folder Tahribat.com Forumları
linefolder Genel
linefolder Otopsi Kayıtları Halka Açık Mı?



Otopsi Kayıtları Halka Açık Mı?

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    mürşide
    izzmarit
    izzmarit's avatar
    Kayıt Tarihi: 07/Ocak/2010
    Dişi

    @nikoteen

    Trafik kazasinda hayatini kaybeden aids hastasi ya da akrep sokmasi sonucu hayatini kaybeden ALS hastasi dedikten sonra ateizme hosgeldin de diyebiliyor muyum? (:


    sigara değil, balık olan.
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Nikoteen
    Nikoteen's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Temmuz/2005
    Erkek

    Ben diyemiyorum, hatta O'na inanmanın bir seçim olup olmadığını bile düşünüyorum fakat aklı da her kapı için anahtar olarak görmüyorum/ göremiyorum çünkü aklın da, mantığın da, gnostik bilginin de "varlık" sorununu çözemediğini, bırakınız düşünce tarihinin en ilkel fakat hâlen çözülememiş sorunu olan varlık sorununu, basit şeylerde bile iflasını gördüm; anlatılamaz şeylerde kelimelerin iflasını gördüğüm gibi. Bence düşüncenin nasıl oluştuğunu çözene kadar herhangi bir seçim yaptığını sanmamalı.

    Sorunuza gelince müridem; Cidden mi sordunuz bilemiyorum ama eğer öyleyse din konusunda bilgili biri olduğumu söyleyemem, araştırıp etmediğimden ya da bizzat yaşamadığımdan değil dini anlıyorum da O'nu anlayamıyorum fakat böyle bir vakaya rastlama durumunda O'nun hakkında başka düşünceler edinebilirim yani bu O'nu anlamaya çalışırken daha da anlaşılmaz hâle getirmeye de varabilir ama merak ediyorum, elimde değil.


    Troubles'll come & they'll pass
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    mürşide
    izzmarit
    izzmarit's avatar
    Kayıt Tarihi: 07/Ocak/2010
    Dişi

    Cok ciddi sordum (:

    Varolussal sorularla ozgur iradeyi ayni yerde incelemek zorunda degiliz aslinda. Bunlarin ayrik konular oldugunu dusunuyorum. Ozgur iradenin olmamasini bir deiteye degil fizige kolaylikla baglayabiliriz ornegin, bu varolus sorumuzu yanitlamaz. Demek istedigim, bir kisi ozgur iradeye sahip olmayabilir ve bu onun icin tanri tarafindan tasarlanan/amaclanan/belirlenmis bir yasami oldugu anlamina gelmek zorunda degildir.

    Bir de varolussal sorulari yanitlamaya calisirken isin icine olumu katmak ne derece dogru? Olum hayatin bir parcasi mi yoksa hayatin domaini olumun basladigi yere kadar mi? 


    sigara değil, balık olan.
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Hayalet Avcısı
    TaRuZ
    TaRuZ's avatar
    Kayıt Tarihi: 01/Kasım/2003
    Erkek

    Ben de okunaya çalışıyorum. Burayı terkedin :) 


    Errare Humanum Est
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Nikoteen
    Nikoteen's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Temmuz/2005
    Erkek

    Var olmak yeterliyse, Decartes aklın inkâr ya da şüphe edemeyeceği biçimde bunu ispatlamış zaten varoluşta asıl takılı kaldığımız nokta varoluşun anlamı ve bu anlamı, ölümü denklemden çıkartarak irdelemek suyu sadece belirli bir kalıpta tutarken yapısı hakkında fikir yürütmeye benziyor çünkü suyun doğasında bardağa girmekte var, akıp gitmek de. Kusursuzluk algısı, özlemi, düşü'nün bilincimizde olmasının nedeni bize ne kadar aciz olduğumuzu göstermek ise doğal seleksiyon en büyük ızdırap kaynağını elemine etmekte başarısız kalmış yahut kendisine atfetildiğinden farklı bir prensiple işlemekte. İşte bu prensipler hakkındaki çakışmalar sınırsızlığını sınırını çizen şeyler ve belki kibirden belki ise acınası bir acizlikten o sınırları anlamaya çalışmak mevcut imkanlar dahilinde düşüncenin nasıl oluştuğuna dair fikir edinebileceğimiz bir kapı gibi geliyor çünkü düşüncenin en saf halinin paradokslarda meydana geldiğini düşünüyorum. Big bang gibi bir şey bu... Paradoksal sorunlarda düşünce sadece "var olur" hiç bir katkı, hiç bir tecrübe istemez çünkü doğası gereği çelişki karşısında var olur, bu düşüncenin refleksidir ama işte tüm bunları kategorize edemeden hakkında konuşmak ne onu anlamaya yetiyor ne de anlatmaya. Düşündünüz mü hiç meselâ; düşüncenin böylesi refleksleri varken ,tıpkı canlı bir organizma gibi, düşünenin gerçekten biz olup olmadığını? Ha şimdi derseniz ki düşüncenin bize ait olmayışı bir tanrı olduğu anlamına gelmek zorunda değil öyleyse lütfedip buyurun; bu düşünen kim? Wallahi ben düşünmeyi seçmezdim, sorgusuz sualsiz algılayıp anlayabildiğim bir hayat yaşama şansım varken. Peki böyle bir imkanımız var mı? Hayatı olduğu gibi kabul edenler için var fakat kaderleri bir noktada onları da varlığın anlamını sorgulamaya itecek, hadi kabul edelim; hayatlarımızın belirli noktalarında dil,din,ırk farketmeksizin hepimizin dönüp toplandığı bu noktadan tekrar hayata dağılmamızın nedeni düşünce çobanlarının bizi dürtmesi fakat bizi buraya getiren de oydu. İki şey geliyor aklıma şu noktada ya "demek ki düşünmek o kadar da güvenilir bir şey değilmiş" deyip salla yaa demek ya da düşünceyi "düşünme olma özelliğini" kaybetmeden yeni bir boyuta taşımak tıpkı çeliği ısıl işleme tabii tutmak gibi; özünde yine çeliktir fakat "çelik olma özelliği" dışında artı skiller kazanmıştır. Birincisini zaten denediğimize göre, aklı esnetmek "çıkar yol aramak"için yapılabilecek tek seçim kaldı. Yoksa zorunluluk mu desem...


    Troubles'll come & they'll pass
Toplam Hit: 2534 Toplam Mesaj: 16
otopsi ölümcül hastalık