Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
Tahribat.com Forumları 
Müzik & Sinema & Tiyatro & Kitap & Televizyon & Seminerler & Edebiyat 
Beyaz Tavşan Part 1 - Hikaye Denemem Beyaz Tavşan Part 1 - Hikaye Denemem
-
Mahkemeden suçlu olduğum kararının çıkmasının ve 26 sene hapis cezaya çarptırıldığımın açıklanmasının ardından adeta mahkemede yarı ölü yarı canlı beyin fonksiyonları durmuş bir canlı haline gelmiştim.Beynimin hiç bir fonksiyonu çalışmıyordu adeta travmadaydım.Mahkeme kararı açıkladıkdan sonra yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı.Mahkemeye benim için gelmiş tek kişi eski dostum Adam’dı.Askerler beni kolumdan tutmuş salondan çıkarırken Adam bana bişeyler söylüyordu ama ne dediğini o an ki halimle hiç anlamadım.Mahkemeden ne zaman çıktığımızı hatırlamıyorum bile.
Kendime gelmeye başladığımda kafamı kaldırıyorum ve kendimi hapishane aracının içinde buluyorum.Hapishane aracının bile içinin güneş görmeyen bir yer olması beni dahada korkuya sevkediyor.Sonra hemen önüme bakıyorum ve karşımda benim gibi elleri zincirli olan 3 adamı görüyorum.Öyle suratlarına uzun uzun bakınca içlerinden bir tanesi konuşmaya başlıyor.
-İlk defa mı giriyorsun içeri?
--Evet . .
-Kaç sene ?
-- 26 sene .
-Gerçekden boku yemişsin.Bende 7 sene 4 ay ceza aldım.Ama daha önce bi kaç senelik bir tecrübem var.Yani senden daha şanslıyım.
Bu adamın benimle konuşmaya çalışmasını umursamıyorum.İçinde bulunduğum durumu düşünmekle meşgul hala beynim.
Cevap gelmeyince adam konuşma başlatmak için tekrar bişeyler sölemeye başlıyor.
-Adın nedir ?
--Alexander .
-Bak Alexander artık cezan kesinleştiysen yapacağın bişey yok dostum.Bu kadar fazla düşünme.Evli değilsindir umarım ?
-- Hayır değilim.
-İşte bu senin için daha iyi.Çünkü arkanda seni 26 seni bekleyecek biri olmazdı heralde.Artık sadık kadın bulmak imkansız oldu.
Bu geveze herif başımı ağrıtmaya başlıyor ama ses çıkarmıyorum.Sağımda bir adam daha olduğunu yeni farkediyorum.Gözlüklü,zayıf bir adam.O da benim gibi suskun bir şekilde oturmuş kafası önünde yere bakıyor.Önümdeki adam yine başlıyor konuşmaya.
-Bak dostum içerde mutlaka bazı dostlara ihtiyacın olacaktır.Eğer istersen seninle takılabiliriz.Benim tecrübelerimden faydalanman gerekebilir.Yanımıza bir kaç adam daha alırsak içerde iyi bir tayfa oluruz.
-- Aslında bilmiyorum.Sanırım çete işlerine girmeyeceğim.Tek istediğim zamanımı doldurup hapishaneden çıkmak.
Adamın kaşlarını çatıyor ve gözlerimin içine bakıyor.
-Bana bak dostum.Ben çete kurmakdan söz etmiyorum.Ama içerde götünü kollayacak birileri lazım mutlaka.Bu yaşına kadar hapishane filmleri izlemişsindir heralde.İşte tam o filmlerde anlatılan gibi bir yer gittiğin bok çukuru.Banyo yaparken çıtır kız arkadaşının yerine yanında 100 kiloluk zenciler olacak.Eğer ladyboy olmak istemiyorsan bence söylediklerimi bir daha düşün.
Tam o sırada sağımdaki adam bu herifin anlattıklarından korkmuş olacak ki çekinerek konuşmaya katılıyor.
-Afedersin,eğer istersen ben katılabilirim tayfana.Tabi ki sen müsade edersen.
Kaşları çatık olan adam bunu duyunca hafifden sırıtıyor
-Tabi ki kardeşim.Neden olmasın.Bazen kararsızlık en kötü karar olabilir.
Araç duruyor.Hapishaneye ulaştığımızı tahmin ediyorum.Gardiyanlar kapının kilidini açıyorlar o sırada geveze ve kurnaz adam bize bakarak ;
-Bu arada adım Fernando.Bu gerçek adım.Aptal hapishane takma adlarını sevmem.İçerde görüşürüz çocuklar . .
-
Okuyan olursa yorumlarını aşağı yazsın lütfen.
NOT:Bazı arkadaşlar benzetmeler ve diyalogları beğenmemişler.Karakterler gördüğünüz gibi Türk değil o yüzden diyaloglarıda Amerikanvari yazdım.Bunuda göz önünde bulundurun.
PART 2
Hapishane aracının kapısı açılıyor ve 4 gardiyan bizi araçdan indiriyorlar.Yavaşca tek sıre haline girmiş bir vaziyetde hapishaneye doğru ilerliyoruz.Fernando en önde başı dik bir şekilde yürüyor.Ben ise sıranın en arkasında diğerlerini takip ediyorum.Hapishanenin içine girdiğimizde karşımıza hapishanenin bahçesi çıkıyor.Ama hapishanede kimse yok.Bahçede silah olarak kullanılması imkansız olan barfiks ve mekik çubukları gibi basit spor aletlerini görüyorum.Hemen hemen hepsi eskimiş hatta bazıları tamamen pas tutmuş vaziyetde.Yine oraya yakın duran basketbol potaları ise aynı şekilde eskimiş ve yıllardır boyatılmamış gibi görünüyordu.İçeriye girdiğimde etrafıma dikkatlice bakıyor ve kendimi "en azından iyi olan bişeyler var" diye teselli edeceğim bişeyler arıyordum.Gardiyanlardan biri bizim bloğumuzun kapısını açıyor ve içeri giriyoruz.
Blok,alt ve üst katta hücrelerin sıralandığı aşağı yukarı 100 hücre olan büyük bir koridor.Biz buraya girer girmez diğer mahkumlar hücrelerinden bie laf atmaya başlıyorlar.Kimileri bize hakaretler,küfürler yağdırırken kimileri öğle izninde yanıma gel arkadaş olalım diyor.Bazıları aramızda Meksikalı olup olmadığını öğrenmek için İspanyolca bişeyler soruyorlar.Söyledikleri laflara anlam vermeye çalışmıyorum zaten.Hepsinin psikolojisinin bozuk olduğunu varsayıyorum.Bloğa girince gardiyanlardan ikisi Fernando ve diğer iki adamı hücrelerine götürmek için bizden ayırıyorlar.Ben ve gözlüklü olan adam başka bir tarafa doğru ilerliyoruz gardiyanla birlikde.Blokda üst kata çıktığımızda gardiyan bizim kalacağımız hücrenin kapısı açıp "Hücrenin içine bir atın ve durun ! " diye bağrııyor.Bizde dediği gibi yapıyor hücrenin içine bir adım atıp arkamızı dönüyoruz.Biri kelepçelerimizi çözerken diğeri "Kelepçesi çözülen hemen ranzanın yanına doğru ilerlesin ! " diyor.Dedikleri gibi yapıyoruz ve sonunda bizi hücreye bırakıp ordan ayırılıyorlar.
Hücrenin içine girdiğimiz halde adamın hala suratında büyük bir korku var.Sanki işkence görmüş gibi bir surat ifadesi var.İkimizde ayaktayken bana soruyor;
-Üstte mi yatacaksın altta mı ?
--Ben altta yatayım sen üstte yat.
Hemen üste çıkıyor ve yatağına uzanıyor.Benim ise kafamda hala derin düşünceler var.Olanlara inanamıyorum bile.Buraya nasıl alışabilirim diye düşünürken hafif bir zil sesi duyuyorum.Ardından gardiyan bağırmaya başlıyor ; "Bahçe izni saati.Herkes hücresinden çıksın !"
Bunu duydukdan sonra ben ve daha adını bile bilmediğim hücre arkadaşım bahçeye çıkıyoruz.Bahçeye çıkınca sağa sola bakarak turlamaya başlıyoruz.Tam o sırada bir zenci yanımza geliyor;
-Sergio sizi çağırıyor.Benimle gelin.
--Sergio kim ?
-Burda kaldığın sürece kıçını yalamak zorunda olacağın adam.Şimdi yürüyün benle ..
u235 tarafından 10/Haz/13 19:21 tarihinde düzenlenmiştir -
Selamlar,
Okudum. Olay örgüsü gayet açık, burada pek sorun yok. Ancak sözcükler... Pekiştirme amacıyla tercih ettiğini anladığım bazı ifadeler hem okuma güçlüğü, hem de karmaşa yaratıyor. Bir de ek olarak, noktadan sonra mutlaka boşluk bırakmalısın, bence bu gayet önemli.
Eline sağlık.. -
İlk olarak belirteyim birşeyler yazma konusunda hiçbir fikrim yok, bu yüzden yorumumu dikkate alıp almamak sana kalmış.
Yazıya gelirsek,
İlk gözüme çarpan yazım hataları ve devrik cümleler oldu. Bu da okuyan kişinin konsantrasyonunu bozuyor hikayeye odaklanmayı engelliyor.
Bunun dışında karakterler biraz ruhsuz olmuş. Hepsi sanki aynı kişiymiş gibi tek düze olmuşlar. Biraz daha karakteristik özellikler ekleyebilirdin. En azından biri sokak ağızıyla konuşsaydı daha bağlayacı olaiblirdi.
Ayrıca karakterlerin arasında geçen diyaloglarda zorlama gibi sırf bazı kelimeleri kullanabilmek için zorla kurduğun cümleler gibi geldi bana.Umarım kendini geliştirirsin, daha önce birkaç forumda böyle roman tarzı yazıları takip etmiştim. Bazıları gerçekten sürükleyici olabiliyor.
Daha uzun şeyler yazıp bölüm bölüm buradan paylaşırsan okuruz güzel olur. -
benzetmeler saçma buldum hani gerçek hapishanelerde geçicek bi doğal konuşma tarzı değilidi ama olay güzel ilerlemiş yani sonuna kadar okutturdu...
-
Hocam bence mapustan çıkmış arkadaslardan yardım al dialoglar konusunda
-
olmamış hoca
-
"evli değilsindir umarım?"
starbucsda kahve içen 2 entel gayin sohbeti tadında olmuş.
-
Okurken kafamızda canlandırıyoruz hocam.Ama ne kadar güzelde olsa karekterlerin yabancı olması ve Türk sohbetinden çok uzak olması dolayısı ile bir yere oturtamadım doğrusu.Yani demek istediğim tatar ramazanlarla büyüdük biz.Tez kesin uleynnn gibi dialoglar yerine çok akıcı bir Türkçe ile diologları yazmışsın.Hadi 26 sene yiyen adam bir beyefendi diyelim.Diğerleride mi öyle ? Nacizane eleştirilerde bulundum affına sığınarak.
-İşte bu senin için daha iyi.Çünkü arkanda seni 26 seni bekleyecek biri olmazdı heralde.Artık sadık kadın bulmak imkansız oldu.
-Kötü olmuş brader.Bu karı seni 26 sene beklemez.Çıkınca 4 tane piç ile karını follofoş olmuş bir şekilde bulabilirsin.Tabi eğer çıkarsan (pis bir sırıtma)
olsa daha iyi olurmuş mesela..
-
CyberAngel bunu yazdı
Okurken kafamızda canlandırıyoruz hocam.Ama ne kadar güzelde olsa karekterlerin yabancı olması ve Türk sohbetinden çok uzak olması dolayısı ile bir yere oturtamadım doğrusu.Yani demek istediğim tatar ramazanlarla büyüdük biz.Tez kesin uleynnn gibi dialoglar yerine çok akıcı bir Türkçe ile diologları yazmışsın.Hadi 26 sene yiyen adam bir beyefendi diyelim.Diğerleride mi öyle ? Nacizane eleştirilerde bulundum affına sığınarak.
-İşte bu senin için daha iyi.Çünkü arkanda seni 26 seni bekleyecek biri olmazdı heralde.Artık sadık kadın bulmak imkansız oldu.
-Kötü olmuş brader.Bu karı seni 26 sene beklemez.Çıkınca 4 tane piç ile karını follofoş olmuş bir şekilde bulabilirsin.Tabi eğer çıkarsan (pis bir sırıtma)
olsa daha iyi olurmuş mesela..
Güzel yorumlamışsın hocam.
Bir sonraki yazıda bunları göz önünde bulunduracam ama karakterler Türk olmadığı için Türk deyimleri yada bizim ağzımız gibi kullanamıyorum.
Şimdi George "kesin ulan yakarım burayı !" falan derse biraz anormal kaçar :)
-
şim di aklıma geldi beyaz tavşan kelebek gibi heralde.. lakap.
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Cevapla