Ölü Deniz Parşömentleri
-
Yahuda çöllerinde yapılan arkelojik kazılar ve kumran harabelerinde bulunan parşomentlerde ilginç ve bir okadarda gizemli konuların yazılı olduğu ortaya çıktı. Bu yazıtlar yaklaşık 3000 yıllık Esseniler adında bir tarikat mensuplarının kaleme aldığı ön görülmekte yazıların tarihi bir yazı değilde ilgi çeken tarafı 3 kutsal dinin kitaplarında anlatılanlarla çok benzer olayların anlatılması ve anlatım dillerinin birbirlerine çok benzer olması . Gene Kumran harebelerindeki kazılarda ele geçirilen ibranice yazılan bakır yazıdda şifreli şekilde 10 mısır hireoflid harfinin gizlendiği ortaya çıkmış ve bu harfleri bir araya getirildiğinde Akineton Yani 3500 sene önce yaşamış bir mısır firevununun ismi.
Bu belgeseli dün gece HC de izledim Şimdi kafama takılan bazı soruları sizlerle paylaşmak istedim
Şimdi tüm dinlerden önce dile alınan ve yazılan bu yazıtlar ve tarikatın ilginç yaşam tarzları dinlere ilham kaynağı olmuş olabilirmi çünkü kutsal arınma diye yazıya dökdükleri ayin hıristiyanlarda ve yeni ahitte geçen vaktizin aynısı
Vaktizci Yahya (yahya Peygamber) Hz. İsayı esseniler tarikatına üye yapmış ve burda yazılan tanrının oğlu ibaresine hz isa kendini konumlandırarak yeni bir din kurmuş olabilirmi
Hz. musa bir zamanlar firavun saraylarında yaşyan biri idi burda Mısırlıların yani akinetonun kurduğu dini israil oğullarına hitap için parşömentlerdeki 10 emiri çıkararak yahudiliği oluşturmuş olabilirmi.
İslam dini içinde bazı sorumlarım var ama imanımın zayıflığında şüphe ediyorum ve dindende çıkmak istemiyorum :)
Bu konularda bilgi sahibi arkadaşlar var ise fikirlerini paylaşırlar ise minetkar olurum daha birçok şey var ama dediğim gibi bilgili arkadaşlar ile tartışmak-paylaşmak istiyorum
-
Sorularına cvp veremem ama
İslam dini içinde bazı sorumlarım var ama imanımın zayıflığında şüphe ediyorum ve dindende çıkmak istemiyorum :)
bunu gerçekten düşünüyorsan, helal olsun derim..
-
tek yaratıcının olduğunu farzedip, tüm insanlara hemen hemen aynı şeyleri söyleyip kendine tapılmasını istendiğini düşünürsek
tüm dinlerin temelde aynı şeylerden bahsettiğini göz önünde bulundurursak. neden 3000 yıllık parşömende yazılanların dinlerin kaynağı olduğunu düşüneyim ki?
onu da tanrı başka bi peygambere göndermiştir.
sonuçta onlarca peygamber inmiş insalığın varoluşundan beri..bir kısmına kitap bir kısmına sahife ler inmiş.
dinden çıkacak birşey yok :))
-
Birde şu var tüm dinler ortadoğuda can bulmuş ilginç olan Milattan Önce 1500 yıllarda o zamnın en buyuk medeniyeti olan ve sırlları aradan 3500 sene geçmesine rağmen halen çözülmeyen bir Mısır medeniyetide Ortadoğuda kurulmuştu ve tarihlerini her zaman yazıya dökmüşler Akineton denen Firavun Tek tanrılı dini çıkaran ve hitabelere döken bir kıral ve belirli aralıklarla bu medeniyetin kalıntıları sürekli dinler çıkarmışlar arasında ne gibi bağlantı olabilir bu sizde ilginç gelmiyormu
-
Hz. Adem'in cennet ten kovuluktan sonra arap yarım adasına sürülmesinin de bi etkisi olabilir buna..
uzun uzadıya tartışmak isterim aslında bu konuyu ama işte olduğum için vaktim sınırlı..
-
Peki ya amele 2 dostum Tek yaratıcı var ve peryodik olarak ortalama 500 yılda bir büyük bir din çıkmış ortaya fakat fiilerinin hepsi bribirinden farklı hiç benzerlik yok benzerlik sadece Yaratıcı ve Vekili Yani peygamber peygamberler değişken olabilir sorun yok ama yaratıcı tekken neden emirler bu kadar çok değişmiş emir derken dinin sıfatlarından bahsediyorum ( Cami , Kilise , Sinekok) Namaz Kılmak emir . Vaktiz olmakta emir vadedilmiş topraklara gitmekde emir felan filan.
-
Orta doğuya uzak olan medeniyetlerde sürekli çok tanrılı dinlere inanmış orta doğaya en uzak noktalar hala başka tanrılara inanıyor
-
Son sorduğun soruya kendimce cevap vermeye çalışayım..
Dinler hep ihtiyaçtan dolayı meydana gelmiş, ve yaratıcı düzeni bozulmamış bir din varken başka bir din göndermemiş..
Yeni bir dinin gönderilmesi mevcut dinin bozulmasına bağlı olmuş. Bu yüzden diyoruz İslam tek geçerli din, eğer hristiyanlar dinlerini bozmasalardı, Allah'ın emirleirnin yazdığı kitabı değiştirmeselerdi kısacası dinleri bozulmasaydı bugün İslam olmazdı diye düşünüyorum.
Haliyle bozulmuş bir sistemin yerine gelecek yeni bir sistem, kökten değişiklikleri de beraberinde getirir.. İbadet şekli, Mabedler değişir, bu yüzden zaten o din yeni bir dindir..
Ama elbette değişmeyen şeyler vardır. Örneğin genel ahlak. Dünyanın her yerinde, hangi dine inanılırsa inanılsın, insan öldürmek, başkasının malına izinsiz, haksız sahip olmak(hırsızlık), Büyüklere saygısızlık yapmak gibi bazı genel ahlak kuralları her yerde aynıdır. Uymayanlar elbette olacaktır ama genel olarak bunlar değişmemiştir..
Neden ibadet vs gibi şeylerin kökten değiştiğini sorarsan, eğer değişmeseydi yeni din ile eski din arasında çelişkiler ve anlaşmazlıklar çıkardı diye düşünüyorum. Tabi benimki yorum doğrusunu Allah bilir
-
zamanın şartlarına göre düşünülebilir.
biz diğer dinlerde ibadet şekillerinin değiştirilip değiştirilmediğini bilmiyoruz..(en azından benim bi bilgim yok) incili örnek alırsak yazan ayetlerin, isa bunu yaptı, bunu yedi, böyle öldü gibisinden olduğunu görüyoruz. sonradan yazılıp toparlanmışa benzemekte..
pek ala ibadet şekilleri de değişmiş olabilir.
yada daha sonra tanrı tarafından tekrar şekillendirilmiş olabilir
uzaklık açısından söyleyebileceğim birşey yok pek.
eskiden teknoloji bu kadar gelişmiş değildi, ulaşamamış olabilir. ılaşanlar sallanmamış olabilir..
-
alp bunu yazdı:
-----------------------------Son sorduğun soruya kendimce cevap vermeye çalışayım..
Dinler hep ihtiyaçtan dolayı meydana gelmiş, ve yaratıcı düzeni bozulmamış bir din varken başka bir din göndermemiş..
Yeni bir dinin gönderilmesi mevcut dinin bozulmasına bağlı olmuş. Bu yüzden diyoruz İslam tek geçerli din, eğer hristiyanlar dinlerini bozmasalardı, Allah'ın emirleirnin yazdığı kitabı değiştirmeselerdi kısacası dinleri bozulmasaydı bugün İslam olmazdı diye düşünüyorum.
Haliyle bozulmuş bir sistemin yerine gelecek yeni bir sistem, kökten değişiklikleri de beraberinde getirir.. İbadet şekli, Mabedler değişir, bu yüzden zaten o din yeni bir dindir..
Ama elbette değişmeyen şeyler vardır. Örneğin genel ahlak. Dünyanın her yerinde, hangi dine inanılırsa inanılsın, insan öldürmek, başkasının malına izinsiz, haksız sahip olmak(hırsızlık), Büyüklere saygısızlık yapmak gibi bazı genel ahlak kuralları her yerde aynıdır. Uymayanlar elbette olacaktır ama genel olarak bunlar değişmemiştir..
Neden ibadet vs gibi şeylerin kökten değiştiğini sorarsan, eğer değişmeseydi yeni din ile eski din arasında çelişkiler ve anlaşmazlıklar çıkardı diye düşünüyorum. Tabi benimki yorum doğrusunu Allah bilir
-----------------------------
Peki domuz yemek hristiyanlıkta serbestte neden müslümanlıkta yasak, önceden domuz yokmuydu? Veya önceki domuzlar başkamıydı? Bu benim aklıma hep takılıp durmuştur. -
fmk bunu yazdı:
-----------------------------
Orta doğuya uzak olan medeniyetlerde sürekli çok tanrılı dinlere inanmış orta doğaya en uzak noktalar hala başka tanrılara inanıyor
-----------------------------
Hz. Muhammed(s.a.v)'in peygamber olmasının da amacı bu değil mi zaten? Yani gönderilmiş bir din herkes tarafından kabul edilebilecek bir halde olsaydı o zaman peygamberlere ihtiyaç kalmazdı.. İslam'ı o dönemde yaymaya çalışmışlar ve yayabildikleri bölge sınırlıymış.. amele'nin dediği gibi teknoloji yok o dönemlerde, dinler arası iletişim savaşlardan ibaret. Dinler oturduktan sonra inanma ve inanmama olayına döner. Yani insan dini duyar inanır ya da inanmaz. Bugün örneğin Türkiye'de yetişen herkes incil'den ya da tevrat'tan haberdar mı?? Elbette hayır, biz müslüman olarak doğuyoruz(nüfus kağıdımıza dinimiz islam yazılıyor) ve o şeklide devam ediyoruz, diniyle sorunu olanlar da reddediyor zaten.Bahsettiğin ülkelerde de aynı şekilde belli bi kalıp var, yaşadıkları ortam, çevreleri insanları o şekilde yönlendirmiş ve yönlendiriyor..
Eğer dinden şüphe etmeye başladıysan, basit şeyler düşünerek kendini tatmin etmeni tavsiye ederim, din bu kadar kolay terkedilecek ya da şüphelenecek kadar basit değil. Elbette körükörüne inan demiyorum ama şüphe ederken de dikkatli olmanda fayda var diye düşünüyorum. Tabi sonuçta seçim senindir..
Bugün kuran-ı kerim'deki edebi nitelikte bir kitap yazılmaya çalışılsa, bu teknolojiyle, bu bilgiyle kaç kişi kaç yılda yazabilir??
Bugün uzay bilimleri ve büyük fizik deneyleri sonucunda bulunan gerçekleri, teknolojinin 0 olduğu o dönemlerde Kuran-ı Kerim'e kim yazabilir?? Haşa diyeyim ki bu kuran'da yazanlar bir hikaye.. Hangi insan yazdığı bi hikayeye bu kadar insanı inandırabilir ve arkasından sürükleyebilir? Bu hikayeyi yaşam amacı yapabilir? Uğrunda can verdirecek kadar inandırabilir?
Bunları da düşünmek lazım