folder Tahribat.com Forumları
linefolder Derin Konular
linefolder Türk Gençliğine Bürokrasi Darbesi



Türk Gençliğine Bürokrasi Darbesi

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Turania
    Turania's avatar
    Kayıt Tarihi: 29/Eylül/2008
    Erkek

    Kendi yaptığım araştırma sonucu yazdığım haberi sizlerle paylaşıyorum...

     

    Türk gençliğine bürokrasi darbesi

    Birçok ülkede normal zeka seviyesinden daha yüksek zeka seviyesine sahip çocuklara Dahiler Okulu gibi üst düzey donanıma sahip okullarda eğitim veriliyor. Gelecek nesillere yapılan önemli yatırımlar arasında yer alan ‘Dahiler Okulu’ndan Türkiye’de bulunmuyor

    BORA KIZILATEŞLİ

    Üstün zeka ve yetenekteki çocuklarıneğitimi çok önemli. DünyaÜstün Yetenekli Çocuklar Konseyi BaşkanıProf. Dr. Wu-Tien Wu : “Üstün Zekalıçocuk, yaşıtlarından farklıdır. O büyüyünce ya Einstein gibi dünyaya faydalı bir bilim adamı, ya da Hitler gibi bir diktatör olur” diyor…

    3 yıl içinde 570 bin dersliğe dizüstü bilgisayar, 40 bin okula akıllı tahta ve her okula çok amaçlı fotokopi makinesi dağıtma girişimi olan Fatih Projesi yani ‘Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi’ adlı proje, ülkeye 1,5 milyar TL’ye mal olacak.

    Konuyla ilgili olarak Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Arabacı, “İstikbal vadeden beyinlerde, bilimsel düşünceyi geliştirme yerine, teknoloji satın alıp, kolay yoldan bilgi edinmeyi kolaylaştırma denebilecek dev proje, elli yıl öncesinin mantığı ile; okullara daktilo, mumlu kâğıtla bilgi çoğaltan teksir makinesi dağıtımı gibi görülebilir” diye konuştu. Gerçekten ülkeye hizmet edilecekse, ön açacak zekâların eğitimine önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Arabacı, değişik alanlarda hizmet verecek üstün yetenekli çocukların, ülkeye hizmetinin sağlanmasının gerekliliğine dikkat çekti.

    GELİŞMİŞ ÜLKELERDE BU TÜR OKULLAR ÇOK YAYGIN

    Gelişmiş ülkelerde bu türden okulların bulunduğu söyleyen Caner Arabacı, Amerika’nın New York’taki ‘Dalton Okulu’nda dahi çocukları eğittiğini, hatta bu tür okulları bütün eyaletlerine yaygınlaştırarak eğitilmiş dahi oranını artırmaya çalıştığını belirtti. Amerika’nın kendi ülkesindeki dahi çocuklarla yetinmediğini, bütün ülkelerden beyin transferi gerçekleştirdiğini söyleyen Arabacı, “Pekin’deki 8 Numaralı Okul’un, Çin’in dahi çocuklarını eğittiği biliniyor. Rusya’nın, Sibirya derinliklerindeki Novossibirsk Dahiler Okulu, bu anlamda bir merkez olarak Rusların seçme dahi çocuklarını eğitiyor. Bilimin güç demek olduğunu keşfeden İsrail, bu işi 30 yıldır yapıyor. Kudüs’te ‘OFEK’ adlı, ‘ufuk’ anlamlı çok özel bir dahiler okulu, keşfedilen Yahudi çocuklarını yetiştiriyor” dedi. 600 yıl boyunca dünyaya hükmeden Osmanlı Devleti’nde de üstün yetenekli çocukların küçük yaşta tespit edildiğini söyleyen Arabacı, bu çocukların Enderun denilen mekteplerde eğitilerek, devlet hizmetine kazandırıldığını dile getirdi. Arabacı, “Cumhuriyetten sonra kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile Enderun sistemine son veren devlet, o tarihten sonra 70 IQ’ya sahip öğrenci ile 160 IQ’lu bir öğrenci arasında fark olmadığından hareketle, üstün zekalı çocuklar için ayrı bir eğitimi gereksiz gördü. Bu noktada çok büyük bir yanlışlık yapılıyor” dedi.

    TÜRKİYE’DE NEDEN DAHİLER OKULU YOK?

    Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Sarı Türkiye’de dahiler okulu olmamasını değerlendirerek, “Şimdi tabi ‘Türkiye’de dâhiler okulu neden yok’ derken sürece bir bakmak lazım. 1950’lerden sonra özel eğitim hareketi başlamıştır. Bu hareketi başlatan Amerika’da doktorasını yapan Doç. Dr. Mithat Enç’tir. Mithat Enç, özel eğitimin bütün kategorilerinde bir hareket başlattı. 1980’li yıllarda üstün yetenekli bireyler için bir eğitim hareketini yoğunlaşarak başlatıldığını görüyoruz. 1982’den sonra Ankara’da iki tane ilköğretim okulunda üst özel sınıflar açılmış bu çocuklar için. Seçilerek alınan çocuklar burada eğitilmeye başlandı” dedi. Türkiye’deki bürokraside söz sahibi insanların, böyle bir okula özellikle kendi çocuklarını vermek istedikleri için yöneticilerin baskı altında kaldığını söyleyen Sarı, üst özel sınıfların 3 yıl kadar işlevini sürdürdükten sonra kapandığını dile getirdi. Türkiye’de üstün yetenekliler için ufak tefek çalışmalar olsa da, başka bir üst sınıfın açılamadığını ifade eden Sarı, “Yani, Türkiye’de Dahiler Okulu’nun olmamasının en büyük sorumlusu dönemin bürokratlarıdır. 1990’lı yılların  sonunda Özel Eğitim Rehberlik Danışmanlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü içerisinde, Özel Eğitim Daire Başkanlığının yine bir alt birimi olan Üstün Zekalılar ve Üstün Yetenekliler Şube Müdürlüğü’nce BİLSEM dediğimiz Bilim Sanat ve Eğitim Merkezleri kurulmaya başlandı. Ancak bilim sanat eğitim merkezleri için devletten yeteri kadar ödenek ayrılmadığı ve çocuklar ders saatlerinden arda kalan zamanda BİLSEM’lere yönlendirildiği için başarısız olundu” diye konuştu.

     

    Vakit Ayırdığınız için teşekkürler..

     


    Söyleyin eşe dosta herşeyden vazgeçer, Vatan'dan vazgeçmeyiz.
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    yawuz
    yawuz's avatar
    Kayıt Tarihi: 17/Temmuz/2005
    Erkek

    bunun sıkıntısını en fazla o çocuklar çekiyor normal müfredatta başarı sağlayamıyorlar ve sistem dayatmalarına adapte olmaları zaman alıyor çünkü sorguluyorlar, dayakçı hocaların olduğu bir sistemde ne derece başarı sağlanabilirse o derece başarılıyız, her gün iyiye mi gidiyoruz? evet her geçen gün taklitte daha başarılı oluyoruz.


    tahribat.com a can feda
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    PoLLBuLL
    PoLLBuLL's avatar
    Kayıt Tarihi: 04/Temmuz/2010
    Erkek
    eskiden öyle okullar vardı ama milletvekili,zengin,vs çocuğu torpille vs ile oralara gittiği için bir önemi kalmadı.

    You are a man of many colours. but i, motherfucker, am the rainbow
Toplam Hit: 925 Toplam Mesaj: 3