellikler söyle siralanabilir:
* Etkin olanin kurbani üzerinde tam hakimiyet kurmasi ve bunun onda büyük bir cinsel heyecan yaratmasi. Kurbanin zevk almasi onun için pek önemli degil tabii.
* Kiside psikopatik özellikler olabilir veya olmayabilir, fakat hakimiyetini bazi davranis biçimleri halinde göstermek istemesi ( kurbanini baglamak, özel isteklerini yapmasini istemek, tecavüz etmek, asagilamak vb.) Mazohist egilimleri olan kisinin ise bu davranislardan büyük haz almasi hatta cinsel eylem gerçeklesmeden bile orgazm olabilmesi.
* Bu davranis biçiminin bir tutku haline gelmesi ve SM iliskinin normal cinsel eylemden çok daha fazla zevk vermesi ve "cinsel haz nesnelerinin " ve fantezilerin hep bu yönde belirlenmesi.
Aslinda cinsellik sirasinda uygulanan davranislar (isirmak vb.) ve söylenilen sözler normal iliskilerde de bazi SM motiflerini tasimakta. Daha önce bahsettigim gibi karsidakine fiziksel ve psikolojik bir zarar vermedikten sonra karsilikli haz vermek amaciyla yapilacak her türlü cinsel davranisin dogal oldugu unutulmamali. Batida pek çok çift tarafindan SM bir cinsel oyun olarak ele alinmakta ve biraz daha fazla haz için garip bir sürü çilginlik yapilmakta. Bunun nedeni sürekli tekrarlanan cinsel davranislarin bir süre sonra insanlarda bikkinliga yol açmasi ve " yeni cinsel haz nesneleri" nin aranisi . Öyleki New York ta, 1970 lerde sorulan " esinize oral seks yaptiniz mi ? " sorusu yerini artik 1990 larda " esinizi yataga bagladiniz mi ?" sorusuna birakmis. Fantezilerinde vahsi ve sinirsiz iliskiler kurmak, insanlarin yüzünü kizartip onlarda suçluluk duygularina yol açmiyor pek. Yukarida bahsettigim cinsel SM ile "varyasyon SM"i birbirinden ayirt edilmeli, çünkü ikincisinde normal cinsel davranis henüz önemini yitirmis degil.
Erkeklerin düstügü en büyük yanilgi kadinlarin tecavüz edilmekten zevk aldigi, bazi kadinlar bunun fantezisini kursalar da hiç biri is ciddiye binince bundan hoslanmiyorlar. Bu fantezi bazi anketlerde ilk siralari aliyor ( Masters ve Johnson , Homosexuality in Perspective, 1982 ) Degisik anketlerde çok degisik sonuçlar mevcut kadinlarin % 5-20 si SM fantezilerine sahip, kesin sayi belli degil ( Seymour Fisher, Female Orgasm 1973; Jason Douglas, The Age of Perversion 1969; Linda Wolfe , Cosmo Report 1982; Alfred Kinsey , Sexual Behavior in the Human Female 1953). KADINCA RAPORU"nun kesinlesmemis ilk sonuçlarina göre anketi yanitlayan Türk kadinlarinin % 14 ü bu tip fanteziler kuruyorlar (Bu oranlar degisebilir). SM fantezilere sahip kadinlarin büyük çogunlugu Istanbul"da yasiyor, cinsel ve ekonomik yönden bagimsizlasmislar ve büyük çogunlugunun cinsel istekleri ve aktiviteleri diger kadinlardan fazla. Kurulan SM fanteziler daha çok hafif nitelikte, yaklasik % 5 oraninda asiri düzeyde SM fantezisi kuranlar da var.
Cinsellik ögrenilen bir davranis oldugu için son yillarda yazilan kitaplar ve çevrilen bazi filmler insanlarda farkli uyarilmalarin ortaya çikmasina neden oldu . "Gündüz Güzeli" , "Bagla Beni", "9 1/2 Hafta", "Vahsi Orkide", "Et Kokusu", "Gece Bekçisi", "Aci Ay" gibi filmler masum SM ögeleri içermekteydi; ve "varyasyon SM"ini insanlara tanittilar. Madonna da son filmi olan "Tanik Vücutlar" da (Body of Evidence) sadist ve acimasiz hiperseksüel bir kadini canlandirmakta ve cinsel hazlari için cinayetler islemekte. Aslinda batidaki gerçek SM uygulayicilari halka intikal eden bu filmlerdeki bu kadarcik uyariyi çok amatörce bulurlardi herhalde; kendilerine özgü klüpleri, barlari, dergileri ve yasam biçimleri olan bu insanlar son 40 yilda tam bir SM alt kültürü yarattilar.
BATIDA SM ALT KÜLTÜRÜ :
Cinsel devrimin gerçeklestigi ülkelerde insanlar her türlü farkli sapislarini ortaya koyabildiler; fakat çok uzun süredir SM özellikleri olan iliskiler veya kitaplar vardi, örnegin Ingiltere"de en açik saçik kitaplarin yazilip el altindan satildigi ve SM"in revaçta oldugu dönem Kraliçe Victoria devriydi. Victoria dönemi çok tutucu , cinselligin tamamen yasaklandigi ve seksin asagilandigi bir dönemdi; öyleki bu devirlerde anneler kizlarini egitmek (?) ve mastürbasyon yapmalarini önlemek için yatarken kizlarinin genital bölgelerine bekaret kemerleri ve garip metal veya tahta cihazlar takarlardi, böylece gece boyunca kizlarinin kendilerini uyarmasini engellerlerdi (Roy Eskapa, Bizarre Sex 1989). Ayrica erkeklerde mastürbasyonun -hiç var olmayan- "spermin " isimli bir maddenin israfina neden olacagi; bunun da delilik, tembellik, sapiklik ve erken bunamaya yol açacagi saçmaliklari anlatilirdi. Victoria"nin ruhu halen basta Ingilizler olmak üzere pek çok Avrupali"nin beyninin gizli katmanlarinda hükmünü sürdürüyor. Fakat tarihin en açik saçik kitaplari bu devirlerde yazilmis, Paris"te basilmis ve Ingiltere"de el altindan kapis kapis gitmis ; SM alt kültürü bu devirlerde kah küçük topluluklar halinde kah randevü evlerinde filizlenmis. "Benim Gizli Hayatim" ( Walter, My Secret Life), "Inci" (Anonim, Pearl), "Sayfiye Hayalleri" (Anonim, Suburban Souls) bu yüzyilin basinda yüzbinlerce satmis SM kitaplari ve bu alt kültürün temel düsünce biçimini, jargonunu, ve fantezilerini sekillemis. Demekki insanlar egemen kültürün koydugu yasaklari çignemektan daha büyük haz aliyorlar.
Henry Miller"li Paris yillari SM kültürünün daha fazla taraftar topladigi yillar, fahiseler SM konusunda bayagi deneyim kazanmislar ve "degisik yönelimleri olan " müsterilerine hizmet sunabilmek için hayal dagarciklarini gelistirmekle ugrasmislar. Daha sonra SM"i bir yasam tarzi haline getiren Nazi kültürüne tepkiden dolayi bu alt kültürün durakladigini görüyoruz, fakat 50"li yillarda tekrar ataga kalkiyor ve günümüzdeki halini aliyor, geçen yil binlerce kisi SM"in patolojik sayilmamasi ve serbest birakilmasi için New York" ta yürüyüs yapmisti.
SM "paraphilia" adi altinda toplanan bir cinsel sapis türü ve genellikle baska sapislarla birlikte bulunuyor; örnegin deri fetisizmi SM"in vaz geçilmez bir parçasi, PVC veya kauçuk kullananlar da var. Homoseksüelite de SM uygulayicilari arasinda çok yaygin, zaten "köle"ler hayatlarinin bir döneminde "efendi"leri tarafindan hemcinsleri ile iliskiye zorlaniyorlar. Urolagnia (idrar yapmaktan cinsel zevk alma) ve "SM esareti" (Bondage) oldukça sik görülen sapmis davranislar. SM esareti sirasinda kullanilan yöntemler ve araçlar o kadar fazla ki Bati Avrupa ve Amerika"da bu isin endüstrisi için fabrikalar çalisiyor. Rastgele bir "Sex Shop" ta degisik amaçlar için yapilmis ipler, kelepçeler, tasmalar, göz baglari, agiz tikaçlari, maskeler, boy boy zincirler, çok farkli amaçlar için yapilmis kirbaçlar, iki kolun birlikte girecegi ve vücuda kayislarla sabitlestirilen tekli deri eldivenler, dildo (plastik penis) içeren bekaret kemerleri, kamçilar, türlü boylarda asma kilitler, baglanma halkalari içeren bileklikler, vücudu degisik rahatsiz pozisyonlarda tutabilecek düzenekler, prangalar, nefes almayi bile zorlastiracak çok siki biçimde vücudu saran deri veya kauçuk giysiler, korseler, heavy metalcilerin kullandigi türden sivri çikintilari olan garip takilar ve bileklikler ve daha bir sürü akla hayale gelmedik, ilk bakista ne oldugu anlasilmayan aletler, giysiler açik açik satilmakta . Bu aletleri veya giysileri satan firmalar bir kaç yüz sayfalik kataloglar çikariyorlar, fiatlari da oldukça pahali. Birileri SM kültüründen bayagi zengin olmusa benziyor, belki de insanlarda böyle egilimlerin gelismesi bilinçli olarak yönlendirilmis, porno filmler de artik satis yapabilmek için SM"e yöneliyor. Burada kadin ticareti ile ugrasan mafya devreye giriyor ve küçük kizlara ve kadinlara isteklerinin disinda bir sürü sapmis film çevirtiyor. Normal porno filmler ile ise baslamis fotomodellerin kaçinilmaz olarak varacagi son nokta SM filmleri (Laura Lederer, Take Back the Night: Women on Pornography, 1982); Lederer pek çok pornografi yildiziyla yaptigi söylesilerde onlarin daha sonra nasil bu tip filmlere sürüklendiklerini ve onlara neler yapildigini ayrintili olarak anlatiyor. Bu "özel" filmler sosyetelerde ve zengin isadamlari arasinda pek ragbette, bes çaylarinda ilgiyle izleniyor.
SM ESARETI:
SM esareti (bondage) bu altkültürde uygulanan en yaygin eylem , bazi erkekler ve kadinlar baglanmakla, hareketsiz hale getirilmekle, hareketlerinin sinirlanmasiyla uyariliyorlar. Örnegin "efendi" , "kölesini" bayagi rahatsiz bir pozisyonda degisik araçlarla baglayip, bir iki saatligine alisverise gidebilir; edilgen durumdaki ise bundan uyarilip onun dönmesini bekler, bu durum onda yogun bir cinsel gerilim uyandirir. SM uygulayicilarinin büyük çogunlugunun hiperseksüel oldugu saptanmis, bu nedenle onlari neyin ne düzeyde tatmin edebilecegini kestirmek çok güç. Bu alt kültürden olan bir kadin kendisine yapilanlardan birini tedavi için gittigi psikiyatristine söyle anlatiyor ( Clavel Brand, The Kinky Crowd, 1970) :
" ......Herzamanki gibi "eve" zamaninda gittim, üç dört kisi bekliyordu. Üstümde iç çamasirlarim kalincaya kadar beni soydular ve ellerim iki tarafta olmak üzere ince uzun deri ve kauçuk bandajlarla kollarimi vücuduma bagladilar, daha sonra da bacaklarima ayni seyi yaptilar . Hiç hareket edemiyordum. Daha sonra agzima sisebilen kauçuk bir tikaç koydular. Selena bunu sisirdikten sonra agzimi iyice kapayip cerrahi bantla bagladi, konusamadigim gibi tükürügüm bu tikaçin kenarindan sizip beni rahatsiz ediyordu. Burun deliklerime ince kauçuk ve içinde incecik hava deligi olan tikaçlar yerlestirdiler, çok zorlukla nefes alabiliyordum. Sonra Judith kulaklarimin üstüne büyük kauçuk tikaçlar koydu; onlari zorlukla duyabiliyordum. Selena gözlerimin üstüne iki tane pamuk yumagi ilistirdi ve etrafini uzun bir lateks band ile sardi. Tüm duyularim onlarin kontrolü altindaydi. Üstüme fermuarli, kollari olmayan lateks bir giysi giydirdiler, bacaklarim bunun çuvalimsi kismina girdikten sonra fermauari çektiler. Dis dünyayla tek baglantim burnumdan çikan ve onlar sayesinde hava alabildigim ince borulardi. Beni çok siki saran lateks giysinin üstüne havayla sisebilen yeni bir kauçuk giysi giydirdiler ve onu sisirmeye basladilar, zor nefes aliyordum beni oraya buraya atip lastik top gibi vücudumla oynadilar ve sonra birakip gittiler . Çok uyarilmistim ve ne zaman dönüp beni rahatlatacaklari belli degildi......"
Görüldügü gibi patoloji çok tehlikeli boyutlara gelebiliyor. Adli tip kitaplarinda da mastürbasyon yaparken bogazini sabit bir yere baglamis ve bu sirada bogulmus bir sürü mazohist vakadan bahsedilir; boyunda sah damarin yanindan geçen vagus sinirinin uyarilmasi parasempatik sinir sistemini aktive ederek ereksiyona neden olabilir, bu sahislarin boyunlarini sikistirmalarinin nedeninin bu oldugu saniliyor.
Hemen hemen bütün SM oyunlarinda ve fantezilerinde baglanma ve hareketin sinirlanmasiyla kontrol altina alinma , esir edilme motifleri var. Acaba kollektif bilinç disi bu insanlarda atalarinin bir zamanlar diger insanlara neler yaptigini mi hatirliyor ?!
SM INSANLARI:
Bugün batida SMinin devam etti—i klüpler , barlar, gösteriler, randevü evleri var . Londra"daki "Skin Two" (23 Grand Union Centre, Kensal Road, London) , New York "taki "Hell Fire" gibi klüplere gidenler her zaman bir "köle & efendi" sovunu görmeye hazir olmalilar, ayrica yanlarinda getirdikleri "köle"leri de bu sova katabilirler, fakat bu insanlarin ço—u hasta ve tam anlamiyla psikopat; öyleki bir kez basladiktan sonra ne yapacaklari genellikle belli de—il ! Londra veya Amsterdam"da saati £ 20"a tam tesekküllü bir "SM odasi" kiralamak bile mümkün. Dünyanin en ünlü SM kulübü ise Amsterdam"daki "CLUB DOMA" (Asterstraat 107, Den Haag), bu klübün günlük show programlari, yayin organlari ve pek çok uluslararasi üyesi mevcut; gösterileri izlemek oldukça pahali, kisi basina 80-120 florin arasinda de—isiyor. Günlük gazetelerde veya Forum gibi dergilerde SM partner bulmak için verilen ilanlar ise su türden:
"....Pasif erkek , 38 yasinda ; zengin çizme kolleksiyonu olan kötü bakisli ve dominant bayan ariyor ...."
"....dominant erkek , 41, profesyonel; disiplin verece—i genç ve deriden hoslanan kizlar ariyor. Önce foto—raf....."
".... 36 ve 32 yaslarinda kari koca kendilerini e—itecek ve kamçi kullanmasini iyi bilen bir dominatriks ariyor..."
SM insanlarinin tümünün psikopat oldu—unu söylemek zor. Ünlü fahise ve yazar Xaviera Hollander pek çok ünlü artistin ve sirket yöneticisi evli erke—in onun müsterisi oldu—unu ve onlara eslerinin yasatamadi—i SM fantezileri yasatti—ini söylüyor ( Xaviera Hollander , The Happy Hooker, 1975 ). Gerçekten de mazohist olup fahiselere gidenlerin ço—u erkek , dominant fahiseler - yada dominatriksler - sadece para karsili—i bu erkeklere rol yapiyorlar. Yapilan çalismalarin ço—u bu erkeklerin varlikli, orta yasli, kültürlü, ve is hayatlarinda büyük sorumluluk tasiyan mevkilerde oldu—unu gösteriyor.
Storr SM"deki köleleri söyle tanimliyor ( Antony Storr, Sexual Deviation, 1964) :
" ...cinsel köle için efendisi ilah gibidir, çünkü efendi varli—ini onun etinde ve sinir sisteminde sürdürür; bir kölenin en mutluluk duydu—u an efendisine kavustu—u andir. Kölenin geçmisi ve ismi yoktur, zamanin akisi da onun için söz konusu de—ildir, o su ani yasar ve efendisinin sözünü dinler. Efendi hata yapmaz , emirleri mutlaktir. Efendi aslinda köleyi asa—ilamaz bile, onun varli—ini farketmesi köle için büyük sereftir. Çok küçük hatalardan bile cezalandirilir, bu mutlulu—u (?) tadabilmek için hep hatalar yapmaya çalisir...."
SADIST ERKEK
Sadist erkek genellikle psikopatik yapi tasir. Ço—u biseksüeldir. Kiyafetleriyle ideolojisini ortaya koymayi sever. Deri fetisizmi bu insanlarda çok yaygin, ço—u hayatinin bir döneminde dövme yaptirir. Oldukça agresif bir yapisi olabilece—i gibi , hiç sadist oldu—u tahmin edilemiyecek biri de olabilir. Ço—unlukla asosyal ve megalomandir. Kadinlara nazik davranir ama uygun ortami buldu—unda kendi gücünü onlarin vücudunda hissetmek ister. Kriminal davranislari da vardir. Adi sadistlerde kandaki testesteron düzeyi yüksek bulunmus; muhtemelen saldirganli—in gelisiminden bu sorumlu. Cinsel sadistler adi sadistler kadar salgirgan de—iller, örne—in karsilikli zevk alinan SMi daha çok tercih ederler, ama firsat bulunca bir kadina tecavüz edebilirler.
Kendi alt kültürlerinde mutlaka hakimiyet kurabilecekleri bir partner bulurlar. Bu kisi üzerinde soyut ve bedensel bir diktatörlük kurarlar. Cinsel iliski onlar için çok önemli de—il. Eslerini farkli biçimlerde ba—layip , onlari asa—ilamak, onlara yerine getirilmesi güç görevler vermek , bazen de satmak sik yaptiklari eylemler. Eslerinin herseyini kontrol altinda tutarlar ve çok basit nedenlerle onlari cezalandirirlar. Cezalandirma biçimi genellikle basit olur , bir kirbaçla vücuduna, kalçalarina vurmak veya durulmasi çok zor pozisyonlarda ba—lamak gibi...
MAZOHIST ERKEK
Mazohism kadinlardan çok erkeklerde görülür , bu nedenle fahiseler repertuarlarini özel yöntemlerle (!) süslerler. Amerikada sadece telefonda asa—ilanmak ve bir dominatriks ile konusmak için dakikasina 4-5 dolar veren pek çok erkek var. Mazohist erkeklerde "yüksek topuklu ayakkabi" ve deri fetisizmi yaygin. Bu erkeklerin ço—u biseksüel olmasa da , kötü davranilmasinin bir yolu ise homoseksüel iliskiye izin verirler . Ço—u e—itimli , orta siniftan ve zengin, ender olarak psikopatik yapilari var. Günlük davranislarinda edilgen yönlerini göstermezler sadece bir dominatriksin veya sadist bir kadinin karsisinda bu yönleri ortaya çikar. Mazohist erkek kirbaçlanmaktan ve caninin yakilmasindan çok bunlarin biraz sonra olabilece—ini hissetmekten hoslanir, onun için tehlikeyi burnunun dibinde hissetmek ve kendini disi bir gücün etkisine birakmak önemli. Bazilari caninin yakilmasindan da hoslanabilir . Bu erkeklerde bosalmanin gerçeklesmesi için kötü sözler söylenmesi veya topuklu ayakkabi ile çiplak vücutlari üzerlerinde yürünmesi bile yeterli olabilir; canlari yanarken ve kirbaçlanirken de—il de daha sonra bosalabilirler, onlar için önemli olan zihinlerinde hissettikleri ; orgazmlari tetikleyen penise ba—li uyari de—il beynin gönderdi—i mesajlar. Ama bazilari dövülürken cinsel organlarini da uyarip bosalabilirler. Ço—u dominatriks müsterilerinin testislerini birbirinden ayiran ve dibini bo—umlayan halkalar takarlar, testislere a—irliklar asarlar. Ayrica tüm SM alt kültüründe gö—üs uçlarinin ve cinsel organlarin belirli yerlerinin delinip altin halkalar veya bir metal çubu—a vidalanabilen minik kürecikler takilmasi pek yaygin. Özellikle mazohist kadinlarda bu halkalar gö—üs uçlarina ve küçük dudaklara takilmakta. Bunlar sayesinde efendiler kölelerini farkli ve zor pozisyonlarda bir iki ince zincir ile ba—liyabilirler ve asma bir kilit ile kilitleyebilirler. Ingilterede böyle vücut delme (body piercing) ile u—rasan ufak klinikler bile var. Görüldü—ü gibi cinsel haz nesnelerini artirabilmek için insanlar ne normaldisi yollara sapmaktalar. Mazohist kadin gücü vücudunda hissetmek ister , mazohist erkek ise zihninde.....
SADIST KADIN
Sadist kadinlar sadist erkeklerden daha az, aslinda cinsel sapislar da kadinlarda daha az görülüyor. Etkin olmayi ve erkekleri kullanmayi seven kadinlar var. Fakat SM alt kültüründeki sadist kadin rolünü genellikle fahiseler ve dominatriksler üstleniyor. Dominatriks ço—unlukla gö—üslerinin bir kismini veya tamamini açikta birakan siyah deri , latex, veya tül bir giysi giyer; ellerinde uzun dirse—ine kadar çikan eldivenler, baca—inda da siyah fileli veya düz, jartiyere ba—lanabilen çoraplar var; çizmeleri uzun ve yüksek topuklu. Elinde veya belindeki tokali kemerde mutlaka bir kirbaç tasir ve bununla arada bir ortamda terör havasi estirir. Yüz ifadesi nefret ve öfke dolu , kizmaya hemen hazirdir. Müsterisinin en çok neden hoslandi—ini hemen anlar ve onu bir süre cinsel gerilimiyle basbasa biraktiktan sonra ani bir kararla orgazm olmasini isteyebilir. Çok çabuk öfkelenir ve en ufak seylerden dolayi "kölesine" ceza verir. Müsterisi e—er kadinsa ona daha acimasizca davranir. Tarihte de iktidardayken esirlere ve etrafindakilere türlü eziyetler yapmis pek çok ünlü kadin var. Gücü eline geçirebilen kisi sadistlesmekte ve hakimiyetini olur olmaz biçimde ortaya koyup bu pozisyonunu cinsel tatmin için kullanmakta.
MAZOHIST KADIN
Mazohism kadinlarda erkeklerden daha az görülür , ama bati erkek kültürü kadini edilgen motifleri seçecek biçimde davranmaya yöneltiyor. Mazohism edilgen kadinlarda görülmekteyse de etkin kadinlarda da saptanmis, özellikle sirket yöneticisi vb gibi sorumluluk isteyen görevleri olanlarda... SM alt kültüründe bu kadinlar genellikle boyunlarinda sa—a sola yöneltilebilmelerini sa—layan bir tasma tasirlar; ayak ve el bileklerinde halkali deri veya çelik bileklikler vardir, bu halkalar onlarin farkli yerlere ba—lanabilmeleri içindir. Üstlerine fazla bir sey giymezler , jartiyerli çorap, yüksek topuklu ayakkabilar ve gö—üslerini ortada birakacak yelekler ve kisa deri etekler , veya çok yirtmaçli uzun kumas etekler temel giysileridir. Çok siki ba—lanmis bir korse hareketlerini güçlestirir. Ayrica yürürken ve otururken hareketi sinirlayan garip aletler veya giysiler giyebilirler. Ço—unlukla cezalandirilirken a—izlarinda top, dildo vb biçiminde tikaçlar, gözlerinde de siyah band olur. Vajina ve anüse uyup, sisebilen dildolarin takildi—i bekaret kemerleri mazohist kadinlara oldukça sikintili saatler geçirtir ve bu tip aletler en çok satilan SM malzemeleridir. Bazi kadinlarin can acitmadan kirbaçlaninca orgazm olabildi—i bildirilmis, darbelerin en çok vuruldu—u yer kalçalar ve sirt. Ama aci hazzin tam karsiti oldu—u için , SM kadinlarinin kendi törenleri sirasinda orgazm olmasi çok güç , çünkü bazen "efendiler" çok acimasiz olup kendilerini kaybedebilirler.
Druid rahiplerinin veya satanist kültlerin kurban törenleri bu insanlar için güçlü fantezi materyeli teskil eder, benzer törenlerin taklitleri her zaman yapilan gösteriler arasinda.
Sadist ve mazohist kadin hakkinda SM literatüründe yazilmis olan bir bölümü özetlersek bu alt kültürdeki insanlarin mentaliteleri daha iyi anlasilmis olur; burada bir dominatriksin kadin kölelerine nasil davrandi—i özetleniyor ( Victor Rogano , The Desire to Dominate, 1969 ) :
".....Bu bir kabus olmaliydi ! Ah keske bir kaç dakika sonra uyanabilseydi . "Bu bir rüya de—ilse delirece—im simdi " diye düsündü Diana. Simsiyah deri giysiler giymis, kötü bakisli bir kadin ona bakiyordu.... Diana çirilçiplakti , elleri duvardaki halkalara ba—lanmis , a—zina ise kauçuk bir tikaç konmustu, buraya nereden gelmisti ? Bu insanlar kimlerdi ? ......
......Kendini Madam Zena diye tanitan kadin ona bir süre sonra "oraya köle olarak e—itilmek için getirildi—ini söyledi". Olamazdi ! Bu ça—da kim inanirdi köle kavramina, hem sonra neden, kim için köle olacakti ? Fakat Madam Zena elindeki uzun kirbaçla onun vücudunu yavas yavas oksarken , o anda ne kadar zavalli ve korunmasiz oldu—unu düsündü .
- Bana inana miyorsun de—il mi ? " diye siritti Madam Zena , Diana Layton"in korkulu bakislarindan garip bir zevk alarak.
- Peki yavrucu—um, simdi sana bir sey gösterece—im, belki o zaman nelere muktedir oldu—umu anlarsin ve bana hak verip, uslu uslu dinlersin sözlerimi. Audiofona do—ru yöneldi ve:
- Jason , hemen Natalie"yi buraya getir. Diye emretti , sonra Diana"ya bakarak:
- Ôimdi görece—in kiz da senin gibi çok saskindi baslangiçta , kibirli, sözümona iradeliydi; ama onu yola getirdik artik bize nasil davranaca—ini ö—rendi. Onu gerçek ve istekli bir köle haline getirdik, artik sahibine nasil davranmasi gerekti—ini ö—rendi ve hiç hata yapmiyor ......
....Diana kendini çok kötü hissetti , ne yapaca—ini bilemiyordu , artik bu canavardan gittikçe korkmaya baslamisti. Biraz sonra kapi açildi ; Diana gördü—ü karsisinda dehsete kapildi : kapidan içeri önce iri kiyim bir zenci girdi, vücudu yariçiplakti. Elinde tuttu—u zincirin ucunda çok genç ve güzel bir kadin adete bir köpek gibi dört aya—inin üstünde emekliyor, boynundaki tasmaya ba—lanmis zincirin etkisiyle zencinin çekti—i yönde hareket etmeye çalisiyordu. El ve ayak bileklerinde ve belinde deri kayislar vardi, belindeki kayistan boynundaki tasmaya giden ince zincirler iri memelerini çaprazlayip geçiyordu. Diana çildiraca—ini sandi.
- Tesekkür ederim Jason. Dedi Madam Zena so—uk ve acimasiz sesiyle :
- Ôimdi tasmasini çikart !.
Jason denileni yaparken kizca—iza çok hoyrat davraniyordu.
- Kalk. Dedi Madam Zena , kiz sanki gecikirse birseyden korkarmiscasina hemen do—ruldu .
- Senin burada konumun nedir , Natalie ? diye sordu Zena.
- Burada sizin sadik bir kölenizim Madam . Sesi titriyordu. - Ne kadar süredir bu durumdasin ?
- Yedi yada sekiz hafta , Madam.
- Ve köle olman ,burada sana söylenen herseyi harfi harfine yapman, ve senden istenenleri maksimum kapasiteni kullanarak gerçeklestirmen demek de—il mi?
- E- Evet Madam ... adeta gözlerinden yaslar akmak üzereyken tutuyordu Natalie.
- Tabii sevgili Natalie, ilk zamanlar köle haline getirilebilece—ine inanmamistin, bu sana göre imkansizdi o zamanlar, ve hatirlarsam hiç bir gücün dünyada seni böyle davranmaya zorlayamayaca—ini söylemistin, de—il mi ?
- Evet , Madam ...
- Söyle bana Natalie , hiç kamçiyi veya kirbaci çiplak teninde hissettin mi ? Canini ha-fif-çe yakan e—itici ve sana disiplin sa—layici de—isik muamelelerden geçtin mi? Bunlar senin o yanina yaklasilmaz gururunu kirip birazcik alçak gönüllü yapabildi mi ?
- Oh !.. Evet Madam evet.. lütfen tekrar istemiyorum , aciyin bana...
Madam Zena Diana"ya döndü:
- Bana inaniyor musun simdi ?
Diana hiç yanit veremedi, sadece saskin saskin bir Jason"a , bir Natalie"nin korku dolu gözlerine bir de Madam Zena" ya bakti. Hiç bir zaman bu kizin durumuna düsmeyecekti , ölse de kendini böylesine asa—ilatamazdi.
- Demek hala pek inanmiyorsun. O zaman ispatlayalim . Natalie kalçalarini Diana"nin görebilece—i kadar kaldir ve diz çök. Jason seni kirbaçlarken tüm kirmizi izleri görebilmeli Diana. Senin gibi itaatkar bir kizin bile sürekli rutin olarak cezalandirildi—ini ö—renmesi gerek, çünkü çok yakinda ayni seyler onun basina da gelecek.
SADOMAZOHISMIN KÖKENLERI
Psikopatik olgularin disinda , ola—an cinsel tepkilerin sadomazohist eylemlere dönüsmesi farkli ve siradan olmayan uyaran arayisindan kaynaklanmakta. Insanlar bir süre sonra ayni ve tekdüze iliskilerden bikip hayal güçlerini zorlamaya basliyorlar ve sinirlarin en az olabilece—i, de—isebilen cinsel haz nesneleri buluyorlar. Hele bu insanlar hiperseksüelse öyle bir kaç haz nesnesi onlari tatmin etmeye yetmiyor. SM"deki kontrol etme ve edilme hayalleri de—isik senaryolarla süslenip bilinçdisinin haz dehlizine birakiliyor, burada islenerek o aniden gelen ve insanlari birdenbire uyaran stimuluslara dönüsüyor. Aslinda fiziksel aci cinsel haz olareak algilanamaz, her ne kadar aci ve hazzi ayiran sinirlar birbirlerine yakin olsa da ! SM"de haz veren, çekilen acidan ziyade , o korkulu, aci çekece—ini haber veren bilinç halini ve tamamen kontrol edildi—ini yasamak ; bu biçimde kendini birakma hissi nedense insanlara bir rahatlama , sorumluluklardan uzaklasma ve varolus sorununu bir baskasinin ellerine birakma duygusunu veriyor, bu duygunun ise cinsel uyaricili—i hizli bir biçimde ö—reniliyor. Adeta çocukluk oyunlari cinsellikte bastan oynanmaya baslaniyor . Ilginç olan bir nokta asiri sorumlulukla yüklü , sirket yöneticisi gibi meslekleri olanlarda mazohismin ; sorumsuz ve silik islerde çalisanlarda da sadismin daha sik görüldü—ü . Cinsel roller söz konusu oldu—unda kisi adeta günlük yasantisiyla ilgili bir denge kurmaya yöneliyor, normalde pek yasayamadi—i duygulari hissetmek onu cinsellik oyununda uyariyor.
Cinselli—in ö—renilebilir olmasi küçük yasta geçirilen cinsellikle ilgisi olmayan deneyimlerin, günün birinde cinsel deneyimlere dönüsmesine de yol açabiliyor. Bununla ilgili bir örnek Ingiliz orta dereceli okullarinda "kalçalara sopayla vurma biçiminde" yapilan cezanin erkeklerde veya kadinlarda daha sonra bir cinsel davranis biçimine dönüsmesi, bazi insanlar bu biçimde dövülürken veya "cezalandirilirken " orgazm olabiliyorlar. Çocuklukta geçirilen deneyimlerle de SM motifleri tasiyan sartlanmalar kolaylikla gelisebiliyor, bu nedenle çocuklarin e—itiminde bu konuya özen göstermek gerekiyor. Çocukluktaki ilk cinsel deneyimlerle ça—risim yapabilecek hersey cinsel nesne haline gelebiliyor.
Psikoanalitik teoriye göre görüsler çesitli ; sadist nevrotik anksiyetesini kurbaninin gücünü sifira indirerek rahatlatiyor; aslinda kurbanina yaptiklarinin bir sekilde kendi basina gelmesinden korkmakta, kendini güçlü hissetti—i zaman bu korkusunu yeniyor ve bu bilinç hali onda bir cinsel haz nesnesi haline geliyor. Yada cinsel gelisim sürecinde bazi saplantilar ve çeliskiler gelistirmis , bu çeliskileri karsisindaki insana yansitarak bir ölçüde kurtulmaya çalisiyor. Çocuklu—unda yasadi—i cezalandirilma korkusu ileride karsisindakini cezalandirma biçiminde blokaja u—ramasi gibi görüslerle açiklayanlar da var. Bazi sadistlerin kadinlardan korktuklari ve nefret ettikleri saptanmis, onlari kontrol halinde tutmalarinin bu korkuyu ortadan kaldirdi—i ve rahatlamaya yol açti—i söylenmekte. Bu teorilerin hiç birisi SM"i tam olarak açiklayamiyor.
Akla en yakin gelen görüs SM"in de ö—renilen sartli bir davranis biçimi oldu—u . Insanlarin kontrol etme veya edilme arzulari ise hem do—adan hem de toplumdan getirdikleri ö—renilmis bir tutum; onlara sadece bu özü farkli fantezisel oyunlarla süsleyerek gelistirmek kaliyor.
SADOMAZOHISTLER HAKKINDA YAPILMIS BILIMSEL ÇALISMALAR
1977"de Spenglerin (Andreas Spengler, 1977) Almanya"da 245 SM erkek arasinda yapti—i çalismaya göre bu grubun % 30 unun heteroseksüel, % 31"inin biseksüel, % 38"inin de homoseksüel oldu—u bulunmus. SM aktivitede bulunma sikli—i yilda ortalama 5 kez mis; homoseksüel ve biseksüel grupta pasif ve aktif roller paylasilmaktayken, heteroseksüel grupta daha ziyade mazohism daha yayginmis. Tüm grubun % 16"si SM aktivite olmadan orgazm olamamakta, geri kalanlar ise bunu hazzi artirici bir eylem olarak uygulamaktaymis, grubun % 60"i sürekli SM fantezilere ihtiyaç duymaktaymis. En çok kullanilan aletler kirbaç, ba—lama araçlari ve de—nekler (% 60); . Çesitli SM oyuncaklari (% 27); fetis objeleri (% 50); klempler, mandallar ve i—neler (% 7); kadin elbiseleri (% 14); kauçuk giysiler (% 12) imis.
Gosselin ve Wilson"un yaklasik 550 kisi üzerine Londra"da yaptiklari çalismada (Sexual Variations, 1980) SM görülme sikli—i ile tranvestism ve fetisism görülme sikli—inin birbirlerine paralel olduklari belirtilmis (Bakiniz Ôekil I ) . Bu gruptaki SM yönelimleri olanlarin % 64"ünde fetisism, % 39"unda transvestism saptanirken, % 35"inde hem fetisism hem de transvestism görülmüs.
Prince ve Bentler"in çalismalari da bu paralelli—i do—ruluyor (1972). Yapilan kisilik testleri transvestistlerin daha nevrotik ve içine kapanik, SM ve fetisistlerin de içine kapanik ve anksiyeteye e—ilimli olduklarini ortaya koymus. Transvestist, sadomazohist ve fetisistlerin beyinlerinde birbirine benzer anormal nörofizyolojik ve biyokimyasal de—isikliklerin meydana geldi—i sanilmakta. Yapilan çalismalarin büyük ço—unlu—u erkekler üzerine ve gerçekleri yansitmaktan uzak, çünkü bilim adamlarinin SM alt kültürüne yaklasabilmeleri bile çok zor. SM alt kütüründeki insanlar uyusturucu kullanmak gibi çesitli kriminal olaylari da içlerinde barindirdiklari için çok kapali ve illegal ortamlarda yasiyorlar.
Gosselin ve Wilson (1980) inceledikleri cinsel sapisi olan 14 tek yumurta ikizi kardeste hem SM"in hem de transvestizmin genetik faktörlere, dolayisiyla nörofizyolojik farkliliklara dayandi—ini gözlemisler. Flor-Henry de (1980) obsesif kompülsif davranis (saplanti), SM, transvestism, fetisizmin ve psikopatik cinsel davranislarin dominant (baskin) olan temporal lob (beynin yan lobu) lezyonlarinda ve patolojilerinde ortaya çikti—ini belirlemis.
Alex Comfort"un (1978) SM"in aslinda bir sapis olmayip bir ritüelin içine sokulan beden imajinin haz almaya daha duyarli hale getirilisi ve do—al bir oyun oldu—unu söylemesine; Otto Kernberg"in (1991) SM"i cinsel uyarilmanin ve erotik arzunun do—al bir süreci, oedipal saldirganli—in do—al ifade biçimi olarak göstermesine ra—men, bugün tibba göre SM"li varyasyonlar ve fanteziler tehlikeli bir cinsel sapisin ön habercisi. Fetisizm, transvestism ve SM psikiyatrik yardim gerektiren birer sapis, fakat ne yazik ki psikiyatri bilimi bu sapislara karsi pek bir sey yapamamakta.....
SADE"I YAKMALI MI?
Sade"i yakmali ! Çünkü SM günümüzde bir kaç kisi arasinda oynanan siradan bir cinsel oyun olmaktan çikmis durumda. SM alt kültüründe insanlara çok acimazsiz iskenceler yapiliyor ve kontrol edenler bir süre sonra kontrol edilenlerin insiyatiflerini tamamen hiçe sayiyorlar. Bu konuda dev gibi bir endüstri ve beyaz-siyah-sari kadin ticareti kapitalini sürekli artiriyor. Porno filmler gerçek kurban törenlerini göstermeye , turizm sirketleri balta girmemis ormanlarda gerçek insan avlari düzenlemeye basliyorlar. Küçük çocuklar ve hamile kadinlar filmlerde sadist eylemlere tabi tutuluyor, hiç akla gelmedik sapislar ulu orta sergileniyor. Yayinlarla bu yönelimler toplumun her katmanina ulasiyor, kriminal yapisi olan erkek veya kadinlar bir anlik haz için türlü cinsel cinayetler islemeye basliyorlar. Kisacasi Romalilarin "ARENA" tutkusu tüm insanli—a yayiliyor.
Karsisindakine haz vermeye yönelik SM, sadece öyle kalsa sorun yok ama 21. yüzyila girerken sadomazohism do—al ve günlük bir cinsel davranis ve yasam biçimi olma yolunda hizla ilerliyor. Umariz SM ikinci bir AIDS olarak ortaya çikmaz, sadece beyinlerde ve yatak odalarinda bir varyasyon olarak kalir....
-
way way way burda ne cevherler varmış..abiler 30+ sayfalara bakın yaf manyak konular cıkıor durun bakim ilgincleri yukarı tasicam :D muhahaha cok gusel yaa 13+lar okumalı ve bilgilenmeli:D
-
sipidik abartma istersen aktif konuları kirletiyorsun bence
-
abi niye yaa aktifler gene aktif kalır bence bunlar hatırlanmalı gayet yararlı konular acılmış bunlara bakıp gecmişi hatırlamak lasım :D
-
arama bozuk diye eylem mi yapıyon lennn....
sipidik..
-
HEPSİNİ COPY PASTE YAPMIŞ HİÇ UĞRASIRMI BU KADADR YAZMAYA SALAK YAAAAAAAAAAAA
not :caldığın adreside verseydin bari
-
sakaleyn bunu yazdı:
arama bozuk diye eylem mi yapıyon lennn....
sipidik..
bak şimdi sende eskiyi karıstırıorsun :D -
bu kadar şeyi okumaya sabrım yok walla ama ne yazdını anladım biraz milleti nie uğraştırıyosunuz ki?
Toplam Hit: 5202 Toplam Mesaj: 8