Ölüm Fikrini Egale Etmek
-
zumsuk bunu yazdı
Hocam bazı aşılamayacak şeyleri aşmanın tek yolu kabullenmektir.
Hepimiz öleceğiz değil mi ? Tamam , o zaman bir amacı gerçekleştirip ölelim. Tanrı var mı , diğer taraf var mı ? Belli değil. Net değil. İnanmak isteyen inanıyor, istemeyen inanmıyor.
Fakat bu dünya var, geçmiş vardı. Muhtemelen gelecekte olacak. O halde ; geçmişte bize bunca şeyi bırakan insanlara (örnek aldığın, sevdiğin benimsediğin) bir borcun var diye düşün. Benim Einstein'a, Atatürk'e, Steve Jobs'a vs.. borcum var. Bunu ödemem gerek. Ülkem için çalışmam gerek, insanlık için çalışmam gerek.
Eğer kimse yok, herkes kötüydü diyorsan ; o halde sen örnek olacak iyi birşeyler yap.
----
Agnostik ateist olarak ;
Ölümden korkmuyorum. Ölünce ne olacak diye endişelenmiyorum. Doğmadan önce neyse, öldükten sonra o olacak. Yaşam öncesinde ne hissettin, ne yaşadıysan ; yaşam sonrasında da o olacak.
Kafaya takma. Madem ki hepimiz öleceğiz, bari bir amacımız olsun. Hayat üzerinden gelip geçmemiz bir işe yarasın. Ülkeye ve insanlığa...
Mantıklı ve sade ama bazen senin kadar vaktim var deyip çalışıp yaparım gibi hissetmiyorum.
Mesela bugün otobüs nehre uçtu bilmem kaç kişi bir anda öldü.
O dediğin örnek şahıslardan olabilmen için bir garantin yok. Her gün ölmemek için bir şeyler yaparak güne başlıyorsun ha bunu egale edebiliyorsn kabullenip yaşıyorsun onu bende senin gibi hissettiğim an olay benim açımdanda düzelecek zaten. Canımı sıkan bazı noktalar var zamanında yaygara kopardığım konular oldu cahil damgasıda yedm. Mesela mevlana yunus emre osho buda echart Hz İsa gibi insanlar gerçekten ölümü anlatıyorlar bu insanlar gibi ölümü anlamak isterdim.
Bu kadar sonuç aramamdaki tek sebeb bir sonuça ulaşan insanları görüp anlamamam.
Bu bana vakit nakit kaybettriyior acilen b fikri bir şekilde atlamam gerek. Gerçek beni ortaya çıkarabilmek için...
-
zeybekustasi bunu yazdı
Great :)
“Tanrı’ya inansan iyi olur, çünkü eğer haklıysan ebedi mutluluk seni bekliyor; ancak hatalıysan zaten bir şey farketmeyecek.
Diğer taraftan eğer Tanrı’nın var olmadığına inanıyorsan ve hatalıysan o zaman ebedi azap seni bekliyor, ancak haklıysan zaten bir şey farketmeyecek”.Hocam iyi hoş great :) diyorsun da, şayet tanrı varsa ve ben tanrıya inanırsam ve tanrının inanmamı beklediği şekle, bütüne veyahut değerlere aykırı bir inanış sergilersem bu durumda inanmak da bana kâr sağlamaz.
Bugün dünyanın 5'te biri, hak dini islam diyor. Azınlık bir grup, yahudiler ve yahudilik en iyisidir diyor. Yine milyarlarca olan bir grup hristiyan tanrısı en adaletli olandır diyor. Sonra İslam'ın tanrısı bu diğer iki dini de sahipleniyor. O dinleri de ben getirdim ama bi dünya bug vardı şimdi güncelledim iyi, hoş çalışıyor artık diyor. Yalnız, neden islama inanmamız gerekiyor? Belki de esas Tanrı bir zerdüşt gibi yaşamamız gerektiğine inanıyordur? Ya da esas din belki de Şinto'dur?
Belki tanrı adaletli olmayı da sevmiyordur nereden biliyoruz? Belki de tanrı bizden daha günahkardır ha? Neye göre ibadet edip, neye göre yaşayacağız dini ve neye göre yakalayacağız ebedi mutluluğu? Bence saçma. Belki bu dünyanın bir üst katmanındaki başka bir dünyada hayat buluruz ama bu inanç meselesi saçma ve karışık bana göre.
-
Ayazz bunu yazdızeybekustasi bunu yazdı
Great :)
“Tanrı’ya inansan iyi olur, çünkü eğer haklıysan ebedi mutluluk seni bekliyor; ancak hatalıysan zaten bir şey farketmeyecek.
Diğer taraftan eğer Tanrı’nın var olmadığına inanıyorsan ve hatalıysan o zaman ebedi azap seni bekliyor, ancak haklıysan zaten bir şey farketmeyecek”.Hocam iyi hoş great :) diyorsun da, şayet tanrı varsa ve ben tanrıya inanırsam ve tanrının inanmamı beklediği şekle, bütüne veyahut değerlere aykırı bir inanış sergilersem bu durumda inanmak da bana kâr sağlamaz.
Bugün dünyanın 5'te biri, hak dini islam diyor. Azınlık bir grup, yahudiler ve yahudilik en iyisidir diyor. Yine milyarlarca olan bir grup hristiyan tanrısı en adaletli olandır diyor. Sonra İslam'ın tanrısı bu diğer iki dini de sahipleniyor. O dinleri de ben getirdim ama bi dünya bug vardı şimdi güncelledim iyi, hoş çalışıyor artık diyor. Yalnız, neden islama inanmamız gerekiyor? Belki de esas Tanrı bir zerdüşt gibi yaşamamız gerektiğine inanıyordur? Ya da esas din belki de Şinto'dur?
Belki tanrı adaletli olmayı da sevmiyordur nereden biliyoruz? Belki de tanrı bizden daha günahkardır ha? Neye göre ibadet edip, neye göre yaşayacağız dini ve neye göre yakalayacağız ebedi mutluluğu? Bence saçma. Belki bu dünyanın bir üst katmanındaki başka bir dünyada hayat buluruz ama bu inanç meselesi saçma ve karışık bana göre.
Psikolojik açıdan yazdığın yazılar şundan ibaret,
Şu yaşına kadar ne görüp ne okudu isen bunlar beynine binary kodlarla işlendi harddisc de duruyordu bunları ram a bazılarını atıp print ettin bize.
Yani senin kafanda ne nasıl varsa o şekilde lasne ettin beynini bir torba gibi düşün bu yaşa kadar içine bir şeyler doldu bundan başka bir şey değil.
Bu torba bize gerçeklikle ilgili hiç bir şeyi açıklamaz çünkü bu yaşa kadar istediğin kadar torbana koydun, Sen doğduğunda sıfırdın torbana bir kaç bilgi koyup bunlarla yaşamayı öğrendin.
Sonuç: bu torbaların farklı dolmasından dolayı farklı kişilikler ve farklı tartışmalar çıkıyor kimse kimseyi anlamıyor. Düşüncelerinize güvenmeyn bunlar sizi yanıltır.
Peki neye güveneceğiz ?
İşte bu noktada işin işine düşüncenin ardındaki sen giriyor devreye sen sadece trbandakilerle konuşuyorsun. Bense torbamı görüp konuşuyorum. Din ise tu torbanın tutulu olduğu yer duygu his aşk olduğu söyleniyor.
umarım karmaşık gelmez ve umarım herkes torbalarını buraya dökmez. Çünkü herkes kendine göre haklı ve herkes aslında aynı şeyi söylüyor. Bu şekilde doğru bulunamaz.
zeybekustasi tarafından 02/May/13 04:13 tarihinde düzenlenmiştir -
Hocam yazışmalara vs biraz baştan savma bakmıştım. Şimdi baştan göz gezdirdim de şunları eklemek istiyorum. O biraz yanarız sonra cennete gideriz düşüncesinde olan ve hayata islami çerçeveden baktığını düşünen arkadaşlarına söyle, öyle bir dünya yok. Cennette olan da cehennemde olan da baki olacak. Yani bu cümleyi binbir şekle de soksan cehennemden cennete geçme gibi bir olayı ima edemezsin hem zaten kuranda da yer almıyor.
Neyse gelelim korkularına. 20 yaşına kadar inançlı bir insandım diyorsun. Kuran kursuna gitmiştim diyorsun. Aslında inançlı bir insansın. Zaman zaman inançlarının dışına çıkıyorsun ve bunu yapmak seni vicdanen rahatsız ediyor. Bilinçli bir azap yaşamıyorsun ama için çok farklı. Neden farklı? Çünkü inandığın bir takım değerler var ve sen kimi zaman bu değerleri çiğniyorsun. Bundan ötürü ani bir ölüm söz konusu olduğunda bazı şeyleri kaçırmış olabileceğini düşünüyorsun. Tüm korkuların bundan kaynaklanıyor aslında.
Gelelim soruna. Evet, hiçbir şey gerçek anlamda hiçbir şey ifade etmiyor. Yalnız bu farkındalığı kavramak kötü işte. Bu farkındalığı kavramak o ince çizginin tam ortasında durmak gibi. Bir bankta oturuyorsun ve etrafından hızlıca geçen insanları anlamsızca izliyorsun.
"Kırmızı ceketli kız aşağıdaki mağazada kasiyerlik yapıyor. Şu takım elbiseli adam a bankasında çalışıyor. Şurada oturan genç devlet memurluğunu kazandı. Şu adamın 50 bin TL kredi borcu var..." tüm insanlığın içini görebildiğin o anlarda yaşamaktan tiksiniyorsun ve aslında tüm bu olup bitenlerin hiçbir şey ifade etmediğinin farkına varıyorsun bir kez daha.
- "Neden ifade etmesin ki? Filancanın oğlu mühendis çıktı ve 2 yılda sıfır bir daire aldı. Aylık 6000 lira da maaş alıyormuş." İnsanlarda tanrı egosu var. Belli etmeseler bile içten içe kendilerinden çok tanrılarıyla yarıştalar. Tanıdığım birçok insanda gördüm bunu. Sanki hiç ölmeyecekmiş gibiler. Sanki tüm düzen, tüm kainat onlardan yanaymış gibi.
Ölmek düşüncesini egale etmenin iki yolundan birisi, dünyanın güzelliklerine hırs duymaktan geçer hocam. Bu yolla aklına gram gelmez ölmek korkusu. Bir diğeri de inandığın şekilde ve yapabildiğinin en iyisi şeklinde ibadetini yerine getirmekle olur. Böyle de ölmek aklına pek fazla gelmez.
-
Çizik, daha sonra dönücem
Çok güzel ve vakit harcanacak bir konu, hiç değilse ideası mevcut.
-
Ayazz bunu yazdı
Hocam yazışmalara vs biraz baştan savma bakmıştım. Şimdi baştan göz gezdirdim de şunları eklemek istiyorum. O biraz yanarız sonra cennete gideriz düşüncesinde olan ve hayata islami çerçeveden baktığını düşünen arkadaşlarına söyle, öyle bir dünya yok. Cennette olan da cehennemde olan da baki olacak. Yani bu cümleyi binbir şekle de soksan cehennemden cennete geçme gibi bir olayı ima edemezsin hem zaten kuranda da yer almıyor.
Neyse gelelim korkularına. 20 yaşına kadar inançlı bir insandım diyorsun. Kuran kursuna gitmiştim diyorsun. Aslında inançlı bir insansın. Zaman zaman inançlarının dışına çıkıyorsun ve bunu yapmak seni vicdanen rahatsız ediyor. Bilinçli bir azap yaşamıyorsun ama için çok farklı. Neden farklı? Çünkü inandığın bir takım değerler var ve sen kimi zaman bu değerleri çiğniyorsun. Bundan ötürü ani bir ölüm söz konusu olduğunda bazı şeyleri kaçırmış olabileceğini düşünüyorsun. Tüm korkuların bundan kaynaklanıyor aslında.
Gelelim soruna. Evet, hiçbir şey gerçek anlamda hiçbir şey ifade etmiyor. Yalnız bu farkındalığı kavramak kötü işte. Bu farkındalığı kavramak o ince çizginin tam ortasında durmak gibi. Bir bankta oturuyorsun ve etrafından hızlıca geçen insanları anlamsızca izliyorsun.
"Kırmızı ceketli kız aşağıdaki mağazada kasiyerlik yapıyor. Şu takım elbiseli adam a bankasında çalışıyor. Şurada oturan genç devlet memurluğunu kazandı. Şu adamın 50 bin TL kredi borcu var..." tüm insanlığın içini görebildiğin o anlarda yaşamaktan tiksiniyorsun ve aslında tüm bu olup bitenlerin hiçbir şey ifade etmediğinin farkına varıyorsun bir kez daha.
- "Neden ifade etmesin ki? Filancanın oğlu mühendis çıktı ve 2 yılda sıfır bir daire aldı. Aylık 6000 lira da maaş alıyormuş." İnsanlarda tanrı egosu var. Belli etmeseler bile içten içe kendilerinden çok tanrılarıyla yarıştalar. Tanıdığım birçok insanda gördüm bunu. Sanki hiç ölmeyecekmiş gibiler. Sanki tüm düzen, tüm kainat onlardan yanaymış gibi.
Ölmek düşüncesini egale etmenin iki yolundan birisi, dünyanın güzelliklerine hırs duymaktan geçer hocam. Bu yolla aklına gram gelmez ölmek korkusu. Bir diğeri de inandığın şekilde ve yapabildiğinin en iyisi şeklinde ibadetini yerine getirmekle olur. Böyle de ölmek aklına pek fazla gelmez.
olumden sonraki hayat icin puan toplayarak olumu nasil unutacaz
son 2 cumleye ithafen
wert tarafından 02/May/13 04:38 tarihinde düzenlenmiştir -
wert bunu yazdıAyazz bunu yazdı
Ölmek düşüncesini egale etmenin iki yolundan birisi, dünyanın güzelliklerine hırs duymaktan geçer hocam. Bu yolla aklına gram gelmez ölmek korkusu. Bir diğeri de inandığın şekilde ve yapabildiğinin en iyisi şeklinde ibadetini yerine getirmekle olur. Böyle de ölmek aklına pek fazla gelmez.
olumden sonraki hayat icin puan toplayarak olumu nasil unutacaz
son 2 cumleye ithafen
Hocam şey gibi düşün, haziranın 17'sinde sınavın var mesela. Oldukça da önemli bir sınav. Bu sınava en başından beri düzenli çalıştığın taktirde aklına başarısız olmak, yapamayacağını düşünmek gibi saçma düşünceler kesinlikle gelmez. Bu yüzden istedikleri yerden sorsunlar ben yaparım düşüncesinde olursun.
Ancak diğer türlü, tam da bugünden itibaren ya da son bir hafta kala çalışmaya başladığında ne olur? Yusuf yusuf olursun deyim yerindeyse. Beceremeyeceğin düşünceleri uykularını kaçırır, her gece her gece o sınavı görürsün.
Aynı mantık. İnsanlar benzer stresler altında benzer tepkiler verirler. Ölümü düşünmek de bunlardan biri.
-
ömer hayyam gibi düşün bir elde sevgili bi elde şarap kalanına koy gitsin
-
sevgili murit aylar aylar once gordugum bı hıkayeyı arastırdım senın ıcın tekrar buldum.umarım bı faydası olur.
Hz. Ali'ye (r.a), birisi geldi. Adam, ölümü, tekrar dirilmeyi, ahirette hesabı, cenneti ve cehennemi inkar ediyordu. Hz. Ali'ye:
- Ya Ali, siz müslümanlar ölüme ve ölüm ötesine inanıyorsunuz; biz ise inanmıyoruz. Siz cehennemden kurtulmak, cennete girmek için bir sürü ibadet ediyor, mal harcıyor, zahmete giriyorsunuz. Bu zahmet değer mi? Hem ölümden sonra tekrar dirilmenin olacağı ne malum?" diye sordu.
Hz. Ali (r.a) adamı sükunetle dinledi, sonra ona şu cevabı verdi:
"Evet, ölümden sonra dirilmek, hesaba çekilmek, cennete veya cehenneme girmek, ya senin dediğin gibi yoktur; ya da bizim dediğimiz vardır. Önce senin dediğinin doğru olduğunu düşünelim. Ölümden sonra ahiret hayatı yoksa, seninle biz aynı durumdayız. Sana da yok bize de yok. Bu arada bizim Yüce Allah için kıldığımız namazların, yaptığımız ibadetlerin, hayır ve iyiliklerin, güzel ahlakın, verdiğimiz zekat ve sadakaların bize bir zararı olmaz. Ama, ya ahiret varsa, bizim dediğimiz doğru çıkarsa, senin hâlin nice olur? diye sordu. Adam, biraz durdu, düşündü ve sonra: " Vallahi, her iki durumda da siz kârdasınız, ahiret varsa vay bizim hâlimize! Yolunu öğret, ben de müslüman olacağım," dedi ve müslüman oldu. -
heza bunu yazdızumsuk bunu yazdı
Hocam bazı aşılamayacak şeyleri aşmanın tek yolu kabullenmektir.
Hepimiz öleceğiz değil mi ? Tamam , o zaman bir amacı gerçekleştirip ölelim. Tanrı var mı , diğer taraf var mı ? Belli değil. Net değil. İnanmak isteyen inanıyor, istemeyen inanmıyor.
Fakat bu dünya var, geçmiş vardı. Muhtemelen gelecekte olacak. O halde ; geçmişte bize bunca şeyi bırakan insanlara (örnek aldığın, sevdiğin benimsediğin) bir borcun var diye düşün. Benim Einstein'a, Atatürk'e, Steve Jobs'a vs.. borcum var. Bunu ödemem gerek. Ülkem için çalışmam gerek, insanlık için çalışmam gerek.
Eğer kimse yok, herkes kötüydü diyorsan ; o halde sen örnek olacak iyi birşeyler yap.
----
Agnostik ateist olarak ;
Ölümden korkmuyorum. Ölünce ne olacak diye endişelenmiyorum. Doğmadan önce neyse, öldükten sonra o olacak. Yaşam öncesinde ne hissettin, ne yaşadıysan ; yaşam sonrasında da o olacak.
Kafaya takma. Madem ki hepimiz öleceğiz, bari bir amacımız olsun. Hayat üzerinden gelip geçmemiz bir işe yarasın. Ülkeye ve insanlığa...
Hocam provakatif amaç taşımadan bilgi edinmek maksatlı
"Doğmadan önce neyse, öldükten sonra o olacak. Yaşam öncesinde ne hissettin, ne yaşadıysan ; yaşam sonrasında da o olacak."
Bu kısmı neye dayandırarak söylediğini merak ettim? Hani öncesini anladımda yaşamadan/görmeden ne bileyim ölmeden ölümdne sonrası için çıkarımı neye göre yapıyor agnostik ateistler?
Muhtemelen öyle olacak demek istiyor. Tabi kesin birşey söylenemez.