folder Tahribat.com Forumları
linefolder Genel
linefolder Atatürk Ve Vecihi Hürkuş ?



Atatürk Ve Vecihi Hürkuş ?

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Florenzi
    Florenzi's avatar
    Kayıt Tarihi: 02/Şubat/2006
    Erkek
    ilteris bunu yazdı

    Az önce videoda gördüm de . Vecihi Hürkuş surekli ceza alip ban yiyor devlet kurumlarından. Atatürk bu adama neden destek olmamış?  Adam uçak yapip hep engellenmiş.  Çok  büyük  soru isareti oluştu bende. Net bilgisi olan aydınlatsin lütfen.  Atatürk un bilip de yardim etmemesi gibi durum olmaz olamaz ..

    Atatürk'ü kötülemek icin denilen seyler bunlar.

    Viki'den alinti: 1937 yılında Türk Hava Kurumu, Hürkuş'u mühendislik eğitimi alması için, Almanya'daki mühendislik okula gönderdi. 1939 yılında mezun olarak ülkesine dönen Vecihi Hürkuş'a iki yılda mühendis olunmasının imkânsızlığı gerekçesiyle uçak mühedisi ruhsatı verilmedi.

    Yani engellemeler Atatürk'ten sonra olan seyler.


    Tek Yol Atatürk 1881 - ∞
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Sigortacı
    DJ_Alper
    DJ_Alper's avatar
    Bilgi/Destek Madalyası
    Kayıt Tarihi: 03/Ocak/2006
    Erkek

    10 milyona uçak fabrikası kurcağıma 10 uçak alırım mantığı herzaman yanlış, Atatürk döneminde ona ayılacak bütçe yoktu zaten doğru düzgün karayolu demir yolu yoktu ama şu yapılabilirdi genç nesilleri yetiştirebilirdi.

    Adam şimdi diyo atıyorum rusya ile 4 adet tank anlaşması yapıyo 2 si türkiyede üretilmesi şartı koyuyo bunu neden koyuyo türkiyedeki mühendisler görsün öğrensin diye

    barış olsun huzur olsun çiçekler böcekler herkes ister bu çoğrafyanda bir silahın olmasın anında bitirirler


    Sorularınızı cilginsigortaci@gmail.com a yazabilirsiniz cevaplar facebook sayfasında >>> facebook.com/cilginsigortaci █║▌│█│║▌║││█║▌║▌║
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Amatör Üye
    cptprice
    cptprice's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Şubat/2014
    Erkek

    Yeni kurulmuş bir fakir devlet var ortada. Amerika siz uçak yapmayın biz size ucuza veririz diyor. Ve bizim çalışmalar sona eriyor. Ancak bir sene sonra onların verdikleri uçakların bakımı geliyor.

    Tabi o zaman Türkiye'de bakım yapacak mühendis yok. Uçaklar geri gidiyor çoğu dönmüyor ve bir sürü bakım borcu Türkiye'nin omuzlarına biniyor.

    Ben böyle bir şey okumuştum. Doğruluğu hakkında kesin bilgim yok.

     

    cptprice tarafından 18/Tem/17 13:10 tarihinde düzenlenmiştir

    zaman bir bitmeyen çölmüş, ölenler ölmeden ölmüş ve zâten ölmemek zülmüş, neden inkârı beklersin? gönül bir at, zaman gemdir; o gem her derde merhemdir ne azgın bir cehennemdir; ne hâlâ nârı beklersin!
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Caliber
    Caliber's avatar
    Kayıt Tarihi: 18/Aralık/2009
    Homo

    Sanaliyeşmemiş bir ülkede böyle şeyleri ilerlemesi mümkün değil. Osmanlı'dan bize kalan topraklarda bulunan demiryolları ve bilimum sanayi bile denemeyecek üretim tesisleri her daim yabancıların desteğiyle kurulmuş olan yapılar. Misalen ilk demiryolunu yapan ne Osmanlı'dır ne de herhangi bir başka Türktür. Yabancılar yaptırıyor (ki hangi millet onu unuttum) ve yapım amacı ise ülkede üretilen pamuk gibi hammaddeleri limanlara kolayca taşıyabilmek. Yani düz mantıkla düşünecek olursak ve İktisadi Tarih açısında kendimi bilgili olarak gördüğüm bir birey olarak diyebilirim ki Osmanlı son dönemlerinde Avrupalı devletlerin sömürgesi olarak can vermiştir. Sömürgenin de hammadde dışında birşey üretmesine müsade edilmez. İzmir'i bilenler bilir, şehrin en güzel bölgelerinde eskilerden kalma enfes köşkler bulunur. Misalen Ege Üniversitesi içinde iyi bildiğim 2 tane köşk vardır ve bu ikisi Levanten köşküdür. Yani bu sömürü işi yapan kişilerin Osmanlı temsilcilerinin kaldıkları köşkler. Limanlar yine yabancılar tarafından yapılmıştır ve bu altyapı yatırımının amacı sanıyor musunuz ki Osmanlı gelişsin etsin diyedir? Tabi ki hayır, tamamen Osmanlı'nın kanını emmek için yapılan yatırımlar bunlar.

    Osmanlı çöktünten sonraki süreç de pek farklı değildir. 1929'a kadar da bu doku pek değişmemiştir. Bize hep aksi söylenir ama gerçek manada işi araştırıp okuyan kişiler olayın anlatıldığı gibi olmadığını görür. 1929'a kadarki süreçte (Lozan'ın ekonomik yaptırımlarının 5 sene süreyle sürdürüleceği o an kabul eidlmiştir ve bu sebeple 1929'dur) Türkiye pek kendi başına hareket edememiştir. Gümrüklerle istediği gibi oynayamacağını, dış yatırımlara kolaylık sağlayacağını beyan etmiştir. Gümrüklerle oynayamadığınız vakit, dış sermayenin hâlen kanını emdiği birey olduğunuz vakit gelişmeniz zordur. Bu süreç de aynen böyle devam etmiştir.

    1929 Krizi'nin etkisiyle ve Lozan'ın 5 senelik taahhüdünün bitmesi sebebiyle ipleri eline alan Türkiye 1930'dan itibaren sanayileşme planlarıyla kalkınmayı amaç edinmiştir. Bu dönemde ve bu dönemi izleyen 10 senelik süreçte ciddi atılımlar yapılmıştır. Türkiye'deki sanayinin altyapısını oluşturacak çoğu yatırım bu dönemde atılmıştır. Gel gelelim Gazi'nin vefatından sonra başa gelen kanı bozuklar koltuk sevdasına bugün olduğu ülkeyi yine parsel parsel satmaya devam etmişlerdir. 1946'daki hadise bunun açık işaretidir. Paramızı devalüe ediyoruz, Bretton Woods'un parçası olmak için can atıyoruz ve imtiyazlar veriyoruz. Bu süreçten sonra olan Türkiye zaten bildiğiniz Türkiye. Akabinde gelen Menderes hükumeti zaten memleketin anasını ağlatıyor. Sanayileşmenin ciddi önemli olduğunu fark edemeyen günümüz zihniyetine sahip o eski karanlık zihniyet sanayiyi boşverip tarıma yöneliyor ve ekonomimiz yapması gereken o atılımları yapamıyor. 1960 Darbesi ile nispeten nefes alan ülkemiz sonraki süreçte yine benzer sonuçlara maruz kalıyor. Bu sefer de sağ-sol adı altında solun yükselişiyle bir refah devleti teması ortaya çıkıyor emekçilerin haklarında muazzam genişlemeler yaşanıyor. Devlet bu bağlamda emeğin karşısında eziliyor ve olan yine halka oluyor. 70'lerden sonra zaten herkesin adı gibi bildiği 80 darbesi ile küreselleşme furyasına giriyoruz, bu sefer de hem emekçi hem de devlet darbe alıyor. Piyasalar dışarı açılıyor, yabancı yatırımcı geliyor ve yerli üretici, yerli sektörler zarar görüyor.

    Olayın özü şu: Anlatılan bir olayı, içinde bulunduğu zaman dilimi içerisinde düşünmek icap eder. Örneğin bir zamanlar bizim ülkemizde yerli otomobil üretildi ve sanıyor musunuz ki bunu bizim devletimiz diğerlerine kafa tutarak yaptı? Tabi ki hayır. O ara ithal ikâme furyası vardı yani ülkeler içine kapandı ve herkes kendi malını üretsin moduna geçildi. O arada bize İtalyan'lar kol kanat gerdi ve Fiat'ın altında Tofaş ile beraber arabalarımızı ürettik. Yani buna yerli bile demek saçma olur ama hiç yoktan iyidir. E şimdi ben bunu size direk yerli otomobil ürettik desem inanırsınız ama olayı birtakım gelişmelerle beraber anlatsam inanmak yerine anlarsınız. Mevcut konunun anlattığı da inanma konusuna giriyor. Bahsi geçen videoyu izlediğiniz zaman inanırsınız, ama olayları bildiğiniz zaman gerçeği anlarsınız. Gerçeği merak eden, arayan insan da tarihsel metinleri okumalıdır. Hele hele böyle konularda iktisat tarihi okunmalıdır. Mesela 1923-1929 ile 1930-1939 dönemi iktisadi temasını bilmeyen insanın gelişmeleri idrak etmesini beklemek saçmalıktır. Az çok birtakım bilgileri sunmaya çalıştım ve onlar bile yine az çok neden olayların böyle gittiği hakkında fikir uyandırmıştır.

    Caliber tarafından 18/Tem/17 14:10 tarihinde düzenlenmiştir

    Tedbirsiz abdest bozmaya oturan, domala domala taş arar.
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    driveshaft
    driveshaft's avatar
    Kayıt Tarihi: 12/Aralık/2009
    Erkek
    DJ_Alper bunu yazdı

    10 milyona uçak fabrikası kurcağıma 10 uçak alırım mantığı herzaman yanlış, Atatürk döneminde ona ayılacak bütçe yoktu zaten doğru düzgün karayolu demir yolu yoktu ama şu yapılabilirdi genç nesilleri yetiştirebilirdi.

    Adam şimdi diyo atıyorum rusya ile 4 adet tank anlaşması yapıyo 2 si türkiyede üretilmesi şartı koyuyo bunu neden koyuyo türkiyedeki mühendisler görsün öğrensin diye

    barış olsun huzur olsun çiçekler böcekler herkes ister bu çoğrafyanda bir silahın olmasın anında bitirirler

    Atatürk döneminde birçok insan birçok alanda eğitim alması için yurtdışına gönderildi zaten hocam. Bu örnektede adı belirtilen kişi Atatürk döneminde gönderilmiş zaten. "İstikbal Göklerdedir" diyen bir insanında bu konuya uzak kalacağını düşünmek saçmalık olur.


    "Sen doğru dur, eğri belasını bulur"
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    akmarky
    akmarky's avatar
    Kayıt Tarihi: 17/Ağustos/2012
    Erkek
    Free_Mans bunu yazdı

    uçak yaptık 10 liraya mal ettik. bunu gören amerika rusya yada her ne boksa dediler biz size daha iyi uçağa 2 liraya verelim siz uğraşmayın. biz de uğraşmadık. 

    özetle, süregelen durum

     

    akmarky tarafından 18/Tem/17 16:17 tarihinde düzenlenmiştir
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    unbalanced
    unbalanced's avatar
    Kayıt Tarihi: 14/Haziran/2006
    Erkek

    Bu insanin kasitli olarak engellendigi asikar. Eksisözlükte biraz daha detaylandirmis birisi.

     

    1925 senesinde yaptığı vecihi k vi için vesika istediğinde, sertifika için bir teknik heyet kurulur, fakat uçağı uçurup deneyecek kimse olmadığı için sertifikayı alamaz ve izinsiz uçar. tabi bunun üzerine cezayı yiyince hava kuvvetlerinden istifa eder. uçağına da el konur. 

    1930 yılında kadıköy'de bir keresteci kiralar ve ikinci uçağı vecihi k xiv'ü yapar. bununla ankara'da ismet paşa'nın huzurunda bir gösteri yapar. buna rağmen uçağı onaylatacak kimse olmadığından buna da müsaade çıkmaz. uçağını uçurabilmek için ta çekoslovakyalardan belge almak zorunda kalır. uçağı bir süre postacılıkta kullanıldıktan sonra uçuştan men edilir. 

    1933'de 2 tane vecihi k xv ve vecihi k xvi isimli uçakları yapar ve vecihi sivil tayyare okuluöğrencileriyle çalışmalar yapar. bu okul da parasızlıktan ve verilen diplomaların denkliği olmadığından kapanır.

    1937'de almanya'da uçak mühendisliği diploması alır. okul 2 senelik olduğu için türkiye'de diploması kabul görmez.

    1947'de kanatlılar birliği diye bir dergi çıkarır. onun sonu da diğerleri gibi engellemeyle bitecektir. 1954'te hürkuş havayolları'nı kurar. türk hava yolları'nın kullanmadığı 8 tane uçağı borç harç edinir. thy'nın sefer koymadığı yerlere seferler düzenler. bazen gazete taşır. sabotajlar yapılır, yine önü kesilmek istenir. nihayetinde elinde bir uçak kalır. onu da mta için maden aramalarında kullanır.

    hayatının sonlarında bu uçakların borçları ve faizleri altında iyice ezilir ve 1. dünya savaşı'nda gösterdiği kahramanlıklar dolayısıyla bağlanan maaşına da haciz konur. 1969'da da gata'da sefalet içinde ölür..

    vecihi hürkuş, bütün isteği, azimine ve memlekete yaptığı hizmetlere rağmen hayatı boyunca engellenmeye çalışılmış, türkiye büyük bir zeka ve kabiliyetten yoksun bırakılmıştır. kısacası vecihi hürkuş, memleketimizin belki de en az bilinen ama en büyük ayıplarından birisi olarak tarihteki kayıtlarda yerini almıştır.


    Ülkesini Seven Her Türk Vatandasi, Ülkesinin Sessiz Istilasi'na karsi durmak zorunda.
Toplam Hit: 3387 Toplam Mesaj: 18
uçak vecihi