Mevlana Hakkında Ne Biliyorsunuz?
-
ne olursan ol gel bide etme biliyim baska bisi bilmim
-
By-alper
Hacım ne yapayım dayanamıyorum vallahi.Bu insanlar hakkında en ufak kötü bir eleştiri yada hakaret beni çileden çıkarıyor.Adama bak. Kendi insanı olan kendi peygamberi olan bir insan nasılda peygamberine karşı böyle konuşabiliyor anlamıyorum.Adamcağız hiç bilmiyor ki bu gün karnımız tok suyumuz bol nefesimizi alabiliyorsak ve dünyada diğer ülkelerden daha huzurlu yaşıyor ve mutlu olabiliyorsak bu insanları yüzühürmetine yaşıyoruz.
Bağzı dallamalar bunu anlamıyor.O yüzden dayanmıyorum.Laf yerini bulur.Kimse alınmasın.
bunu yazdı:
----------------------------------------------------------peygamber mi :-/
kuranda bir tek rahmet vesilesinden bahsedilir.
o da ayette Rasulullaha atfen şöyledir. (tam metni hatırlayamasam da sanırım şöyleydi)
"ey muhammed!! biz seni ancak alemlere rahmet olasın diye yarattık"
onun dışında kimse kimsenin yüzü suyu hürmetine yaşamaz varolmaz.
çok kısa ya da çok uzun bir ömür ile imtihan edilebilirsin. bunu uzatmak ya da kısaltmak içinde kimseye ihtiyaç yok, ki rasulullah bunu sahabisine çeşitli hadislerde söylemiştir.
emin olun ki kimsenin yaptığı iyi amelin kimseye faydası yok.
müslümansa kendine müslüman, değilse kendine değil.
varsa üstüne buyrun.
bu arada bir yol gösterici arıyor da bulamıyorsa insanlar, mevlanadan yunustan önce kuran var. sünnet var. gerisi teferruat. yeni bir yola da ihtiyaç yoktu aslında.
ve 1 durum tespiti daha yapayım.
rasulullah 40 yaşından sonra peygamberlikle müşerref olmuş ve kalan ömründe yaptığı savaşlarla, ömründeki ortalama şu şekildedir; ömrünün her 40 gününe 1 savaş düşmektedir. hoşgöreceği yerde hoş görmüş, öfkeleneceği yerde öfkelenmiş, savaşacağı yerde savaşmış.
yok öyle herşeyi hoşgör bizim dinimizde. var diyen yeni nesil peygamberler olsa da, her koyun kendi bacağından asılacak o gün gelince.
-
hacktorx bunu yazdı:
-----------------------------
By-alper
Hacım ne yapayım dayanamıyorum vallahi.Bu insanlar hakkında en ufak kötü bir eleştiri yada hakaret beni çileden çıkarıyor.Adama bak. Kendi insanı olan kendi peygamberi olan bir insan nasılda peygamberine karşı böyle konuşabiliyor anlamıyorum.Adamcağız hiç bilmiyor ki bu gün karnımız tok suyumuz bol nefesimizi alabiliyorsak ve dünyada diğer ülkelerden daha huzurlu yaşıyor ve mutlu olabiliyorsak bu insanları yüzühürmetine yaşıyoruz.
Bağzı dallamalar bunu anlamıyor.O yüzden dayanmıyorum.Laf yerini bulur.Kimse alınmasın.
bunu yazdı:
----------------------------------------------------------peygamber mi :-/
kuranda bir tek rahmet vesilesinden bahsedilir.
o da ayette Rasulullaha atfen şöyledir. (tam metni hatırlayamasam da sanırım şöyleydi)
"ey muhammed!! biz seni ancak alemlere rahmet olasın diye yarattık"
onun dışında kimse kimsenin yüzü suyu hürmetine yaşamaz varolmaz.
çok kısa ya da çok uzun bir ömür ile imtihan edilebilirsin. bunu uzatmak ya da kısaltmak içinde kimseye ihtiyaç yok, ki rasulullah bunu sahabisine çeşitli hadislerde söylemiştir.
emin olun ki kimsenin yaptığı iyi amelin kimseye faydası yok.
müslümansa kendine müslüman, değilse kendine değil.
varsa üstüne buyrun.
bu arada bir yol gösterici arıyor da bulamıyorsa insanlar, mevlanadan yunustan önce kuran var. sünnet var. gerisi teferruat. yeni bir yola da ihtiyaç yoktu aslında.
ve 1 durum tespiti daha yapayım.
rasulullah 40 yaşından sonra peygamberlikle müşerref olmuş ve kalan ömründe yaptığı savaşlarla, ömründeki ortalama şu şekildedir; ömrünün her 40 gününe 1 savaş düşmektedir. hoşgöreceği yerde hoş görmüş, öfkeleneceği yerde öfkelenmiş, savaşacağı yerde savaşmış.
yok öyle herşeyi hoşgör bizim dinimizde. var diyen yeni nesil peygamberler olsa da, her koyun kendi bacağından asılacak o gün gelince.
-----------------------------Hadi sen kuranı oku git gidebiliyorsan Allah a .Hayırlı mübarek olsun.
Arşa kürse löfhmümahfuzda yere göğe hiçbir nesneme sığmadım.Beni arayan, bir mümin kulumun kalbinde bulur mümin kulumun kalbi benim mekanım,benim nazargahım.Demesi
Bir ayeti kerimede :Mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır. Demesi
Evliyama embiyama tabii olmayan beni bulamaz.Demesi
El ele el hakka demesinde ,ilmelyagim ,aynelyagim,hakkelyagim demesinde.Apaçık buyuruyorki insan tek başına ne Allah a giderbilir ne sesini duyurur yani nazı geçer nede duasını kabul ettirebilir.
Fazla kafa karıştırmak istemiyorum..
-
Bak..
Bil ki domuzların önüne inciler serilmez,
Mücevherden sarraflar anlar ancak, başkası bilmez
Ne fark eder ki kör insan için, elmas da bir cam da,
Sana bakan bir kör ise sakın kendini camdan sanma...Hz.Mevlana
Düşman saçmasapan lâflar eder,duyar can kulağım.
Benim için kötü şeyler düşünür, görür can gözüm.
Üzerime köpeğini salar, ısırır köpek ayağımı, çok acılar çekerim..
Köpek değilim, onu ısıramam; ısırırım dudağımı...Hz.Mevlana
******************
Bok atan cahillere cevap olsun!
-
bazı insanlar tarafından peygambermiş gibi izlenim yaratılmaya çalışılıyor konuda yazanların çoğu gibi..
-
Mevlana Türk, yabancı, müslüman, ateist hiç farketmez, sadece ufku dar insanların anlayamadığı ve düşman olduğu bir adamdır.
Mesela kalın kafalı bir müslüman dine aykırı şeyler söylediği için Mevlanaya bok atabilir. Aynı zamanda kalın kafalı bir ateist de Mevlanaya sırf müslümanlığın dilinden konuştu diye bok atabilir. Tüm bunlar olurken kalın kafalı bir milliyetçi de saçmasapan ülkücü yorumlarını buraya taşıyıp "herkesi sevgi diye uyuşturuyomuş" falan diyebilir. Tüm bunların tek ortak noktası buram buram cehalet, buram buram bilgisizlik, buram buram kalın kafalılık kokmasıdır.
Öncelikle, anadoluda yaşamış tasavvuf önderlerini anlayabilmek için, o dönemde Osmanlı yönetiminin tasavvufa bakışını bilmeniz gerekir. Mesela eğer Osmanlı Engizisyonu tabiri hakkında hiç bir fikriniz yoksa, anadoluda ortaya çıkan tüm bu insanları ve fikirleri asla anlayamazsınız. Kuru kuru Türk düşmanı bıdıbıdı etmenin alemi yok. Ufku geniş fakat duyarsız bilginler, sarayda yaşar, insanların aptallığını görür ama ses etmez. Ufku geniş fakat duyarlılar ise her zaman devletin ve otoritenin karşısında olmuştur. Şu anda Türk devletinin yönetimine karşı olabilirsiniz, ama bu sizi Türk düşmanı yapmaz. Mevlana ve benzeri durumlarda olan şey de aynen budur.
Osmanlı yönetimi, yöneticilerin kendi inançları çoğu zaman bambaşka olmakla birlikte, halkı yönetmek ve bir arada tutmanın en kullanışlı yönteminin din olduğunun farkındaydı. Ve Şeriatla yönetilen bir devlette din=devlet, devlet=din demektir. Katı sünni inancının zayıflaması, devletin zayıflaması demektir. Bu yüzden Osmanlı yönetimi hep insancıl, herkesin eşit olduğu, bilginliği öğütleyip otoriteye boyun eğmemeyi telkin eden fikirleri bastırma politikası gütmüştür ki hangi devlet olsa bunu yapardı o çağda, o yüzden vay Osmanlı düşmanı bıdıbıdı etmenin de alemi yok. Osmanlı'nın en aydın, ileri vs vs diye bildiğimiz zamanları, bir sürü hümanist fikrin ezildiği, insanlar hakkında yakma -evet bildiğin engisizsyondaki yakma- hükmünün çıkarıldığı şeyhülislam fetvaları ile doludur.
Ki Mevlana muhalifliğini en çok gizleyenlerden birisi. Halk arasında bilinen biri olmasından da dolayı her zaman islamiyete bağlı gibi görünmek zorundaydı fakat kendi içindeki fikirlerinin ne kadar İslam dışı olduğunu Mesneviyi okuyan herkes anlayabilir, ki zaten tasavvuf olduğu gibi Şeriata aykırıdır herneyse. "Herkesi sevin, ne olursan ol yine gel"i de "beni öldürmek isteyeni de seveyim, düşman da olsan gel anamı sik" olarak anlayabilecek bir gerizekalıya ne kadar insancıllıktan, sevgiden laf anlatabiliriz bilmiyorum ama sonuç olarak Mevlana'nın öğretisinin bu saçmalıklarla ilgisi yoktur. Bu fikir, bilgi sahibi olmadan yorum yapmanın en ala örneğidir.
-
olivetti bunu yazdı:
-----------------------------
bazı insanlar tarafından peygambermiş gibi izlenim yaratılmaya çalışılıyor konuda yazanların çoğu gibi..
-----------------------------Konuda yazanların çoğunu okudum. Böyle bir izlenim yok. Sen nasıl okudun, amuda kalkarak falan mı ?
-
evlatlar bu konular hoş değil kapatalım sevabı ve günahı kendilerinin bizler iyi düşünüp iyi olalım
-
n2n2 bunu yazdı:
-----------------------------
Mevlana Türk, yabancı, müslüman, ateist hiç farketmez, sadece ufku dar insanların anlayamadığı ve düşman olduğu bir adamdır.
Mesela kalın kafalı bir müslüman dine aykırı şeyler söylediği için Mevlanaya bok atabilir. Aynı zamanda kalın kafalı bir ateist de Mevlanaya sırf müslümanlığın dilinden konuştu diye bok atabilir. Tüm bunlar olurken kalın kafalı bir milliyetçi de saçmasapan ülkücü yorumlarını buraya taşıyıp "herkesi sevgi diye uyuşturuyomuş" falan diyebilir. Tüm bunların tek ortak noktası buram buram cehalet, buram buram bilgisizlik, buram buram kalın kafalılık kokmasıdır.
Öncelikle, anadoluda yaşamış tasavvuf önderlerini anlayabilmek için, o dönemde Osmanlı yönetiminin tasavvufa bakışını bilmeniz gerekir. Mesela eğer Osmanlı Engizisyonu tabiri hakkında hiç bir fikriniz yoksa, anadoluda ortaya çıkan tüm bu insanları ve fikirleri asla anlayamazsınız. Kuru kuru Türk düşmanı bıdıbıdı etmenin alemi yok. Ufku geniş fakat duyarsız bilginler, sarayda yaşar, insanların aptallığını görür ama ses etmez. Ufku geniş fakat duyarlılar ise her zaman devletin ve otoritenin karşısında olmuştur. Şu anda Türk devletinin yönetimine karşı olabilirsiniz, ama bu sizi Türk düşmanı yapmaz. Mevlana ve benzeri durumlarda olan şey de aynen budur.
Osmanlı yönetimi, yöneticilerin kendi inançları çoğu zaman bambaşka olmakla birlikte, halkı yönetmek ve bir arada tutmanın en kullanışlı yönteminin din olduğunun farkındaydı. Ve Şeriatla yönetilen bir devlette din=devlet, devlet=din demektir. Katı sünni inancının zayıflaması, devletin zayıflaması demektir. Bu yüzden Osmanlı yönetimi hep insancıl, herkesin eşit olduğu, bilginliği öğütleyip otoriteye boyun eğmemeyi telkin eden fikirleri bastırma politikası gütmüştür ki hangi devlet olsa bunu yapardı o çağda, o yüzden vay Osmanlı düşmanı bıdıbıdı etmenin de alemi yok. Osmanlı'nın en aydın, ileri vs vs diye bildiğimiz zamanları, bir sürü hümanist fikrin ezildiği, insanlar hakkında yakma -evet bildiğin engisizsyondaki yakma- hükmünün çıkarıldığı şeyhülislam fetvaları ile doludur.
Ki Mevlana muhalifliğini en çok gizleyenlerden birisi. Halk arasında bilinen biri olmasından da dolayı her zaman islamiyete bağlı gibi görünmek zorundaydı fakat kendi içindeki fikirlerinin ne kadar İslam dışı olduğunu Mesneviyi okuyan herkes anlayabilir, ki zaten tasavvuf olduğu gibi Şeriata aykırıdır herneyse. "Herkesi sevin, ne olursan ol yine gel"i de "beni öldürmek isteyeni de seveyim, düşman da olsan gel anamı sik" olarak anlayabilecek bir gerizekalıya ne kadar insancıllıktan, sevgiden laf anlatabiliriz bilmiyorum ama sonuç olarak Mevlana'nın öğretisinin bu saçmalıklarla ilgisi yoktur. Bu fikir, bilgi sahibi olmadan yorum yapmanın en ala örneğidir.
-----------------------------Mevlana hazretleri ne olursan ol gel dememiştir. Bu söz Ebu Said Ebu l Hayr hazretlerine ait bir sözdür. Ama o yüce söz bile çarpıtılmıştır. Ne olursan ol gel değil, tevbe et de geldir. Tevbe et, pişman ol da geldir.
-
Abi yazıklar olsun ya Şems ile Mevlananın muhabbetini eşcinsellğe vurduysanız eğer yemin ederim siz ALLAH aşkından ne aşkı sevgisinde zerre nasip olamamış insanlarsınız. İskender PALA ya gidin size aşkı öğretsinde boş boş asalak gibi dolanıp kirletmeyin şu dünyayı.