Müzik & Sinema & Tiyatro & Kitap & Televizyon & Seminerler & Edebiyat
I Am Mother (Netflix) Spoiler'li İnceleme.
I Am Mother (Netflix) Spoiler'li İnceleme.
-
RimPalace bunu yazdıShephard bunu yazdı
ben izledim, güzel vakit öldürdü, robot yaşıyor, tarıma devam, o tesise gelen kadının yanına gittiydi en son muhabbete, bide bu netflix neden almanca benim onu nerden düzelticez ?
hesaba girin hocam sonra bu linke basın oradan Türkçeyi işaretleyin
https://www.netflix.com/LanguagePreferences
ben <kalp3 sen hacı :)
-
Filmi izledim, Robotların bu derece insan işlerine bulaştırılmamaları gerektiğini temelde anlatıyor bence, İnsan doğasına robotların müdahale etmesi ile ilgili gelecekte projeler düşünenler olursa, bu film bir fikir verebilir.. İnsan eğitimi, yargı, doktorluk gibi alanlarda Robotların insan yaşamına etkileri olumlu görünse bile, insan doğasına aykırı sonuçları olabileceğinden bahsetmekte..
Sınavı geçemediği için yakılan küçük kızın külleri arasından dişlerinin çıktığı sahnede fena oldum, ve filmin sonunda yaralanan kadının kaldığı kulübeye diğer bir robot vücudu ile giden Anne robotun sözü, o kadının bir olay doğrultusunda kıza yönlendirildiğini göstermekte, bu amaçla sağ kalmasının sağlandığını göstermekte, yani bence kızın son sınavı ile ilgili idi asıl ana konu, ve kız sınavı yüce ruhlu insan tanımına uyacak şekilde vermiştir. Yani robot istediğini aldı..! Burada sınavdan geçen esas Robot Annenin kendisi idi.. Amaç ise diğer Embriyoları kızın eğitildiği yoldan giderek eğitmek, onlarıda mükemmel birer insan olarak yetiştirmek, insani yanılgılara düşmelerini engellemek. -
john wick 3 çıkmış onu izleyin
-
İnsalık bir şekilde yok olmadan önce bu robotu yapmıilar. O da söylüyor zaten. Bu robot kendisini onarabiliyor hal böyleyken kendi klonlarını da yapabilir, ki dışarıdan gelen kadın 6 hafta önce geldiler mısır ektiler diyor. Kız 14-16 yaşlarında olmasına rağmen yaşadığı yeri tam olarak araştırmamış ki bunu ilk defa ana kapıya yanaşmasından, imha fırınını ilk defa kurcalamasından anlayabiliyoruz. Burada binlerce fetus var yani ortam kocaman.
İnsanların yaptığı robotlar kendi yetiştirdiklerini dünyaya egemen olmaya itiyor ve bu fetuslerin haricindeki canlıları yok ediyorlar. Peki bu canlıların hepsinin yok olması demek dünyaki besin zincirini nasıl sağlayacak? Bence işte tam bu anda ana robot iç kısımda insanların kendi kendilerini oluşmasını sağladı şimdiki görevi dışarıda evrimi sağlayacak gelişmelerin peşinde olacak. Robotun kıza durmadan söylediği şey "Şimdi dışarı çıkamazsın, henüz yaşamaya uygun değil" gibiydi. Dışarıda uzay araçları vardı bunlar enerji üretmek için olabilir.
Bir mürit son insan da bir testti ve bu yüzden ana robot hayat bıraktı demiş. Katılıyorum şayet ana robot diğer robotlarla tek bir bedenken, ana karargahta tüm kapılar elektronikken, açılan kapanan kapılardan haberi yok. Ana kapı açıldığında uyku modundan uyanıyor, kız ve kadın beraber kaçarken ana kapıyı herhangi bir kumanda veya konsola bağlı olmadan kitliyor felan. Bence ana robot karargahı da herhangi bir manuel bağlantı olmadan yönetebiliyor ama kızın son sınavdan geçip geçmediğini kontrol etmek için yönetmedi.
Aynı zamanda kitabın adında Marsta geçiyordu. Marsta insanların karşılaşacağı durumun da bu olacağını savunuyor bence. Hiç birşey yok insanlar gitti ve su oluşturdu (filmde büyük uzay gemisi şeklinde yapılar şimşek çakmasını sağlıyordu, bulut oluşumu ve dolayısıyla suyu oluşturmayı göstermek istemiş olabilirler.) Bu suları da tarım için borularla ve aynı zamanda uzay gemileriyle taşıyorlar. Uzay gemisi mısır tarlası için su taşıyor. Kadın ve kız tarlaya girdikleri zaman uzay gemisi onlara saldırmayıp suyu tarlaya bıraktı, Yağmurlama su spreylerinin mantığını anlamadım. Belki bu uzay gemileri suyu yağmurlama sistemlere taşıyor da olabilir.
Havada kalan yönleri var fakat güzeldi. Barış Özcanın da dediği gibi vermek istediği en büyük fikir; Geliştirilmiş fetüsler ve sınıfta kalan yaşamaya değersiz olacak olan fetüsler. İleri de torunlarımızın yaşayabileceği bir dünya olacak mı sizce? Robotlar herşeyi yönetebiliyorlarken sınıfta kalan fetüslerin yeri neresi olacak ?
-
Hayır o değil bebekde zenciydi aq,
-
banneduser bunu yazdı
İnsalık bir şekilde yok olmadan önce bu robotu yapmıilar. O da söylüyor zaten. Bu robot kendisini onarabiliyor hal böyleyken kendi klonlarını da yapabilir, ki dışarıdan gelen kadın 6 hafta önce geldiler mısır ektiler diyor. Kız 14-16 yaşlarında olmasına rağmen yaşadığı yeri tam olarak araştırmamış ki bunu ilk defa ana kapıya yanaşmasından, imha fırınını ilk defa kurcalamasından anlayabiliyoruz. Burada binlerce fetus var yani ortam kocaman.
İnsanların yaptığı robotlar kendi yetiştirdiklerini dünyaya egemen olmaya itiyor ve bu fetuslerin haricindeki canlıları yok ediyorlar. Peki bu canlıların hepsinin yok olması demek dünyaki besin zincirini nasıl sağlayacak? Bence işte tam bu anda ana robot iç kısımda insanların kendi kendilerini oluşmasını sağladı şimdiki görevi dışarıda evrimi sağlayacak gelişmelerin peşinde olacak. Robotun kıza durmadan söylediği şey "Şimdi dışarı çıkamazsın, henüz yaşamaya uygun değil" gibiydi. Dışarıda uzay araçları vardı bunlar enerji üretmek için olabilir.
Bir mürit son insan da bir testti ve bu yüzden ana robot hayat bıraktı demiş. Katılıyorum şayet ana robot diğer robotlarla tek bir bedenken, ana karargahta tüm kapılar elektronikken, açılan kapanan kapılardan haberi yok. Ana kapı açıldığında uyku modundan uyanıyor, kız ve kadın beraber kaçarken ana kapıyı herhangi bir kumanda veya konsola bağlı olmadan kitliyor felan. Bence ana robot karargahı da herhangi bir manuel bağlantı olmadan yönetebiliyor ama kızın son sınavdan geçip geçmediğini kontrol etmek için yönetmedi.
Aynı zamanda kitabın adında Marsta geçiyordu. Marsta insanların karşılaşacağı durumun da bu olacağını savunuyor bence. Hiç birşey yok insanlar gitti ve su oluşturdu (filmde büyük uzay gemisi şeklinde yapılar şimşek çakmasını sağlıyordu, bulut oluşumu ve dolayısıyla suyu oluşturmayı göstermek istemiş olabilirler.) Bu suları da tarım için borularla ve aynı zamanda uzay gemileriyle taşıyorlar. Uzay gemisi mısır tarlası için su taşıyor. Kadın ve kız tarlaya girdikleri zaman uzay gemisi onlara saldırmayıp suyu tarlaya bıraktı, Yağmurlama su spreylerinin mantığını anlamadım. Belki bu uzay gemileri suyu yağmurlama sistemlere taşıyor da olabilir.
Havada kalan yönleri var fakat güzeldi. Barış Özcanın da dediği gibi vermek istediği en büyük fikir; Geliştirilmiş fetüsler ve sınıfta kalan yaşamaya değersiz olacak olan fetüsler. İleri de torunlarımızın yaşayabileceği bir dünya olacak mı sizce? Robotlar herşeyi yönetebiliyorlarken sınıfta kalan fetüslerin yeri neresi olacak ?
hocam ben organik tarım mezunuyum ege üniv. stajımı da ege üniv ziraat fakültesinde yaptım.
okula başlarken ilk dönemler haklımda hep şu vardı , tarımda yaptığımız yanlışlar anlatıldı bize bir süre organik tarım olduğumuz için konvansiyonel tarımda toprağı nasıl mahvettiğimizi , ülkenin devlet teşviki ile gerçek inek koyun gübresi yerine sentetik
gübreye geçişinin zorlanması halkın böyle bilgilendirilmesi ardından neredeyse en verimlilerimiz dahil her toprağın kimyasal gübrelerle ekilir biçilir olması,yani bir çok hata üst üste. Kafamda bir tamamen dışarıya kapalı tarım sistemi oluştu.
İçeriye sadece su girdisi olacak ve güneş bunun dışında tüm gübresini de ekinini meyvesini sebzesini kendisi üretecek insan çalışmayan bir sistem. Mümkün mü mümkün?
Fakat üniversitelerimizde işte nasıl topraksız tarım yaparız nasıl sentetik gübreleri yok ederiz vs çalışması yapılmak yerine neredeyse hüm hocalar mevcut sistemi tekrarlamakla meşgul.
Yani 20 yıldır yapılan bibere hangi gübre daha çok verim veriyor , hangi domates kaç derecede daha iyi olgunlaşıyor bunları 20 30 yıldır zaten herkes yapıyor. Bizim kendi kendini besleyebilen ve fazlasını üretip kâr ettiren insansız tarım sistemleri üzerine arge yapmamız lazım. Damla sulamaya bile anca anca tam uyum sağlıyoruz ama basit şeyleri kafamıza takmışız ordan çıkamıyoruz.
-
PanxeR bunu yazdıbanneduser bunu yazdı
İnsalık bir şekilde yok olmadan önce bu robotu yapmıilar. O da söylüyor zaten. Bu robot kendisini onarabiliyor hal böyleyken kendi klonlarını da yapabilir, ki dışarıdan gelen kadın 6 hafta önce geldiler mısır ektiler diyor. Kız 14-16 yaşlarında olmasına rağmen yaşadığı yeri tam olarak araştırmamış ki bunu ilk defa ana kapıya yanaşmasından, imha fırınını ilk defa kurcalamasından anlayabiliyoruz. Burada binlerce fetus var yani ortam kocaman.
İnsanların yaptığı robotlar kendi yetiştirdiklerini dünyaya egemen olmaya itiyor ve bu fetuslerin haricindeki canlıları yok ediyorlar. Peki bu canlıların hepsinin yok olması demek dünyaki besin zincirini nasıl sağlayacak? Bence işte tam bu anda ana robot iç kısımda insanların kendi kendilerini oluşmasını sağladı şimdiki görevi dışarıda evrimi sağlayacak gelişmelerin peşinde olacak. Robotun kıza durmadan söylediği şey "Şimdi dışarı çıkamazsın, henüz yaşamaya uygun değil" gibiydi. Dışarıda uzay araçları vardı bunlar enerji üretmek için olabilir.
Bir mürit son insan da bir testti ve bu yüzden ana robot hayat bıraktı demiş. Katılıyorum şayet ana robot diğer robotlarla tek bir bedenken, ana karargahta tüm kapılar elektronikken, açılan kapanan kapılardan haberi yok. Ana kapı açıldığında uyku modundan uyanıyor, kız ve kadın beraber kaçarken ana kapıyı herhangi bir kumanda veya konsola bağlı olmadan kitliyor felan. Bence ana robot karargahı da herhangi bir manuel bağlantı olmadan yönetebiliyor ama kızın son sınavdan geçip geçmediğini kontrol etmek için yönetmedi.
Aynı zamanda kitabın adında Marsta geçiyordu. Marsta insanların karşılaşacağı durumun da bu olacağını savunuyor bence. Hiç birşey yok insanlar gitti ve su oluşturdu (filmde büyük uzay gemisi şeklinde yapılar şimşek çakmasını sağlıyordu, bulut oluşumu ve dolayısıyla suyu oluşturmayı göstermek istemiş olabilirler.) Bu suları da tarım için borularla ve aynı zamanda uzay gemileriyle taşıyorlar. Uzay gemisi mısır tarlası için su taşıyor. Kadın ve kız tarlaya girdikleri zaman uzay gemisi onlara saldırmayıp suyu tarlaya bıraktı, Yağmurlama su spreylerinin mantığını anlamadım. Belki bu uzay gemileri suyu yağmurlama sistemlere taşıyor da olabilir.
Havada kalan yönleri var fakat güzeldi. Barış Özcanın da dediği gibi vermek istediği en büyük fikir; Geliştirilmiş fetüsler ve sınıfta kalan yaşamaya değersiz olacak olan fetüsler. İleri de torunlarımızın yaşayabileceği bir dünya olacak mı sizce? Robotlar herşeyi yönetebiliyorlarken sınıfta kalan fetüslerin yeri neresi olacak ?
hocam ben organik tarım mezunuyum ege üniv. stajımı da ege üniv ziraat fakültesinde yaptım.
okula başlarken ilk dönemler haklımda hep şu vardı , tarımda yaptığımız yanlışlar anlatıldı bize bir süre organik tarım olduğumuz için konvansiyonel tarımda toprağı nasıl mahvettiğimizi , ülkenin devlet teşviki ile gerçek inek koyun gübresi yerine sentetik
gübreye geçişinin zorlanması halkın böyle bilgilendirilmesi ardından neredeyse en verimlilerimiz dahil her toprağın kimyasal gübrelerle ekilir biçilir olması,yani bir çok hata üst üste. Kafamda bir tamamen dışarıya kapalı tarım sistemi oluştu.
İçeriye sadece su girdisi olacak ve güneş bunun dışında tüm gübresini de ekinini meyvesini sebzesini kendisi üretecek insan çalışmayan bir sistem. Mümkün mü mümkün?
Fakat üniversitelerimizde işte nasıl topraksız tarım yaparız nasıl sentetik gübreleri yok ederiz vs çalışması yapılmak yerine neredeyse hüm hocalar mevcut sistemi tekrarlamakla meşgul.
Yani 20 yıldır yapılan bibere hangi gübre daha çok verim veriyor , hangi domates kaç derecede daha iyi olgunlaşıyor bunları 20 30 yıldır zaten herkes yapıyor. Bizim kendi kendini besleyebilen ve fazlasını üretip kâr ettiren insansız tarım sistemleri üzerine arge yapmamız lazım. Damla sulamaya bile anca anca tam uyum sağlıyoruz ama basit şeyleri kafamıza takmışız ordan çıkamıyoruz.
Agrida serasi var bu dedigin topraksiz tarim zimbirtisinin hocam. Ama bakimi ve hasati insan tarafindan yapiliyor. Olmadan nasil yapacaksin ki zaten? Nesne yorumlayabilen saglam bir ai lazim.
-
end bunu yazdıPanxeR bunu yazdıbanneduser bunu yazdı
İnsalık bir şekilde yok olmadan önce bu robotu yapmıilar. O da söylüyor zaten. Bu robot kendisini onarabiliyor hal böyleyken kendi klonlarını da yapabilir, ki dışarıdan gelen kadın 6 hafta önce geldiler mısır ektiler diyor. Kız 14-16 yaşlarında olmasına rağmen yaşadığı yeri tam olarak araştırmamış ki bunu ilk defa ana kapıya yanaşmasından, imha fırınını ilk defa kurcalamasından anlayabiliyoruz. Burada binlerce fetus var yani ortam kocaman.
İnsanların yaptığı robotlar kendi yetiştirdiklerini dünyaya egemen olmaya itiyor ve bu fetuslerin haricindeki canlıları yok ediyorlar. Peki bu canlıların hepsinin yok olması demek dünyaki besin zincirini nasıl sağlayacak? Bence işte tam bu anda ana robot iç kısımda insanların kendi kendilerini oluşmasını sağladı şimdiki görevi dışarıda evrimi sağlayacak gelişmelerin peşinde olacak. Robotun kıza durmadan söylediği şey "Şimdi dışarı çıkamazsın, henüz yaşamaya uygun değil" gibiydi. Dışarıda uzay araçları vardı bunlar enerji üretmek için olabilir.
Bir mürit son insan da bir testti ve bu yüzden ana robot hayat bıraktı demiş. Katılıyorum şayet ana robot diğer robotlarla tek bir bedenken, ana karargahta tüm kapılar elektronikken, açılan kapanan kapılardan haberi yok. Ana kapı açıldığında uyku modundan uyanıyor, kız ve kadın beraber kaçarken ana kapıyı herhangi bir kumanda veya konsola bağlı olmadan kitliyor felan. Bence ana robot karargahı da herhangi bir manuel bağlantı olmadan yönetebiliyor ama kızın son sınavdan geçip geçmediğini kontrol etmek için yönetmedi.
Aynı zamanda kitabın adında Marsta geçiyordu. Marsta insanların karşılaşacağı durumun da bu olacağını savunuyor bence. Hiç birşey yok insanlar gitti ve su oluşturdu (filmde büyük uzay gemisi şeklinde yapılar şimşek çakmasını sağlıyordu, bulut oluşumu ve dolayısıyla suyu oluşturmayı göstermek istemiş olabilirler.) Bu suları da tarım için borularla ve aynı zamanda uzay gemileriyle taşıyorlar. Uzay gemisi mısır tarlası için su taşıyor. Kadın ve kız tarlaya girdikleri zaman uzay gemisi onlara saldırmayıp suyu tarlaya bıraktı, Yağmurlama su spreylerinin mantığını anlamadım. Belki bu uzay gemileri suyu yağmurlama sistemlere taşıyor da olabilir.
Havada kalan yönleri var fakat güzeldi. Barış Özcanın da dediği gibi vermek istediği en büyük fikir; Geliştirilmiş fetüsler ve sınıfta kalan yaşamaya değersiz olacak olan fetüsler. İleri de torunlarımızın yaşayabileceği bir dünya olacak mı sizce? Robotlar herşeyi yönetebiliyorlarken sınıfta kalan fetüslerin yeri neresi olacak ?
hocam ben organik tarım mezunuyum ege üniv. stajımı da ege üniv ziraat fakültesinde yaptım.
okula başlarken ilk dönemler haklımda hep şu vardı , tarımda yaptığımız yanlışlar anlatıldı bize bir süre organik tarım olduğumuz için konvansiyonel tarımda toprağı nasıl mahvettiğimizi , ülkenin devlet teşviki ile gerçek inek koyun gübresi yerine sentetik
gübreye geçişinin zorlanması halkın böyle bilgilendirilmesi ardından neredeyse en verimlilerimiz dahil her toprağın kimyasal gübrelerle ekilir biçilir olması,yani bir çok hata üst üste. Kafamda bir tamamen dışarıya kapalı tarım sistemi oluştu.
İçeriye sadece su girdisi olacak ve güneş bunun dışında tüm gübresini de ekinini meyvesini sebzesini kendisi üretecek insan çalışmayan bir sistem. Mümkün mü mümkün?
Fakat üniversitelerimizde işte nasıl topraksız tarım yaparız nasıl sentetik gübreleri yok ederiz vs çalışması yapılmak yerine neredeyse hüm hocalar mevcut sistemi tekrarlamakla meşgul.
Yani 20 yıldır yapılan bibere hangi gübre daha çok verim veriyor , hangi domates kaç derecede daha iyi olgunlaşıyor bunları 20 30 yıldır zaten herkes yapıyor. Bizim kendi kendini besleyebilen ve fazlasını üretip kâr ettiren insansız tarım sistemleri üzerine arge yapmamız lazım. Damla sulamaya bile anca anca tam uyum sağlıyoruz ama basit şeyleri kafamıza takmışız ordan çıkamıyoruz.
Agrida serasi var bu dedigin topraksiz tarim zimbirtisinin hocam. Ama bakimi ve hasati insan tarafindan yapiliyor. Olmadan nasil yapacaksin ki zaten? Nesne yorumlayabilen saglam bir ai lazim.
Neden olmasın ki hocam, bir Çinli bir bitkinin 30 binden fazla genini yapay zeka ile incelemiş. Türkiye de destek yok ki hocalar da oturduğu yerden kazanıyor. Millet olarak heyecanımız eksik ve bilinçli olarak eksiltenler de var. Emin Çapa gibi adamların sayısı çok az.
Üniversite de çoğu hoca üniversite de kendisine iş gelsin diye duruyor. Yani adamın biri Avrupaya kendi markasının klozetini ihraç edecekken, 6 kg boku 1 lt suyla gidermesi gerektiğini öğreniyor ve soluğu üniversitedeki hocalarda alıyor. Yani hoca sanayide olsa işin ona gelmesi için isim yapması lazım filan, ama üniversitede kalarak zaten adamların ilk uğradığı yerler oluyor üniversiteler. Demek istediğim gelişeyim geliştireyim değilde "İş geliyo baba üniversite iyi, öğrencileri de salla" kafasındalar.
-
yarın bergamaya gidiyom yolda izlerim
konak - bergama 3 saat ne aq :D
-
RimPalace bunu yazdı
yarın bergamaya gidiyom yolda izlerim
konak - bergama 3 saat ne aq :D
ayt/yds'ye girmeyecek misin hocam?