Büyücü Hacı İle Aramda Geçen Komik Hikaye
-
sanacasta bunu yazdıHolyOne bunu yazdı
Hadi diyelim büyü diye bişey var ve yasak ve islamcılarda islamı doğru yaşadıkları için büyü yapmıyorlar.
Adam öldürmek de islamda hatta her dinde yasaktır fakat yine bildiğiniz gibi güçlü devletler, insanlar, mafyalar vs gözünü kırpmadan milyonları öldürürler.
Öyle bi düğüm yapıp üflemek bişeylere etki etseydi bu teknik birilerince kullanılmaz mıydı? Bi boka yarasaydı askeri kaynaklarda geçmez miydi? Günah olan neler neler geçiyor sonuçta dimi?
(Kurduğum cümlenin gerzekliğinin farkındayım belki iki insan okuyup beyin diye bişeyin olduğunu keşfeder diye yazdım)
Büyücü olmak herkesin yapabileceği bir şey değildir. Büyücü olan kimse şeytana tapması gerekir. Şeytan bu kimseyi kul olarak kabul ederse yardımcı cinleri vasıtası ile büyü yapmasına yardım eder. Yapılan büyüler genellikle insanların eşyalarına yapılır. Saç, sakal, iç çamaşırı,çorap gibi eşya olması gerekir. Büyü kabul edildiği zaman şeytan yardımcı cinlerini büyünün gerçekleşmesi için musallat eder. İslam coğrafyasında pek yayılmayan bu durum avrupada hat safhaya ulaşmış ve büyü yapanlara karşı büyük savaşlar verilmiştir. Bu illetten kurtulduklarında bunu cadılar bayramı olarak kutlamaya başlamışlardır.
Avrupa da büyücülere karşı ne savaşı olmuş çok merak ettim.
-
Ratbat bunu yazdısanacasta bunu yazdıHolyOne bunu yazdı
Hadi diyelim büyü diye bişey var ve yasak ve islamcılarda islamı doğru yaşadıkları için büyü yapmıyorlar.
Adam öldürmek de islamda hatta her dinde yasaktır fakat yine bildiğiniz gibi güçlü devletler, insanlar, mafyalar vs gözünü kırpmadan milyonları öldürürler.
Öyle bi düğüm yapıp üflemek bişeylere etki etseydi bu teknik birilerince kullanılmaz mıydı? Bi boka yarasaydı askeri kaynaklarda geçmez miydi? Günah olan neler neler geçiyor sonuçta dimi?
(Kurduğum cümlenin gerzekliğinin farkındayım belki iki insan okuyup beyin diye bişeyin olduğunu keşfeder diye yazdım)
Büyücü olmak herkesin yapabileceği bir şey değildir. Büyücü olan kimse şeytana tapması gerekir. Şeytan bu kimseyi kul olarak kabul ederse yardımcı cinleri vasıtası ile büyü yapmasına yardım eder. Yapılan büyüler genellikle insanların eşyalarına yapılır. Saç, sakal, iç çamaşırı,çorap gibi eşya olması gerekir. Büyü kabul edildiği zaman şeytan yardımcı cinlerini büyünün gerçekleşmesi için musallat eder. İslam coğrafyasında pek yayılmayan bu durum avrupada hat safhaya ulaşmış ve büyü yapanlara karşı büyük savaşlar verilmiştir. Bu illetten kurtulduklarında bunu cadılar bayramı olarak kutlamaya başlamışlardır.
Avrupa da büyücülere karşı ne savaşı olmuş çok merak ettim.
Cadı diye yakılan, modern bilimde akıl hastalığı ile ifade edilen ya da tıbbi olarak bugün basit tedavisi olan durumlar aracılığıyla o devirde 'bu cadıdır' etiketi ile damgalanan masum kadınlardan söz ediyor olsa gerek.
-
x : ben simdi bi mesaj yazicam beni ov ok ?
y : iç dış yıkama yağlama, bedava
-
1000 tl 1000 kişi gelse :) töbe töbe
-
0x656e bunu yazdı
Ordan bi hıyarlık madalyası rica ediciiğim
buna ve z4an konusuna da katılıyorum :))
bu arkadaş ya aşırı asosyal ya da aşırı mal. -
-
Nazi o kitabı kim yazmışsa sağlam sıvamış :D Yazarın şu yobaz düşüncesine bakar mısınız:
"Evrenin anlaşılmaz olduğunu biliyorum o halde kıçımın üstüne oturmalıyım ve hiçbir bok yapmamalıyım çünkü ben bir insanım.
Evreni alamaya çalışan, ömrünü bu işe vermiş gökbilimciler, astorontlar, uzay fizikçileri ve matematikçiler ise insandan daha azı çünkü onlar evreni anlamaya çalışıyor onlar gerizekalı."
Çok sağlam sıvamış hem de. Neden böyle gerizekalıca yazılmış kitapları okuyup beynini bulandırıyorsun anlamış değilim. Ne okuyacağını bana soracak değilsin elbette, yine de bir Carl Sagan, Isaac Newton, Isaac Asimov okumak insanı düşünmeye sevk eder. "Nasıl olsa anlamıyoruz irdelemeye ne gerek" var temalı kitaplar yerine daha iyi bir tercih olabilir.
-
DadasAdam bunu yazdı
Nazi o kitabı kim yazmışsa sağlam sıvamış :D Yazarın şu yobaz düşüncesine bakar mısınız:
"Evrenin anlaşılmaz olduğunu biliyorum o halde kıçımın üstüne oturmalıyım ve hiçbir bok yapmamalıyım çünkü ben bir insanım.
Evreni alamaya çalışan, ömrünü bu işe vermiş gökbilimciler, astorontlar, uzay fizikçileri ve matematikçiler ise insandan daha azı çünkü onlar evreni anlamaya çalışıyor onlar gerizekalı."
Çok sağlam sıvamış hem de. Neden böyle gerizekalıca yazılmış kitapları okuyup beynini bulandırıyorsun anlamış değilim. Ne okuyacağını bana soracak değilsin elbette, yine de bir Carl Sagan, Isaac Newton, Isaac Asimov okumak insanı düşünmeye sevk eder. "Nasıl olsa anlamıyoruz irdelemeye ne gerek" var temalı kitaplar yerine daha iyi bir tercih olabilir.
Sen de haklısın hocam ama söylediklerin konusunda değil; ben sadece orta paragrafa dikkat çekmek istemiştim fakat, işaretlemeyi unutmuşum, burada kabahat benim fakat; bu kitap bir anlatıdır ve yazarın yazıp bastırdığı bir kitap değildir. Dağınık haldeki yazıları derlenip kitap haline getirilmiş. Felsefi açıdan çok farklı ve münzevi bir psikoloji ile yazıyor o satırları ve böyle cımbızlama ile yargılanacak bir durumu yok. Gelgelelim bir kitabı, 675 sayfalık bir kitabı da tek bir paragrafı yorumlayarak yargılaman yanlış. Orada okuduğun ''87'' yani 87. olarak sıralandırılan bir yazısı. Öyle ki; numaralandırılmış yazıların birbirleri ile ilgisi yok. O da söylüyor; insanın günü, gününü tutmuyor. Tüm bir ömür boyunca muazzam, değişmez bir düşünce yapısına sahip olunabilir mi ? Muhtemelen çok zor. Yazar da 87 de böyle bir boşluğa düşüyor ve orta paragrafa dikkat edersen konu inanç.
Ben yazarın savunmasını yapacak değilim, sadece, benimle ve kitapla ilgili yanlış odaklar yaratmandan rahatsız olduğum için böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duydum.
Yazarın adı Fernando Pessoa ve kitabın adı ise Huzursuzluğun Kitabı.
Ayrıca; yazıyı sadece ek bir yorum katması açısından ekledim. Hiçbir şekilde benim fikrim olmayan ve sadece aklıma, bu yazıyı düşünmem gerektiği gibi bir not aldığım için, konuyu görünce hatırladım ve paylaştım. Okuduğumuz her kitabın ana düşüncesi ile darbe alıp, bakış açımızı o satırlara göre değiştiriyoruz gibi bir sonuç çıkardım senin ''öğüt'' içerikli mesajından fakat, kitap okumak sadece bilgi sahibi olmak veya kendini geliştirmek amaçlarını taşımaz, vizyon kazanmak isteyen tarafsızlar da bunu yapar, kitap okur. Anlıyorum; sen sadece tez ve kanunların okuyucususun ama peki dogmalar da okunup bir yorum katılması gereken düşünceler değil midir ? Hocam okumak bazen en kaba tabiri ile ''bu adam ne diyor yahu ?'' sorusunu sormaktır sadece. Burada iki satır yazı paylaştım diye değerli beynimi kirlettiğim fikrine kapılmamalı, endişe etmemelisin. Gerçi beni tanımıyorsun,
Memnun oldum. -
NaZi_ bunu yazdıDadasAdam bunu yazdı
Nazi o kitabı kim yazmışsa sağlam sıvamış :D Yazarın şu yobaz düşüncesine bakar mısınız:
"Evrenin anlaşılmaz olduğunu biliyorum o halde kıçımın üstüne oturmalıyım ve hiçbir bok yapmamalıyım çünkü ben bir insanım.
Evreni alamaya çalışan, ömrünü bu işe vermiş gökbilimciler, astorontlar, uzay fizikçileri ve matematikçiler ise insandan daha azı çünkü onlar evreni anlamaya çalışıyor onlar gerizekalı."
Çok sağlam sıvamış hem de. Neden böyle gerizekalıca yazılmış kitapları okuyup beynini bulandırıyorsun anlamış değilim. Ne okuyacağını bana soracak değilsin elbette, yine de bir Carl Sagan, Isaac Newton, Isaac Asimov okumak insanı düşünmeye sevk eder. "Nasıl olsa anlamıyoruz irdelemeye ne gerek" var temalı kitaplar yerine daha iyi bir tercih olabilir.
Sen de haklısın hocam ama söylediklerin konusunda değil; ben sadece orta paragrafa dikkat çekmek istemiştim fakat, işaretlemeyi unutmuşum, burada kabahat benim fakat; bu kitap bir anlatıdır ve yazarın yazıp bastırdığı bir kitap değildir. Dağınık haldeki yazıları derlenip kitap haline getirilmiş. Felsefi açıdan çok farklı ve münzevi bir psikoloji ile yazıyor o satırları ve böyle cımbızlama ile yargılanacak bir durumu yok. Gelgelelim bir kitabı, 675 sayfalık bir kitabı da tek bir paragrafı yorumlayarak yargılaman yanlış. Orada okuduğun ''87'' yani 87. olarak sıralandırılan bir yazısı. Öyle ki; numaralandırılmış yazıların birbirleri ile ilgisi yok. O da söylüyor; insanın günü, gününü tutmuyor. Tüm bir ömür boyunca muazzam, değişmez bir düşünce yapısına sahip olunabilir mi ? Muhtemelen çok zor. Yazar da 87 de böyle bir boşluğa düşüyor ve orta paragrafa dikkat edersen konu inanç.
Ben yazarın savunmasını yapacak değilim, sadece, benimle ve kitapla ilgili yanlış odaklar yaratmandan rahatsız olduğum için böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duydum.
Yazarın adı Fernando Pessoa ve kitabın adı ise Huzursuzluğun Kitabı.
Ayrıca; yazıyı sadece ek bir yorum katması açısından ekledim. Hiçbir şekilde benim fikrim olmayan ve sadece aklıma, bu yazıyı düşünmem gerektiği gibi bir not aldığım için, konuyu görünce hatırladım ve paylaştım. Okuduğumuz her kitabın ana düşüncesi ile darbe alıp, bakış açımızı o satırlara göre değiştiriyoruz gibi bir sonuç çıkardım senin ''öğüt'' içerikli mesajından fakat, kitap okumak sadece bilgi sahibi olmak veya kendini geliştirmek amaçlarını taşımaz, vizyon kazanmak isteyen tarafsızlar da bunu yapar, kitap okur. Anlıyorum; sen sadece tez ve kanunların okuyucususun ama peki dogmalar da okunup bir yorum katılması gereken düşünceler değil midir ? Hocam okumak bazen en kaba tabiri ile ''bu adam ne diyor yahu ?'' sorusunu sormaktır sadece. Burada iki satır yazı paylaştım diye değerli beynimi kirlettiğim fikrine kapılmamalı, endişe etmemelisin. Gerçi beni tanımıyorsun,
Memnun oldum.Ne guzel bir kavga bu ♡
-
Ratbat bunu yazdısanacasta bunu yazdıHolyOne bunu yazdı
Hadi diyelim büyü diye bişey var ve yasak ve islamcılarda islamı doğru yaşadıkları için büyü yapmıyorlar.
Adam öldürmek de islamda hatta her dinde yasaktır fakat yine bildiğiniz gibi güçlü devletler, insanlar, mafyalar vs gözünü kırpmadan milyonları öldürürler.
Öyle bi düğüm yapıp üflemek bişeylere etki etseydi bu teknik birilerince kullanılmaz mıydı? Bi boka yarasaydı askeri kaynaklarda geçmez miydi? Günah olan neler neler geçiyor sonuçta dimi?
(Kurduğum cümlenin gerzekliğinin farkındayım belki iki insan okuyup beyin diye bişeyin olduğunu keşfeder diye yazdım)
Büyücü olmak herkesin yapabileceği bir şey değildir. Büyücü olan kimse şeytana tapması gerekir. Şeytan bu kimseyi kul olarak kabul ederse yardımcı cinleri vasıtası ile büyü yapmasına yardım eder. Yapılan büyüler genellikle insanların eşyalarına yapılır. Saç, sakal, iç çamaşırı,çorap gibi eşya olması gerekir. Büyü kabul edildiği zaman şeytan yardımcı cinlerini büyünün gerçekleşmesi için musallat eder. İslam coğrafyasında pek yayılmayan bu durum avrupada hat safhaya ulaşmış ve büyü yapanlara karşı büyük savaşlar verilmiştir. Bu illetten kurtulduklarında bunu cadılar bayramı olarak kutlamaya başlamışlardır.
Avrupa da büyücülere karşı ne savaşı olmuş çok merak ettim.
biraz araştırsan görürsün.
https://www.youtube.com/watch?v=8EjO_8Q_ojw