Oksijen Solumak ? Oksijen Tüpü
-
-
-
-
Oksijen tüpünün içinde sıkıştırılmış kuru hava vardır yani saf oksijen olmaz saf nitrojen de olmaz oksijen ya da nitrojen sarhoşluğu diye bir şey var bu sebeple, hava nemden arınmış ve sıkıştırılmış olduğu için
10 litre x 200 bar (atm) dalış tüpünde 2000 (2 bin) litre hava var demektir. Hastanede tüplerinin %100 ihtivasını bilmiyorum ama dalış tüplerinde mantık budur belki hastalara hastalığına göre değişik gaz kombinasyonları ya da içeriğine bir kaç bir şey katıyor olabilirler.
Nitrojensiz oksijen soluyamazsın o kaidede anlaşalım, hani arabasız lastikleri sürmeye çalışmak gibi olur. -
hocam soluduğumuz havanın sadece %21 i oksijen gerisini her ne kadar nitrojen olarak kabul etsek de diğer gazlar diyip geçelim :)
sağlıklı bir kişi hiçbir zaman %100 oksijen solumaz, solumamalı da!
dalış tüplerindeki mantık dışarıdaki temiz havanın kurutularak ve basınç ile tüpe doldurulmasından ibarettir. ancak derinlere inildikçe oksijenin yoğunluğu artar, kendisine göre bir hesabı vardır ve 1.6 mutlak sınırdır. bu sınır geçildiğinde oksijen zehirlenmesi başlar.
peki %100 oksijen ne için kullanılıyor? genelde dalış kazalarında akciğer yaralanmalarında kalp durması, vurgun gibi durumlarda kullanılıyor. burada amaç şu diyelim ki akciğer yaralanması var. sağlıklı bir akciğere %21 oksijen geliyor ve teorik olarak bunun 1/7 kadarını vücuda geçirip kalanı geri atıyor (bu yüzden suni solunum başarılı gerçekleşiyor) akciğer yaralanmasında zaten istenilen oksijeni alamadığı için %100 oksijen veriliyor ki ihtiyaç kadarını alabilsin. aynı durum kalp durmalarında da geçerli. vurgun durumunda iş birazcık daha karmaşıklaşıyor. vurgun olayı teorik olarak 6 metrenin altında gerçekleşiyor ve burada kalınan süreye göre değişkenlik gösteriyor. azot gazı basınç altında sıvı hale geliyor, derinliğe ve kalınan süreye bağlı olarak vücutta belirli bir süre sonra doygunluğa ulaşıyor. deco beklemelerinin yapılmaması, dakikada 18 metreden daha hızlı yükselmek vs. gibi durumlarda basıncın azalması ile tekrar gaz haline gelen azotun vücuttan atılması için gereken süreç vücuda tanınmadığı için kapağı açılmış kola gibi oluyoruz :D bu durumda saf oksijenin verilme sebebi vücuda daha fazla azot almamak ve akciğer hasarına karşı vücudun oksijensiz kalmasını engellemek.
marsta üretilen oksijen tam olarak saf değil. daha doğrusu mantığın yanlış. O2 yi elde ediyoruz evet ama dünyada da bunu bu şekilde elde ediyoruz. saflık bulunduğu ortamdaki yoğunluk miktarına göre değişir. şöyle ki bir tüpün içerisini sadece saf oksijen ile doldurabilirsin. ancak tüpün vanasını açtığında ortamın saf oksijen ile dolu olduğunu söyleyemezsin. izole bir ortamda mevcut oksijenin konsantrasyonunu yükseltir sadece.
-
crafty bunu yazdı
hocam soluduğumuz havanın sadece %21 i oksijen gerisini her ne kadar nitrojen olarak kabul etsek de diğer gazlar diyip geçelim :)
sağlıklı bir kişi hiçbir zaman %100 oksijen solumaz, solumamalı da!
dalış tüplerindeki mantık dışarıdaki temiz havanın kurutularak ve basınç ile tüpe doldurulmasından ibarettir. ancak derinlere inildikçe oksijenin yoğunluğu artar, kendisine göre bir hesabı vardır ve 1.6 mutlak sınırdır. bu sınır geçildiğinde oksijen zehirlenmesi başlar.
peki %100 oksijen ne için kullanılıyor? genelde dalış kazalarında akciğer yaralanmalarında kalp durması, vurgun gibi durumlarda kullanılıyor. burada amaç şu diyelim ki akciğer yaralanması var. sağlıklı bir akciğere %21 oksijen geliyor ve teorik olarak bunun 1/7 kadarını vücuda geçirip kalanı geri atıyor (bu yüzden suni solunum başarılı gerçekleşiyor) akciğer yaralanmasında zaten istenilen oksijeni alamadığı için %100 oksijen veriliyor ki ihtiyaç kadarını alabilsin. aynı durum kalp durmalarında da geçerli. vurgun durumunda iş birazcık daha karmaşıklaşıyor. vurgun olayı teorik olarak 6 metrenin altında gerçekleşiyor ve burada kalınan süreye göre değişkenlik gösteriyor. azot gazı basınç altında sıvı hale geliyor, derinliğe ve kalınan süreye bağlı olarak vücutta belirli bir süre sonra doygunluğa ulaşıyor. deco beklemelerinin yapılmaması, dakikada 18 metreden daha hızlı yükselmek vs. gibi durumlarda basıncın azalması ile tekrar gaz haline gelen azotun vücuttan atılması için gereken süreç vücuda tanınmadığı için kapağı açılmış kola gibi oluyoruz :D bu durumda saf oksijenin verilme sebebi vücuda daha fazla azot almamak ve akciğer hasarına karşı vücudun oksijensiz kalmasını engellemek.
marsta üretilen oksijen tam olarak saf değil. daha doğrusu mantığın yanlış. O2 yi elde ediyoruz evet ama dünyada da bunu bu şekilde elde ediyoruz. saflık bulunduğu ortamdaki yoğunluk miktarına göre değişir. şöyle ki bir tüpün içerisini sadece saf oksijen ile doldurabilirsin. ancak tüpün vanasını açtığında ortamın saf oksijen ile dolu olduğunu söyleyemezsin. izole bir ortamda mevcut oksijenin konsantrasyonunu yükseltir sadece.
Hocam şurayı düzelteyim "azot gazı basınç altında sıvı hale geliyor"
Azot normal basınçta damarlarda çözünmüş halde bulunurken, yüksek basınçta buharlaşıp baloncuk haline gelir dalış süresi + durak ve dekompresyon yapılmadan yüzeye doğru çıkışta baloncuk haline gelen azot tekrar çözünmeye zaman bulamadığı için daha da büyür ve sonunda vurgun oluşur. -
yalinyalniz bunu yazdı
ilginç'miş.
değişik bir iki anım olmuştu. böyle sık sık nefes alıp bıraktıktan sonra, bildiğin başım dönmüş, bir hafiflik gelmişti. Görmede ve Nefes Almada herhangi bir sıkıntı olmadı.
bir de bana niyeyse, burun delikleri ufak olan insanlar dâhâ sinirli, gibi geliyor. yeterince oksijen alamamaktan, diye düşünmüştüm. gerçi sen Saf Oksijen demişsin ama.,
bir de aşağıda arkadaşın biri.. neyse onu da alıntılayım, gerçi ilginç şeyler yazmış da.
~@~
Zeytun-i bunu yazdıOksijen tüpünün içinde sıkıştırılmış kuru hava vardır, yani saf Oksijen olmaz, saf Nitrojen de olmaz. Oksijen ya da Nitrojen Sarhoşluğu diye bir şey var bu sebeple, hava, Nem'den arınmış ve sıkıştırılmış olduğu için.
10litre x 200bar (atm) dalış tüpü'nde 2000(2bin)litre Hava var demektir. Hastanedeki tüplerin %100 ihtivasını bilmiyorum ama Dalış Tüplerinde mantık budur, belki hastalara hastalığına göre değişik gaz kombinasyonları ya da içeriğine bir kaç bir şey katıyor olabilirler.
Nitrojensiz oksijen soluyamazsın o kaide'de anlaşalım, hani arabasız lastikleri sürmeye çalışmak gibi olur.bunun gibi bir sarhoşluk demekki.
~@~
crafty bunu yazdıhocam soluduğumuz havanın sadece %21 i Oksijen, gerisini her ne kadar Nitrojen olarak kabul etsek de Diğer Gazlar diyip geçelim :)
sağlıklı bir kişi, hiçbir zaman %100 Oksijen solumaz, solumamalı da!
Dalış Tüplerindeki mantık, dışarıdaki temiz havanın kurutularak ve basınç'la tüpe doldurulmasından ibarettir. ancak derinlere inildikçe oksijenin yoğunluğu artar(anlamadım), kendisine göre bir hesabı vardır, ve 1.6 mutlak sınır'dır. bu sınır geçildiğinde, Oksijen Zehirlenmesi başlar.
peki %100 Oksijen, ne için kullanılıyor? genelde dalış kazalarında, Akciğer yaralanmalarında ,Kalp durması, Vurgun gibi durumlarda kullanılıyor.
burada amaç şu, diyelim ki akciğer yaralanması var. sağlıklı bir akciğer'e %21 Oksijen geliyor ve teorik olarak bunun 1/7 kadarını vücuda geçirip(benim bildiğin bunun yarıya yakın, veya daha da üstü. 900mlt akciğer hacmi varsa, bunun 500mlt kadarı akciğerlerden geçiyor idi.) kalanı geri atıyor (bu yüzden Suni Solunum başarılı gerçekleşiyor) akciğer yaralanmasında zaten istenilen oksijeni alamadığı için %100 oksijen veriliyor ki, ihtiyaç kadarını alabilsin. aynı durum kalp durmalarında da geçerli.
Vurgun durumunda, iş birazcık daha karmaşıklaşıyor. vurgun olayı teorik olarak, 6metre'nin altında gerçekleşiyor, ve burada kalınan Süreye göre değişkenlik gösteriyor.
azot Gazı, basınç altında Sıvı hale geliyor, Derinliğe ve kalınan Süreye bağlı olarak vücutta belirli bir süre sonra Doygunluğa(?) ulaşıyor. deco(?) beklemeleri'nin yapılmaması, dakikada 18 metre'den Daha Hızlı yükselmek vs. gibi durumlarda, Basıncın Azalması'yla tekrar gaz haline gelen Azotun, vücuttan atılması için gereken Süre(ç) vücuda tanınmadığı için, kapağı açılmış Kola gibi oluyoruz :D bu durumda Saf Oksijenin verilme sebebi, vücuda daha fazla azot almamak ve Akciğer Hasarına(bu nedir?) karşı vücudun oksijensiz kalmasını engellemek. (burayı hiç anlamadım. ^^` )
Mars'ta üretilen Oksijen tam olarak Saf değil. daha doğrusu mantığın yanlış. O2 yi elde ediyoruz evet ama, dünya'da da bunu bu şekilde elde ediyoruz. saflık ,bulunduğu ortamdaki Yoğunluk Miktarı'na(?) göre değişir. şöyle ki bir tüpün içerisini, sadece Saf Oksijen ile doldurabilirsin. ancak tüpün vanasını açtığında Ortam'ın saf oksijen'le dolu olduğunu söyleyemezsin. izole bir Ortam'da, mevcut oksijenin konsantrasyonunu yükseltir sadece.
Saf Oksijen veya %100 Oksijen'le, ortamda Gaz olarak Yalnızca oksijen varlığından söz ediyoruz, değil mi? her iki ifadeyle de.
-
Hastanelerdeki tüplerde saf oksijen vardır, ama çoğunlukla bunlar diğer gazlarla karıştırılıp verilir. Keza "oksijen konsantratörü" denilen cihazlar da saf oksijene en yakın çıkışı vermek için çalışırlar.
Hastanın durumuna göre ( kan gazı ve oksimetre ile ölçülen kandaki o2 seviyesi ) verilen hava değişebilir. Kimi ev tipi cihazlar dakikada 0-5 litre kimi 0-10 litre arası oksijen verirler. Hastanın ihtiyacına göre ayarlamak gerekir. Farklı cihaz veya tüplerle daha çok/daha az verilebilir tabii.
https://www.bbc.co.uk/bitesize/guides/z3xq6fr/revision/2 adresinde dinlenirken ciğerlere dakikada 12 nefes / 9 litre , egersiz halinde 30 nefes / 90 litre hava çekildiği söylenmiş.
Dinlenme halinde evinde 5litrelik cihaza bağlı bir kişi, yaklaşık olarak cihazdan 5 litre saf oksijen + havadan 5 litre %21 oksijen alıyor diyebiliriz. Saf dediğimiz %95 olsa, hacimler eşit olduğu için 95+21/2 = %58 oksijen alıyor demektir.
Burada önemli olan kandaki satürasyon (o2) seviyesini %90-95 üzerinde tutmaktır. Basit bir oksimetre ile çok güvenilir olmayan ölçümler yapabilirsiniz. Misal bunu yazarken şuan %94-95-96 civarı oynuyor benim değerlerim.
Hem covid olursak bulunsun, hem de sabahları akşamları 3-5 dk çekeyim kendime geleyim diye 5 litrelik bir o2 kondansatörü almıştım. Ancak o kadar araştırmama rağmen faydalı/zararsız/zararlı o2 miktarlarına hiç bir yerden ulaşamadım.
Sağlıkçı bi' arkadaşımla görüştüğümde, çok hakim değildi konuya ancak fazla o2 alımının kanda dolaşan serbest radikallerin miktarını artırdığını bunun da zararlı olduğunu belirtti. Çok sevilen antioksidanların tam tersiymiş bu radikaller, sağa sola zarar veren serseri mayınlarmış.
Neticede cihaz yatıyor, inşallah kaldırmak zorunda kalmam :)
düzenleme : kondansatör ve / veya oksijen tüpleri tehlikelidir, o2 çok yakıcıdır, tüplerin üzerinde "yağlı ellerle dokunmayınız" aynı odada sigara içmeyiniz gibi uyarılar bulunur. dikkat edin :))
düzenleme 2 : dalış tüpleri bambaşka bir konu, bilenler yukarıda anlatmış ben hakim değilim
düzenleme 3: kondansatör ne aq konsantratör :D
noname tarafından 24/Nis/21 19:57 tarihinde düzenlenmiştir