Gerçekten Dokunmak?
-
ertan abi yukadrda yazdım uyarısını yapmana gerek yok ben okuyorum hepsini okuyamamış gibi yorum yapmamın sebebi ikimizin de aynı anda mesaj yazması ve senin önce göndermen :D(hır çıkarmak için demiyorum yanlış analama)
peygamberiniz öle demiş anladım ama ne yazıkki yaşamda göremiyoz bi türlü bea abi...
-
Şu anda elinizde bir tuttuğunuzu düşünün bu kitap, yazı ve resimleriyle, parlak ve canlı renkleriyle, aslında beyninizde seyrettiğiniz üç boyutlu bir görüntüdür... Kitabın kapağına elinizi sürdüğünüzde hissettiğiniz altın yaldızlı kabartmalar da, aynı şekilde beyninizde dokunduğunuz kitaba aittir...
Kitaba baktığınızda kitabın sayfalarından yansıyan ışık, gözünüzün retina hücreleri tarafından elektrik sinyallerine çevrilir. Optik sinirler aracılığıyla iletilen bu sinyaller, kitabın şekli, rengi, kalınlığı gibi özellikleri hakkında bilgileri beynin görme merkezine taşırlar. Burada yorumlanan sinyaller, anlamlı bir bütün haline getirilir; böylece kitabın görüntüsü sizin için, kafanızın içindeki karanlıkta yeniden inşa edilmiş olur. Dolayısıyla "gözümle görüyorum", "kitap karşımda duruyor" gibi ifadeler aslında gerçekleri yansıtmaz. Göz sadece kendisine gelen ışığı elektrik sinyaline çevirmekle görevlidir. Muhatap olduğunuz kitap görüntüsü de zannedildiği gibi sizin dışınızda değil, tam tersine içinizdedir. Dahası zihninizde oluşan bu görüntünün gerçekleri yansıtıp yansıtmadığından veya maddesel bir karşılığı olup olmadığından da hiçbir zaman emin olamazsınız.
Kısacası tüm algıladıklarınız -gördüğünüz, duyduğunuz, tattığınız, dokunduğunuz ve kokladığınız şeyler- beyninizde size özel olarak tekrar oluşturulur. Dolayısıyla "etrafımdaki dünyayı algılıyorum" derken, zihnimizde oluşan kopya renklerden, şekillerden, seslerden ve kokulardan bahsederiz.
Dünyayı algılayış şeklimiz, "dışarıda" yani bedenimizin etrafında bir görüntü olduğuna bizi inandıracak mükemmelliktedir; ama içinde bulunduğumuz durumun gece gördüğümüz rüyalardan pek farklı bir yönü yoktur. Rüyalarımızda çevremizdeki olayların, seslerin ve görüntülerin farkında oluruz; hatta bedenimizin de... Düşünürüz ve muhakeme yaparız; korku, öfke, memnuniyet ve sevgi duyarız. Diğer insanlarla konuşur, onlarla aynı şeyleri gördüğümüzü düşünerek etrafımızdakiler hakkında fikir alışverişinde bulunuruz. Kısacası rüyamızda da çevremizde maddesel bir dünya olduğu izlenimine kapılırız. Ta ki uyanıp da yaşadığımızı zannettiğimiz şeylerin sadece zihnimizde yaşandığını fark edene kadar... durum budur arkadaşlar saygılarımla -
Ertan bunu yazdı :
'Rüya anında herşey gerçektir,o yüzden bunu dünya hayatına taşıyabilirm ve dünyanında bir rüya olduğunu iddia edebilirim..'
Ertan rüya; o günki olayların veya geçmişin,beynin kullanılmayan %60 lık kısmında (ön lopları) belirli belirsiz kayıt edilmiş görüntü yani ışık yansımasıdır!Rüya,gerçek değildir... -
4.sayfa yazan ertan her iki açıklaması +111111
-
ertan arkadaşımız rüyanın gerçek olduğunu iddaa etmiyor sadece konuya açıklık getirsin diye örnek verdi anlatmak istediği rüyada gördüğümüz şeyleri rüyadayken gerçek olup olmadığınının farkına varamıyoruz gerçek miş gibi rüyada yaşanaları algılıyoruz taki uyanana kadar ve insanın küçük kıyameti olan ölüm bir uyanıştır şuanda içinde bulunduğumuz mekandan uyanmak buda bir rüya demek istiyor rüya aleminden çıkıp dünya alemine buradan çıkıp ahiret alemine ve gerçek uyanışa uzanan bu kısacık yolu anlatmaya çalıştı bence:
-
El_kaide:eyvallah aga çok iii zaten materyalistlerin çıkamadığı konulardan biriside bu, gerçekler karşısında kabullenmek yerine inkarı seçiyorlar ve bu bir gerçek bu konuşulanları bilim kanıtlamıştır.
materyalistler nerden çıkamıyor? neler gerçek? neyi ınkar ediyorlar? üstelik neyi bilim ispatlamış? dinle ilgili bilimsel olan ne?
din denilen şey inançtan ibarettir. inanın, inancınıza kimse bişey demiyor . ama onun adı "inanç" başka bişey değil. bilimsel bi tarafı da yok. o yüzden de bilim inancla ilgili olan şeyleri değil bilimsel bi tarafı olan şeyleri açıklar kanıtlar. -
ayrıca arkadaşlar burası internet. yani "sanal". sanal oratmda bu konuların üstüne fazla yorum yapmak istemiyorum. ama neyse geldik buraya kadar...
şimdi geleim o büyük soruya allah nerden gelmiş çıkmış olabilir hiç düşündünüz mü? düşünmüşsünüzdür herhalde bi ara. ama sonra bunu sorgulamak olmaz demişlerdir sizde bırakmışsınızdır sorgulamayı.şimdi ne oldu bu? bilimsel bişi mi? değil tabi dogma oldu... o yüzden dine bilimsel demekle bilimi lekelemeyin bu 1.
ikincisi insanlar yaratılmadıysa nerden çıktı peki? bilim burda devreye giriyor işte.
örneklerle açıklayım.
eskiden insanların dünyayı düz olarak kabullendiklerini biliriz(dini kabullendikleri gibi.) ama bilim gelişip de galile denen adam dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ettiğinde karşısında olan dindi. ve sonra adam bunu ispatladı. artık herkes ünyanın yuvarlak olduğunu biliyo(buna inanmıyor çünkü ispatlanmış.dikkat edelim lütfen.)1-0
üçüncüsü:insanlar eskiden "vayy bea tanrı ne güsel yapmış bu güneş sistemini, güneş bi sm ileri gelse yanacaz 1 cm geri gitse donacaz böle ne iyi koymuş" diyolardı. ama sonra adamın biri(adını hatırlayamdım af buyurun) çıkıp bu sistemi merkez kaç ile açıkladığında geçmişte "" içinde yazdığım şeyi diyenler artık bunu demekten vazgeçtiler.
şimdi dna nın yaklaşık %50 si çözümlenmiş bulunuyor.bunun hepsi çözümlendiğinde de demin size ve kendime de sorduğum soruyu adam gibi cevaplıcaz.
şimdi burda denmek istediğim din bir inanç sistemidir,dogmadır. siz o yüzden bi yere kadar geliyosunuz gerisini sorgulamıyosunuz.
ama güvenilir olan hangisi? din tarih boyunca insanlığın toplumsal ilerlemesinin önüne taş koymuşlutr (bilimin önüne koyduğu için.) hala koyuyor ama...
yeter bu kadar. bu işin harbiden felsefik ve bilimsel boyutu daha siyasi boyutuna girmedik.ona girmicem zaten. dediğim gibi burası sanal ortam. daha fazlasına gerenk yok.
-
şöyle islam bilimi herzaman desteklemiştir önüne hiç bir zaman engel koymamıştır Kuran daki ilk emir okudur peygamber efendimiz ilim çinde bile olsa alın demiştir daha bir çok örnekleri vardır ve alimler bundan yola çıkarak bir çok değerli buluşa imza atmıştır bağdatın bir bilim başkenti olduğunu biliyorsundur burada ozamanın en ileri teknolojileriyle ameliyatlar yapılmaktaydı şu anda kullanılan ameliyat aletleri bağdatta o zamanlar bulunmuştur .ve bir bebek nasıl oluşur hangi evrelerden geçer bilir misin ,açıp bir kitaptan yada int den bula bilir sin ama bundan 1400 sene önce bilimin 2000 li yıllarda bulmuş olduğu yada farkına vardığı bu evreleri kuranda bula bilirsin şimdi daha bir çok şey yaza bilirim ama gerek yok.yer yüzünün katmanları bile yazılıdır kuranda GECE İLE GÜNDÜZÜN ARDARDA GELİŞİNDE ALLAH'IN RIZIK İNDİRİP ÖLÜMÜNDEN SONRA YERYÜZÜNÜ DİRİLTMESİNDE VE RÜZGARLAR YARATMASINDA AKLINI KULLANAN BİR KAVİM İÇİN AYETLER VARDIR.(CASİYE SURESİ, 5)
Üzerlerindeki göğe bakmıyorlar mı? Biz onu nasıl bina ettik ve nasıl süsledik? Onun hiçbir çatlağı yok. Yeri de nasıl döşeyip yaydık? Onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda 'göz alıcı ve iç açıcı' her çiftten nice bitkiler bitirdik. Ve gökten mübarek su indirdik; böylece onunla bahçeler ve biçilecek taneler bitirdik. Ve birbiri üzerine dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da. (Kaf Suresi, 6-7, 9-10)
Yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü gibi Kuran'da, daima insanları düşünmeye, akletmeye, içinde yaşadıkları dünya ile ilgili herşeyi araştırmaya teşvik edilir. Çünkü bilim, dini destekler, insanı cahillikten kurtarıp daha bilinçli düşünmeye sevkeder; kişinin düşünce dünyasını genişletip kainatta açıkça görülen Yaratıcı'nın izlerini kavramasına yardımcı olur. Yüzyılımızın en büyük dehası sayılan ve Allah'a inanan Albert Einstein "Derin bir imana sahip olmayan gerçek bir bilim adamı düşünemiyorum. Bu durum şöyle ifade edilebilir: Dinsiz bir bilime inanmak imkansızdır" diyerek bilimin dine olan desteğini dile getirmiştir.
Modern fiziğin kurucusu Max Planck ise şöyle demiştir:
Hangi alanda olursa olsun bilimle ciddi şekilde ilgilenen herkes, bilim mabedinin kapısındaki şu yazıyı okuyacaktır: "İman et." İman, bilim adamının vazgeçemeyeceği bir özelliktir.Zaman yoktu, uzay yoktu. Madde ve enerji yoktu. Hiçbir şey yoktu. En küçük bir nokta, bir boşluk bile yoktu. Bu yokluktan olağanüstü küçücük bir kıpırtı belirdi. Ufacık bir titreme. Hafif bir dalgalanma, belli belirsiz bir girdap. Bu kozmik kutunun kapağı açıldı ve altından yaratılış mucizesinin filizleri belirdi.32
Bunların yanında, farklı pek çok bilim dalının kurucularının hemen hemen hepsinin Allah'a ve kutsal kitaplarına inanan kimseler oldukları bilinmektedir. Tarihteki en büyük fizikçiler arasında yer alan Newton, Faraday, Kelvin ve Maxwell söz konusu bilim adamlarına örnektirler.
Ünlü fizikçi Isaac Newton'un yaşadığı dönemde bilim adamları, dünya üzerindeki cisimlerin ve gezegenlerin hareketlerinin farklı kanunlarla açıklanabileceğine inanıyorlardı. Newton ise, dünya ve uzayın Yaratıcısının tek olduğunu, dolayısıyla aynı kanunlarla açıklanması gerektiğini savunuyordu. Bu önemli görüşünü de kitabında şöyle açıklıyordu:
Güneşin, gezegenlerin ve kuyruklu yıldızların bu mükemmel sistemi, ancak güçlü ve akıllı bir varlığın kontrolü ve hakimiyeti ile ilerleyebilir.
Görüldüğü gibi, Ortaçağ'dan beri fizik, matematik ve astronomi alanlarında araştırmalar yapan yüzlerce bilim adamı, kainatın tek bir Yaratıcı tarafından yaratıldığı fikrinde birleşmişler ve hep aynı noktaya dikkat çekmişlerdir. Fiziksel astronominin kurucusu ve inançlı bilim adamlarının parolası olan "Allah yarattığı herşeyde kendini gösterir" fikrini ortaya atan ilk bilim adamı olan Johannes Keppler, kitaplarından birinde Allah'a olan samimi inancını şöyle dile getirmiştir:
Bizler Allah'a muhtaç, aciz kullar olarak, kendi aklımıza göre Allah'ın aklının büyüklüğünü ve yüceliğini görmeli ve O'na teslim olmalıyız.
öyleyse bilime engel olan dinmidir, yoksa yanlış izahlarda bulunan zihinler midir .saygılar -
Tek tek açıklayalım.Öncelikle aramızda yanlış anlaşılmalar var,ikimizinde kötü niyetli düşünmediğini bilelim. Ayrıca yağmur ve rüya ile ilgili soruma cvp alamadım.Şimdi seni yazdıkarını inceleyelim
ilk olarak peygamber bunu demiş ama insanlar uymuyor gibi bir laf kullanmışsın,şimdi Allah sözü olan kısma islam deriz,islamı uygulamaya çalışana da müslüman.Yanlış yapılıyorsa o kişinin sorunudur islamı bağlamaz.
---------------------------------------------------------------------------------------------------
dragomilow: şimdi geleim o büyük soruya allah nerden gelmiş çıkmış olabilir hiç düşündünüz mü? düşünmüşsünüzdür herhalde bi ara. ama sonra bunu sorgulamak olmaz demişlerdir sizde bırakmışsınızdır sorgulamayı.şimdi ne oldu bu? bilimsel bişi mi? değil tabi dogma oldu... o yüzden dine bilimsel demekle bilimi lekelemeyin bu 1.
Allah doğmamış ve doğrulmamıştır.Sorgulamayı bir de bizim açımızdan yap.Madem Allah yok o zaman bu evren nasıl var,ilk çıkış maddesi gazdır,bu gazların reaksiyonu sonucu evrenler oluşmuştur.O halde bu gazlar nasıl hep vardı,materyalist kişiler o gazlara hep vardı diyorlar bende Allah a hep vardı diyorum.Ayrıca kuran bilim ile barışıktır.Kurandaki ayetler ile bilimin saptadığı gerçekler arasında çelişki söz konusu değildir.Kuranda kesin,doğru söz vardır
---------------------------------------------------------------------------------------------------
dragomilow: ikincisi insanlar yaratılmadıysa nerden çıktı peki? bilim burda devreye giriyor işte.
örneklerle açıklayım.
eskiden insanların dünyayı düz olarak kabullendiklerini biliriz(dini kabullendikleri gibi.) ama bilim gelişip de galile denen adam dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ettiğinde karşısında olan dindi. ve sonra adam bunu ispatladı. artık herkes ünyanın yuvarlak olduğunu biliyo(buna inanmıyor çünkü ispatlanmış.dikkat edelim lütfen.)1-0
------------------------------
Kuranı kerimde dünyanın yuvarlak olduğu,düz olmadığı onun direksiz (dayanaksız) bir şekilde durduğu belirtiliyor.
"Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten..."
"Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor... "
Burdaki sarıp örtüyor kelimesinin orjinal karşılığı " "bir şeyi yuvarlak bir şeyin üstüne sarmak"tır.Ayrıca bir kaç ayette kesin olarak yine anlatılıyor.
---------------------------------------------------------------------------------------------------
dragomilow: üçüncüsü:insanlar eskiden "vayy bea tanrı ne güsel yapmış bu güneş sistemini, güneş bi sm ileri gelse yanacaz 1 cm geri gitse donacaz böle ne iyi koymuş" diyolardı. ama sonra adamın biri(adını hatırlayamdım af buyurun) çıkıp bu sistemi merkez kaç ile açıkladığında geçmişte "" içinde yazdığım şeyi diyenler artık bunu demekten vazgeçtiler.
------------------------------
arkadaşım kişilerin demesiyle islamı karıştırma.Evren muazzam bir birlik içindedir.Güneş her an kütlesinden tonlarca enerji kaybettiği halde yine bize birşey fark ettirmiyor.Önemli olan bunu düşünüp ibret almaktır
---------------------------------------------------------------------------------------------------
dragomilow: şimdi dna nın yaklaşık %50 si çözümlenmiş bulunuyor.bunun hepsi çözümlendiğinde de demin size ve kendime de sorduğum soruyu adam gibi cevaplıcaz.
------------------------
dna nın %100 çözülsede gerçekler ortaya çıksa :) Dnanın komplex yapısına hayran kalan,ayrıca big bang teorisininde mükemmelliğine şaşan atesit prof. flew in yaratıcıya inancını göz önünde bulundur.Onun kadar bilgi sahibi olabilmemiz çok zor,o kişi bile bu mükemmeliğin farkına,biz de senin gibi herşeyin çözümlenmesini bekliyoruz
---------------------------------------------------------------------------------------------------
dragomilow: şimdi burda denmek istediğim din bir inanç sistemidir,dogmadır. siz o yüzden bi yere kadar geliyosunuz gerisini sorgulamıyosunuz.
ama güvenilir olan hangisi? din tarih boyunca insanlığın toplumsal ilerlemesinin önüne taş koymuşlutr (bilimin önüne koyduğu için.) hala koyuyor ama...
yeter bu kadar. bu işin harbiden felsefik ve bilimsel boyutu daha siyasi boyutuna girmedik.ona girmicem zaten. dediğim gibi burası sanal ortam. daha fazlasına gerenk yok.
------------------------------
Allah kuranda bir kez değil,on kez değil,800 küsür kez şunu söylüyor."Ne kadar az düşünüyorsunuz" Bu insanlara vurulmuş koca bir tokattır.Allah ısrarlar düşünün diyor ey insanlar,düşünün.O zaman sorgulamak bizim için farzdır.Ve bende emin ol ki en az senin kadar bu konularda düşündüm ama ben ALLAH ı buldum
Allah kuranda çelişki yoktur diyor,yanlış birşey yoktur diyor.İnsanlara meydan okuyor,bulun diye.Bu Allah kelamıdır(sözüdür)Tek bir harfine kainatı assan bir iple,vallahi billahi o ip kopmaz.
Din bilime engel oluyor diyorsun.Şunu düşün,klonlama doğru mu? Her insandan çift çift,senin kopyan suçu işliyor ama sen suçlu oluyorsun.Bunun önünü kim alabilir.Din buna karşıdır.Bu konuyu iyi düşünürsen bana hak verirsin. Başka birşeyde şöyle
Dinde kan haramdır.İnsanlar kan bulamayarak ölüyor veya organ bulamıyor.Kardeşim yapay kan yapsana (israil çalışmalara başladı),yapay organ yapsana,bu şekilde organ mafyasının da önüne geçersin.Din mi karşı.Asla... Bu bir görevdir.Neden yapılmıyor,suç neden dine atılıyor.Peygamberimiz (sav),ilim çindede olsa gidin alın diyor,ayrıca kuranın ilk emri de ikra (oku) dur.O zaman din bizi teşvik ediyor.Kişilerin yaptığı ile dini karıştırma
Anlattıklarım senin gibi sadece felsefi ve bilimsel,işin siyasi yanıda var elbet.O da dediğin gibi ayrı birşey.Ben Allah ın yasalarını savunurum,sende sosyalizmi.Ama şunu bil ki Allah kurandan üstün birşey yoktur diyor.O zaman bize göre o doğrudur.Bizde bunun haklılığını ortaya koyarız,elhamdülillah....
---------------------------------------------------------------------------------------------------
Sanırım verdiğin tüm soru-cevaplara yeterli bir cevap olmuştur.Eğer HALA aklına takılan sorular-çelişkiler (haşa) varsa bilgim dahilince cevaplamaya çalışırım
Toplam Hit: 8997 Toplam Mesaj: 50