folder Tahribat.com Forumları
linefolder Derin Konular
linefolder Cazibe (Sempatizasyon) Yasası Ve Sizin Düşünceleriniz



Cazibe (Sempatizasyon) Yasası Ve Sizin Düşünceleriniz

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    CAGRI
    CAGRI's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Mart/2007
    Erkek

    bi haftadır falan parapsikolojiye ilgi duyuyorum arastırmalar falan yapıyorum.. bugün internette birşey buldum cazibe yasası isimli, paylaşmak ve görüşlerinizi almak istedim..yazı alıntıdır.

    -----

    Şu gazete başlığı, sözünü edeceğimiz evrensel yasayı çok net biçimde anlatıyor: “Yıldırım kurbanı, en çok korktuğu şey tarafından öldürüldü.” Bu yasa, en sade biçimde söylersek, benzerin benzeri çektiğini ifade eden Cazibe (Sempatizasyon) Yasası’dır. Onun işleyişini her gün görürüz; lavaboya bir tane kirli tabak koyun, ona hemen on tane daha kirli tabak katılacaktır, köşeye bir parça kağıt atın, o köşe kısa bir zaman içinde atılan kağıtlarla dolacaktır. Hepimiz, belirli bir derecede bunun farkındayız. Farkında olmadığımız şey ise, onun evrensel bir yasa olması sebebiyle, her yerde geçerli olmasıdır, düşüncelerimizde bile.

    Metafizik gruplar içinde, düşüncelerinizin realitenizi yarattığı fikri çok sık duyulur. Bu durumda, “Eğer düşüncelerim benim realitemi yaratıyorsa, benim realitem niçin her zaman tam olarak benim isteğim gibi değil?” sorusu ortaya çıkar. Hesaba katılmayan şey, Cazibe Yasası’dır. Çünki ben ne zaman istemediğim şeyin düşüncesini yayarsam, Cazibe Yasası vasıtasıyla istemediğim şeyi üstüme çekerim. Böylece, ben ne zaman olmasını istemediğim bir şey için endişelenirsem, o şeyi tam olarak üzerime çekerim. Demek ki, gazete manşetinde sözü edilen adam, yıldırım çarpması endişesi ve korkusuyla, korktuğu olayı üstüne çekmiştir.

    Biz negatife odaklanma eğiliminde olan bir toplumda yaşıyoruz. Görsel ve yazılı medyamızın zamanının ve yerinin çok az bir yüzdesi pozitif, titreşimi yükseltici olaylara ayrılmıştır. Büyük bir bölümü, negatif olaylara odaklanır. Böylece bize, negatif düşünceleri teşvik etmemiz öğretilmiştir, hatta bize onun “pratik” olduğu bile söylenmiştir. Öyleyse biz ne zaman istediğimiz bir şey düşünsek, bunu sıklıkla izleyen düşünceler, istediğimiz şeye niçin sahip olamadığımızın sebepleridirler. Eğer kendimize “Ben piyangoyu kazanmak istiyorum.” dersek, bunu derhal, “Bu imkansız, kazanma oranı çok düşük.” gibi düşünceler takip eder.

    Böylece, bir düşünce bir diğerini iptal eder. Eğer Protestan çalışma ahlakına göre düşünürsek; yaşam zordur ve ancak çok gayret gösterip çalışırsak hayatta kalırız; bu düşünce daha sonra deneyimimiz haline gelecektir. Bu şekilde, her an içinde yarattığımızı ve yaratmadığımızı görmeye başlarız, çünki zihinlerimiz asla sakin ve sessiz değildir. Eğer yaşamlarımız devamlı olarak her an her şeyin olabildiği halde ise, bunun sebebi, düşüncelerimizin devamlı olarak her an her şey hakkında olmasıdır. Buna bir de bizim dışımızdaki tesirleri ekleyeceğiz. Diğer insanlar ve onların bizim düşüncelerimiz üstündeki etkileri nelerdir?

    Bizler, her biri kendi düşünce süreçleriyle kendi gerçekliklerini (realitelerini) yaratan diğer varlıklar tarafından çevrelenmişizdir. Çevremizdekilerle doğrudan doğruya, karşılıklı olarak etkileşiriz ve kitle iletişim araçlarıyla da daha çok sayıdaki diğerleriyle etkileşiriz. Bizler, karşılıklı olarak birbirimizi etkileyerek diğerlerinin düşüncelerine tesir ederiz, yani bireyin düşünme süreci kültürel bir süreç birikiminin sonucudur. Doğduğumuz andan itibaren tesir altında kalmışızdır. Hatta bazı araştırmacılara göre, diğer insanların düşünceleri yoluyla doğmadan önce bile tesir altında kalmışızdır. Böylece bizler, bize yakın olan biriyle sonradan paylaştığımız yaratıcı bir düşünceye sahip olabiliriz; daha sonra da ikimiz birlikte bu düşünceyi deneyebilir ve geliştirebiliriz. Sonra her birimiz bu gelişmeyi birkaç başka kimseyle paylaşırız. Bu düşünceyle yaratılan realite derhal yüzlerce insanın tesiri altında kalır. Bu durumda, yarattığımız realitenin imajine ettiğimiz orijinaline hiç benzememesine şaşmamak gerek.

    Bu tartışmadan iki önemli nokta ortaya çıkmaktadır. Birincisi, dikkatimizi istemediğimiz bir şeyden uzaklaştırmaya ihtiyaç duyarız. İstemediğimiz bir şeyi düşünmenin, onu çektiğini hatırlayın. İkincisi, eğer realitemizin istediğimiz şeyle daha fazla aynı çizgide olmasını istiyorsak, o zaman düşüncelerimizi paylaştığımız kimseler hakkında dikkatli olmamız gerekmektedir.


    James WESTLY

    ----- 


    en cok nick dei$tiren mürid
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    aspirin
    aspirin's avatar
    Kayıt Tarihi: 22/Nisan/2007
    Dişi
    benzerın benzerı cektıgını ıfade eden yasa ; kendısınden daıma pozıtıf tesırler yayılan bır kısıye negatıf tesırler etkı edemez tabırı caizse yanı nazar degmez felsefesıyle beslenır gercek bı parapsıkolojık yaklasım ...

    mimi " yim ben ...
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    CAGRI
    CAGRI's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Mart/2007
    Erkek

    umudu kesmiştim benden başka ilgilenen yok diye xD

    peki sana göre ne derece etkilidir bu? verilen örnegin dogrulugu ne derecedir? 


    en cok nick dei$tiren mürid
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    dipLoit
    dipLoit's avatar
    Kayıt Tarihi: 16/Haziran/2006
    Erkek

    the secret i okuyanlar bilir. cekim yasasi adi altinda verilen felsefe de buydu. sacma bulan hayatina eskisi gibi devam ededursun, ben tamamen benimsedim, gayet de mutluyum su an. istedigim hemen hemen hersey hayatimda ve istemediklerim hayatimda degil. takir takir calisiyor olay.

    detayli bilgi ve ornek isteyen msnden seyapabilir. her turlu anlatabilirim olayi:) seviyorum cekim yasasini. 


    bir imzam bile yok
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    aspirin
    aspirin's avatar
    Kayıt Tarihi: 22/Nisan/2007
    Dişi

    aslında bu felsefeyi farkında olmadan yasıyoruz bu tur orneklerde hep karsımıza cıkıyor farkında olarak bılerek yasamanın tadı ayrı tabı

    bende bu konuları acmaya cekınıyordum bu konularla ılgılenenlere uzaylı gozuyle bakıyorlar nedense kı malesef turkıyede bu konu uzerınde de  ıktısas alanını her fakulte karsılamıyor

    guzel bır dusunce akımı olarak goruyorum ...


    mimi " yim ben ...
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    CAGRI
    CAGRI's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Mart/2007
    Erkek

    diploit hocam : msne eklicem az sora da sen örnekleri burda yazsan daa ii olmaz mı herkes faydalanabilir...

    aspirin : biliorum bana burda dinsiz,imansız falan dediler farklı düsüncelerimden dolayı.. darwinizmi araştırdm hocalar bana ateist muamelesi yaptılar.. parapsikolojiye yöneldm satanist dienler cktı.. Türkiyemizin insanları sanırım bu felsefeler icin yeterli olgunluga henüz ulasamadı..


    en cok nick dei$tiren mürid
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    dipLoit
    dipLoit's avatar
    Kayıt Tarihi: 16/Haziran/2006
    Erkek

    hocam simdi cekim yasasi bildigimiz fiziksel elma armuttan ibaret saniliyor. oysa bundan daha fazlasi. hatta hayatin anlami nedir diye arayisa cikan dusunurlerin buldugu en onemli sirlardan biri. aslinda o kadar da yabanci oldugumuz bir sey degil. en basit kisisel gelisim kitabinda bile basarinin 'istemekle' basladigi anlatilir. hatta okullardaki rehberlik ogretmenleri bile sinav oncesi en onemli sey istemek falan der. o yuzden bu felsefeyi anlamakta kimsenin zorluk cekecegini sanmiyorum. hele birde fight club faniysaniz ya da erdal demirkiran serisi bitirmisseniz uygulamaya cok rahat baslarsiniz. ne alaka demeyin ileride cok faydasini goruceksiniz buralarda anlatilanlarin.

    bu dusunceye gore; evrende her dusuncenin, her duygunun, her olayin, maddi manevi diye nitelendirdigimiz aklimiza gelen herseyin bir frekansi vardir. ve insanlar bu frekanlari buyuk olcude kendi iradeleriyle alip verirler. bu alma-verme sisteminin tamamina hakim olan insanlar ise istedigi frekansi evrene yayabilmekte, ve evrenden bunun fiziksel karsiligini alabilmektedir. hakim olabilmek icinse hindu felsefeleri gibi nefis terbiyesi falan gerekmiyor. sadece kafayi calistiracaksiniz. hayal gucunuzun yuksek olmasi bunu basarabilmeniz icin size yardimci olacak etkenlerden biri. yani kendinize guveniniz olacak, bu boyledir diye kafaya koyunca oyle yasayabilmelisiniz.

    ha yillardir istemek basarmanin yarisidir ben hep yazililardan 100 almayi istiyorum neden 50 alamiyorum diyor bazilari:) istemek oyle kafadan bi kez cumle olarak gecirmek degil. ornegin ossyi kazanmak icin calismak gerektigini anlicak beyne sahipsiniz ama bir turlu calisamiyorsunuz, puanlar dusuk geliyor moral bozuluyor falan. direk felsefeyi uyguluyoruz. kendinizi her gun oturup anlayarak adam akilli calistiginiza inandiriyorsunuz. gozunuzun onune getirin mesela oturup severek isteyerek calistiginizi. denemelerde hayvani puanlar aldiginizi hayal edin. ama biraz hayal edim eglenim sora gercek hayata donim degil. olay burda. israrli hayal ediceksiniz. hayal ettiginiz sandalyeden kalkinca buyu bozulmicak. sokakta yururken kendinizi yuksek puan alan zehir gibi bir insan olarak hissedin, diger insanlara oyle bakin.

    bu sadece bir ornek, bunu hayatinizda istediginiz her alanda uygulayabilirsiniz. bunu uygularken dikkat etmeniz gereken en onemli noktalardan biri de, olayin mantigini dusunmeyeceksiniz. yani ben kendimi caliskan super puanlar alan biri olarak hissedince kendi kendine nasil olucak masal anlatma bana demiceksiniz. orasi evrenin isi. sadece inanicaksiniz. olucagini adiniz gibi bileceksiniz. hani hayal kirikligina ugramiyim diye bazen ya olmayadabilir dersiniz akliniz sira cok uzulmemek icin kendinizi korursunuz. o aptalca bi olay. olacak diyin. hayatinizda istediginiz her alanda olumsuz tum ihtimalleri silin. size biri ya kazanamazsan oss yi dediginde gulun, yok oyle bisey diyin. oyle bi ihtimaliniz yok. bakin ben bu oss ornegini niye verdim yasadigim tecrubelerden en tazesi o diye. bu kitabi okumadan once 210 lardaydim. calisma tempomu artirmaya ugrasmadim. zaten altyapim oldugundan (erdal demirkiran, fight club falan) direk uyguladim cok rahat hayatima yerlestirdim ve 2 ayda 50 puan artti. nasil olucak diye dusunmedim. oldu iste. soyle bi bakiyorum ben ne yaptim diye calisma tempomu falan da artirmamisim. her zamanki calistigimi daha iyi anlamisim neden cunku olucagina inanmisim. olay bu. istemek, inanmak, sanki olmus gibi kabul edip onun havasina girmek.

    bu felsefenin saglamligini ispatlayacak en iyi dayanaklardan biri de, burda anlatilanlarin hem uc buyuk dine, hem de diger tum basarili insanlarin hayatlarini incelerseniz onlarin hayat gorusleriyle birebir uymasi. hangi inanci hangi ideolojiyi benimserseniz benimseyin. benim allah dedigime ateist adam evren desin, doga ana desin o bu desin onemli degil. bir guc var ve siz ne isterseniz veriyor.

    yani neymis, bir sey istiyorsaniz hemen sanki ona sahipmissiniz moduna giriyorsunuz, oyle hissediyor, insanlara oyle bakiyorsunuz. kendini kandirmak bu diyen akillilar umrumda degil, ben bunu yaparken cok egleniyorum. dusunsene istedigin hersey elindeymis gibi hissediyor mutlu oluyorsun cok eglenceli:) bi sure bakiyorsun ki harbiden eline geciyor. ama su da var, eline gecince o ilk heycanin kalmiyor. cunku zaten elinde olduguna inanmissin, alismissin.

    bu felsefeyi kaptiktan sonra hayatin kendisi hayal gibi geliyor size, hayal demiyimde eglenceli bi oyun gibi. hatta ben abartip arada ucurum kenarinda atliyasim geliyo ucucakmisim gibi geliyo hic dusmucekmisim gibi. tabi sacmalama diorum felsefenin de bi siniri var:) ve her gun daha cok seviyorum hayati, cunku istedigim herseyi elde ediyorum, mutluyum, her gecen gun daha da hayran kaliyorum bu sirra, evrene, tanriya. o kadar din kitabi hoca muftu imana getiremedi beni bu sirdan sonra allaha olan sevgim artti:) cunku hersey gercekten cok mukemmel.

    ha tabi olay tersine de isliyor mukemmel falan derken oo yasadik demeyin. yani kotu bi ihtimal dusununce o da size dusundugunuz oranda yaklasiyor. belki de en onemli noktasi bu cekim yasasinin. sakin ama sakin, istemediginiz seylerin uzerinde durmayin. mesela sinavda cok dikkatsizlik mi yapiyosun? dikkatsizlik yapmicam yapmicam yapmicam demiceksin. yaparsin oyle dersen. sonra neden islemedi yasa deme. dilbilgisinde gordugun o olumlu ve olumsuz cumleler bu felsefede cok etkili. onun yerine, dikkatli olacagim de. hatta olacagimi birak dikkatliyim de. sen artik dusundugun gibisin. cumlelerini olumlu kur.

    cumlelerden baslayan bu pozitiflik kisa surede hayatiniza da yerlesiyor. bi bakiyosunuz ki normalde cok kafanizin bozulacagi seyi skinize takmiyosunuz. neden? cunku hayat oyun gibi geliyor. bi gun biticek. tadini cikarin:)

     


    bir imzam bile yok
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    CAGRI
    CAGRI's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Mart/2007
    Erkek
    valla eline saglık abi güzel yazmıssın.. felsefecilerin laf salatasının arkasındaki düşüncelerin türkcesi gibi olmus xD okuyan herkese yararlı olacagını düsünüyorum en azından hayatlarına olumlu birseyler katabilirler..

    en cok nick dei$tiren mürid
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Tarikat Şeyhi
    HolyOne
    HolyOne's avatar
    Kayıt Tarihi: 01/Haziran/2002
    Erkek

    Hacılar bu yeni trend düşünce tarzı ilginçtir. fakat pek gerçekçi gelmiyor. insan düşündüğünü kendine çekseydi herkez paraya boğulurdu. (zaten fakir olanın kaybetme korkusu olmadığı için bişey kaybetmezdi, ayrıca aç adamın tok adamdan daha çok para isteyeceği kesindir.)

    Bana kalırsa insanların dış dünyadan beklentilerini kesip iç dünyalarına yönelmelerini sağlama yoludur bu ogretiler. bu da sorgulamayı unutturur.

    unutmayın, yasaya uymayan tek bir örnek verebiliyorsak boyle bir yasa yoktur.


    Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir!
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    CAGRI
    CAGRI's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Mart/2007
    Erkek
    holy hocam şunu nasıl açıklayacaksın.. acaba bu şans oyunlarında büyük ikramiye neden genelde durumu gerçekten çok kötü olanlara vurur?

    en cok nick dei$tiren mürid
  11. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    dipLoit
    dipLoit's avatar
    Kayıt Tarihi: 16/Haziran/2006
    Erkek

    genel gecer bir yasa oldugunu iddia etmiyor zaten bu dusunce. yani tutup bu vardir diye ispat edilebilecek turden bir sey degil. ispattan soz ettim ustteki yazida ama yanlis anlasilmasin, kendime ispat. zaten felsefedeki her dusunce boyledir. bilim gibi tum dunyaya kanitlayamazsin. sadece ben buna inaniyorum gerekcelerim budur dersin. bir baskasina gore senin delillerin gecersiz olabilir cok dogaldir. o yuzden bu dusunceye ters bir ornek var o yuzden bu gecersizdir demek yanlis oluyor. anlatabildim sanirim ince detayi. 

      eger gercek olsaydi herkes zengin olurdu. degil iste hocam. istemeyi eger 'keske su kadar param olsa hea ama nerde bizde o sans' cumlesindeki sekilde anliyorsan istedigin kadar iste hicbisey gecmez eline. istemek bu degil. o zengin olmayi isteyen fukaralardan hangisi acaba bu felsefeyi idrak edip uygulayabilecek dusunce ufkuna sahiptir? buna sahip olsa da hayatini dusuncelerine gore sekillendirebilecek kadar cesur olsa, zaten felsefenin f sinden cakmasa bile ordan burdan kafasini calistirip bir gelir kaynagi bulmus olurdu. yani istemek lafla degil, beyninle, mantiginla, ruhunla, hissederek istemek. boyle isteyince zaten sen farkinda olmadan onu elde etmek icin calisiyor olarak buluyorsun kendini ve bunu severek yapiyorsun. iste o basarili ve zengin insanlarin istegiyle bizim fakir fukaranin istegini ayiran mesele bu. 'he yav olsa ei olur' seklinde degil, 'olacak' seklinde istemek.


    bir imzam bile yok
Toplam Hit: 3877 Toplam Mesaj: 19