folder Tahribat.com Forumları
linefolder Gündem - Güncel Konular
linefolder Nükler Enerji (Düşünceleriniz)



Nükler Enerji (Düşünceleriniz)

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ottomanmurat
    ottomanmurat's avatar
    Kayıt Tarihi: 20/Ağustos/2005
    Erkek

    mustaphachan bunu yazdı:
    -----------------------------

    var mı var cumhuriyetinde bir tek nükleer santral eksikti.. enerji kazancı için doğru yöntem, daha fazla enerji üretmekten ziyade eldeki enerjinin bilinçli kullanımı. bununla ilgili herkes bilinçli hareket etse elektriği de, doğalgazı da, petrolü de ve diğer tüm enerji kaynaklarından daha ucuza faydalanmak mümkün. adamlar heslerle bölge halkının can suyu dediği tarlasının toprağının su kaynağını talan ediyor. adamlar termik santrallerle iş güvencesi vaat edip bölge halkının akciğer kanseri oranını %80lere çıkartıyor.. yetmezmiş gibi bir de nükleer santral kurdurup 3 bacaklı, 4 kollu, 6 gözlü, 8 kulaklı nesillerin temelini mi atalım?


    -----------------------------

    Reis Peki Ne yapmalı sadece rüzgar güneş enerjisi ile mi üretsin türkiye için kaç milyon yada milyar tane güneş enerjisi yada rüzgar trübini lazım düşünebiliyor musun

     

    SARI

    Evet Ermenistanda Bile Var Hatta Türkiye Sınırında Onlar Neden korkmuyor savaş olsa türkiye bizi vursa diye



    Hayallerinizi Sadece Biz Gerçekleştiririz.
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    mustaphachan
    mustaphachan's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Haziran/2009
    Erkek

    ottomanmurat bunu yazdı:
    -----------------------------

    Reis Peki Ne yapmalı sadece rüzgar güneş enerjisi ile mi üretsin türkiye için kaç milyon yada milyar tane güneş enerjisi yada rüzgar trübini lazım düşünebiliyor musun

    -----------------------------

    diyorum ya hoca mevcut enerjiyi tasarruflu kullanmayı öğrenebildiğimizde ekstradan enerjiye, ucuz enerjiye ihtiyacımız kalmayacak. bu bahsettiğim öyle greenpeaceci, çevreci tribi değil de daha uygulanabilir, günlük hayatta senin benim hepimizin yapabileceği şeyler. dişini fırçalarken açık bıraktığın musluktan tut, buzdolabının kapağına koyduğun içeceklerin çabuk soğumamasına kadar, arka planı siyah bilgisayar-telefon kullanmaktan tut, gün ışığından daha fazla faydalanma yöntemlerine kadar..


    # birikimini önyargı ve yalanlara hizmet etmek için kullanan kültürlü bir insan olmaktansa maymundan gelmeyi tercih ederim.
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    yawuz
    yawuz's avatar
    Kayıt Tarihi: 17/Temmuz/2005
    Erkek

    tüm mesajları okudum ve onlarca insanla çekinceleri hakkında sohbet ettim bilen bilmeyen az ilgili çok ilgili v.s v.s şu kadarını söyleyeyim bir gün gelecek ve bu ülke evveliyattan o güne kadar nükleer santral kurmaya karşı çıkan ve taş koyanları hain gibi anacaktır. Çok ucuz gibi görünsede benim gördüğüm tek gerçek işte bu.


    tahribat.com a can feda
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ottomanmurat
    ottomanmurat's avatar
    Kayıt Tarihi: 20/Ağustos/2005
    Erkek

    mustaphachan Haklısın ama türkiye kişi başına elektirigi az harcayan ülkelerden biri en cok harcayan fransa türkiye nin 3 katı elektirik harciyormuş

    dünya sıralamasında pahalılık sırasında birinciyiz kullanım sırasında aşşaglarda

    şayet ben telefon sarjini bile prizde bırakmam modemi tv fişini uydu alıcısı labbaları suyu elimden geldigince az kullanırım

    az kullanmaya empoze ederim gittigim yerlerde fazla lamba yada elektirikte cihaz gördüm mü içim rahat etmez söylerim böyle olsak hem elektirik az harcanır hem bulgaristana yada diş ülkelere daha az para gider ama türkiye de cokda müsrif tv yi açık bırakıp sabaha kdar öyle birakan birde yüzde 25-30 gibi kaçak kullanım var bil hassa doguda istanbul cogu bölgesinde.

     


    Hayallerinizi Sadece Biz Gerçekleştiririz.
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    inside
    anonim6918524
    anonim6918524's avatar
    Banlanmış Üye
    Bilgi/Destek Madalyası Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 16/Temmuz/2005
    Erkek

    Nükleer teknoloji hakkında geçen sene bir araştırma yazısı yazmıştım. Okumanızı tavsiye ederim.
     

    ----------------------------

    Merhaba. Daha önceden nükleer santraller hakkında bir araştırma yazısı yazmıştım. Ancak Japonya’da meydana gelen nükleer santral kazası üzerine mevcut yazımı güncellemeye ve genişletmeye karar verdim.  Çevrede büyük bir bilgi kirliliği var. Özellikle bunda çevre derneklerinin payı yüksek. Nükleer teknoloji hakkında bilgi sahibi olmayan insanları korkuya sevk ederek her santrali patlamaya hazır bir bomba gibi gösteriyorlar.  Hazırladıkları video ve dökümanlara bakıldığında bilimle bağdaşmayan varsayımlar görüyoruz. Öncelikle korkularımızın aklımızın önüne geçmesine izin vermeden, bilgi sahibi olduktan sonra bu konuyu düşünmek gerek. Nükleer teknoloji yabana atılacak bir şey değil. Güneş ve rüzgar enerjisinin alternatif olacağı kadar basit de değil. Yazıma, şahsi görüşlerimden ve varsayımlardan öte bilimsel gerçekler ve istatistikler üzerinde duracağımın altını çizerek giriş yapıyorum.

     

    Nükleer enerji, bilindiği üzere çağımızın en öne çıkan enerji kaynaklarından birisi. Teknolojiyle beraber günden güne daha verimli ve güvenli hale getirilmekte. Dünya’nın birçok ülkesi yıllar öncesinden bu enerji kaynağını kullanmaya başlamışken Türkiye’de 2011 yılında bile hala spekülasyonlar sona ermiş değil. Nükleer enerji  ülkemize oldukça yabancı bir kavram olduğundan halkımız bu konuda tedirgin. Çevre ve sivil toplum örgütleri de bunu körüklemekle beraber bilgisizlikten beslenip korkularla büyüyorlar. Her şeyi bir kenara bırakalım ve objektif bir şekilde avantaj ve dezavantajlarını ele alalım. Öncelikle trajedilerden başlıyorum; Dün Çernobil, bugün ise Fukushima’da büyük trajediler yaşandı. Onbinlerce insan hayatından, evinden, sağlığından oldu. İnsanlığın hakkını hiçbir zaman ödeyemeyeceği binlerce kişi canları pahasına santral onarım ekiplerine gönüllü katıldılar. Her birini saygıyla anıyoruz. Bunun yanında Çernobil kazasının gerçekleştiği Pripyat şehri ne yazık ki yüzyıllarca yaşanılmaz bir yer haline geldi. İnsanlığın bu konudaki tecrübesizliğinin faturası ağır olmuştu. Peki bu kazaların sebebi neydi? Büyük bir trajediye tanıklık eden Pripyat şehri neden birden karanlığa gömülmüştü?

     

    Çernobil nükleer santrali 1977 yapımı eski ve teknoloji yönünden yetersiz bir santraldi. Zira nükleer enerji ilk ABD’de 1951 yılında 100kW enerji veren bir deneme reaktör ile kullanılmaya başladı. 1954 yılında ise Rusya Dünya’nın ilk nükleer santralini devreye soktu. Ukrayna’ya yapılan Çernobil Nükleer Santrali de bu konuda başı çekenlerden biriydi. Ancak kontrolsüz bir deneyin kurbanı oldu.

     

    Deneyin amacı, reaktörün çalışması ansızın durduğunda, buhar türbinlerinin ne kadar süre çalışmayı sürdürecekleri ve ne kadar süre acil güvenlik sistemine güç sağlayabileceklerini öğrenmekti. Bir meltdown(erime) tatbikatı yapmayı planlıyorlardı.  Bu sebeple reaktör gücü düşürüldü ve deney saatinde güvenlik sistemleri tamamen devredışı bırakıldı. Su düzeyi güvenlik sınırının altına indirildi. Böylece tehlike anında santralin kapanmasının da önüne geçilmiş oldu. Fakat aniden beklenmeyen bir şekilde yakıt kanallarında ısı yükselmesi görüldü. Uyarı sistemleri kapatıldığından iş işten geçene kadar farkına varamadılar. Anlaşıldığında acilen sistemler devreye sokuldu. Fakat aşırı ısınmış olan reaktör 2 dakika içerisinde infilak etti. İnsan eliyle yapılan bu hata yüzbinlerce insanın hayatına mal oldu.

     

    Fukushima Nükleer Santral kazası ise tarihe geçen en büyük 2. Nükleer santral kazası oldu.  Radyasyon seviyesi 6’ya yükseldi. Çernobil ise 7 idi. Teknoloji üssü Japonya  dahi Dünya’nın gözü önünde çaresiz kalmıştı. 8,9 tarihe geçen en büyük depremlerden biriydi. Buna rağmen depremden olmamıştı bu kaza ancak aniden gelen tsunami tüm hesapları altüst etti. Santral bunlara da dayanıklıydı. Fakat jeneratör odalarını su basması sebebiyle soğutma sistemleri devredışı kaldı. Aynı zamanda eski bir santraldi Fukuşhima Nükleer santrali, 1971 inşa edilmiş öncülerdendi.

     

    Aslına bakılırsa nükleer santraller uçağa benzer. Bakımı yapılır ve düzgün işletilirse en güvenli, en temiz ve en verimli şekilde size geri döner. Fakat yapılan büyük hatalar ölümcül olabilir. Yüzyıllarca koca bir şehri yaşanmaz hale getirebilir. Onbinlerce hayatını kaybedebilir. Fakat bu ihtimal günümüzün teknolojisiyle imkansıza yaklaşmış durumda.

     

    Dünya’da 442 aktif, 65 inşa edilen nükleer santral bulunmakta. ABD, 104 nükleer santral ile başı çekmekte. Japonya 54 nükleer santral ile ikinci, Rusya ise 32 nükleer santral ile 3. Sırada. Komşularımızdan Bulgaristan’ın 2 aktif, 2 de inşası devam eden nükleer santrali bulunmakta. Ermenistan da bunlardan biri. 1 adet nükleer santrali bulunmakta. Yanıbaşımızdaki nükleer santrallerden birçoğumuz habersiziz.

     

    Bunun yanında, ABD’nin hala günümüzde inşa ettiği santraller bulunurken proseför kimliğine bürünmüş bazı kişiler çevreci kimliği altında ABD’nin 1960’dan sonra nükleer santral inşa etmeyi bıraktığını iddia ederek seminerler veriyor. ABD’nin nükleer enerjinin zararlı olduğunu anlayarak nükleer santrallerini bir bir kapattığını iddia ediyor. Oysaki ABD 60’lardan günümüze kadar onlarca santral açıp kapatmıştır. Her nükleer santralin bir ömrü bulunmaktadır. Bu aşağı yukarı 50 senedir. Bu sebeple zaman içerisinde kapatılmaktadır. 1980lerden sonra ABD Çernobil nükleer faciası sebebiyle kurduğu nükleer santrallerde daha yüksek güvenlik önlemleri aldığından maliyet artmış ve kurduğu santrallerin sayısını zamanla azaltmıştır. Bu azalmanın sebeplerinden biri santrallerin güç artışıdır. Gelişen teknolojiyle birlikte bir nükleer santralden alınan enerji katlanmıştır. Yeni santraller eski santrallerin çok üzerinde enerji vermektedir. ABD hala (2011 yılında) yeni nesil bir nükleer santral daha inşa etmektedir.

     

    Nükleer santraller hakkında bazı teknik detaylara gelirsek; Nükleer santraller de radyoaktif maddelerden elektrik üretimi yapılırken doğaya sadece su buharı bırakılır. Radyoaktif maddeler en son güvenlik şartları altında saklanır ve teknolojinin gelişmesiyle beraber kaza riski sıfırlara kadar inmiştir. Yüksek denetim altında çalışan bu santraller en ufak risk oluştuğunda devredışı kalacak sistemler barındırır.

     

    Nükleer santral atıkları toplum tarafından ayrı bir sorun olarak görülür. Fakat 1000 MW'lık bir santralden yılda ortalama 25 ton kullanılmış yakıt çubuğu atığı çıkar. Bunun hacimsel büyüklüğü sadece bir yemek masası kadardır. Çubuklar özel havuzlarda yıllarca saklanır ve bunlar gelişen teknoloji ile tekrar kullanılabilir. Atıkların yeniden değerlendirilme çalışmaları devam etmektedir. Havuzların ortalama boyutu 50 yıllık atık barındırabilecek kapasitededir.

     

    Ülkelerin nükleer santrallerinin kontrol ve denetimi, nükleer güvenlik standartları Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından belirlenmekte ve denetlenmektedir. Aynı zamanda Türkiye Atom Enerjisi Kurumu da bu işten sorumludur. Türkiye’deki nükleer santrallerin başıboş kalacağını düşünmek saçma bir yaklaşımdır. Günümüz teknolojisiyle nükleer santraller sürekli olarak birçok yerden izlenmektedir. Belli kriterler ve standartlar bulunmaktadır. Bununla beraber tehlike durumunda santral kendisini otomatik olarak devredışı bırakmaktadır.

     

    Çernobil’de güvenlik sistemlerinin devredışı bırakılması, Fukushima’da ise 8,9luk devasa bir depremin sonucu olarak doğan dev tsunamiden ve tsunamiye olan tedbirsizlikten dolayı bu kazalar gerçekleşmiştir. Türkiye’nin üzerinde bulunduğu coğrafya itibariyle 8’in üzerinde deprem görmesi imkansız olmakla beraber tsunami riski çok düşük bir ülkedir. Diğer konu, yeni nükleer santrallerin artan güvenlik önlemleri ve sağlam koruyucu duvarları ile meltdown gerçekleşse dahi dışarıya sızıntı olmadan içeride kalmaktadır. İngiltere’de gerçekleşen nükleer santral kazasında, santral yeni olduğundan, dışarıya sızıntı olmamış, radyoaktif madde güvenli alanda kalmıştır.

     

    Alternatif enerji kaynaklarına gelirsek; Akarsu, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve diğerleri. Akarsuyu bol bir ülkeyiz. Akarsularımız imkan dahilinde bugüne kadar değerlendirildi. Fakat sürekli büyüyen populasyon ve kendi içerisinde genişleyen ülke her geçen gün enerji açığını arttırmakta. Doğa taşıyabileceğini fazlasıyla yüklendi. Bunun yanında baraj yapımı sebebiyle büyük bir alan sular altında kalmakta. Bu sebeple birçok doğal güzellik ve yerleşim birimi haritadan silinmekte.Aynı zamanda  enerji açığı giderek karşılanamaz hale gelmekte ve küresel ısınma sebebiyle kuraklık sorunu giderek artmakta.

     

    Diğer konu güneş enerjisi ve rüzgar santralleri. Risk taşımıyorlar ve çevreciler. Fakat ilk maliyetleri çok yüksek ve verimlilik ise değişken. Aynı zamanda yetersizler. Türkiye gibi bir ülkenin enerji açığını rüzgar enerjisiyle kapatmak mümkün değil. Rüzgar santralinden 1 kW enerji için ortalama 1000 TL harcama yapmanız gerekiyor. Ülkemize belirtilen nükleer santraller inşa edilirse toplam alınan enerji 5000 MW olacak. Yani 5000 MW = 5000000 kW. Rüzgar enerjisinden bu enerjiyi elde etmeniz için inanılmaz bir harcama yapmanız gerekiyor ve aynı performansı almanız işiniz doğaya kaldığından imkansız. Yüzlerce, binlerce pervane dikilmesi beklenemez. En azından Türkiye gibi büyük bir devlet için çok yetersiz. Doğalgaz santrallerinin geleceği  de giderek azalan petrol sebebiyle pek parlak sayılmaz.

     

    Er ya da geç herkes nükleer enerjiye muhtaç kalacak. Bu sebeple geliştirilmesi, devamlılığının sağlanması ve bu konuda tecrübe kazanılması şart. Tarih çok trajedilere tanıklık etti. Ancak insanlık bunlardan ders çıkartarak yoluna devam etti. Yersiz korkular ve ön yargılarla bir otomobilde seyahat etmek, bir uçağa binmek bile mümkün değil. Gelişen teknoloji ile kaza riski sıfıra doğru gitmekte. Nükleer santraller düzgün değerlendirildiğinde en verimli ve doğa dostu santrallerdir. Kaza durumunda uzun yıllar süren hasarlar bırakmaktalar. Ancak günümüz teknolojisiyle çok büyük bir kaza olsa dahi radyoaktif sızıntının ölümcül oranda yayılacağı alan düşmüştür. Santralin yerleşim birimlerine uzak olması en azından radyoaktif etki alanının ölümcül olmasına mani olabilir. Bunun yanında etkisi de o kadar kısa sürede kaybolacaktır. Pripyat şehri çok büyük bir kaza geçirmesine rağmen ağaçlar günümüzde yer yer yeniden yeşermeye başlamış. Yaşamın birgün orada dahi geri döneceğinin sinyallerini vermiştir. Sıfıra yakın bir ihtimalle de sızıntı olsa da sonuçlarının yeni nesil santrallerde Çernobil kadar büyümesi mümkün değil. Sızıntı olması zaten çok düşük bir ihtimal. Belirttiğim üzere kapalı kalın ve sağlam bir kutu içerisinde tutulur gibi reaktörler tutulmakta ve bir kaza durumunda sızıntı gerçekleşirse radyoaktif madde orada kapalı kalmakta.

     

    Korkuların aklımızın önüne geçmesine izin vermeden bilimin ışığında yolumuza devam etmemiz gerek. Buna mecburuz. Her geçen gün büyüyen populasyon ile başka çaremiz bulunmamakta. Çevre dernekleri, sivil toplum örgütleri insanların bilgisizliğinden faydalanarak toplumu galeyana getiriyorlar. Bu iş nükleer santral yapımını rus ruletine benzetmek kadar basit değil. Bir nükleer santralin kaza riski yeni nesil santrallerde imkansıza yakın.

     

    Daha fazla bilgi için siz araştırmalara devam edebilirsiniz. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak doğru değil. Birilerinin varsayımları ve korkuları bizi ancak karanlığa götürür...


    λ
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ottomanmurat
    ottomanmurat's avatar
    Kayıt Tarihi: 20/Ağustos/2005
    Erkek

    FireX

    katılıyorum sana biz ileri gitmemiz lazım oysa türkler yüzyillarca böyle korkular yüzünden geri bırakılmıştır yapmak isteyenler hep ya korkutulmuş yada öldürülmüş yada birkaç propagandacinin gazabina ugramiştir bir ara altın arıyorlardı bir bölgede halk ayaklanmişti şimdi ne oldu şimdi orada herkes öldü mü hayir orada altın çıkarma devam ediyor halka da zarari yok bazi insanlar sırf türkiye kazanmasın türkiye dişa bagımlı olsun ilerde biz ele geçirirsek biz cıkartak biz üretek bizim olsun diye mücadele ediyor belki de hala bizans hayali kuruyor bence bu hukumet vede bundan sonraki hükümetler bunları hizlandırmali cevherlerinizi cıkartık türk halkına sunmali türk halki da sefil yaşamamalı yaşam standartini yükseltmeli


    Hayallerinizi Sadece Biz Gerçekleştiririz.
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    erebos
    erebos's avatar
    Kayıt Tarihi: 13/Ocak/2010
    Erkek
    bence asıl tartısılması gereken nukluer santrallerın zararı yararı gereklılıgı deyıl,Turkıye gıbı bır ulke boyle buyuk bır yuku tasıya bılırmı ve turkuye gıbı bır yere lazımmı.yoksa tabıkıde faydalı radyasyon felan fesman bahane onlar onlem alındıgında hıc bır zararı yok e cok verımlı bır de enerjı kaynagı nede olsa.ama turkıye bunu yaparmı yaparsa nekadar yapar neyı tam tesekkurlu takıp edıp kontrol etmıskı bunu yapsın bu hata goturen bısı deyıl depremdır radyasyondur bahane onlem alındıgında bunlar bısı deyıl okadar santralden 2 sı patladı dıye yapılmasın demek sacma ama turkıyede hergun surda ıhmal burda ıhmal dıye gazetede haberde goruyoruz ya santraldede ıhmal olursa zaten tırkıye nekadarcık bı ulke sınop patlasa nereye kacacak karadenız. Bı tavus kusu kaldı yani.

    Zira Kalemler kaldırılmış,sayfalar kurumuştur.
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ottomanmurat
    ottomanmurat's avatar
    Kayıt Tarihi: 20/Ağustos/2005
    Erkek

    erebos bunu yazdı:
    -----------------------------
    bence asıl tartısılması gereken nukluer santrallerın zararı yararı gereklılıgı deyıl,Turkıye gıbı bır ulke boyle buyuk bır yuku tasıya bılırmı ve turkuye gıbı bır yere lazımmı.yoksa tabıkıde faydalı radyasyon felan fesman bahane onlar onlem alındıgında hıc bır zararı yok e cok verımlı bır de enerjı kaynagı nede olsa.ama turkıye bunu yaparmı yaparsa nekadar yapar neyı tam tesekkurlu takıp edıp kontrol etmıskı bunu yapsın bu hata goturen bısı deyıl depremdır radyasyondur bahane onlem alındıgında bunlar bısı deyıl okadar santralden 2 sı patladı dıye yapılmasın demek sacma ama turkıyede hergun surda ıhmal burda ıhmal dıye gazetede haberde goruyoruz ya santraldede ıhmal olursa zaten tırkıye nekadarcık bı ulke sınop patlasa nereye kacacak karadenız. Bı tavus kusu kaldı yani.
    -----------------------------


    türkiye yapmak isteyince yapıyor hemde en güzelini yeterki türk insanı istesin destek versin

    bakın adamlar dünyada yapılmayanı yapıyor yuz nakli yapıyor kol takıyor ayak takıyor kalp degiştiriyor yapay kalp yapıyor kalp pili yapıyor kara ciger degiştiriyor

    türk insanı yeterki istesin layiki ile yapıyor dünyada birçok şeye önderlik ediyor ama biz hala  türkü küçük görüyor aşşaglıyor


    Hayallerinizi Sadece Biz Gerçekleştiririz.
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    erebos
    erebos's avatar
    Kayıt Tarihi: 13/Ocak/2010
    Erkek
    ottomanmurat bunu yazdı:
    -----------------------------

    erebos bunu yazdı:
    -----------------------------
    bence asıl tartısılması gereken nukluer santrallerın zararı yararı gereklılıgı deyıl,Turkıye gıbı bır ulke boyle buyuk bır yuku tasıya bılırmı ve turkuye gıbı bır yere lazımmı.yoksa tabıkıde faydalı radyasyon felan fesman bahane onlar onlem alındıgında hıc bır zararı yok e cok verımlı bır de enerjı kaynagı nede olsa.ama turkıye bunu yaparmı yaparsa nekadar yapar neyı tam tesekkurlu takıp edıp kontrol etmıskı bunu yapsın bu hata goturen bısı deyıl depremdır radyasyondur bahane onlem alındıgında bunlar bısı deyıl okadar santralden 2 sı patladı dıye yapılmasın demek sacma ama turkıyede hergun surda ıhmal burda ıhmal dıye gazetede haberde goruyoruz ya santraldede ıhmal olursa zaten tırkıye nekadarcık bı ulke sınop patlasa nereye kacacak karadenız. Bı tavus kusu kaldı yani.
    -----------------------------


    türkiye yapmak isteyince yapıyor hemde en güzelini yeterki türk insanı istesin destek versin

    bakın adamlar dünyada yapılmayanı yapıyor yuz nakli yapıyor kol takıyor ayak takıyor kalp degiştiriyor yapay kalp yapıyor kalp pili yapıyor kara ciger degiştiriyor

    türk insanı yeterki istesin layiki ile yapıyor dünyada birçok şeye önderlik ediyor ama biz hala türkü küçük görüyor aşşaglıyor


    -----------------------------
    Mesele turku kucuk gorme deyıl mesele devletın boylebır yuku kaldırıp kaldırmayacagı yuksa ırkla mılletle alakası yok coban gıbı adamın bırını bulup bak yaprum buraya olmayacak yanlıs devletın yanlısı olucak

    Zira Kalemler kaldırılmış,sayfalar kurumuştur.
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    inside
    anonim6918524
    anonim6918524's avatar
    Banlanmış Üye
    Bilgi/Destek Madalyası Üstün Hizmet Madalyası
    Kayıt Tarihi: 16/Temmuz/2005
    Erkek

    Bir eklemede daha bulunursam, günümüzdeki nükleer santraller radyoaktif uranyum, plütonyum atomlarının parçalanması ile enerji elde eden fisyon santralleridir. Gelecekte füzyon santralleri ile hidrojen atomları birleştirilerek çok daha verim alınacak. Bu konuda bilim konusunda başı çeken Dünya ülkeleri ortak çalışmalar yapıyor. Ancak şu an füzyon santralleri için oldukça erken denilebilir. Herkes er ya da geç bu enerjiyi kullanmaya muhtaç kalacak. Önemli olan riski düşürüp verimliliği nasıl arttırabileceğimiz üzerine düşünmemizdir. Gerçi istenilse de istenilmese de birilerinin düşündüğü kesin.


    λ
Toplam Hit: 4202 Toplam Mesaj: 52