Nazım Hikmet

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Serser1
    Serser1's avatar
    Kayıt Tarihi: 20/Mayıs/2007
    Erkek
     

    1902 yılında Selanik’te doğmuştur. İlköğrenimini İstanbul'da Göztepe Taşmektep, Galatasaray Lisesi ilk bölümü (1914), Nişantaşı Numune Mektebi'nde tamamlamış, orta öğrenimi ise, Heybeliada Bahriye Mektebi’nde yapmıştır (1918). Nazım Hikmet Bahriye'yi bitirdikten sonra Hamidiye Kruvazörü'ne stajyer güverte subayı olarak verilmiş, bir gece nöbetinde üşütüp zatülcem olmuş (1919), sağlığını kazanamayınca askerlikten çürüğe çıkarılmıştır (1920).

    Askerlikten ayrıldıktan sonra, İstanbul'un işgaline çok üzülen Nâzım Hikmet Millî Mücadele'ye katılmak üzere Anadolu'ya geçmiş, Bolu Lisesi'nde kısa bir süre öğretmenlik yapmıştır (1921). Rus devrimiyle ilgilenen şair, bir süre sonra Batum'dan Moskova'ya gitmiş ve Doğu Üniversitesi'nde ekonomi ve toplumbilim okumuştur (1922-1924). Yurda dönüşünden sonra Aydınlık dergisine katılmış, burada çıkan şiirlerinden ötürü hakkında "gıyaben" mahkûmiyet kararı verildiğini öğrenince yeniden Rusya'ya kaçmış, af çıkması üzerine Türkiye'ye dönmüş ve bir süre Hopa cezaevinde tutuklu kalmıştır (1928).

    Nâzım Hikmet daha sonra İstanbul'a yerleşmiş, çeşitli gazete ve dergilerle film stüdyolarında çalışmış, ilk şiir kitaplarını çıkarmış ve oyunlarını yazmıştır (1928-1932). Bir ara yine tutuklanmış, Cumhuriyet'in 10. yılı dolayısıyla çıkarılan af yasası ile serbest bırakılmıştır. Akşam, Son Posta, Tan gazetelerinde Orhan Selim takma adıyla fıkra yazarlığı ve başyazarlık yapmıştır (1933).

    Kara Harp Okulu öğrencileri arasında propaganda yaptığı iddiasıyla yargılanmış, Harp Okulu Askeri Mahkemesi'nce 15 yıl, ardından Donanma içinde faaliyette bulunduğu iddiasıyla da Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce 20 yıl olmak üzere toplam 35 yıl hapis cezasına çarptırılmış, cezası Türk Ceza Kanunu'nun 68 ve 77 maddeleri uyarınca 28 yıl dört aya indirilmiştir (1938). Demokrat Parti'nin iktidara gelmesinden sonra çıkarılan af yasası (1950) kapsamına alınması için açılan büyük bir kampanyanın ardından, hukukçular yasal yollara başvurmuş, bu arada Nâzım Hikmet de hapishanede açlık grevine başlamıştır. Sonunda Nâzım Hikmet'in geri kalan cezası affedilmiş ve şair 13 yıl hapislikten sonra hürriyete kavuşmuştur.

    Serbest bırakıldıktan sonra iş bulamayan, kitap çıkaramayan şair için bu kez askerlik kararı alınmış, 50 yaşında ve hasta olan Nâzım Hikmet çok zor durumda kalmıştır. Öldürülmekten korkan şair, kız kardeşinin kocası Refik Erduran'ın yardımıyla bir motorla Karadeniz'de seyreden Romanya bandıralı bir gemiye binerek Türkiye'den ayrılmıştır.Bundan sonraki hayatı baskı altında ve zorunlu sürgünde geçmiştir. Nâzım Hikmet, 3 Haziran 1963 tarihinde Moskova'da ölmüştür. Eserleri birçok ödül almıştır.

    --------------------------

    sonrasında yazamayabilirdim o yüzden erken açtım konuyu..


    dil, kültür, renk değil..emektir yüce olan..
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Serser1
    Serser1's avatar
    Kayıt Tarihi: 20/Mayıs/2007
    Erkek

    Cemal Süreya (1931-1990)

    "Nâzım Hikmet'in önemi şurda : Bir devrim düşüncesini toptan üstlenmiş ve sonuna kadar götürmek cesaretini göstermiştir. Öte yandan şiirinde - anlatımında, kullandığı imgelerde, dil tutumunda - düşüncesinin, hayatının, varoluşunun karşılığını bulmuştur. Başka şairlerde görmeye alıştığımız, düşüncenin süs ve biçim olarak, iğreti olarak serpilişi, fikrin biçim cilveleri ve anlam oyunları halinde kalıp sırıtışı yoktur onda. Düşünce biçimsel olarak değil, yapısal [structurel] olarak yerleşir Nâzım Hikmet'in şiirine. Tümdengelmez onda düşünce. Daha çok hayatın verilerinden çıkışını yapar. Bu yüzden Tevfik Fikret gibi düşünceye boğulmaz. 'Bereketli bir ırmak' gibi çoğala çoğala büyür.

    "Nâzım Hikmet, şiirini hayatıyla tam doğrulamış bir şairdir. Ama daha önemlisi, siyasal tutumdaki birçok şairin aksine, hayatını şiiriyle eksiksiz bir planda doğrulamayı da bilmiştir. Devrim düşüncesiyle şiirsel yük müthiş bir bütünlenme içindedir onda. Ve bu bizim şiirimizde Nâzım Hikmet'e kadar rastlanmayan, dünya şiirinde de seyrek rastlanan bir özelliktir. Şiirsel onur yiğitlik tavrıyla bir arada gider Nâzım Hikmet'te. Şiirin en büyük deneylerinden biri." ("Sonuna Kadar" adlı yazısından)


    dil, kültür, renk değil..emektir yüce olan..
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    mephisto
    mephisto's avatar
    Kayıt Tarihi: 23/Ocak/2006
    Erkek

    Degeri daha yenı yenı anlasılmaya baslayan ama bazılarının hala anlayamadıgı vatansever şairimiz...

     

    "nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
    amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi hikmet.
    nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
    bir ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne,
    kapkara haykıran puntolarla,
    bir ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral vilyamson'un
    66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali
    amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
    "amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi hikmet.
    nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
    evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
    ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
    vatan çiftliklerinizse,
    kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
    vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
    vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
    fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
    vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
    vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
    ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
    vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası,
    amerikan donanması, topuysa,
    vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
    ben vatan hainiyim.
    yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
    nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

    (28.7.1962)

    İstek olursa yaklasık 40-45 kendı sesinden şiiri bulunmakta uploadlayabilirim..


    Issız kuytu köşelerden and olsun ki döneceğiz !
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    iSTaN_BuLL
    iSTaN_BuLL's avatar
    Kayıt Tarihi: 21/Eylül/2005
    Erkek
    nazık hikmet dünyanın sayılı sairleri arasına giderbilmiş ender türk insanıdır. saygıyla anabilmek güzel.

    savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif öfkeye; zaman ki sana hasta olmuş, incelikli haytasın. raksederken mahallenin maşallahı, eyvallahı, güzelleş be oğlum, şimdilik ölümüne kadar hayattasın, şimdilik, ölümüne kadar hayattasın.!
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    retrem
    retrem's avatar
    Kayıt Tarihi: 19/Kasım/2005
    Erkek
    necip fazıl la çok çekiştirirler dururlar

    sandıkları şeyse bunlar hakikaten sidik yarıştırıyorlar .

    olayı sağ sol çatışmasına dönüştürmek için büyük fırsat

    lakin olayın 2 üstad dan oluşan bir şiir maçı olduğunu bilmiyorlar

    ikisininde en güzel şiiri şudur diyemiycemiz kadar süper şiirleri var

    http://www.tahribat.com/forumsearch.asp ?> necip fazıl 

  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Swool
    Swool's avatar
    Kayıt Tarihi: 11/Kasım/2007
    Erkek
    2 gün sonra ölüm yıl dönümü...
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Serser1
    Serser1's avatar
    Kayıt Tarihi: 20/Mayıs/2007
    Erkek
    Swool bunu yazdı:
    -----------------------------
    2 gün sonra ölüm yıl dönümü...
    -----------------------------
    hoca bnde o yüzden açtım konuyu..sonrasında işim çıkabilir die erken açtım..

    dil, kültür, renk değil..emektir yüce olan..
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    EnT_X
    EnT_X's avatar
    Kayıt Tarihi: 25/Ağustos/2006
    Homo
    Gününün %80 ini okuyarak geçiren insan,Komployu anlayınca rusyaya kaçmıştır Karadenizden Stalin in yanına gerçi sonra kavga etmişleridir ama neyse :)
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    god
    god's avatar
    Kayıt Tarihi: 10/Nisan/2007
    Erkek

    belki askerliğini yapamadı ama şiirlerin en güzellerini kazandırdı ülkesine

    Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine


    All is well
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    god
    god's avatar
    Kayıt Tarihi: 10/Nisan/2007
    Erkek
    1902'de doğdum
    doğduğum şehre dönmedim bir daha
    geriye dönmeyi sevmem
    üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim
    on dokuzumda Moskova'da komünist Üniversite öğrenciliği
    kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu
    ve on dördümden beri şairlik ederim

    kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
    ben ayrılıkların
    kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
    ben hasretlerin

    hapislerde de yattım büyük otellerde de
    açlık çektim açlık gırevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir

    otuzumda asılmamı istediler
    kırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini
    verdiler de
    otuz altımda yarım yılda geçtim dört metre kare betonu
    elli dokuzumda on sekiz saatta uçtum Pırağ'dan Havana'ya

    Lenin'i görmedim nöbet tuttum tabutunun başında 924'de
    961'de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır

    partimden koparmağa yeltendiler beni
    sökmedi
    yıkılan putların altında da ezilmedim

    951'de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün
    52'de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü

    sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım
    şu kadarcık haset etmedim Şarlo'ya bile
    aldattım kadınlarımı
    konuşmadım arkasından dostlarımın

    içtim ama akşamcı olmadım
    hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana

    başkasının hesabına utandım yalan söyledim
    yalan söyledim başkasını üzmemek için
    ama durup dururken de yalan söyledim

    bindim tirene uçağa otomobile
    çoğunluk binemiyor
    operaya gittim
    çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın
    çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri
    camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye
    ama kahve falıma baktırdığım oldu

    yazılarım otuz kırk dilde basılır
    Türkiye'mde Türkçemle yasak

    kansere yakalanmadım daha
    yakalanmam da şart değil
    başbakan filân olacağım yok
    meraklısı da değilim bu işin
    bir de harbe girmedim
    sığınaklara da inmedim gece yarıları
    yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında
    ama sevdalandım altmışıma yakın
    sözün kısası yoldaşlar
    bugün Berlin'de kederden gebermekte olsam da
    insanca yaşadım diyebilirim
    ve daha ne kadar yaşarım
    başımdan neler geçer daha
    kim bilir.

    NAZIM HİKMET

    All is well
  11. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Swool
    Swool's avatar
    Kayıt Tarihi: 11/Kasım/2007
    Erkek
Toplam Hit: 8200 Toplam Mesaj: 42