Yaşamak Ve Üremek İçin Neden Bunlar Gerekiyor?
-
sanırım tür devam etsin diye o muhteşem duygu var . oda 2 li olunca tadından yenmez bir zevk oluyor . yani amaç devamlılık
-
Konu tamamen gen aktarımı ve çeşitlilik üzerine kurulu, ortama daha iyi adaptasyon sağlayabilmen için.
Örneğin senin genetik bir hastalığın var ve tek başına çoğaldın bu geni olduğu gibi yavrularına aktarıyorsun ve sağlıksız nesiller türüyor hayatta kalma şansları daha az oluyor.
Bir eşle ortak bir yavru oluşturduğunda ise bu hastalığın çocuğuna %100 geçecek diye bir durum yok çocuğun sağlıklı olma şansı var eşinden gelen genler sağlam ise.
Veya atıyorum fiziksel görünürlükte bir sıkıntın var çok basitinden tipsizin tekisin diyelim, karşı cins tarafından tercih edilmiyorsun ve bu nedenle senin gibi tipsizler çoğalmıyor :D
Kısacası eş durumu birebir evrimsel bir süreç yakışıklı güzel diye tanımladıklarımız bile evrimsel açıdan sağlıklı olarak gördüklerimizden ibaret, örnek verirsek erkekler için güzel kadın geniş kalçalı büyük memeli kilolu olmayan gibi bir varlığı ifade ederken kadınlar için uzun boylu güçlü kuvvetli diye gidiyor.
Şimdi mantık olarak bir erkeğe büyük memenin bir faydası var mı? yok yani büyük olsa bana ne küçük olsa bana ne olması gerek normal hayatta ama bilinçaltında çocuğunu besleyebileceği algısı olduğundan ona büyük meme güzel geliyor.
Koca götte aynı şekilde rahat doğum yapabiliri belirtiyor aslında.
erkekler böyle seçim yapıp güzel kadınlarla beraber oldukça/ çocuğu besleyemecek ( küçük memeli) veya rahat doğum yapamayacak ( küçük götlü) kadınlar eleniyor. Ve nesil daha doğurgan bir hale gelmesi için o yöne kayıyor.
Kısacası eşeyli üreme birebir evrimsel bir sürecin basamağı hatta çok faydalı bir basamağıdır
-
Tam emin değilim ancak herhalde enerji üretmeyi bırakma sebebimiz kendi üreteceğimiz enerjinin yalnızca güneş varlığı ile sınırlı olacağı ve gündelik aktiviteleri yeterli miktarda (avcılardan kaçabilecek kadar hızlı yaşayabilmek için) yerine getirmek için yeterli miktarda enerji üretilmediği olmalı. Örnek olarak bitkileri verebiliriz. Neredeyse yıllık sıfıra yakın büyüme oranları var, kendi enerjilerini üretiyorlar, yaprakları çıkıyor, dallarından bir tık uç veriyor veya az biraz uzatıyor, bir de kendi tohumlarını ürettiklerinde bitiyor enerjileri. Ancak bu bizim için yeterli olmuyor elbette. Neden tamamen bıraktık az da olsa devam etseydik diyebiliriz onu da yiyecek bolluğuna alışmışlıktan olabilir belki diye yorumluyorum.
Ancak bir türlü anlamlandıramadığım şey tam da bu soru. Diğer arkadaşların söylediği gen çeşitliliği için cevabına katılmıyorum. Çünkü sağlıksız genlerin eş bulamayarak tükenmesindense ortama ayak uyduran genlerin %100'e yakınının yaşaması ve başarısız genlerin de tamamına yakınının yok olması daha hızlı olacaktır. Eş bulma bildiğim kadarıyla tüm canlılarda kendine benzer eş arama şeklinde gerçekleşiyor. Eşeysiz ürüyor olsaydık eş aramak için harcayacağımız zaman ve enerjiyi farklı ve faydalı şeyler için kullanabilirdik, çünkü eşe kur yapma, hazırlık yapma, seks için enerji harcama şeyleri olmayacak onların yerine kendi yumurtamızı kendi dölümüz ile dölleyecek, birebir kendi kopyamız yavrumuzu elde edebilecektik. İlla ki gen aktarımı gerekli ise hem kendi kendimize hem başkaları ile üreyebiliyor olabilirdik.
Üremek için illa karşı cinsin zorunlu olması kuralı evrime aykırı geliyor bana da. Cevabını bulamadığım ve aklımı kurcalayan sorulardandır kendisi. Gelecekte gelişecek teknoloji ile olmasını beklediğim gelişme de üreme için eş ihtiyacının ortadan kalkması durumu. Bu teknoloji şu anda da var diyebilirsiniz ancak çok masraflı, çok uç durumlarda uygulanan ve uygulanmasında bir çok bürokratik engel ile karşılaşılan bir durum şu anda. Gelecekte ise sıradan olacak olmalı, spermi/yumurtayı veya daha büyük ihtimalle kök hücremizi verip 9-10 ay sonra bizzat kendi çocuğumuzu alacağımız günler gelecek olmalı. Öyle olmasını bekiyorum. Elbet o günleri göreceğimi sanmıyorum da bu forum ilelebet kalacak gibi duruyor :) belki 100 yıl sonra bu yazımızı görecekler olacaktır. Şuraya da tarih atalım belki sitenin tarih sistemi çökmüş olur :) 23 Kasım 2017 Saat 15:25. Herkese iyi forumlar.
-
Hayret. Konu açılalı 6 saat olmuş ve "evrim yok darwin yalan" diyen çıkmamış. Böyle sevgi saygı çerçevesinde tartışmamız dileğiyle hoşçakalın, kanalıma abone olmayı unutmayın.
-
NoktaliVirgul bunu yazdı
Hayret. Konu açılalı 6 saat olmuş ve "evrim yok darwin yalan" diyen çıkmamış. Böyle sevgi saygı çerçevesinde tartışmamız dileğiyle hoşçakalın, kanalıma abone olmayı unutmayın.
Tamda yazacaktım, hevesimi kursağımda bıraktın. :)
-
TEORI:
Yaşam hücrelerinin amacı hayatta kalabilmek için zaman kazanmaktır. Ve bunu yapabilmenin 2 yolu var. Ölümsüz olmak veya Çoğalmak. Eğer ortam gelişimine yeterince uygun değilse hücreler ölümsüzlüğü seçer. Yani kendi kendine idare edebilmeyi... Ama eğer ortam gelişimine yeterince uygunsa çoğalmayı seçerler. Çoğaldıklarında elde etmiş oldukları bilgi, birikim ve bilinci bir sonraki nesle ölmeden önce aktarırlar. Çoğalmanın zamanla en mükemmel gelişimi bir çift olma noktasına gelmiştir. Evrim... Zaten evrim olmadığında ortama bağlı olarak ölümsüzlük veya yokoluş gerçekleşir.
Edit: Ayrıca inançsal açıdan bakıldığında özellikle semavi dinlerde yaratıcının insanları ve hayvanları en mükemmel şekilde birer çift olarak yarattığı belirtilmiş ve şartlandırılmıştır. Ancak bu konuda neden böyle olduğu noktasında kesin bir açıklama yok. Sadece en iyisi bu denilmiş. Sadece tanrı yalnız olabiliyor...
opusdei tarafından 23/Kas/17 17:06 tarihinde düzenlenmiştir -
Çünkü bizde 'beyin' var. Bence sebep bu.
-
opusdei bunu yazdı
TEORI:
Yaşam hücrelerinin amacı hayatta kalabilmek için zaman kazanmaktır. Ve bunu yapabilmenin 2 yolu var. Ölümsüz olmak veya Çoğalmak. Eğer ortam gelişimine yeterince uygun değilse hücreler ölümsüzlüğü seçer. Yani kendi kendine idare edebilmeyi... Ama eğer ortam gelişimine yeterince uygunsa çoğalmayı seçerler. Çoğaldıklarında elde etmiş oldukları bilgi, birikim ve bilinci bir sonraki nesle ölmeden önce aktarırlar. Çoğalmanın zamanla en mükemmel gelişimi bir çift olma noktasına gelmiştir. Evrim... Zaten evrim olmadığında ortama bağlı olarak ölümsüzlük veya yokoluş gerçekleşir.
Edit: Ayrıca inançsal açıdan bakıldığında özellikle semavi dinlerde yaratıcının insanları ve hayvanları en mükemmel şekilde birer çift olarak yarattığı belirtilmiş ve şartlandırılmıştır. Ancak bu konuda neden böyle olduğu noktasında kesin bir açıklama yok. Sadece en iyisi bu denilmiş. Sadece tanrı yalnız olabiliyor...
Ben olaya Ruhsal boyuttan bakıyorum, yaşamı deneyimlemek isteyen canlının, öğrenim için geleceği varlık derecesi ve o varlık derecesinin yaşam şartlarına uygun bir biçimde hücreleri yönlendirmesi..! Kısacası hücrelerin kendi kendilerine bebek olamayacağı ve güzel şekil alamayacağınıda söylüyorum, tohumun başlangıcından beri olayda Ruhun parmağı vardır..! Olayın özü DNA ve görünmesi güç iplikçiklerine kadar gitmektedir..
Kısacası öyle denizden çıkan bir canlının, milyonlarca yılda başka bir canlıya dönüşmesi, sav olarak çok saçma geliyor bana. Ayrıca Uzaylı olarak tabir ettiğimiz varlıklarında canlı türlerini etkilediğini düşünüyorum, bazı eski tabletlerde DNA yapımıza Niburu gezegeninden gelenlerin müdahale ettiklerine dair bilgilere rastlanılmış.! Kayıp halka meselesini kurcalayan varmı acaba?
-
ShockMan bunu yazdıopusdei bunu yazdı
TEORI:
Yaşam hücrelerinin amacı hayatta kalabilmek için zaman kazanmaktır. Ve bunu yapabilmenin 2 yolu var. Ölümsüz olmak veya Çoğalmak. Eğer ortam gelişimine yeterince uygun değilse hücreler ölümsüzlüğü seçer. Yani kendi kendine idare edebilmeyi... Ama eğer ortam gelişimine yeterince uygunsa çoğalmayı seçerler. Çoğaldıklarında elde etmiş oldukları bilgi, birikim ve bilinci bir sonraki nesle ölmeden önce aktarırlar. Çoğalmanın zamanla en mükemmel gelişimi bir çift olma noktasına gelmiştir. Evrim... Zaten evrim olmadığında ortama bağlı olarak ölümsüzlük veya yokoluş gerçekleşir.
Edit: Ayrıca inançsal açıdan bakıldığında özellikle semavi dinlerde yaratıcının insanları ve hayvanları en mükemmel şekilde birer çift olarak yarattığı belirtilmiş ve şartlandırılmıştır. Ancak bu konuda neden böyle olduğu noktasında kesin bir açıklama yok. Sadece en iyisi bu denilmiş. Sadece tanrı yalnız olabiliyor...
Ben olaya Ruhsal boyuttan bakıyorum, yaşamı deneyimlemek isteyen canlının, öğrenim için geleceği varlık derecesi ve o varlık derecesinin yaşam şartlarına uygun bir biçimde hücreleri yönlendirmesi..! Kısacası hücrelerin kendi kendilerine bebek olamayacağı ve güzel şekil alamayacağınıda söylüyorum, tohumun başlangıcından beri olayda Ruhun parmağı vardır..! Olayın özü DNA ve görünmesi güç iplikçiklerine kadar gitmektedir..
Kısacası öyle denizden çıkan bir canlının, milyonlarca yılda başka bir canlıya dönüşmesi, sav olarak çok saçma geliyor bana. Ayrıca Uzaylı olarak tabir ettiğimiz varlıklarında canlı türlerini etkilediğini düşünüyorum, bazı eski tabletlerde DNA yapımıza Niburu gezegeninden gelenlerin müdahale ettiklerine dair bilgilere rastlanılmış.! Kayıp halka meselesini kurcalayan varmı acaba?
Ruhsal açıdan değerlendirmedim ama LUCY filmine bakmanızı öneririm.
-
Tek hücreli canlıların düşünme yetisi var mıdır?
Bir araya gelerek daha avantajlı olmayı nasıl akıl edebilmisler?
Ayrıca benzer bir soruyu da ben sorayım. Yumurta tavuk 🐔 olayında ilk yumurtayı nasıl yumurtlamislar. Artık böyle takılmayalım da yumurtlayalim mı dediler? Yumurtadan saglikli verim alıncaya kadar(evrimlestiklerini var sayalım) sorunsuz üremeye geçinceye kadar soylarını nasildevam ettirdiler.
Hep kafa karıştırıyor şu lanet tavuklar 🐔