Işınlanma Geçmişi Ve Geleceği
-
bence ınsanların ulasacagı en son teknolojı ısınlamadır onu da su an basar mıslardır ama tam olarak degıl .mesala bır cekırgeyı karsı tarafa bır canlı olarak ısınlayamamıslar
sevgılerle -
ışınla bizim sıkati:)))
-
bi kaç ay önce okumuştum bi nesneyi ışınlamayı başarmışlar ama nesne kaybolmuş...zawallı nesne
-
düşünsenize yanlışlıka monitörü ışınlıyosunuz doğrudan kubura giriyo.. hehhehehe
-
geçen sene bi ışık tanecigini ışınlamışlardı ama ortam olarak çok anormal koşullar sağlanmıştı.ışınlanmanın hemen ardından da ışın kaybedildi.:).insan ışınlanması mümkün deil.niye diyecek olursanız ışınlanmada temel prensib maddenin moleküllerine ayrılıp başka bir yerde tekrardan birleşmesidir.ışık hızıda bunun gibi birşeydir.ışık hızına ulaşan madde moleküllerine ayrılır.ışınlanan bir maddede moleküllerine ayrılmasına ayrılır.ama ışınlandığı yerde nasıl geri toplanacak.:))))..asıl sorun bu saten...
-
yanlız benim düşünceme göre taş veya homojen olan maddeler ışınlanabilir.sonuçta madde olarak her yerinde aynı özelligi gösteren şeylerdir..fakat insanın ışınlanması imkansıdır gibime geliyor.çükü ışınlanmayı başarırsa insanoğlu bu sefer çok rahat bi şekilde topraga can verebilir...
-
Philedelphia Deneyi (Rainbow Project)
1943 Haziran'ı. Philedelphia Limanı'nda sıradan bir donanma destroyeri Eldridge'e hiç de öyle sıradan olmayan kargolar yükleniyor. Tonlarca elektronik malzeme ve 75 KVA'lik iki devasa jeneratör, 4 manyetik kule ve sadece yapanların ne olduğunu bildiği bir sürü cihaz. USS Eldridge adeta yüzen bir trafo merkezi gibi bu yüklerle. Ve tabi başlarına gelecek olaylardan habersiz mürettebat. Emir geliyor: Şalteri açın. Kurulan düzenekler gemiyi yapay bir yıldırım sağanağının içine alıyor. Dev kulelerden yayılan elektromanyetik alan gemiyi kuşatıyor. Gemi yavaş yavaş yeşil bir sisin altında yitip gidiyor şaşkın bakışlar arasında.
Ve çok kuvvetli mavi bir ışık beliriyor geminin olduğu yerde. Yaratılacak elektromanyetik zırhla radar dalgalarına karşı görünmez olmak isteyen ABD donanması için bu bekleneni aşan bir durum. Düşman radarları gemiyi göremez artık ama çıplak gözle de görünmüyor gemi. Koca gemi saydamlaşıyor sanki. Akım kesiliyor. Ve Eldridge görünmeye başlıyor yeniden. Deneyi planlayanların bile kafası karışıyor. Bu kadarını kimse beklemiyor. Hatta Gökkuşağı Projesi olarak adlandırılan projenin beyni Morris K. Jessup bile şaşıyor bu işe. Şaşmayan tek kişi ise deneyle ilgili en ince detaylara kadar her türlü bilgiyi Morris'e veren Carl Allen. Tam bir bilmece adam. Deney kadar esrarengiz bir adam. Deneyden sonra gemide çok büyük bir değişiklik görünmüyor. Ama tayfalar için aynı şeyi söylemek güç. Midesi bulananlar, başı dönenler, aklını kaçıranlar hiç de önemli değil diğerlerinin yanında. Bazı tayfalar yarı görünmez, bazıları duvarlardan geçebiliyor, bazıları kendiliğinden alev alıp yanıyor ama en ilgici 5 tanesinin T1000 misali geminin metaliyle kaynaşmış olması. 28 Ekim 1943' te final deneyi yapılıyor. Bu kez hayvanlar da kobay. Akım veriliyor jeneratörlere. Jeneratörler yükselticilerle kat kat arttırılan enerjiyi kulelere gönderiyor. Kulelerse yekpare bir elektromanyetik alanla geminin kuşatılmasını sağlıyorlar. Gemi yine optik görünmez oluyor. Ve efsane başlıyor; Eldridge Norfolk'ta, Eldridge Virginia Limanında, ve Eldridge dünyanın bir çok limanında görünüp kaybolan bir hayalet gemi. Deney başladıktan 5 dk sonra Philedelphia Efsanesi'ni başlatan destroyer 630 mil uzaktaki Norfolk limanına ulaşıyor......
aslında daha fazlası var ama sanırım bu kadar yeterli.ayrıca bu projenin asıl mimarı bilim tarihi tarafından ihanete uğramış bir bilim adamı Nicola Tesla'dır.Ancak deneyin personel üzerindeki kötü etkilerini önceden tahmin ederek projeden çekilmiş ancak daha sonra M.I.B tarafından hayatına son verilmiştir...
-
hayal ürünü...
-
Hayal ürünü olan nedir?deney miş?bu zaten yapılmış bişey..
-
bence philedelphia deneyi tamamen bilinçli bir biçimde uydurulmuş bir olay. o zamanlar amerika, sovyet rusya ile soğuk savaş halindeydi. bu tamamen rusların gözünü korkutmak ve onların psikolojisini çökertmek amacıyla amerikalı ajanlar tarafından uydurulmuş bir hikayedir.
aynı şeyi U.F.O fenomeninde de görürüz. 1960"ların ortalarına doğru amerikadaki sovyet ajanları moskovaya "top secret" etiketli bir video kaset gönderdiler. kasette gemisi dünyaya düşen iki uzaylıya otopsi yapan amerikalı bilim adamlarının otopsi görüntüleri vardı. bu kaset o zamanki sovyet yönetiminde ve sovyet bilim adamlarında soğuk duş etkisi yapmıştı. çünkü bu kaset amerikalıların elinde uzaylıların teknolojisinin bulunduğunun apaçık bir kanıtıydı. 1990 larda SSCB dağıldıktan sonra amerikalı yetkililer bu kasetin sahte olduğunu açıkladı. meğerse o otopsi yaptıkları uzaylılar plastiktenmiş.
hem düşünün bir kere... eğer amerikalıların elinde böyle bir teknoloji olsaydı (hem de bırakın bir photonu koca bir gemiyi ışınlayabilecek kadar yüksek bir teknoloji... hem de 1940 larda) şimdiye kadar çoktan bu teknolojiyi kararlı bir hale getirmiş ve doruğa çıkarmış olurlardı. o halde NASA mars"a insan göndermek için bu kadar uğraşıyor?
Toplam Hit: 7441 Toplam Mesaj: 22