folder Tahribat.com Forumları
linefolder Derin Konular
linefolder "Atatürk Bir Gün Gelecek..."



"Atatürk Bir Gün Gelecek..."

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    iptal007
    iptal007's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Haziran/2007
    Erkek
    AntiOksidan bunu yazdı:
    -----------------------------
    iptal007 bunu yazdı:
    -----------------------------

    Barzani ve Talabani kullanıldı PKKya karşı.bunda bir sorun yok.eğer bir sorun varsa o da bunların şıımartılması.bu adamlar bu hükümet dışında bi kere olsun seslerini çıkartamadılar.astsubayların önünde  ses çıkaramazlardı.ama ne yazık ki AKP hükümeti döneminde ülkenini ç işlerine karışma teşebbüsünde bile bulunuyorlar.Şımartan AKP.bu adamlar başka ne zaman şu,bu iktidara gelsin dedi.komik olmayın ya yazık gerçekten yazık akp ne bk yese bi mazeretiniz var.


    -----------------------------

    yav susayım diyorum ama o kadar saçmalıyorsunki elimde değil susmak hangi iç işimize karışıldı söylesene :D daha 2 gün önce barzani talabaniyi senin babanın oy verdiği parti destekledi kalkmış hala konşuoyorsun yok artık ya :D


    -----------------------------
    ne konuştuğunu bil.sen nerden bilceksin benim babamın oy verdiği patiyi?

    -Türkiye kürt sronunu diplomasiyle çözmeli
    -Türkiye kerküğe karışırsa bizde diyarbakıra karışırız

    bunlar ne?
    -Türk askerine kerküğü meza yaparız

    saçmalayn  birisi varsa o da sensin.söylemeden geçemicem harbiden kıtsın.o zamanlar talabani ve barzani pkkya karşı kullanıldı faydaları da oldu.bunu desteklemek olarak agılayan nasıl bir beyindir hala anlamış değilim.ama bunlar sizin hükümetiniz döneminde  şımartıldı.TSK,cumhurbaşkanı konuşmam dedi sizin başbakanınız "onları boşverin bize bakın" dedi.talabani neyi ister ya da barzani?pkknın güçlenmesini,Türkiyenin tepkisiz olmasını.e bu adamlar sence pkkyı bitirmeye niyetli bi partiyi destekler mi.yazıklar olsun ne diyim bu ülkede sizin gibi tipler yaşadığı sürece milliyetçilik mantıklı gelmemeye başladı.


    ------------------------------

    Türkiye kürt sronunu diplomasiyle çözmeli=> keşke bu olsada savaşa bombaya gerek kalmasa tabi bahsettiğim bağımsız bi kürt devleti değil ama gerek olan savaş bu bi gerçek
    -

    Türkiye kerküğe karışırsa bizde diyarbakıra karışırız=> dedide nooldu?? hani nerdeler gelsin karışsın? yapabilirmi? yada yaparsa ne olur hükümüet karışsınmı der bu adamlar bu kadarmı vatan haini bunu nasıl düşünürsün? ayrıca bir sürü devlet şunu yaparız bunu yaparız diyor mesela suriye bizimdir diyor haritasında hatayı kendi sınırlarında gösteriyor yada yunanistan istanbul bizim olacak gibi şeyler söylüyor yani lafta herkes herşeyi yapar abd götünü kaldırdı ondan oldu bu akp şımarttı diye deil akp adamlara gidin bize çatınmı diyor ona kalırsa talabani barzani görüşmek istedi erdoğanla son zamanlarda erdoğan kabul etmedi o zaman buda kahramanlık bari bunuda söyle o zaman sadece kendi istediklerini aktarmana bi anlam weremedim ayrıca diyorsunki tayyip "TSK,cumhurbaşkanı konuşmam dedi sizin başbakanınız "onları boşverin bize bakın" demiş evet der çünkü hükümet o kardeş bak anlatayım bilmiyorsun cumhurbaşkanı siyasetten sorumlu değildir bu tür konularda görev hükümete düşer üst karar organı görevini cumhurbaşkanı yapar yani eğer operasyon kararı alınırsa cumhurbaşkanına o zaman görev düşer tsk'da zaten devletin ordusunu devlet onun üstündedir we bu sorun henüz diplomaktiık aşamada olduğu için oda konuşmaz askeri boyutta zaten yetkilerinide kullanır konuşurda... kapiş?? anladınmı? ben bu ülkedei seçmenlerin %40 ından biriyim hiç yorma kafanı o yüzden alışmaya çalış

  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    AntiOksidan
    AntiOksidan's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Ekim/2005
    Erkek

    ukala tavrından vazgeç önce.

    sorun diplomasiyle çözülmeli sözünün anlamının farkında değilsin.onun bahsettiği diplomasi değil diyalog orda yanlış kelime kullandım.diyalog kimle PKKyla.buna evet dersen zaten senşe tartışmam.

    Birincisi  cumhurbaşkanı görüşmüyor,sen gidip görüşüyorsun nasıl iş bu?Merak etme senden çok daha fazla anlıyorum,en azından teröristle ve ona yardım eden kabile liderleriyle muhattap olunmayacağının çok iyi farkındayım.Ama %4o ın seçtiği satılmış başbakan bunu yapıyor.Cumhurbaşkanı siyaset flaan yapmadı.Talabani Ankara ya gelmek istedi kabul etmedi ve tepkisini koydu.Tayyib gibi şerefsiz olmadığından örgüte yardım edenlerle,Türk ordusuna meydan okuyanlarla konuşmadı.TSK asker olarak konuşmam dedi.Ne konuşucak sencE?PKKy yardım edenle.bunu bile  haklı göstemreye çalışıyosun.

    Demişse ne olmuşmuş.Yahu YUH be kardeşim yuh.bi devletin tepki,refleks mekanizmalarının zayıflatılmasını bile normal karşılıyorsunuz.Bir aşiret liderinin Türkiyeye meydan okumasına ses çıkaramayan başbakanınızı inat uğruna savunuyorsun.Yazıklar olsun.

  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    iptal007
    iptal007's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Haziran/2007
    Erkek
    AntiOksidan bunu yazdı:
    -----------------------------

    ukala tavrından vazgeç önce.

    sorun diplomasiyle çözülmeli sözünün anlamının farkında değilsin.onun bahsettiği diplomasi değil diyalog orda yanlış kelime kullandım.diyalog kimle PKKyla.buna evet dersen zaten senşe tartışmam.

    Birincisi  cumhurbaşkanı görüşmüyor,sen gidip görüşüyorsun nasıl iş bu?Merak etme senden çok daha fazla anlıyorum,en azından teröristle ve ona yardım eden kabile liderleriyle muhattap olunmayacağının çok iyi farkındayım.Ama %4o ın seçtiği satılmış başbakan bunu yapıyor.Cumhurbaşkanı siyaset flaan yapmadı.Talabani Ankara ya gelmek istedi kabul etmedi ve tepkisini koydu.Tayyib gibi şerefsiz olmadığından örgüte yardım edenlerle,Türk ordusuna meydan okuyanlarla konuşmadı.TSK asker olarak konuşmam dedi.Ne konuşucak sencE?PKKy yardım edenle.bunu bile  haklı göstemreye çalışıyosun.

    Demişse ne olmuşmuş.Yahu YUH be kardeşim yuh.bi devletin tepki,refleks mekanizmalarının zayıflatılmasını bile normal karşılıyorsunuz.Bir aşiret liderinin Türkiyeye meydan okumasına ses çıkaramayan başbakanınızı inat uğruna savunuyorsun.Yazıklar olsun.


    -----------------------------

    birincisi o derse desin lafını yanlış anladın bak bi laf vardır "it ürür kervan yürür" diye orda kast ettiğim o bak diyorumya yıllardır iranıydı,yunanistanıydı,ermenistanıydı hepsi bu tür şeyler söylüyorlar ama sadece lafta orda demek istedğim o we devlet dediğin sokakta kabadayı değildirki "ne bakıyon" diyene çatsın... o yüzden laflara ws lere takmak çokta mühim değil bu tür laflar 1923 yılıdan beri var diyorsunki ses çıkaramıyor bence çıkarmaya gerek duymuyor desek? sen sinek wızıdlayınca seni sinelkikle ezerim diye tehditmi ediyorsun biraz basit düşün böyle bak o laflara çok takma yani

    ayrıca dediğim gibi cumhurbaşkanı görüşmez çünkü sorumsuzdur bu işlerden bu işlere hükümet bakar devletler arası ilişkiler olsun anlaşamalar olsun bunlar hükümetin insiyatifi altındadır cumhurbaşkanını görevide vardır ama tabi ki talabaniyle barzaniyle görüşmek değil ayrıca görüşünce ne oldu ben olsam görüşmezdim o ayrı fakat görüşmek vatan haini olmak değildir belki konuşurken tehdit etti bunu sen bilemezsin bu yüzden görüştü diye tayyibi barzani-talabani dostu olarak göremezsin ayrıca talabani şu an kuklada olsa ırak cumhurbaşkanı ve unutma bu adamları türkiye destekledi zamanında pkk'yı bitirsin diye destekledi demişsin ama unutma pkk'yıda ortaya çıkaran bu devletti bu yüzden dış ilişkilerde hükümet üstünden değilde "türk devlet"inin genel politikası üzerinden konuşmak lazım

    hadi ben kaçar sora devem ederiz

  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    darkblood
    darkblood's avatar
    Kayıt Tarihi: 30/Haziran/2007
    Erkek

    BeylEr burada istediğiniz kadar tartışın bi sonuç çıkmaz. isterseniz günlerce tartışın. Ama ne olursa olsun birbirimize karşı saygılı olmak zorundayız!

    ama bi sonuca varmak istiyorsanız işte 22 temmuz yaklaşıyor ve oyunuzu kullanıp sizinle aynı doğrultuda olan partiye oy verin.ben DAHA FAZLA DEMOKRASİ DİYORUM. :D  :D  


    bilenle bilmeyen bir olur mu?
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    sipidik
    sipidik's avatar
    Kayıt Tarihi: 30/Ağustos/2005
    Erkek
    Atatürk'ün Milliyetçiliği
    Atatürk'ün bize bıraktığı en önemli fikri miras milliyetçiliktir. Bu milliyetçilik, Ziya Gökalp'in "hars milliyetçiliği" kavramına dayanır. Buna göre bu topraklar yüce Türk milletinin topraklarıdır. Türk milletini var eden ve yaşatan unsur ise hars, yani kültürdür. Dolayısıyla Türk milletinin bir parçası olmak için, etnik olarak Türk olmak şart değildir. Türk harsını benimseyen ve kendisini Türk addeden herkes bu milletin bir parçasıdır.

    Burada Atatürk'ün Türk milliyetçiliğinin, Türkiye sınırlarını da aşan bir Türklük bilincine dayandığını söylemeliyiz. Büyük Önder, dış Türkler'e her zaman önem vermiş, hatta gelecekte bir "Türk Birliği" kurulmasının özlemini duymuştur. O dönemde Sovyetler Birliği'nin düşmanlığını çekmemek için akılcı bir politikayla bu konuyu gündeme getirmemiştir, ama "vizyonu" budur.

    Bu ise, Atatürk milliyetçiliğini, marksist literatürdeki üçüncü dünya milliyetçiliği şeklinde göstermek isteyen "devrimci" fikriyatın ne derece çarpık bir yorumda bulunduğunu göstermektedir.

    Atatürk milliyetçiliğinin bir diğer kendine has yönü ise, her türlü materyalist fikriyatın aksine dine büyük önem vermesidir. Büyük Önder, dinin bir milletin, özellikle de Türk milletinin bekasında çok önemli bir yeri olduğunu görmüştür. "Din vardır ve lazımdır, dinsiz milletlerin bekasına imkan yoktur" derken, İslam'ın Türk milli kimliğinin çok önemli bir parçası olduğu ve bu parça olmadan o kimliğin korunamayacağı gerçeğini ifade etmiştir.

    Atatürk'ün Cumhuriyetin ilk yıllarında uyguladığı nüfus politikasında da bu bilinci görmek mümkündür. Cumhuriyetin ilk yıllarında, Türkiye nüfusunun elden geldiğince müslümanlardan oluşması için çaba gösterilmiştir. Atatürk, etnik olarak Türk olmadıkları halde müslüman kimliği ile Türkiye'ye bağlı olan Boşnaklar, Çerkesler gibi azınlıkların Türkiye'ye göç isteklerinin hepsini olumlu karşılamıştır. Hatta bazı tarihçiler bu politika nedeniyle Atatürk'ün Türk milliyetçiliğinin bir yönden de "müslüman milliyetçiliği" olduğunu söylerler.

    Bu ise, Atatürk'ün en önemli mirasının, Türk siyasi ve fikri hayatında "milliyetçi-muhafazakar" çizgi tarafından temsil edildiğinin açık bir göstergesidir.

    Atatürk'ün milliyetçi-muhafazakar kimliğini ortaya koyan unsurların bir diğeri, "milli ahlak" kavramına verdiği önemdir. Atatürk'e göre, milli ahlak, bir millet oluşturmanın ilk şartını teşkil etmektedir. Atatürk, bu konudaki görüşünü/b], "mükemmel bir millette, milli ahlakın icapları, o milletin fertleri tarafından, hiç tereddüt etmeksizin vicdani ve hissi bir şevkle yapılır. En büyük milli heyecan işte budur "[/b] sözleriyle özetlemektedir. (Afet İnan, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, S. 302)

    Atatürk, milli ahlak anlayışını "mukaddes" bir değer olarak kabul etmiş ve bu inancını birçok defa ifade etmiştir. 1930 yılında kendi elyazısıyla yazarak Prof. Dr. Afet İnan'a teslim ettiği notlar arasında "ahlak mukaddestir; çünkü aynı kıymette eşi yoktur ve başka hiçbir çeşit değerle ölçülemez" şeklindeki sözleri yer almaktadır. (Prof. Dr. Afet İnan, Atatürk'ün El Yazıları, S. 362)

    Yani Atatürk, sizin olmasını istediğiniz gibi ve sizin gibi din, ahlak, mukaddesat düşmanı biri değildi. Bu kadar...

    Atatürk'ün Demokratlığı
    İlk belirtmemiz gereken nokta, Atatürk'ün demokrasiye inanmış bir lider olması ve demokratik bir cumhuriyet hedeflemiş olmasıdır. Bu cumhuriyet modeli, Atatürk'ü sahiplenmeye çalışmış olan radikal solcu ideologların hayalini kurdukları totaliter rejimlere tamamen zıttır.

    Bazıları Atatürk'ün yaşamı boyunca bir tek parti sistemi uygulanmış olmasından yola çıkarak, buna karşı çıkarlar. Oysa 1923-38 dönemi incelendiğinde, Atatürk'ün gerçekte çok partili rejimi hedeflediği, bunu gerçekleştirebilmek için iki ayrı girişimde bulunduğu, ancak dönemin şartları gereği çok partili sistemi ertelemek zorunda kaldığı görülür. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Fırka denemeleri, Atatürk'ün demokrasiyi yerleştirmek için gerçekleştirdiği, ancak dönemin şartları gereği yaşayamamış girişimlerdir.

    Ancak 1930'lu yıllarda bazı etkili isimler demokratik Cumhuriyet ilkesinden saparak totaliter bir model oluşturmaya niyetlenmişlerdir. Başta Recep Peker olmak üzere bazı önemli makamlar, o dönemde etkili kalkınma modelleri ile dikkati çeken Sovyetler Birliği’nden, Nazi Almanyası’ndan ve hatta Faşist İtalya'dan etkilenmiş ve bu ülkelerin rejimlerini örnek alan bir takım fikirler geliştirmişlerdir. O dönemde tüm dünyada "yükselen değer" gibi görülen, demokratik sistemlere göre daha başarılı, etkili ve verimli olduğu sanılan bu totaliter modeller, Türkiye'de de hayran kazanmıştır.

    Ancak üzerinde ısrarla durulması gereken nokta, Atatürk'ün hiçbir zaman bu totaliter eğilimlere destek vermemiş, hatta bunları engellemiş olmasıdır. Büyük Önder, kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin her zaman için "muasır medeniyet" seviyesine çıkmasını, yani Batı tipi bir demokrasiyle yönetilmesi hedefini korumuştur.
    "TÜRK MİLLETİNİN KARAKTER VE ADETLERİNE EN UYGUN OLAN İDARE, CUMHURİYET İDARESİDİR."

    Atatürk'ün Liberal Ekonomiye İnancı
    Atatürk'ün otoriter devlet modellerine itibar etmediğinin bir başka göstergesi de ekonomi politikasıdır. 1920'lerin başına baktığımızda, Atatürk'ün kurduğu genç Türkiye Cumhuriyeti için liberal bir ekonomi modeli tercih ettiğini açıkça görürüz. 1923'te, henüz Cumhuriyetin ilanından önce toplanan İzmir İktisat Kongresi'nin anafikri budur. Ancak 1929'daki Büyük Buhran dünya ekonomilerini içlerine kapanmaya ve "sosyalist" olarak nitelendirilebilecek uygulamalara gitmeye zorlamıştır. Türkiye de bu genel eğilime uyarak 1930'larda devletçiliği benimsemiş, liberal ekonomiden kısmen uzaklaşmıştır.

    Ancak tarihçiler bilirler ki, Atatürk bu devletçi uygulamaları sadece dünya ekonomik buhranının zorladığı geçici bir model olarak görmüştür. Sovyet modeli ekonomiden etkilenerek Türkiye'yi sosyalist bir ekonomiye götürmeye niyetlenenler bu nedenle Atatürk'le sürtüşmüşlerdir. Tarihçi Cemil Koçak, bu gerçeği şöyle vurguluyor:

    "Mustafa Kemal Paşa için devletçi ekonomik politika bir zorunluluğun ifadesiydi... Bu, bir ihtiyaçtan kaynaklanan zorunlu ve pragmatik bir yoldu... Devletçi uygulama hem geçici bir döneme tekabül etmekteydi, hem de özel girişim tamamen bir kenara itilmeyecekti; hatta tam aksine çeşitli kanallarla devlet tarafından güçlendirilecekti... Oysa İsmet Paşa ve Recep Bey gibi düşünenler, devletçi uygulamayı yalnızca zorunluluktan kaynaklanan pragmatik bir politika olarak değil, fakat aksine sürekliliği olan bir politika olarak görmekteydiler...Atatürk, başından beri devletçi ekonomik politikanın başarısından kuşku duymuştu. Nitekim İnönü de Atatürk'ün her zaman özel girişimi esas tuttuğunu ve liberal bir ekonomiden yana olduğunu açıklıkla belirtmiştir." (Cemil Koçak. "Siyasal Tarih, 1920-1950". Çağdaş Türkiye. c. 4. ed. Sina Akşin. Cem Yayınevi, İstanbul, 1995. S. 110, 117)

    Kısacası, Atatürk asla Türkiye için sosyalist bir model benimsememiş, her zaman için demokrat ve liberal bir Cumhuriyet modeli savunmuştur. Bu, ideolojilerini Atatürk'e dayanarak savunmaya çalışan sosyalist ideologların ne denli büyük bir çarpıtma yaptıklarını da ortaya koyar.

    ATATÜRK: "KOMÜNİZM, HER YERDE EZİLMELİDİR"

    Atatürk'ün demokrasiye olan bağlılığının önemli bir ifadesi, totaliter sistemlere karşı aldığı açık tavırdır. 1930'ların dünyası, Nasyonal Sosyalizm ve Komünizm gibi totaliter düzenlerin büyük popülarite kazandığı, bu sistemlerin pek çok ülke ve lider tarafından benimsendiği yıllardır. Almanya'nın, İtalya'nın ve Sovyetler Birliği'nin ekonomik atılımları, disiplinli toplum modelleri ve askeri güçleri, bu baskıcı sistemlerin örnek alınmasına yol açmıştır.

    Ancak Atatürk hiçbir zaman bu düzenleri benimsememiş, aksine bunları Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı birer tehdit olarak değerlendirmiştir. Özellikle komünist ideolojinin zararı üzerinde durmuş ve komünizmi "ezilmesi gereken" bir unsur olarak tanımlamıştır.

    1926 yılında gazetecilere verdiği bir demeçte söylediği "komünizm, Türk Dünyası'nın en büyük tehlikesidir. Her gördüğü yerde ezilmelidir" şeklindeki sözleri, Atatürk'ün bu duyarlılığının bir ifadesidir. (Faruk Şükrü Yersel, Eskişehir Gazetesi, 1926)
    Büyük Önder, 1935 yılındaki bir konuşmasında ise şöyle demiştir: "Türkiye hiç bir zaman komünist olmayacaktır. Çünkü Türk hükümetinin ilk amacı halka özgürlük ve mutluluk vermek, askerlerimize olduğu kadar sivil halka da iyi bakmaktır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, cilt 3, S. 99)

    1922 yılında yaptığı bir açıklama, Büyük Önder'in demokrasiye olan sadakatinin en iyi ifadesidir:

    "Biz ne bolşevikiz, ne de komünist. Ne biri, ne diğeri olamayız. Çünkü biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız. Özetle, bizim hükümet şeklimiz tam bir demokrat hükümettir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, cilt 3, S. 51)

    Sonuç
    Atatürk dönemini gerçekçi bir gözle incelediğimizde, onun gerçekten de bugünün kavramlarıyla bir "milliyetçi-muhafazakar" olduğunu görürüz. Atatürk; tam bir Türklük ve Türkiye sevgisine sahip olan; dış politikada Türk milli menfaatlerinin savunulması için çok basiretli ve (Hatay örneğinde olduğu gibi) mücadeleci davranan; sosyalist akımlara prim vermeyip, her zaman için kalkınmanın gerçek yolu olan özel girişime destek olan; Batı'yla gerektiğinde mücadele eden, ama varılması gereken noktanın Batı tarzı demokratik bir "muasır medeniyet" olduğunu bilen; laikliği toplumun huzuru ve devletin bekası için zorunlu gören, ancak aynı zamanda dine büyük bir saygı besleyen ve hatta dinin doğru anlaşılması ve yaşanması için çaba harcayan bir liderdir. Bu sıfatların hepsi milliyetçi-muhafazakar bir istikamete işaret etmektedir.Atatürk'ün geride bıraktığı gerçek miras budur. Yaşamının son döneminde Başvekilliğe —sonradan Demokrat Parti'nin lideri haline gelecek olan—Celal Bayar'ı getirtmesi, hatta bazı CHP'lilerin kesin ifadeleriyle kendisinin ardından Cumhurbaşkanı olarak Mareşal Fevzi Çakmak'ı düşünmesi de, Atatürk'ün mirasının istikametini gösteren önemli işaretlerdir. (Fevzi Çakmak bilindiği gibi muhafazakar görüşleriyle tanınan büyük bir askerdir ve 1940'larda Demokrat Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı olmuştur.)

    NesTo | same shit diffirent asshole
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    sipidik
    sipidik's avatar
    Kayıt Tarihi: 30/Ağustos/2005
    Erkek
    yayınladıgım yazıda rte ye ait bi yer görüosanız oyum rte ye..

    NesTo | same shit diffirent asshole
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    fmk
    fmk's avatar
    Kayıt Tarihi: 10/Ekim/2005
    Erkek
    AntiOksidan bunu yazdı:
    -----------------------------
    Masonlar hakkında ne dediğimi az önce yazdım.ABD bağımlılığı konusunda size sözüm yok.bakkala borcun var diyelim.bakkal borcun var diye "anneni yollasana bana" diyebilir mi?eğer siz amerikan köpeği olarak yaşamaya razıysanız benim için sorun yok.biglin olsa gam yemicem demişsin : ))) sadece gülüyorum.bunu dediğinde sen ,benim bilgim falan az göründü değil  mi : ) . Ailesinde asker olan,önemli görevlerde bulunmuş  birileri olan  biriyim merak etme kimin ne için kullandıldığı açık ..
    -----------------------------
    ailesinde asker oln önemli görevlerde bulunmuş olan birileri olan biriyim demişsin kardeş bende asker ve önemli görevlere katılmış biriyim ABD nin ta süallesini ve tüm abd lileri s...... sorun o değil ama gerçeği gör ABD olmassa sende buralarda olmazdın yakayı başta kaptırmışız umarım kurtuluruz ama biraz zor

    Eğer İnsanlar benimle aynı şeyleri düşünüyorsa bir yerlerde yanlış yaptım demektir
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    profesorburak
    profesorburak's avatar
    Kayıt Tarihi: 04/Mayıs/2007
    Erkek
    Siz ne dionuz yaw. Orada tamı tamamına 69 milton vardı. (heralde diğer 1 milyonda kameramandı)  :D
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    AntiOksidan
    AntiOksidan's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Ekim/2005
    Erkek
    profesorburak bunu yazdı:
    -----------------------------
    Siz ne dionuz yaw. Orada tamı tamamına 69 milton vardı. (heralde diğer 1 milyonda kameramandı)  :D
    -----------------------------
    ne diyosun hoca sen ya : S
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    msdead
    msdead's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Mayıs/2007
    Dişi

    iptal007 demişki ;

    sen verme oy canım ben veriyorum varmı itirazın :D işte demokrasi budur dediğim elbet halkın iradesi yine üstün gelecektir sen video aramya,gazete karıştırmaya devam et oyunuda cem uzana ver döner ekmek werdi diye yada yerli hitler baykala ver yine yukarda döktürmüşsün bi ton şey.. diktiğin ağaç bile değişirken bi insan değişemezmi?? kendide dedi değiştim diye bende değiştiğine inanıyorum sen inanma tmmı hadi bakalım kolay gelsin selametle...

    --------------------------------------------------------------------------------

    1.  7 sülale CHP merak etme! korkma! cem uzancı değilim! sizin gibi vatan ımı satan heriflere oy vermem ben ;)

    2.  heeaa canım, sen tayyibim ossur ossur donun olayım demeye devam et sana liste değil kitap çıkartırım ama işim var anlasan inan uğraşırdım ama anlamıyorsun...

    3.  sağolasın sana da kolay gelsin... :)

     

Toplam Hit: 10561 Toplam Mesaj: 91