Gençlik Marşının Müziğini Bir İsveç Erotik Şarkısından Araklamışız
-
Alıntı:
---------------------------------------------------------------------------------------
Hepimizin çok iyi bildiği Gençlik Marşı (Dağ başını duman almış), aslen İsveç anonim şarkısıdır. Üç şırfıntı kız (Tre trallande jäntor) adı ile bilinir, üç kız kardeşin ormandaki erotik hikayesini anlatmaktadır. Bestesi Felix Körling’e,(1864-1937) sözleri Gustaf Fröding‘e (1860-1911) aittir.
---------------------------------------------------------------------------------------
Ulan her şey bir tarafa da orjinalinin erotik hikaye olması şaşırttı beni.
http://www.youtube.com/watch?v=S877sNgxkOw&p=1C2CEF5F4E89640B&playnext=1&index=34
-
Hiç şaşırmadım.
-
oha lan :|
-
Anlayamadığım nokta, bestesi ve güftesi'nin sahibi biliniyosa, nasıl anonim oluyor bu parça? :|
-
fılmı falan varmıkı acaba :o
-
milliyetçi arkadaşlar bana kızacak; ama zaten bu marş'ı oldum olası sevmemişimdir. balolarda, mitnglerde bir avuç jakoben'in kutlama müziği kıvamında bir eser halini aldı. istiklal marşındaki ruh, heyecan ve coşku yok.
-
---
-
Gençlerimizin erotizme düşkünlüğünü bildikleri için bu şarkıdan esinlenmişlerdir :F
-
Triumph bunu yazdı:
-----------------------------
milliyetçi arkadaşlar bana kızacak; ama zaten bu marş'ı oldum olası sevmemişimdir. balolarda, mitnglerde bir avuç jakoben'in kutlama müziği kıvamında bir eser halini aldı. istiklal marşındaki ruh, heyecan ve coşku yok.
-----------------------------istiklal marşının da bestesinden nefret ediyorum
şiiri ne kadar muazzam bir seviyedeyse bestesi o kadar aşağılarda
şiire ve vatanımıza yakışacak yeni bir beste istiyorum
-
OveRTaX bunu yazdı:
-----------------------------
Gençlerimizin erotizme düşkünlüğünü bildikleri için bu şarkıdan esinlenmişlerdir :F
-----------------------------bizim taraftarlar herhangi bir isveç maçında bu marşı söylemeye başlamasalar bari :)
genelde basket maçlarının vageçilmezi bu marş.
-
@prometeus : kesinlikle haklısın. prozodiden geçilmiyor. böyle olduğu için; şiirin verdiği coşkunun, marş esnasında esamesi dahi okunmuyor. mehmet akif'in hem kafiye, hemde hece düzenine bağlı kalarak, hemde küçük oyunlarla (1453 hece olması) bu ülkenin tüm değerlerini (azim, mücadele, şeref, toprak bilinci, vatan bütünlüğü vs..) muazzam bir şekilde 10 kıta'ya dökmesi, yazma sanatının ulaşabileceği en son noktadır. o beste'nin böyle bir şiir yanında sönük kaldığı konusunda sanırım herkes hemfikirdir.